Zül Celal-i Vel İkram
Allah Zülcelâl-i vel-ikrâmdır.
Ayeti kerimede:
"Ancak azamet ve ikram sahibi olan Rabb'inin veçhi (Zâtı) bâki kalacaktır." (Rahman: 27)
Her türlü büyüklüğün ve her türlü fazl-u keremin sahibi Allahtır. Tüm yücelik, izzet, şeref, şan, azamet, mülk sonsuz olarak onundur. Herşeye vekildir, herşeye şahittir, herşeyin günlük. Tüm rızıklarda zatınındır ki yarattıklarına rızkı üzerine almıştır.
Ayeti kerimede:
Yeryüzünde yaşayan bütün canlıların rızkı Allah'a âittir. Allah o canlının durduğu yeri ve sonunda bırakılacağı yeri bilir. Tükürük hepsi apaçık bir Kitap'ta (Levh-i mahfuz'da) dır. (Hud: 6).
Allah fazlından yerden ve gökten rızıklar yağdırır. Sonsuz nimetler ile ihsanda bulunur.
Hadisi şerifte:
"İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) hazretleri anlatıyor:" Resûlullah (aleyhissalatu Vesselam) buyurdular ki: " Allahu Teala Hazretleri'nin fazlından isteyin. Zira Allah, kendisinden istenmesini sever. İbadetin en efdali de (dua edip) kurtuluşu beklemektir." ( Tirmizi, Kaynak kütübi sitte: 1758).
Azamet, ululuk, yücelik, kibriyâ. . . gibi büyüklük nişanesi olan ne kadar kemâlât varsa hepsi O'na mahsustur. Her türlü övgü ve tâzim ancak O'na yakışır.
Mahlukat üstünde sayıya gelmeyen, sorgulanmayan nimetler ancak O'nun ikramı O'nun ihsanıdır. Yoklara yurt, fânilere hayat veren O'dur.
Ayeti kerimede:
Azamet ve ikram sahibi Rabbinin adı ne yücedir! ( Rahman: 27).
Zât-ı akdes'i ezelî ve ebedîdir. O'ndan önce hiçbir şey yok idi, O'ndan gayri kalacak da yoktur. Varlığı daimidir, nihayete ermez.
Celal ve ikram sahibi Allahımızın ihsanlarının, ikramlarının, rızıklarının, lutüflerinin asla sonu gelmez. Nankörler göremez, bilemez. Bizleri yoktan var eden, sayısız nimetlerle donatan, yaşatan, öldürüp diriltecek olan yalnız Allahtır. Bizlere yaşam şansı veren, insan şekline sokan yüce Allaha şükürler olsun. Dileseydi hayvan olabilir, dileseydi başka bir canlı olabilirdik. Allahın en büyük nimetlerinden biride imandır. Kul bu imanını hem korumalı, hem artırmalıdır. Allahın emir ve yasaklarını harfiyen uymalı, Rabbiyle gönülden bağ kurup, ona samimi olmalıdır.
Unutmamalıyız ki dua ettiğimizde duamıza cevap veren, yardım istendiğinde eden, korunma istendiğinde koruyan, sonsuz güç ve kudret sahibi alemlerin Rabbi çok yücedir.
Ayeti kerimede:
Kendisinden isteyebileceğiniz her şeyi size vermiştir. Allah'ın nimetlerini birer birer saymaya kalkışsanız, icmâlen bile diyemezsiniz. Şüphesiz ki insan çok zâlim ve çok nankördür. (İbrahim: 34).
Allahu Teâlâ dünyaya değer vermemiştir. Yarattığı cennetleri ise ne gözler görmüş, ne kulaklar işitmiş, ne akıl ve kalplerden geçmiştir. Dünya geçici ve çok kısadır. Ahiret ise inanan kullarına hazırladığı sonsuz bir öbeği.
Ayeti kerimede:
Bununla beraber şüphe yok ki ben, tevbe eden, iman edip sâlih amel işleyen, sonra da hak yolunda (ölünceye kadar) sebat eden kimseyi elbette çok bağışlayıcıyım. . (Tâ-Hâ: 82).
Kainatı yaratan, idare eden, hüküm ve hikmet sahibi, emrinde galip, bakımdan kusursuz, sonsuz yüce, ilminin sonu olmayan, azamet ve büyüklük herşeyi kuşatmış, tek, bir, hükümdarların hükümdarı, uluların ulusu, yücelerin yücesi, bilinirliği ve bilinmezliği sonsuz olan, övmekte ve bilmekte aciz kaldığımız alemlerin Rabbinin şanı ne yücedir.