İslam yardımlaşma ve dayanışma dinidir Toplum halinde yaşadıkları
halde, imkânları farklı ve pek çok bakımdan eşit olmayan insanları, denk
bir çizgide birleştirmek ancak dayanışmayla mümkündür.
İslam toplumunda kimsesiz olmamalıdır. Çünkü dayanışma dinî vecibe
olarak kabul edilmiştir. Kendisi için istediğini diğer kardeşleri için de istemeyi
(Buhârî, “İman”, 6)
şuur halinde yaşayanlar, ecdadımızın vakıflarla
yaptıkları hizmetleri günümüzde yardım dernekleriyle ve sivil toplum kuruluşlarıyla
gerçekleştirmekte; kimsesiz, hasta, çaresiz insanların yardımına
koşmaktadırlar. Allah, kimsesizlere müminlerin hizmetleri aracılığıyla yaklaşır ve bu yüzden kendi adına çalışan hizmet sahiplerini şüphesiz, en güzel
bir karşılıkla ödüllendirir. İmkânı varken çevresindeki ihtiyaç sahiplerine
duyarsız kalan kimselerse adeta Allah’a karşı vefasızlık göstermiş olurlar. Çünkü Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Allah, kıyamet gününde (bir kimseye) şöyle seslenecek: 'Ey Âdemoğlu! Hastalandım, beni ziyaret etmedin ' (O şahıs), 'ey Rabbim! Sen âlemlerin Rabbisin, ben seni nasıl ziyaret edebilirim?' deyince Allah, 'falan kulum hastalandı, onu ziyaret etmedin, eğer ziyaret etseydin beni onun yanında bulacağını bilmiyor muydun?' diyecek.” (Müslim, “Birr”, 13)
halde, imkânları farklı ve pek çok bakımdan eşit olmayan insanları, denk
bir çizgide birleştirmek ancak dayanışmayla mümkündür.
İslam toplumunda kimsesiz olmamalıdır. Çünkü dayanışma dinî vecibe
olarak kabul edilmiştir. Kendisi için istediğini diğer kardeşleri için de istemeyi
(Buhârî, “İman”, 6)
şuur halinde yaşayanlar, ecdadımızın vakıflarla
yaptıkları hizmetleri günümüzde yardım dernekleriyle ve sivil toplum kuruluşlarıyla
gerçekleştirmekte; kimsesiz, hasta, çaresiz insanların yardımına
koşmaktadırlar. Allah, kimsesizlere müminlerin hizmetleri aracılığıyla yaklaşır ve bu yüzden kendi adına çalışan hizmet sahiplerini şüphesiz, en güzel
bir karşılıkla ödüllendirir. İmkânı varken çevresindeki ihtiyaç sahiplerine
duyarsız kalan kimselerse adeta Allah’a karşı vefasızlık göstermiş olurlar. Çünkü Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Allah, kıyamet gününde (bir kimseye) şöyle seslenecek: 'Ey Âdemoğlu! Hastalandım, beni ziyaret etmedin ' (O şahıs), 'ey Rabbim! Sen âlemlerin Rabbisin, ben seni nasıl ziyaret edebilirim?' deyince Allah, 'falan kulum hastalandı, onu ziyaret etmedin, eğer ziyaret etseydin beni onun yanında bulacağını bilmiyor muydun?' diyecek.” (Müslim, “Birr”, 13)
Son düzenleme: