Allah Mukaddimdir.(Görüntülü ve Sesli - Yazı Takipli)

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye

Mukaddim
Allah Mukaddimdir.

Ayeti kerimede:
"Allah dilediğine fazlasıyla verir." (Bakara: 261)

Dilediğini ileri geçiren, bir alan Mukaddim Allahtır.
Bütün takdimler O'nun takdirine bakar, dilediğini şeref ve rütbece ileri geçirir. Kimi zâtına yaklaştırırsa onu alır alır.

"Bu Allah'ın fazl-u ikramıdır, kime dilerse ona verir." (Hadîd: 21)

Allah peygamberlerini dilediği kullarından seçmiştir. Onları almış, derece derece yükseltmiş, katından büyük rahmet vermiştir. Allahın veli kullarıda, Allaha yönelmeleri ve Allahın lütuf ve ihsanına göre derece derecedir.

Ayeti kerimede:
Allah dilediği kulunu zâtına seçer ve yöntemi yönelen kimseyi de hidayete iletir. (Şura: 13).

O her şeyin önündedir ve her şey ancak O'na döndürülür.
Allah-u Teâlâ'nın takdir etmiş olduğu hükümden kaçınmak mümkün değildir. Allahın peygamberlerini ve velilerini beğenmesin beğenmesin, Allah onları zatına çekmiştir, seçmiştir, temizlemiştir. Onlara derece, izzet, şeref, üstünlük vermiştir.

Ayeti kerimelerde:
Onlar Allah katında derece derecedirler. Allah onların yaptıklarını görmektedir . (Ali imran, 13).

Rabbinin rahmetini onlar mı paylaştırıyorlar? Dünya hayatında onların maişetlerini (geçimliklerini) kendi aralarında biz taksim ettik. Kimini kimine derece derece üstün kıldık ki, bir kısmı bir kısmı iş adamı edinsin, böylece kaynaşsınlar. Rabbinin rahmeti onların biriktirdikleri şeylerden daha hayırlıdır. (Zuhruf: 43).

Allah peygamberlerini derece derece üstünlük vermiştir. Meleklerinide üstünlük vermiştir. Bunlar hep verilme iledir. Ezeli takdirdir. O seçmiş, dilediği yere koymuştur.
Yine kullarının çabalarına göre veli kullarınıda, imanlarına göre insan ve cin kullarınıda üstünlükler vermiştir. Kim Allaha ne kadar yönelmişse, Allah onu ne kadar zatına yaklaştırmışsa o kul o kadar üstün ve değerlidir.
Ayeti kerimede Allah kullarının birbiriyle yarışmasını emretmiştir.

Ayeti kerimede:
Herkesin yöneldiği bir yönü (kıblesi) vardır. Öyle ise siz de hayırda yarışın. Nerede olursanız olun, Allah hepinizi bir araya getirecektir. Şüphesiz ki Allah onun şeye kâdirdir. (Bakara: 148).

Biz de onun duâsını kabul ederek, yerine Yahyâ'yı bağışladık. Eşini de doğum yapacak hâle getirdik. Bütün bu peygamberler hayır işlerinde yarışırlar, umarak ve korkarak bize duâ ederlerdi. Onlar bize karşı çok itaatkârlardı, bizim için derin saygı gösterenlerdi. (Enbiya: 90).

Sonra biz o Kitab'ı kullarımızdan beğenip seçtiklerimize miras bıraktık. Onlardan kimi nefsine zulmedendir. Kimi mutedildir (Orta yoldadır). Onlardan bir kısmı da Allah'ın izniyle hayır yarışlarında öncü olanlardır. İşte bu, büyük bir fazl-u keremin tâ kendisidir. (Fatır: 32).

Azim ve gayret ile sâlih amellerde yarışılmalıdır. İyilikler yapmalı, bol bol sevaplar işlemeli, günahlardan, kötülüklerden uzak durmalıyız. Allah ne emretmişse, neyi yasaklamışsa gönülden boyun eğerek uymalıyız.
Allah kullarını yarışa teşvik ederek:

Ayeti kerimede:
Yarıştıkça yarışanlara andolsun! (Naziat: 4).

Yüzlerinde nimetin ve mutluluğun sevincini görürsün. Kendilerine ağzı kapalı, mühürlü saf bir içki içilir. Sonunda misk kokusu. Yarışanlar bunun için yarışsınlar, (imrenenler buna imrensinler). (Mutaffifın: 24, 25, 26).

Satın alınmıştır. Yarışın kazananları ise ödülünü açıklamıştır.

Ayeti kerimede:
Hayır yarışlarında tâ birini geçip kazananlar. İşte onlar (Allah'a en çok) yaklaştırılmış olanlardır. Naîm cennetindedirler. (Vâkıa: 10, 11, 12).

Dünya imtihan olup çok kısadır. Bu dünya hayatına karşılık sonsuz cennetleri kazanmak nimettir. Allahın kullarına sonsuz lütfu ve ikramıdır.

Ayeti kerimede:
İman edip sâlih ameller işleyenleri, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Orada ebedî kalacaklardır. Bu, Allah'ın gerçek vaadidir. Allah'tan daha doğru sözlü kim olabilir? (Nisa: 122).

Tüm hayır Allahtandır, tüm kötülükler kendi nefsimizdendir. Bir kula hayır işleyebiliyorsa bunun için Rabbine çok şükür etmelidir. Bu ahir zamanda sevaplarda fazladır. Hayra yönelen az, şerre yönelen çoktur.
Bu zamanında kıymeti bilinmelidir.

Hadisi şerifte:
"Yâ Ebu Sâlebe! İyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış. Ne zaman ki aşırı cimrilik hâkim olur, nefislerin arzusu peşinden gidilir, dünya ahiret üzerine tercih edilir, herkes kendilarını beğenir, kimseeyi tanımaz bir hâle gelirse, o zaman KENDİNİ !.. KURTARMAYA BAK HALK TABAKASINI BIRAK Muhakkak ki göster sizin arkanızda karanlık gece Parçaları gibi fitneler Vardır Ey fitneler içerisinde, göster sizin uzerinde Bulunduğunuz İnancın benzerine sımsıkı YAPISAN Bir kimse İçin, sizden elli Kişinin sevabı Kadar sevap Vardır "VE

Yâ Resulellah: Ashab-ı kiram" ! Onlardan elli sınav sevabı kadar sevabı vardır değil mi? (Yani 'Sizden' kelimesi ikilide mi?) Diye sorduklarında buyurdu ki:

"Hayır! Sizden elli stres sevabı kadar sevap alır. Çünkü siz iyiliklerde yardımcı bulursunuz, fakat onlar bulamazlar." (Ebu Dâvud - Tirmizî - İbn-i Mâce).

Kötülükleri yayan çok, hayrı yayan neredeyse hiç yoktur. Bunun içinde çok kıymetlidir.

Hadisi şeriflerde:
"Ümmetim fesada düştüğü bir zamanda Sünnet-i seniyyeme sarılanlara yüz şehit sevabı vardır." ( Beyhakî ).

"Fitne-fesadın çoğaldığı bir zamanda ibadet etmek, bana hicret etmek gibidir. " (Müslim: 2948).

Ben kazandım, ben yaptım, ben ettim demek ancak nefsidir. Allahın lütuf ve ihsanı olmasa kimse hayır işleyemez. Tüm hayırları Allahtan bilip, Allahım bu hayrı işlettiğin için sonsuz şükürler olsun amin. Diye duası yapılmalıdır.
Kul amelleriyle cennete giremez.

Hadisi şerifte:
Ebu Hüreyre -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz:
“Sizden hiç kimse amel ve ibadeti ile kurtulamaz. ” Buyurdu.
Sahâbe-i kiram -radiyallahu anhüm-:
"Sen de mi yâ Resulellah?" diye sordukları zaman ise şöyle buyurdu:
“Evet ben de. Meğer Allah-u Teâlâ rahmeti ve fazlı ile beni koruya. ” (Müslim: 2816)

Allah kimine az, kimine çok verir. Allahın takidirine razı olmak, Allahın rızasını kazandırır. Aza şükretmeyen, kaldır bulamaz. Şükür edene ise Allah kat verir.
Burada kulanda hem namaza, hayırlara sabırla devam etmesi, hemde Rabbinin yüce gönlünü kazanmak için çok çalışması lazımdır.

Yapılan amellerde gösteriş yani riya, kibir asla girmemeli, saf ve temiz duygularla, ihlas ile amel işlenmelidir. Aksi durumda o hayırların fayda sağlamayacağı açıktır. Riya için hac yapanlar, birkaç cümleriyle dahi haccını yakarlar. Boşa zahmete girmiş olurlar. Bu sebeple kibir, riya, kendini beğenme, büyüklenme, haset, hırs ve nice kötü duygulardan nefse arındırılmalı, nefsle ile mücadele edilmelidir.
Nefsinde dereceleri vardır. Nefse uyulmadıkça ruhlenir. Nefse uyuldukça ruh kararır aslının unutur. Nefsin boyasına girer.
Nefsin tehlikeleri, şeytanların tuzak ve hilelerinden ancak Allah kurtarır. Nasıl sığınmamız gerekir.
Kalbimiz ve aklımız Allaha yönelik olmalı, dünyaya yönelik değil.

Ayeti kerimede:
Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce olursa, hemen Allah'a sığın. Çünkü O işitendir, bilendir. (Araf: 200).

Allahın kulu ve kölesi ol, nefsinin değil.
Allah hiçbir hayır ziyan etmez. Herkez ne işlemişse onu bulacaktır. İnsanların ahiretteki durumlarıda hep derece derecedir. Cennetleri yaratan Allah lütfu ile kullarını bunlarla mükâfatlandıracaktır.

Ayeti kerimelerde:
Biz sizi pek yakında gelecek bir azap ile uyardık. Kişi o gün kendi elleriyle işlediklerine bakar. O gün kâfir: "Ah ne olurdu, ben toprak olaydım!" der. (Nebe: 40).

Bu, kendi ellerinizle yaptığınız şeylerin karşılığıdır. Allah kullarına aslâ zulmedici değildir. (Ali imran: 182).

İşte bu, ellerinizin yapıp başka sürdüğü işler yüzündendir. Yoksa Allah kullarına zulmetmez. (Enfal: 51).

Şüphe yok ki Allah zerre kadar haksızlık yapmaz. Zerre kadar iyilik olsa, onu kat arttırır ve kendi katından da büyük mükâfat verir. (Nisa: 40).

Alemlerin Haham olan Allah kullarının iyiliği ister, imana ve dosdoğru yoluna davet eder. Kim saparsa kendine zulüm etmiş, kim şükür edip hidayeti kabul ederse kullanılabilecek kurtarmış olur.

Tüm yaratılanlar Allaha muhtaçtır. Allah ne yapmışsa haktır, hikmetlidir, doğrudur. Onun sapin boyun eğenlerdeniz.

Zatının önünde hiçbir şey olmayan, herşeyin önünde bulunan, bir alan sonsuz Mukaddim Allahtır.
 
Üst