Allah Semidir. (Görüntülü ve Sesli-Yazı Takipli)

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
Allah Semidir.

Ayeti kerimede:
"Ey Rabb'imiz! Bu hayırlı işi bizden kabul buyur. Şüphesiz ki hakkıyla işiten ve bilen sensin." (Bakara: 127).

Allah herşeyi hakkiyle işitendir. Kullarının tüm dualarını işitir. Bir işitmesi diğerine engel olmaz. Herşeye herşeyden yakın olduğu için herşeyi duyar. Onun duyması yarattıklarına benzemez. Kalpte gizlediklerimizde duyar, düşüncelerimizde duyarız. Hiçbirşey Allahtan kaçamaz. Allah herşeyden haberdardır. Karanlıkta gezen karıncanın seslerini işitir. Büyük küçük, canlı cansız, bilinen ve bilinmeyen herşeyi işiten Allahtır.

Ayeti kerimede:
Yedi gök ve yer, içinde bulunanlar Allah'ı tesbih ve tenzih ederler. Hiçbir şey yoktur ki, O'nu hamd ile tesbih etmesin. Fakat siz onların tesbihlerini anlamazsınız. O halim olandır, çok bağışlayandır. İsrâ: 44).

Allahın bildirdiği üzere ne anlayabiliriz ne duyabiliriz. Allah ise onun zerreyi duymaya kadirdir. O neler yarattığını daha iyibilir. İnsanlara çeşitli diller veren odur. Dışında meleklerine bilinmeyen diller ihsan üzerine. Allahın meleklerinin çok cezası ancak yine Allah bilir. Bu melekleri asla emredileni yapmakta bir geri durmayıp kusur etmedikleri gibi, zikirlerindede asla kusur etmezler. O bir Allahı zikrederler.

Ayeti kerimede:
Biz cehennemin bekçilerini hep meleklerden yaptık. Sadece bir fitne kıldık. Ki, ehl-i kitap kesin bilgi edinsin. İman edenlerin de imanı artsın. Hem örnek kitap verilenler, hem de müminler şüpheye düşmesinler. Kalplerinde bulunanlar ve kâfirler: "Bu misalle Allah neyi kastetmiştir?" desinler. İşte Allah böyle böyle şaşırtır, dilediğini doğru yola eriştirir. Rabbinin ordularını ancak kendisi bilir. Bu ise, insanlık için ancak bir öğüttür. Müddessir: 31).

Gökyüzü sanıldığı gibi boş değildir. Allahın melekleriyle doludur. Hepsi Rablerine saygıyla zikir ederler. Ona kulluk en büyük şereftir. Oysa insanların nefslerine uyup bunu bilememiştir.

Ayeti kerimede:
"Ben cinleri ve insanları ancak (beni bilsinler) bana ibadet etsinler diye yarattım." Zâriyât: 56).

Allah sonsuz izzet ve şeref sahibi. İster istemez onu zerre onu zikir eder. Allahın ise asla zikir edilmeye, ibadet edilmeye asla ihtiyacı yoktur. Dünya imtihandır. Allahın hükmünün listesi çıkacak zerre yoktur. Allah şu kısacık dünya hayatında iyi olanlara sonsuz cennetlerini ihsan edicektir. Bu ne büyük şereftir. Bunu anlamayıp kötülük eden cahiller ise cehennemde sonsuz azap göreceklerdir. Allah zerre haksızlık yapmaz.

Zaten ki Allahın saygın çok yüce melekleri, Allahın peygamberleri, Allahın sevdikleriya kulları ona saygı ve hürmetle zikirden gafil olmamaktadır.

Hadisi şerifde:
Ebu Hüreyre -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde şöyle buyurmuşlardır:

“-Müferridler yarışı kazandılar!”

"-Müferridler kimlerdir yâ Resulellah?"

“-Onlar o kimselerdir ki, Allah-u Teâlâ'nın zikrine bütün benlikleri ile dalmışlar, başka şeylerle uğraşmazlar.

Bu zikir onlardan yüklerini indirmiştir, kıyamete hafif olarak gelirler. ”
(Hâkim).

Âyet-i kerime'de:
“Zikrullah elbette en büyük (İbadet) tir. ” (Ankebut: 45).

Bizim zikirlerimiz duyan, herşeyi duyan Yarı olan bir Rabbimiz var. Buda büyük bir nimettir. Allah bizi yaratıp bırakmamıştır. Onunla tuhaf ilgilenmektedir. Şu var ki kul Rabbine yönelmiyor ve Rabbinden kaçıyorsa, Allahda ona yaklaşmak istemez.

Ayeti kerimede:
Doğrusu münâfıklar Allah'ı aldatmaya kalkışıyorlar. Oysa Allah onlara aldatmanın ne olduğunu gösterecektir. Onlar namaza kalktıkları zaman üşene kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, Allah'ı pek az zikrederler. Nisa: 142).

Ayette üzere bizleri münafıklardan ayıran, birincisi namazı isteyerek, severek kılmak. İkincisi ise çok zikrettir. Bizi yaratana neden zikir etmeyelim. Neden ona ibadet etmeyelim. Bu uzunluk bir ölçüdür ki namazı nefsiyle ağır gelir. Aklı başka bir yeri dolaşır durur. Kıldığınıda anlamaz. Ruhuyla kılı ise namazlardan tat alır. Huşu duyar. Üzerine nurların yağdığını tıslayan. Rabbiyle dünya bağını koparıp yalnız kalbini ona yönetmiştir. Nefsle mücadele şarttır. Böylece namazlara, ibadetlerimize riya ve kibirde girmez. Yalnız Allah için yapılan ameller kabul edilmektedir.

Ayeti kerimede:
İnananların Allah'ı zikir ve O'ndan inen gerçek için kalplerinin saygı ile yumuşaması zamanı gelmedi mi? Onlar daha önce Yurt dışı kitap verilenler gibi olmasınlar. Yaşamak üzerlerinden uzun zaman geçti de kalpleri katılaştı. Zaten onlardan bir yolu çıkmış fâsıklardır. Hadid: 16).

Zikirin kalbi yumuşattığı açıktır. Allahı ondan korkmamızı sağlar. Yarattıklarına böylece zalimlik edilmez. Kendi nefslerimizede böylece zülüm etmeyiz. Günahlara yönelmeyiz. Zikrin faydaları hem dünyada hem ahirette çoktur.

Hadisi şerifte:
“Ben kulumun zannına göreyim, beni zikrettiği yerde ben onunlayım. Kulum beni kendi içinde zikrederse, ben de onu kendi nefsimde zikrederim. Beni toplulukta zikrederse, ben de onu daha hayırlı bir toplulukta zikrederim. "(Buhârî)

Allah kullarını en bilen olduğu gibi, kullarını en iyi işitende odur. Öyle bir işitir ki yardıma muhtaçlara anlık yardım eder. Dua edenlerin duasına anlık icabet eder. O duaları çok çok kabul edendir. Kalbi tevbe istiğfar ile yıkayıp, ibadetle zikirle Rabbimize yönelmeliyiz.

Hadis-i şerif'te:
“Zikrullah kalplerin şifâsıdır. ” (Münâvî).

Okyanuslara baktığımızda bile, Allah o canlılara dahi sesler vermiştir. Biz hayvanların dilinden anlayamayız ama Allah yarattıklarını duyandır, ilmi ise herşeyi kuşatmıştır. Ses büyük nimettir. Şükür gerekir. Elhamdülillah.

Okyanuslarda sayısız canlıları yaratan Allahımız ne Yücedir. Okyanusların en derin çukur ve karanlıklarında dahi Allah o sesleri işitir. Allah yarattığı hiçbir canlıyı unutmaz ve rızkını verir. Beşer aklımızla Allahın duymasınıda anlayamayız. Çünkü asla o yarattıklarına benzemez.

Allahın zatı hakkında düşünmek insanı helaka sürükler. Fakat şeriflerini kendisinin bildirdiği gibi anlamak onun müslümümanın görevidir. Bunun için Ayet ve hadisleri inceleyip tefekkür etmekteyiz. Allah bizleri sapanlardan eylemesin. Unutmamalıyız ki Allah bilinmeyi istedim satın alıyor. O zaman bizde Yüce Rabbimizi bilmeye çalışmalıyız. Layıkıyla ve hakkıyla bilemeyiz. Allah Celle ve Celalühü yine başka bildiği gibidir.

Allahı bilen Allahtan en çok korkar. Allahı bilmeyen nasıl korkar. Oysa Allah hep ayetlerinde azabının olduğunu duyurdu. Bunu duyan akıl sahipleride elbette nefs ve şeytanlarıyla mücadeleye girişmeli, Rabbinin emir ve yasaklarına uymalıdır.

Ayeti kerimede:
Günahın açığını da gizlisini de açın. Çünkü günah kazananlar yaptıklarının cezasını çekeceklerdir. Enam: 120).

Müminler iftira, gıybet, kötü söz taşıma, dedikodu, kötülük fısıldama, yalan ve her türlü günahlardan uzak durmalıdır. Unutmayalım ki bir Semi Olan Allahımız var ki, ne gökte ve ne yerde bir şey ona gizli kalmaz. Herşeyi en iyi duyan odur. Allahın yarı ismi şerifini bilenler. Bu günahlardan uzak dururlar. Birbiri arkasından konuşmazlar.

Ayeti kerimede:
Ey iman edenler! Zandan çok sakının. Zira bazı zan vardır ki günahtır. Birbirinizin kusurlarını, gizli şeylerini araştırmayın. Kiminiz de kiminizin arkasından çekiştirip gıybetini etmesin. Sizden herhangi biriniz, ölü kardeşinizin etini yemekten hoşlanır mı? Tiksindiniz değil mi? O halde Allah'tan korkun. Şüphesiz ki Allah tevbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edicidir. Hucurât: 12).

Hertürlü kötülüğün başı nefsimizdendir. Çünkü o zevk ve hevasını düşünür. Onun derdi dünyadır. Nefs şeytanla arkadaş olursa her türlü günahı rahat işler. Allahın ismi şeriflerini bilmeli ve kalpten iman etmeliyiz ki bu bilgiler bizi günahlardan korusun. Namazda kötülüklerden alıkoyar.

Ayeti kerimede:
Resulüm! Kitap'tan sana vahyedileni oku ve namaz kıl! Şüphesiz ki namaz insanı her türlü hayâsızlıktan ve fenalıktan alıkoyar. Zikrullah elbette en büyük (ibadet) tir. Allah yaptıklarınızı bilir. Ankebut: 45).

Namaz bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa suçu ilk kez nefsimizde aramalıyız. Demekki nefsimize kılıyoruz. Kalbimiz Allaha yönelemiyor. Riya veya kibir giriyor. Bu sebeple nefsin üzerine çok duruyoruz ki nefs mücadelesi yapmayanlar sevapları dahi uçup gider. Biranlık gafillikle kibir girerse yaptığın ibadetlere ne hac kalır, ne namaz kalır. O zaman ilk önce Allah diyelim kalpten iman edelim.

Ayeti kerimede:
Onlar ki kötü yaptıklarında veya uygulamalı zulmettiklerinde, Allah'ı hatırlayarak hemen günahlarının bağışlanmasını dilerler. Günahları Allah'tan başka kim bağışlayabilir misin? Bir de onlar işledikleri kötülüklerde, safra ısrar kötülüklerde. Ali imran: 135).

Sabırla Allaha'ya yönelmeli ve kötülüklerden sakınmak için Allaha dua etmeliyiz. Şeytandan bir vesvese geldi mi Allaha sığınmalıyız. Nefsimizdende Allaha sığınmalıyız. Böylece Rabbimiz bizi kurtarsın. Rabbimiz bize bizden yakın. O duaları duyar. Sığınanları ise koruyor.

Ayeti kerimede:
Ancak tevbe edenler, nefislerini ıslah edenler, Allah'a sımsıkı sarılanlar ve dinlerinde Allah için ihlâs sahipleri olanlar muratlarına erenlerdir. İşte bunlar müminlerle beraberdirler. Allah yakında müminlere büyük bir mükâfat yapacak. Nisa: 146).

Amellerimize nefs karıştırmayıp ruhumuzla yaparsak, riya ve kibir gir olmadan ihlasla yapmış oluruz. Nefse ve şeytana uymayarak günahları terk edersek ruh kuvvetlenir ibadete artar. Tevbe ve istiğfar ile kalp yıkanır. Dünyanın geçici oldugunu bilen ahirete yönelir. Rabbine yönelir.

Ayeti kerimede:
Nefsini tertemiz yapıp arındıran felâh bulmuş, kurtulmuştur. Şems: 9).

Nefs ise zifiri karanlıktır. Onu ancak Allah ıslah eder. Ondan ona sığınılmalıdır. Aksi halde nefs asla doymayarak ömrü dünya ile bititirir.

Ayeti kerimede:
O'dur müminlerin kalplerine huzur ve sükûnu indiren. Tâ ki imanlarını kat kat artırsınlar. Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah bilendir, hükmünde hikmet sürekli. Fetih: 4).

Allahın kullarının zikirlerini duyan Semidir. Diğer ismi şeriflerinde olduğu gibi bu ismi şerifinide akıllar almaz.

Ayetlerini kulaklara işittiren, kalplere ise duyuran yine O ”dur. İnsana öyle kulak nimeti vermiştir ki, ömrü boyunca sese ihtiyaç duyar. Ses ile hızlı geçen arabalardan, güzel ani olaylardan reflekslerle de kurtuluruz. Ayrıca kuşların sesi, güzel seslerde nimettir. Konuşma nimetini verende Allahtır. Öyle bir ses vermiştir ki insanlara, biri diğerinde yoktur. Öyle kulaklar ki başkalarının seslerini ayırt edebiliriz. Nice hayvanlara değişik sesler vermiştir ki başka kuşların farklı ötüşlerini duymamışızdır. Oysa denizlerdede, yerdede, göktede bildiğimiz ve bilmediğimiz güzel sesler vardır. Kuranı kerimde kalplere şifadır. Öyle güzel seslerle kuran okurlarki hem dinleyenlerede bolca sevap kazandırırlar. Ruhlarımız kuvvet bulur. Öğüt ve nasihatler ile hayatımız kolaylaşır dinimizi yaşarız. Su nimeti gibi aslında sesinde nimet olduğun zaman farkında olmayız. Bunlar derinlemesine tefekkür edildiğinde Allahımızın bizlere sonsuz nimetlerimizde görülür.

Zikirleri, Duaları, hamdleri, niyazları, söyleneni, söylenmeyeni işiten Sonsuz Semi olan Rabbimize hamd ve şükürler olsun. Amin
 
Üst