Vehhab
Allah Vehhabtır.
Ayeti kerimede:
"Ey Rabb'imiz! Bizi doğru yola hidayet ettikten sonra kalplerimizi saptırıp döndürme. Bize kendi nezdinden bir rahmet ver. Şüphesiz ki bağışı en çok olan sensin." (Âl-i İmrân: 8).
İmanda, hidayette Allahtandır. Büyük nimettir. Hiçbir yarattığına zerre ihtiyaç duymaz. Verdiklerini karşılıksız veren Vehhabtır. İman etmelerini kulları için ister ki zaten oda kulları içindir. Yoksa Allahın ne ibadete, ne birşeye ihtiyacı yoktur. Gayb hazineleri zaten Allahındır. Yerde ve Gökte ne varsa hepsi onun mülküdür. Mevlamız sahibimiz Allahtır.
Şu vücudumuzda bize dünya imtihanı için veren odur. Güzel güzelliklerle yaratmıştır. Allah göz veremese kim görecek, Allah kulak veremese kim duyacak, dil veremese kim konuşacak. Allah dileseydi bizi daha farklı yaratırdı. O Eşsiz ve sonsuz Yücelikte olan Allahtır.
İnsan ne sağlık nimetinin, ne kuvvet nimetinin şükrünü bir ömür yapamaz.
Ayeti kerimede:
Dedi ki: "Ey Rabbim Beni bağışla Bana, Benden Sonra kimsenin ulaşamayacağı Bir hukumranlik ver Şüphesiz ki sen karşılıksız bağışta bulunansın!. Sad: 35).
Hazreti Süleyman Aleyhisselamın duasına Allah Kabil Etmiştir:
Biz rüzgârı onun emrine verdik, onun emri ile istediği yere akıp gidiyordu. Bina yapan, dalgıçlık eden her şeytanı da. Demir halkalarla diğerlerini de (ona baş eğdirdik). İşte bu bizim bağışımızdır. Sen de bol ver, veya yanında tut, hesapsızdır. Şüphesiz ki onun bizim katımızda yakınlığı ve âkibet güzelliği vardır. Üzgün: 36, 37, 38, 39, 40).
Allah duaları kabul edip hesapsız rızıklar veren Vehhabtır. Tüm yarattıklarına sayısız ihsanda bulunan O ”dur.
Dünya imtihan olduğu için verilen onu nimetten ahirette sorulacaktır.
Hadisi şerifte:
"Hazreti Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatıyor:" "Resulullah (aleyhissalatu Vesselam) bir gün (veya gece mutad olmayan bir saatte) mescide geldi. Orada Hazreti Ebu Bekir (radiyallahu anh) ve Hazreti Ömer (radiyallahu anhe) rastladı. saatte) niye geldiklerini sordu. "" Bizi evden çıkaran açlıktır! "" Dediler. Resulullah da: "" Beni de evde çıkaran açlıktan başka bir şey değil! "" Buyurdu. Hep beraber Ebu'I-Heysem İbnu'I Teyyihan'a gittiler. O, bunlar için arpadan ekmek yapılmasını emretti. Ekmek yapıldı. Sonra kalkıp bir koyun kesti. Yanlarında bir hurma ağacında asılı olan tatlı suyu indirdi. Derken yemek geldi, yediler ve o sudan içtiler. Resulullah (aleyhissalatu damaram): "" şu günün nimetinden (kıyamet günü) hesap sorulacak! Açlık sizi evinizden çıkardı. Bu nimetlere çivi olduktan sonra dönüyorsunuz! "" Buyurdu. " " "Kaynak kütübi sitte: 2064).
Müminler verilen nimetlere karşı Rablerine şükretmelidir.
Hadisi şerifte:
""" Allah kuluna bir nimet üzerinden zaman kul "" elhamdülillah "" derse, kulun yapar (yani hamd demek ödediği, kendine sağlayacağı menfaatçe) aldığından efdal (üstün) olur. "" " Kaynak kütübi sitte: 7097).
Su içerken, yemek yedikten sonra ve nimete şükür lazımdır.
Ayeti kerimede:
Yoksa O Aziz ve Vehhâb olan Rabbinin rahmet hazineleri onların yanında mıdır? Sad: 9).
Allahın verdiğini kimse tutamaz, Allahın vermediğini Allah mümin kullarına cennetlerde hazırlamıştır.Ayeti
kerimede:
İman edip de sâlih ameller işleyenler ise cennet halkıdırlar. Onlar orada ebedî kalacaklardır Bakara: 89)
Ayeti kerimede:
Sırf ebedi sonsuz hayat bile ne kadar değerli olduğu açık. Fakat Allah Vehhabtır. Karşılıksız hesapsız sonsuz rızıklar verir. Yaratır.
Rabbinizin bağışına ve Allah'tan korkanlar için hazırlanmış, olan cennete koşun! Ali imran: 133).
Cennet dünya ile asla kıyaslanamaz. Çünkü Allah dünyaya hiç değer vermemiştir.
Ayeti kerimede:
İşte onların mükâfatı, Rableri tarafından bağışlanma ve altlarından ırmaklar akan cennetlerdir. Orada ebedî kalacaklardır. Çalışanların mükâfatı ne güzeldir! Ali imran: 136).
Biraz aklımızı kullansak az bir amelle Allah sonsuz cenneti vermektedir. İnsana dünyada sadece tek çeşit yemek verebilirdi fakat o çok büyük lutüf ve ihsan. Sonsuz sayamayacağız kadar çok nimeti bizlere ihsan eden Vehhab olan Allahtır.
Cennet ise akılların, hayallerin dışında Allah rahmetiyle hazırlamış, mümin kullarını müjdelmemiştir.
Hadisi şerifte:
"Huzeyfe ve Ebu Mes'ud el-Bedri (radıyallahu anh) Resûlullah (aleyhissalatu Vesselam) 'ın şöyle dediğini söylediğini işittiklerini anlatır:""Sizden önce yaşamış olan birisine, ruhunu kabzetmek üzere melek gelmiş idi, sordu:" "-Bir hayır işledin mi?" "Adam:" "-Bilmiyorum" "diye cevapladı. Kendisine tekrar:" "-Hele bir düşün (belki hatırlarsın) Adam: "" -Bir şey hatırlamıyorum, dünyada iken, insanlarla alış-veriş yapardım. Bu muamelelerimde zengine ödeme müddetini uzatır, fakire de (ödeme işlerinde müsamaha ve bazı eksikliklerini bağışlamak sûretiyle) kolaylık gösterirdim "" dedi. Allah onu (bu kadarcık iyiliği resmedip) cennetine koydu. " " "Kaynak kütübi sitte: 201).
Ne ümitsiz olup amelleri bırakmalı, ne de cenneti garantilemiş gibi bir hayat sürmeliyiz. Unutmamalıyız ki Allah cennete dilediğini, dilediğini cehenneme alır. Zerrede haksızlık yapmaz.
Allah dünya ve ahirette Vehhab ismiyle karşılıksız nimetler ihsan günü. İnsan eli, eli, dahi incelese, onla nelere yapabildiğini tefekkür etse Allahın ne kadar Vehhab oldugunu anlar. O sonsuz Vehhabtır. Bize verilin bir zerreyi Allah vermese idi kimin davet gücü yetecekti.
Suyu acı yapıp içmek zorunda olsaydık kim tatlı suyu bulabir veya varlığından haber olabilirdi. İnsanlara şifaları indirende odur. Yoksa insan ne kadar aciz ve çaresiz kalırdı. Üzerimizde olan herşey Allahın nimetidir.
İbret gözü ile bakabilirsek soluduğumuz hava dahi nimettir. Hasta olunca nefes almak zorlaşır. Nefesin safra anca kıyda kalınca anlaşılır. Rahatça nefes aldığımız herana sonsuz şükürler olsun Rabbimiz. Hep şükür gerekmektedir.
Vücudumuz hemen devreye girer. Allahın emriyle hareket ederler. Yaraları kapatırlar. Hücreler yenilenir. Bu dahi nimettir. Kanın pıhtılaşmaması durumunda insan ölüm tehlikesine karşı karşıyadır. Bunları ihsan eden Allaha sonsuz şükürler olsun.
Maalesef nefsinde etkisiyle verilen nimetlerden haberimiz olmaz. Hep daha fazla isteriz.
İnsanın yaşaması için tüm Başlar hazırlayan, tüm yetenek ve özellikleri veren, bunlarda yetmeyerek heran bizi koruyan kollayan Allah Yücelere Yücesidir.
Hergün kullarını doyurmaktadır. O dur rızkımızı veren. Susuz kalınca suyun kıymeti, aç kalınca yemeğin kıymeti, zaman bitince zamanın kıymeti anlaşılır. O yüzden kula düşen sürekli şükür. sabır, ibadet, dua, zikirdir. Bunlar olunca inşaAllah ki Rabbimizde bizleri bağışılar.
Kısacık dünya hayatına karşılık sonsuz cenneti kazanmak, Yine Allahın Vehhab isminin tecellisidir.