Allah Mümittir.(Görüntülü ve Sesli-Yazı Takipli)

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
Mümît
Allah Mümittir.

Ayeti kerimede:
"Her canlı ölümü tadacaktır." (Âl-i imrân: 185).

Onun insan ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz. Ankebut: 57).

Ölümü yaratan, öldüren. Mümit Allahdır.
Ölümsüz, baki olan ancak Allahu Tealadır.

Ayeti kerimede:
Ezelî ve ebedî hayat ile bâki olan ölümsüz Allah'a tevekkül et ve O'nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından haberdar olarak O yeter. (Furkan: 58).

Allah-u Teâlâ her mahluk için belli bir ecel tayin günü. Düzenlediği sebepler zinciri ile ölüm hadiselerini gerçekleştirir. Ölüm meleğini Azrail Aleyhisselam, öldürme için vekil kılmıştır. Görevini layıkıyla yapar.

Ayeti kerimelerde:
De ki: “Boyut vekil kılınan ölüm meleği alacakınızı alacak, sonra Rabbinize döndürüleceksiniz. ” (Secde: 11).

Ve O, kullarının üzerinde yegâne kudret ve tasarruf tasarrufları. Size koruyucu (melekler) gönderir. Nihayet herhangi birinize ölüm geldiğinde elçilerimiz onun canını alırlar. Onlar (bu hususta) hiç geri kalmazlar. (Enam: 61).

Çöken binaların altından safra dileği kullar sapasağlam çıkmaktadır. Nice kazalar, musibetler dilemedikçe kulları sıyırıp geçer. Öldürmeyen Allah öldürmediği gibi, ölüm emri gelince ölümden kaçabilen kimse olamaz.

Ayeti kerimede:
Aranızda ölümü takdir eden biziz ve biz önüne geçilebileceklerden değiliz. (Vakia: 60).

Hayat ve ölüm.

Ayeti kerimede:
Şüphesiz ki hayat veren de, ölümü veren de biziz. Dönüş de ancak bizedir. (Kaf: 43).

Hayat ve ölüm O'nun yed-i kudretindedir. Dirilten de O'dur, öldüren de O'dur.
Ölüm ahiret sonsuz hayata başlangıç olup müminlere müjdedir. Rabbimize kavuşmadır. Sıkıntılardan, dertlerden kurtulmadır. Mükafat ve ceza alma zamanıdır. Hakkı hakkıyla bilme, hakkı görme günüdür. Ektiğini biçme zamanıdır. İman ettiği gaybın gerçekleştiğini görme günüdür. Mümine müjde, inkarcılara azap günüdür. Ölüm Allahı dost edinenleri, dosta kavuşturan vasıflıdır. Dünyayı değil ahireti tercih edenlerin, görünene değil görülmeyen gayba iman edenlerin, yüzlerinde sevinç içinde olanların günüdür. Şüphesizki Allahın korudukları kurtulacaktır. İman edenlere müjdeler olsun. Allahın sevdiklerine ölümden sonra başka acı yoktur. Kabirde, mahşerde, terazide, sırat köprüsünde, cennette Allahla olucaklardır. Onlara korku yoktur.

Ayeti kerimede:
Orada ilk ölümden başka ölüm tatmazlar. Ve Allah onları cehennem azabından korumuştur. Rabbinden bir lütuf olarak. İşte o büyük kurtuluş budur. (Duhan: 56, 57).

Allahu Teala ayetlerinde kimlere korku olmadığını bildirmektedir.

Ayeti kerimelerde:
İyi bilin ki, Allah'ın veli kulları için hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklar. (Yunus: 62).

Hayır! Kim ihsan mertebesine yükselerek, özünü tamamen Allah'a teslim ederse, onun mükâfâtı Rabbinin katındadır. Onlara hiçbir korku yoktur ve onlar mahzun da olmazlar. (Bakara: 112).

İman edip sâlih amel işleyenlerin, namaz kılıp zekât verenlerin, Rableri katında mükâfatları vardır. Onlar için hiçbir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklar.(Bakara: 277).

Allah takvâ sahiplerini imanları (ve amelleri) tarifleri kurtuluşa erdirir. Onlara hiçbir kötülük dokunmaz, onlar mahzun da olmazlar. (Zümer: 61).

Şüphesiz ki: "Rabbimiz Allah'tır!" deyip, sonra da dosdoğru olanlara hiçbir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır. (Ahkaf: 13).

Biz peygamberleri ancakjdeciler ve korkutucular olarak göndeririz. Kim inanır nefsini islah ederse, onlara hiçbir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır. (Enam: 48).

Yine inanlara müjde olarak ölürken ayeti kerimede:
Rabbimiz Allah'tır. "deyip, sonra da doğru yolda sebat edenlerin üzerine melekler iner ve derler ki:" (Ölümden) korkmayın, (dünyada bıraktıklarınızdan da) tasalanmayın, vaad olunduğunuz cennetle sevinin! " (Fussilet: 48).

Dünya imtihan olup sevap ve günah kazanma yeridir Herkez ne işlemişse onun karşılığını ahirette bulacaktır

Ayeti kerimede:
Onun insan ölümü tadacaktır.Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz Sonra bize döndürüleceksiniz (Enbiya: 35).

Nimete şükür ediyor yoksa nankörlük mü ediyor? Bir rüzgarda imanı uçuyor mu? Ne kadar imanınıda samimi, Allahı seviyorum iddiasında bulunan onun sevgisiyle sınanır, denenir. Allah kulunu kendiside görsün biliyordu. Allahın ibtilalarına, musibet, bela, sıkıntı, dertlerine sabırlılara ecirlerini alır. Kimide imanında samimi olamayıp dökülür. Ne imanı kalır, ne sevgisi.
Öldüren Allahu Teala olduğu gibi, diriltecek olanda yalnız Allahtır.

Ayeti kerimede:
Allah ilkin mahlûkunu yaratır, ölümünden sonra onu tekrar diriltir. Sonunda O'na döndürüleceksiniz. (Rum: 11).

Ölüm gelmeden önce öğüt alan, nasihat dinleyen, ibret alanlardan olmalıyız. Sağlam bir imana sahip olup ölünceye kadar sadakat göstermeliyiz. Allahın emir ve yasaklarına gönülden teslim olmalıyız.

Ayeti kerimede:
Sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabbine kulluk et! ( Hicr: 99).

Herhangi birinize ölüm gelip de: "Ey Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam!" demesinden önce, boyut verdiğimiz rızıktan infak edin. (Münafıkun: 10).

Buraya kadar kısım inanların ölümü ve müjdelerini anlatmaya çalıştık. Şimdi ise inkarcılara geçmeden şu ayeti kerimeyi okuyalım.

Ayeti kerimede:
Yoksa kötülük işleyen kimseler, sözlü iman sâlih ameller işleyenler gibi yapacağımızı mı sandılar? Yaşamaları ve ölümleri onlarla bir olacak öyle mi? Ne kötü hüküm veriyorlar! (Casiye: 21).

Herkesi cennete layık görmek, bunca günahlar, zalimlikler, haksızlıklar, adaletsizlikler, suçlar ve güzel kötülükleri işleyenleri iyilerin arasına karıştırmak elbetteki en büyük zalimlik olurdu. Herkesin hak ettiği yere gidecek. İyiler cennete, kötüler cehennemedir. Cehennem hak olduğu açık bir gerçektir. Bu dünya bu kadar kötü olmasa elbetteki cennet olurdu. Allahın kulları üzerin emri iyi olmak, adaletli olmak, iyi ve güzel davranmak, sâlih amel işlemek, ana, babaya dememek, kötü davranışlar şöyle dursun, kötü söz, çirkin kelimelerden dahimamışı Allahu Teâlâ bize emir veriyor. Ahlaklı olmak islamı yaşamakla mümkündür.

İnkarcı kafirler, münafıklar, müşrikler ölümleri azap ile olucaktır.

Ayeti kerimede:
İşte böyle. Zira onlar Allah'ın indirdiğinden hoşlanmayanlara: "Biz bazı işlerde büyüklük itaat edeceğiz." Dediler. Oysa Allah onların gizlediklerini bilir. Fakat melekler onların yüzlerine ve sırtlarına vurarak canlarını alırken durumları nasıl olacak? (Muhammed: 26, 27).

Nefislerine zulmederken meleklerin canlarını görünlerini öğren kimseler (ölümüce) teslim olurlar. "Biz hiç kötülük yapmıyorduk!" derler. Melekler de şöyle cevap verirler: “Hayır! Allah sizin yaptıklarınızı elbette çok iyi bilendir. ” (Nahl: 28).

Korkunç kabir azapları çekerler.

Hadisi şeriflerde:
Hani Mevla Osman İbnu Affan radıyallahu anh anlatıyor: "Hz. Osman radıyallahu anh, bir kabrin üzerinde durunca sakalı ıslanıncaya kadar ağlamıyorsun:" Cenneti ve cehennemi hatırladığın vakit ağlamıyorsun, ve kabri hatırlayınca ağlıyorsun! "Dediler Bunun üzerine:" Resûlullah aleyhissorsun! Vesselam'ın şöyle dediğini işittim:
"Kabir, ahiret menzillerinin birinci menzili. Kişi ondan kurtulabilirse, ondan sonrakiler daha kolay. Ondan kurtulamazsa ondan sonrakiler bundan daha zordur, daha şediddir."
Hz. Osman devamla Resûlullah aleyhissalatu Vesselam'ın şu sözünü de nakletti:
"(Ahiret aleminden) manzaraların hiçbiri kabir kadar korkutucu ve ürkütücü değildi!"
Rezin şu ziyadeyi kaydetti: "Hani der ki:" Hz. Osman radıyallahu anh'ın şu beyti irşad için işittim: "Eğer ondan necat buldunsa, büyük musibetten kurtuldun, Aksi halde senin kurtulacağını hayal etmem."
(Tirmizi, Kaynak kütübi sitte: 5456).

"İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor:" Resûlullah aleyhissalatu shipam buyurdular ki:
"Sizden biri ölünce, kullanım akşam ve sabah (cennet veya cehennemdeki) yeri arzedilir. Cennet ateş ehlinden ise, (yeri) cennet ehlinin (yeridir), ehlinden ise (yeri) ateş ehlinin (yeridir) Kendisine:
"Allah seni Kıyamet günü diriltinceye kadar senin yerin işte budur!" denilir. "
(Buhari, Kaynak kütübi sitte: 5460).

""Bu ne zaman öldü? (Bileniniz var mı?" Buyurdular.
"Cahiliye devrinde!" Dediler. Bu cevaba sevindi ve:
"Eğer birbirinizi defnetmemenizden korkmasaydım kabir azabını size de işittirmesi için dua ederdim" buyurdular. "
(Müslim, Kaynak kütübi sitte: 5463)

Mahşerdede korku içinde tirtir titrerler Elleriyle işledikleri, inkarları yüzünde kahrolurlar

Ayeti kerimede:
Allah'ı, zâlimlerin yaptıklarından sakın habersiz sanma! O zâlimleri öyle bir güne erteler ki, o gün gözleri şaşkınlıktan bakakalır. Başlarını dikerek koşarlar. Gözleri yapılabilir hatta dönüp bakamayacak şekilde değiştirilebilir. Gönülleri ise bomboştur. . Resulüm! İnsanları, alınabilecek azabın geleceği (kıyamet) gününden korkut! O gün zâlimler: “Ey Rabbimiz! Yakın bir müddete kadar bize süre ver de senin dâvetine uyalım, peygamberlere tâbi olalım. "Derler. "Siz daha önce sonunuzun gelmeyeceğine (sürekli yaşayacağınıza) yemin etmemiş miydiniz?" (İbrahim: 42, 43, 44).

Terazidede, sırat köprüsündede azapları çok çetin, şiddetlidir. Allah dilediklerini terazi dahi kurdurmayıp çöp gibi direk cehenneme attıracaktır.

Ayeti kerimede:
İşte onlar Rabbinin âyetlerini ve O'na kavuşmayı inkâr edenlerdir. Bu yüzden amelleri boşa gitmiştir. Kıyamet günü biz onlar için terazi kurmayız. (Onlara hiç değer vermeyiz). (Keyf: 105).

Zerre değer verilmez, suratlarına safra bakılmaz.
Dilediklerinide hesap edicektir.

Ayeti kerimede:
Biz kıyamet günü adalet terazileri kuracağız. Hiçbir kimse hiçbir haksızlığına uğratılmaz. Yapılan bir iyilik hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirir tartıya koyarız. Hesap görücü olarak biz yeteriz. (Enbiya: 47).

Nihayet cehenneme girdiklerinde ise azapları kat kat olup anlatılamaz azaplar görüceklerdir.
Ayeti kerimelerde:
Allah'a karşı yalan uydurandan ve asla hiçbir şey vahyedilmediği halde: “Bana da vahyolundu. ”Diyenden ve:“ Allah'ın indirdiği (âyetler) gibi ben de indireceğim. ”Diyenden daha zâlim kim olabilir? Bu zâlimler ölüm dalgaları içinde can çekişirken, melekler de ellerini uzatmış olabilir: "Haydi canlarınızı teslim edin, Allah'a karşı gerçek olmayanı söylemenizden ve Allah'ın âyetlerine karşı kibirlilik taslamanızdan ötürü, bugün siz horlayıcı alçaltıcı bir azaplaalandırılacaksınız!" derken bir görsen! (Enam: 93).

Onun ardından da cehennem var. Orada aşağıda irinli su içirilir. Yutmaya çalışır, fakat boğazından geçiremez. Her yandan ölüm geldiği halde yine ölemez. Bunun arkasından da daha çetin bir azap vardır. (İbrahim: 16, 17).

İnkâr edenlere cehennem ateşi vardır. Ölümlerine hükmedilmez ki ölsünler, kendilerinden cehennem azabı da hafifletilmez. Biz onun nankörü işte böyle cezalandırırız. (Fatır: 36).

Kâfirler için ateşten elbiseler biçilmiştir. Başlarının üstünden de kaynar su dökülür. Onunla ilgili şeyler ve derileri eritilir. Bir de onlar için demirden kamçılar vardır. (Hac: 19, 20).

Çukura yuvarlandığı zaman malı ona hiçbir fayda sağlamaz. (Leyl: 11).

Böyle bir nimete konmak mı daha hayırlıdır, yoksa zakkum ağacı mı? Biz o ağacı zâlimler için bir fitne kıldık. Şüphesiz ki o, cehennemin dibinde `` bir ağaçtır. Meyveleri şeytanların başları aşağıdaki gibidir. Cehennemlikler ondan yerlerini ve karınlarını doyururlar. . Sonra bunun üzerine onlar için kaynar su karıştırılmış bir içki vardır. Sonra dönecekleri yer yine cehennemdir. (Saffat: 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68).

Zehirli ve dikenli bir bitkiden başka yiyecekleri yoktur. (Gaşiye: 6).

Gömlekleri katrandandır, yüzlerini ateş kaplar. (İbrahim: 50).

Kâfirler ne yüzlerinden ne de sırtlarından ateşi savamayacakları, çevrilmiş yardım da edilmeyeceği zamanı bir bilselerdi! (Enbiya: 39).

Sonuçta Allahın kullarıdır. Keşke iman etmiş olsalardı. Nefslerine, şeytanlarına uydular, kibirlerine yediremediler, dünya hayatını gerçek hayat sandılar, nankörlük ettiler, isyankar oldular, bilerek ve isteyerek günahlar işleyip, zalimlerden oldular. Onlara kötü olun denmedi, onlara iyi olun denmişti. Herkes ne kazandıysa onu alır. Allahu teala ne kadar rahmet ayetlerini bildirmişse, azabının ve cezasının çok korkunç, şiddetli olduğunu bir o kadar ayetle bildirmiş, uyarmıştır.

Ayeti kerimede:
Her ne zaman ateşten, onun ıstırabından çıkmak isteseler, defasında geri çevrilirler ve onlara: “Yangın azabını tadın!” denilir. (Hac: 22).

Son pişmanlık fayda vermez. Belki nasibi olan duyarca ayetleri, hadisleri hatırlatmaktayız.
Ölüm baygınlığı hakkındada kısa bir bilgi olarak ayetlerde şöyle geçer:
İnananlar: "Keşke cihad hakkında bir sûre indirilse de cihada çıksak!" derlerdi. Fakat hükmü açık bir sûre indirilip de, orada savaştan söz edilince; kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığı geçiren kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Korktukları başlarına gelsin! (Muhammed: 20).

Ölüm sarhoşluğu bir gün gerçekten gelir. "İşte bu senin öteden beri korkup kaçtığın şeydir." Denir . (Kaf: 19).

Hadisi şerifte:
"İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor:" Resûlullah aleyhissalatu shipam buyurdular ki: "Ey Ademoğlu! İki şey vardır ki, hiçbirisi senin hakkın değildir ve ben sana bağışladım: 1) (Canını almak üzere) gırtl tuttuğum ve malından sana (vasiyette bulunman için üçte bir nisbetinde) bir pay ayırdım, ta ki temiz senileyeyim, günahlarından arındırayım. 2) Ecelin sona erdikten sonra kullarımın sana (kılacakları cenaze) namazı. " (Kütübi sitte: 6797).

Allahu Teala niçin ölümü ve hayatının yarattığını ayeti kerimesinde bildiriyor.
O hanginizin daha güzel amel işleyeceğinizi imtihan etmek için ölümü ve hayatı yaratandır. O Azîz'dir, çok bağışlayıcıdır. (Mülk: 2).

Allah güzel amel işleyin buyuruyor. Bizler neler yapıyoruz.

Ayeti kerimede:
Resulüm! Sana da, kendinden önceki bölümleri tasdik edip doğrulayıcı ve üzerlerine şâhit olarak bu Kitab'ı hak ile indirdik. Aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet ve sana gelen hakkı bırakıp da onların hevâ ve heveslerine uyma. Sizden onu biriniz için bir şeriat ve bir yol tayin ettik. Eğer Allah dileseydi, sizi bir tek ümmet yapardı. Fakat Allah boyutu şeyde sizi denemek istedi. Öyleyse hayır işlerine koşun! Hepinizin dönüşü Allah'adır. Düşüne düşğünüzde O size haber verilecek. (Maide: 48).

Allahu Teala kullarını en iyi bilendir.

Ayeti kerimede:
İnsan hayır istiyormuşcasına şer ister ve insan çok acelecidir. (İsra: 11).

Allah kıyamet günü tüm canlıları öldürecektir. Melekler, cinler, insanlar ne iş haddini dökür. Sadece Yüce Zatı kalır. Tüm yarattıklarını tekrar diriltmek istediğinde, o büyük kuvvet ve kudretiyle devam diriltir. Mahşer alanında hesap ve ceza için toplar.

Ölüm meleği sadece görevliydi. Onu dahi öldürüp, diriltecektir.
Hatta ki ölümün kendisinide öldürür. Böylece sonsuz ahiret hayatına geçilir. Cennetlikler cennette sonsuza kadar kalır, cehennemlikler cehennemde sonsuza kadar kalırlar. Cennetlikler sonsuz yaşam için sevinir. Cehennemlikler bir daha ölemeyecekleri için kahrolur.

Ayeti kerimede:
Onlar orada sonsuz çağlar boyunca kalacaklardır. (Nebe: 23).

Allah cümlemize oğlum nefestete iman üzere ölmeyi nasip etsin amin.
Herşeyi öldürmeye ve kadir olan kadir olan Allah sonsuz Mümittir.
 
Üst