Allah Muhsidir.
Ayeti kerimede:
"Allah'ın devamında kuşatmış ve sayılarını tesbit yerinde." (Meryem: 94).
Allah tüm yarattıklarının cezası. Öyle bir biliştir ki bu herşeyin en ince ayrıntısına kadar içine alır. Bir yarattığının ölçüsünü, enini, boyunu, altını, üstünü, ağırlığını, uzunluğunu, hiçbir zerresi kalmayıncaya kadar bilmesidir. Tüm yaratılanlarıda bu böyledir. Allah yaratandır. Yaratan'ın yaratacağı kadar ince ayrıntısına kadar bileceği açık. Yani biz doğup, büyüdüğümüzde dahi kendi vücudumuz hakkında sahip olamıyoruz. Temel bilgimiz ve ihtiyacımız olan olan elimiz ve ayaklarımızı incelediğimizde tam, sayısı, sayısı, sayısı, kemikleri, kasları, sinirleri gibi çok detaylıdır. Anlatılmaya kalkıldığında kitaplara sığmayacak kadar çok bilgi yazılır. Yinede bitmez. Biyoloji ilmiyle insan vücudu hakkında çok şey öğrenebilir. Kendi ilim dalı kendi ilmince fizik, matematik, fen,
İşte insan kendi yaratılmış vücuduğumuzun dahi anlamakta, bilmekte aciz kalmaktadır. Allah ise hiçbir soru, hiçbir nokta kalmayınca kadar, yaratılmışların ilimleri ötesinde zatının ilmiyle bilir. Zatenki tüm ilimleri yaratanda Allahtır. Çünkü insanların zaten eserlerini, yarattıklarını incelsinler, bir yaratanı olduğunu bilsinler, zatına yönelsinler istemiştir. Yerde gökte olanların hepsi Allahın sanatı, eserleridir. Akıl sahibi müminler Allahu Tealanın iman katarını inceleyerek inceleyerek yarattıklarını.
Allah öyle bir ilimle bilir ki, çöllerin kumlarının adetini, yağan yağmur damlaların miktarın, göklerin ve yerlerin ölçüsü ve genişliğini, yarattıkları insanlar, hayvanlar, bitkilerin parası ve unutmadan bilir. Akılda iyice anlanması için örnekler veriyoruz. Kısaca Alemlerin Rabbi olan Allahımız her yarattığında vücut, yapı, madde, molekül, hücre, cisim, atom, canlı, cansız, büyük, küçük her zerresinin bedeli, ölçüsünü bilir.
Allahu Teala ayeti kerimesinde:
Yerde ve gökte hiçbir zerre Rabbinden gizli değildir. Bundan daha küçüğü ve daha büyüğü yoktur ki, apaçık bir kitapta (Levh-i mahfuz'da) bulunmasın. Yunus: 61).
Rabbimizin ilmi herşeyi kuşatmıştır. Onun ilminin sorumluluğu çıkabilen hiçbir yaratılan yoktur. Herşeyi çepeçevre kuşatan, herşeyden haberdar olandır.
Gezegenlere baktığımızda öyle ölçülü yerleştirilmiştir ki yörüngesinin biraz ileri veya geri gitse tüm sistem alt, üst olur. Gezegenler birbirine girer. Yine güneşin dünyaya uzaklığı ibretliktir. Biraz daha dünyaya yaklaşsa dünyayı kavurur, yakar ve yaşam olamaz. Biraz geri gitse soğuktan heryer donup, tüm canlılar ölür. Yeryüzünde yaşam olamaz. Ayın, güneşin, dünyanın uzaklığı hep alemlerin Rabbinin farklı ölçüsü ile yerleştirilmiştir. Birde sürekli bunlar hareket halindedir. Allah yeryüzünde yaşamı sağladı ve devam ettirendir. Sürekli yaratandır. Kıyamet günü geldiğinde ise dünyayı yerle bir etmek, yok etmek onun için çok kolay.
Ayeti kerimede:
Geceyi ve gündüzü, güneşi ve ay'ı yaratan O'dur. Her biri bir yörüngede yüzüp gitmektedir. Enbiya: 33).
Güneş de kendine mahsus yörüngesinde yürüyüşüp gitmektedir. İşte bu Azîz ve her şeyi bilen Allah'ın takdiridir. Yasin: 38).
Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Onun birisi bir yörüngede yüzerler. Yasin: 40).
Dağlarda durur görürsün. Oysa onlar bulutların yürüdüğü gibi yürümektedirler. Bu, her şeyi sapasağlam yapan Allah'ın sanatıdır. Şüphesiz ki O, yaptıklarınızdan haberdardır. Neml: 88).
Allah tüm rızkı dilediğine, dilediği kadar verir. Dilediğinin rızkını genişletir, dilediğine daraltır. Allahu Teâlâ bereket verirse az rızık, çok olur.
Ayeti kerimede:
Allah kullarına bol verseydi yeryüzünde azgınlık ederlerdi. Fakat O, rızkı dilediği ölçüde indirir. Çünkü O, kullarından haberdardır, onları görmektedir. Şura: 27).
Allahu Teala ölçü hakkında ayeti kerimelerinde:
Andolsun ki biz peygamberlerimizi açık delillerle gönderdik ve insanların adaleti yerine getirmeleri için beraberlerinde kitabı ve ölçüyü indirdik. Hadid: 25).
Allah her şey için bir ölçü tayin üzerine. Talak: 3).
O Allah ki, seni (yoktan) yarattı, düzenledi, ölçülü bir biçim verdi. İnfitar: 7).
Allah herşeyi ölçülü yaratmış, herşeyi yerli yerine koymuştur. Gökyüzüne yere, yeryüzünü göğe koysaydı, iki el, ayak yerine daha fazla yapsaydı, parmaklarımızı dahi adetini daha fazla yapsaydı vücudumuzun düzeni ve işleyişi bozulurdu. Yani tüm gökte ve yerde herşeyi ölçülü yaratan Allahtır. Ölçülü yaratmasaydı herşey birbirine girip, harap olurdu.
Fizik kuralları, kaldırma kuvveti, rüzgarın hızı, yer çekimi Allahın kanunlarıdır. Allah herşeyi ilmiyle ölçüye göre düzenlemiştir. Yine insanı örnek verelim. Bazı insanların kromozom ve hormonlarındaki düzensizlikler ile kısa boyluluk, uzun boyluluk, altı parmaklı gibi, vücutta fazla uzuvlar insanı olumsuz etkileyen etkiler. Daha fazla bozulmalarda o canlı ölür, yaşayamaz. Alemlerde böyle olup zerre bozulmada harap olucak şekilde Rabbimiz düzenlemiştir. Özellikler gezegenlerin, yörüngelerinden çıkmaları felaketler.
Allah gökünden suyuda ölçülü indirir. Bazen bol, bazen az indirmesi zaten dünya imtihanıdır.
Ayeti kerimede:
Gökleri ve yeri yaratan, gökten suyu indirip rızık olarak size türlü meyveler çıkaran Allah'tır. O'nun izniyle denizde yüzüp gitmeleri için gemileri emrinize verdi, nehirleri de size musahhar kıldı. İbrahim: 32).
Rüzgârları aşılayıcı olarak gönderdik. Gökten de su indirdik, sizi suladık. Yoksa o suyu siz depolayamazdınız. Hicr: 22).
Bu tatlı suyla yeryüzünde yaşanabilmektedir. Suyun az inmesi kıtlığa sebep, çok inmesi bolluğa sebeptir. Su herşeyi etkileyen bir rızıktır.
Ayeti kerimede:
O ki gökten suyu indirdi. İşte biz bitip yetişen her bitkiyi yetiştirdik. Sonra ondan yeşillikler çıkardık. O yeşilliklerden taneleri, üst üste dizilmiş başaklar çıkarırız. Hurmanın tomurcuğundan birbirine bitişik bol salkımlar olur. Üzümlerden bağlar çıkarır, zeytin ve nar bitiririz ki, onlardan bir kısmının birbirine benzer, meyveleri ise farklıdır. Meyve verirken ve olgunlaştığı zaman onun birinin meyvesine bakın! Şüphesiz ki bütün bunlarda inanan bir topluluk için âyetler (ibretler) vardır. Enam: 99).
Sizin için yeryüzünü döşeyen, döşemeli, gökten su indiren O'dur. Biz o su ile türlü türlü, çift çift bitkiler yetiştirdik. Taha: 53).
Allahın yarattığı bitkileri dahi saymakla bitiremeyiz. Allah ise onun yarattığı bilirkişi. Eklenilenide, azalanıda bilir.
Zaten geçmişten bu güne ne yaratmışsa mahkeme diriltip mahşer sahaya toplayacakta Allahtır. Melekleri, insanları, cinleri, tasarımları diriltecektir. Hiçbir yaratmadığını, hiçbir zerreyi unutmaz.
Beşer aklın, tüm yaratılanların aklının, ilminin dışındadır. Alemlerin Haham Allah ol der olur. Emirde hükümde onundur.
Ayeti kerimede:
Hiç şüphesiz ki ölüleri ancak ve ancak biz diriltiriz. İşlediklerini ve eserlerini (geride bıraktıklarını) biz yazarız. Zaten biz her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i mahfuz'da) saymışızdır. Yasin: 12).
Şüphesiz ki Allah'ın yanında bulunan her şeyi çepeçevre kuşatmış ve her şeyi teker saymıştır. Cin: 28).
İnsan Allahın bir nimetlerini bile bir saymaktan acizdir. Onun sonsuz ve sonsuz ihsanı, lütufları, rızıkları, nimetleri sayılamaz.
Ayeti kerimede:
"Allah o canlının durduğu yeri ve sonunda bırakılacağı yeri bilir. Hepsi apaçık bir Kitap'da yazılmıştır." (Hud: 6).
Görülmeyenide, görünenide, zahirde, batınide, açığınıda, gizlisinde, canlısınıda, cansızınıda sayan, ölçen, bilen Muhsi olan Alemlerin Rabbine hamd olsun.
