Allah Mucîbdir.(Görüntülü ve Sesli -Yazı Takipli)

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
Mucîb
Allah Mucîbdir.

Ayeti kerimede:
"Benden isteyenin, duâ ettiğinde duâsını kabul ederim." (Bakara: 186).

Allah Celle ve Celalühünün duaları kabul ettiğine kalpteniman şarttır. Duam kabul edilmeyecek duaların kabulünü beklemek doğru olmaz.

Hadisi şerifte:
"Hazreti Ebû Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor:" Resûlullah: (aleyhissalatu Vesselam) buyurdular ki:
"Allah'a duayı, boyut icabet edeceğinden emin olarak. Şunu bilin ki Allah celle şanuhu (bu inançla olmayan ve) gafletle (başka meşguliyetlerle) oyalanan kalbin duasını kabul etmez." Kaynak kütübi sitte: 1743).

Burada Allahın Mucîb oldugunu, dualara icabet edebilmek, kabul kalbimize ve aklımıza yazmalıyız. Kesin ve emin bir şekilde alemlerin haham olan, tüm güç ve kuvvet kendisinin olan, bizim onun halimizi bilen, dualarımızı duyan, bizi gören bir Rabbimizden istediğimizi bilelim. Onun öyle bir gücü vardır ki herşeye boyun eğdirir. Emri ol dur. Oda hemen oluverir. Yerleri ve gökleri tutan, herşeye hükmeden Allahtır.
Ayeti kerimede:
"O sizi topraktan yarattı ve sizi orada yaşattı. O halde O'ndan mağfiret dileyin, sonra da O'na tevbe edin. Doğrusu Rabb'im boyutu çok yakındır ve duâları kabul edendir." (Hûd: 61).

Her kul dünya ve ahiret için, kendisinin iyiliği için ihtiyacı olan tüm hayırları Allahtan istemelidir. Sığın korunan, istendiğinde veren, dua edildiğinde işiten ve icabet eden Mucîb Allahtır. Tevbeleride işitip kabul eden odur.
Kötülüğümüze bir şey istememeliyiz. Bedduada etmekten kaçınmalıyız.

Hadisi şerifte:
"Hazreti Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor:" Resûlullah (aleyhissalatu Vesselam) buyurdular ki: "Nefslerinizin aleyhine dua etmeyin, çocuklarınızın aleyhine de dua etmeyin, hizmetçilerinizin aleyhine de dua etmeyin. Ebû Davud, Salat 362. Kaynak kütübi sitte: 1755).

Allah Celle ve Celalühü peygamberlerininde dualarını bol kabul etmiş. Kendisine sığındıklarında korumuş, kendisinden istendiğinde vermiş, tevbe ve amellerini kabul eder.

Yusuf aleyhisselam kıssasında Ayeti kerimede:
(Yusuf) dedi ki: “Ey Rabbim! Zindan benim için isteklerini yapmaktan daha sevimlidir. Eğer tuzaklarını benden uzaklaştırmazsan, onlara meyleder ve câhillerden olurum. ”Haham onun duâsını kabul etti ve ondan uzaklaştırdı. Çünkü O işitendir, bilendir. Yusuf: 33, 34).

Adem babamız aleyhisselam ve Havva annemiz aleyhisselam kıssasında ayeti kerimede:
Bunun üzerine ikisi de o ağacın meyvesinden yediler, ayıp dışarı görünüverdi. Üstlerini cennet bulmakyla örtünmeye çalıştılar. Âdem Rabbine âsi olup şaşırdı. Haham yine de onu seçip tevbesini kabul etti, ona doğru yolu gösterdi. Tâ-Hâ: 121-122).

Yunus aleyhisselam kıssasında ayeti kerimede:
Zünnun'u (Yunus'u) da an! Hani o bir vakit öfkeli bir hâlde geçip gitmişti. Kendisini hiç sıkıştırmayacağımızı sanmıştı. Nihayet karanlıklar içinde: “Allah'ım! Senden başka ilâh yoktur, sen bütün noksan sıfatlardan münezzehsin. Gerçekten ben zâlimlerden oldum. Diye niyaz etti. Biz de onun duâsını kabul ettik ve onu üzüntüden kurtardık. İşte biz müminleri böyle kurtarırız. Enbiyâ: 88).

Görüldüğü üzere Allah duaları en güzel şekilde icabet edip kabul edendir.
Ayrıca peygamberler aşırı giden, haddi aşan, isyankar, tevbeye ve imana yönelmeyen, kavimleri helakları içinde dua etmişlerdir. Kötülüklerinden Rablerine sığınmışlardır. Allah ise yine dualarını kabul ederek kavimlerini helak günü.

Ayeti kerimelerde:
Âd'ı, Semud'u, Ress halkını ve bunlar arasında birçok nesilleri de helâk ettik. Furkan: 38).

Hadisi şerifte:
"Hazreti Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor:" Resûlullah aleyhissalatu Vesselam buyurdular ki: "Hacılar ve umre yapanlar Allah'ın elçileridir. Onlar Allah'a dua etseler, Allah'ın hemen icabet eder (dualarını kabul eder). mağfret dileseler, derhal mağfiret eder. "Kaynak kütübi sitte: 6841).

Günahları bol bağışlayan, tevbeleri kabul eden, dertlere derman olan, gönüllere şifa veren, dualara icabet eden Alemlerin Rabbine dua etmek onun kulun değişiklikleri gereken birşeydir. Hiçbir hüküm sahibi yoktur. O rahmet ve merhametiyle herşeyi kuşatandır.

Hadisi şerifte
Rıfa'atü'l-Cüheni radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu shipam buyurdular ki:"Allah Teala hazretleri gecenin taşıma veya üçte ikisi geçinceye kadar (günahların kaydını) geciktirir. Sonra:" Sakın kullarım benden başkasından bir talepte bulunmasınlar! Kim ben Azimüşşan'dan talep ederse, isteğine icabet eder, duasını kabul ederim. Kim benden talepte bulunursa, ona istediğini veririm. Kim benden af dilerse onu affederim, bu hal fecir doğuncaya kadar devam eder "buyurur" Kaynak kütübi sitte: 6358).

Dua hayırdır ve sevaptır. Rabbimize Mevlamıza yönelmedir. Allah insanı zayıf ve ihtiyaç sahibi kılmıştır. Asıl hayatın ahiret oldugunu bilsin, dünyaya kanmasın, zatına yönelsin diye. . Dünya geçici, ahiret kalıcı ve sonsuzdur.

Ayeti kerimede:
İşlediklerini en güzel şekilde kabul ettiğimiz ve kötülüklerini geçtiğimiz kimseler, cennet halkı ilanlarılar. Bu onlara vaad olunan dosdoğru bir vaaddır. Ahkaf: 16).

Amelleri, ibadetleri, duaları dilediklerini yüce katında kabul eden Mucîbtir.
Evliyaların büyüklerinden bir zatın eserinde:
İstiâze; sığınma, korunma, talep etme mânâlarına gelir. Şeytandan, kötülük ve şerlerden, haramlardan günahlardan, cehennemden. Allah-u Teâlâ'ya sığınmak, kulluğun mühim hususiyetlerindendir.

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde:
"Allah'a sığın!." Buyuruyor . (Mümin: 56)

Hıfz-u himayesine sığınılacak, yardım istenecek, kapısına başvurulacak yegâne mâbud O'dur.

Şeytan kıyamete kadar insan iğva edeceğine yemin ettiği için insanın etrafını çevirmekten vesveseler vermekten bir an olsun boş bulunmamaktadır.

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde tekrar tekrar duâ edip yalvaran söyleyeceği lâfızlarla şeytanın iğvalarından, hile ve desiselerinden emir satın aldı:

"De ki: Rabb'im! Şeytanların vesveselerinden sana sığınırım. Rabb'im! Yanımda bulunmalarından da sığınırım. " (Müminûn: 97-98)

Her insan daha hayatta iken noksanlıklarını gidermeye çalışmalı, her zaman için şeytanın şerrinden Allah-u Teâlâ'ya sığınarak muvaffakiyet dilemelidir.

Yazmaktadır.

Çaresiz kalmış tüm kullarının sığınmalarını işiten, dualarına icabet eden Mucîb odur. Tüm sesleri işiten Semidir. Bir ses diğerine olmaz engel. Tüm kullarının dualarını da ayni ve işitmesi, icabet etmesi ona zor değildir.
Yaratan hiçbir yarattığına muhtaç değildir ama tüm yaratılmışlar Ona muhtaçtır.

Hadisi şeriflerde:
"Sizden herkes, ihtiyaçlarının gezinme Rabbinden istesin, hatta kopan ayakkabı bağına varıncaya kadar istesin." Kütübi sitte: 1756).

Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem tüm hayatı dua idi. Otururken, kalkarken, yemek yerken, su içerken, yürürken, yatacağı zaman, kalkacağı zaman, namazdan önce, namazdan sonra hep dualar ile Rabbine yönelirdi.

Hadisi şerifte:
"İbnu Mes'ud (Radıyallahu anh) hazretleri anlatıyor:" Resulullah (Aleyhissalâtu vesselam) buyurdular ki: ". Allahu Teala Hazretleri'nin fazlından Isteyin Zira Allah kendisinden istenmesini sever İbadetin en efdali de (dua edip) kurtuluşu beklemektir ." Kütübi sitte: 1758).

Allahın emirlerini uyup, yasaklarından kaçınmalı, onun halimizde ona yönelmeli istemeli, sığınmalıyız. Dualar kul ile Haham arasındaki bağı kuvvetlendirir. İmanımız artar. Mümin kullar bilirlerki tüm güçlerin üzerinde, ol demesiyle herşeyi olduran, tek, bir, bu, benzersiz, dengi ve ortağı olmayan, herşeye hüküm veren bir Rabbi var. Bu bile en ağır ibtilalarda mümin kullara güven aşılar. Allahın tapınağı bir imtihanların geçer ve kazanır. Kafirlerin ise dünyadada, ahirettede sığınacak hiçbir şey bulamazlar.

Ayeti kerimede:
Gizli fısıldaşmalar ancak şeytandandır. Bunu iman edenleri üzmek için yapar. Oysa şeytan, Allah'ın izni olmadıkça müminlere hiçbir zarar veremez. Müminler Allah'a tevekkül etsinler. Mücadele: 10).

Nefsten ve şeytandan koruyacakta yine Allahu Tealadır. Dualar ile sığınılmalıdır.

Ayeti kerimelerde:
Kur'an okuyacağın zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın. Nahl: 98).

Takvâya erenler, şeytan tarafından bir vesveseye uğrayınca Allah'ı zikrederler. Bir de bakarsın ki onlar gerçeği görüp bilmişlerdir. Araf: 201).

Sığınılması gereken herşeyden Alemlerin Rabbine sığınılmalıdır.

Hadisi şerifte:
"İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor:" Resûlullah (aleyhissalatu shipam) buyurdular ki:"Kime dua kapısı açılmış ise ona rahmet kaıları açılmış demektir. Allah'a taleb edilen (dünyevi şeylerden) Allah'ın en çok sevdiği afiyettir. Dua, inen ve henüz inmeyen onun çeşit (musibet) için faydalıdır. Kazayı sadece dua geri çevirir. ise sizlere dua etmek gerekir. " Kaynak kütübi sitte: 1723).

Allah dilemediği surece bir musibet isabet etmeyeceğine göre, kullar Rabbine çok sığınmalıdır. Bu dualar mümin kulların huzurudur.

Dualarım kabul olmuyor diye üzülmemeli, ısrarla kesin bir şekilde dua edilmeye devam edilmelidir. Çünkü Allahu Teala kullarının aşılmasından hoşlanır, duaların dinler ve sever. Bu sebeple o kulunu sevdiğinden dua etmeyi bırakmaması için onu geciktirir. Bunda da hikmetler vardır.

Dilerse anlık kabul der. Dilerse geciktirir. Dilerse uygulanmalıdır.
Bizler dualarımıza icabet eden, bizi her zaman duyan ve gören bir Rabbimiz oldugunu kalpten iman etmeliyiz. Allahın emir ve yasaklarına uyarak halimize düzeltemeye çalışmalıyız. Tevbe ve istiğfar ile kalbi yıkamalıyız.

Unutulmamalıdır ki Allah bir duayı kabul etmese bile ona sevap yazar. Hayır olarak zerre işlense biliniz ki o yazılmaktadır. Belki Allah o duayı kabul etse ahiretini unutacak ve isyankarlardan olucaktır. Kendisi için hayırlı olmayacaktır. Allah herşeyi bilir, bizler ise Bunları bilemeyiz. Gaybı, geleceği bilen, herşeyden haberdar olan, herşeyi ilmiyle kuşatıp en ince ayrıntısına kadar bilen Allahtır.

Ayeti kerimede:
Hoşunuza gitmediği savaş boyutu farz kılındı. Bazen hoşunuza gitmeyen bir şey, hakkınızda hayırlı olabilir ve hoşunuza giden bir şey de hakkınızda şer olabilir. Allah bilir siz bilmezsiniz . Bakara: 216).

Kullar samimi olarak Rabbine yönelip, ısrarla istemelidir. Ya Haham benim için bunu hayra çevir. Diyerekte. Ya Rabbi hayırlısıyla ihsan eyle. Diyerekte. dualarımıza ilave edebiliriz.

Ayeti kerimede:
Onlardan bir kısmı da: “Ey Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ve güzellik ver, âhirette de iyilik ve güzellik ver. Bizi cehennem azabından koru. "Derler. Bakara: 201).

Dünyayı isteyip, ahireti unutmamalıyız. Hem dünyada ve hem ahirette Yüce Rabbimizden istemeliyiz.

Yusuf aleyhisselamın duası ayeti kerimede:
Rabbim! Sen bana hükümranlık verdin, rüyâların tabirini öğrettin. Ey göklerin ve yerin yaratıcısı! Dünyada da ahirette de benim yârim yardımcım sensin. Müslüman olarak canımı al ve beni sâlihler zümresine kat. ” Yusuf: 101).

Bu duayada amin diyerek Ya Mucîb olan Allahımızdan duamıza icabet edip, kabul etmesini niyaz ederiz amin.
 
Üst