Allah Sameddir.(Görüntülü ve Sesli - Yazı Takipli)

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
Samed
Allah Sameddir.

Ayeti kerimede:
"Allah Samed'dir, her şey O'na muhtaç, O hiçbir şeye muhtaç değildir." (İhlâs: 2).

Herşey Allaha muhtaçtır. Allah ise hiçbir şeye muhtaç değildir. : İhtiyacı için başvurulan tek merci, sığınılacak yegâne dayanak Allahtır. Yaratılan ona zerre Allaha her daim muhtaçtır. Çünkü hayat ve nur kaynağı Alemlerin Rabbi Allahtır.

Yaratan, hayat veren, yaşatan, öldüren, dirilten Allahtır. Onun daim Allahu Tealaya muhtaç olduğumuzu bildiğimizde Rabbimizi unutmayız. Sadece sıkıntılı anlarımızda ona muhtaçımızı değil, her halimizde herşeye herşeyden yakın Allahla olduğumuzu, Allaha muhtaç olduğumuzu bilmeliyiz.

Gökyüzünden tatlı suyu indirmesi o suyu indirebilecek yoktur. Güneşi doğdurup batıran Allahtır. Sayısız rızıkları, nimetleri kullarına ihsan eden odur. Hastalığı ve şifayı, derdin dermanını, sıkıntıların çaresini yaratan Odur. Hükmetmekte, Allaha aittir.

Vücudumuza baktığımızda en küçük bölümümüz dahi görevini ihmal çalışmaktadır. Yedi hepsi Allahın emriyledir. Sıfırına muhtaç, O ise hiçbir şeye muhtaç değil.

Ayeti kerimede:
Yeryüzünde yaşayan bütün canlıların rızkı Allah'a âittir. Allah o canlının durduğu yeri ve sonunda bırakılacağı yeri bilir. Hepsi apaçık bir Kitap'ta (Levh-i mahfuz'da) dır. (Hud: 6).

Allahın nasip etmediği bir lokmayı dahi yiyemezsin. Rızkı az, çok dilediğine dilediği kadar verir. Rızkı genişletip, daraltmakta Ona aittir. Dilerse bereket verir az çok olur. Faiz ve haram karışmışlar ise çokta olsa uçup gider, hayrı görülemez.

Ayeti kerimelerde:
Tâ ki, Allah onları işledikleri amellerin en güzeli ile mükâfatlandırsın ve lütfundan daha fazlasıyla versin. Ve Allah dilediğini hesapsız olarak rızıklandırır. (Nur: 38).

Yoksa önce yaratan, sonra yaratmayı tekrar eden ve sizi gökten ve yerden rızıklandıran mı? Allah ile beraber başka ilâh mı var? De ki: "Eğer doğru sözlü edin, kesin delilinizi alın!" ( Neml: 64).

Sizi yaratan, sonra rızıklandıran, sonra öldüren, daha sonra da dirilten Allah'tır. Peki Sizin O'na eş tuttuğunuz ortaklarınız içinde bunlardan birini yapabilecek var mı? O, onların ortak koştukları şeylerden münezzehtir ve yücedir. ( Rum: 40).

Allah kullarına lütufkârdır. Dilediğini rızıklandırır. O, kuvvetlidir, güçlüdür. ( Şura: 19).

Allah insanlara rızık kazanmaları için yollar açmıştır. Güç, kuvvet vermiştir. Nice kabiliyetlerle insanı donatmıştır. Artık birine dahi şükrümüzü tam yapamayız. Herşeye sadece vesiledir. Rızkı yaratanda, verende, yaşatanda ancak Allahu Tealadır. En başta seni insan olarak yarattıysa, kalptete varsa bin şükür gerekir. Dileseydi seni başka bir şekilde yaratırdı.

Allahın lütfundan rızık aramamızı ayeti kerimesinde:

Siz Allah'ı bırakıp bir takım putlara tapıyorsunuz, asılsız sözler uyduruyorsunuz. Bilmelisiniz ki Allah'ı bırakıp da taptıklarınız şeyler boyut rızık veremezler. O halde rızkı Allah katında arayın, O'na kulluk edin, O'na şükredin. Hepiniz O'na döndürüleceksiniz. (Ankebut: 17).

Diğer bir ayeti kerimede:
Rabbinin rahmetini onlar mı paylaştırıyorlar? Dünya hayatında onların maişetlerini (geçimliklerini) kendi aralarında biz taksim ettik. Kimini kimine derece derece üstün kıldık ki, bir kısmı bir kısmı iş adamı edinsin, böylece kaynaşsınlar. Rabbinin rahmeti onların biriktirdikleri şeylerden daha hayırlıdır . (Zuhruf: 32).

Zenginlikte, fakirlikte imtihan olup, zengin fakir, fakir zengin olabilir. Allah dilediği sekilde kullarını imtihan ile kadirdir.

Ayeti kerimelerde:
Andolsun ki biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve mahsullerden yana eksiltmekle sizi imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele! (Bakara, 155).

Kendilerine eden eden zâlimlere gelince, işte onlar cehenneme odun oldular.
"Resulüm! Eğer onlar yolda dosdoğru gitselerdi, onlara bol su verirdik. Bu nimet içinde onları imtihan edelim diye. Kim Rabbini zikirden yüz çevirirse, Haham onu gittikçe artan bir azaba uğratır. (Cin: 15, 16, 17).

İnsan sabah akşam yemek yiyip doyar, su içer Rabbine şükür etmezse nankörlük olur. Elhamdülilah demek onun müminin yapılması gereken hamddir. Allaha hamdü senalar olsun.

Bir insana dahi bize bir iyilik yapsa, birçok kez teşekkür ediyoruz. Bizi onu koruyan, rızıklar veren, yaratan, yaşatan Rabbimize ne kadar şükür etmeliyiz.
Tüm kainat Allaha muhtaç olup, Allahın dışında ile hayat bulur. Alemlerin Haham Allah düzeni sağlayıp, koruyandır. Onun emrine karşı çıkacak hiçbir şey yoktur. İnsana sadece dünyada isyan veya itaat, kötülük veya iyilik için ruhsat verilmiştir.
İnsan şu, ay, beş yanında zerre, nokta bile değildir. Rabbimizin bunca rahmet ve nimetine karşı yine cahilliklerine karşı, nankörlük edip kafirlerden olmuşlardır. Allah şerlerinden korusun.

Ayeti kerimede:
Şüphesiz ki Rabbiniz Allah, gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonra Arş'ı istivâ etti (Arş üzerinde hükümran oldu). O, geceyi, durmadan onu kovalayan gündüze bürüyüp örter. Güneş, ay ve emrine boyun eğmiştir. İyi bilin ki yaratmak da emretmek de O'na mahsustur. Lemlerin Haham olan Allah ne yücedir! ( Araf: 54).

Allahı olanın herşeyi vardır. Allahı olmayanını hiçbir şeyi yoktur. Dualara icabet eden, sığınıldığında koruyan, yardım istendiğinde yardım eden, dertlere, sıkıntılara, hastalıklara çare ve şifa olan, şükür edenlerin şükürün karşılığını kat veren, lütuf ve ihsanları karşısında şükür etmekte aciz kaldığımız, sonsuz rahmet ve merhamet sahibi Allahımız Sameddir.
Öyle bir Sameddir ki, yarattıklarının hiç birine muhtaç değildir. Dilediğini yapandır. Hükmünde hikmet sebzeleri. Emrinde galiptir.
Yaratmasının, iliminin sınırı olmayıp sonsuzdur. Dilerse, dilediği ve kainatın benzerini, farklısını yaratabilir.

Ayeti kerimede:
Görmediler mi ki, gökleri ve yeri yaratan Allah, onların benzerlerini yaratmaya da kâdirdir. Onlar için şüphe olmayan bir ecel kılmıştır. Buna rağmen zâlimler küfürden başka bir şeyde diretmediler. ( İsra: 99).

Eşi, benzeri, ortağı bulanmayan Rabbimiz Alemlerden müstağni ganidir. Allahın hazineleri eksilmez, bitmez.

Ayeti kerimede:
Şimdi Allah'ın dininden başkasını mı arıyorlar? Halbuki göklerde ve yerde olanların hepsi ister istemez O'na teslim olmuşlardır, nihayet de O'na döndürüleceklerdir. (Ali imran, 83).

Göklerde ve yerde bulunanlar da, onların gölgeleri de ister istemez sabah akşam Allah'a secde ederler. ( Rad: 15).

İnkar eden tane zulüm etmiş, inananlar ise kendisi için şükür etmiş olur. Allah hamde, şükre, senaya onun daim layık olandır. Tüm övgüler onadır. Yaratmak isterse yaratır, öldürmek isterse öldürür, hükmünü ve emrini dilediğince yapıp hiçbir yaratılanlardan zerre dahi isyan yapamaz.

Hayatın anlamı ve amacı işe şudur:

Ayeti kerimelerde:
Ben cinleri ve insanları ancak (beni bilsinler) bana ibadet etsinler diye yarattım.(Zariyat: 56).

Rabbiniz buyurdu ki: "Bana duâ edin, duânıza icabet edeyim. Bana ibadet etmeyi yediremeyenler, alçaltılmış olarak cehenneme gireceklerdir. " (Mümin: 60).

Allahu Teala, şükrünün bekliyor, yaşatıyor kulluğumuz bekliyor. Bunlara muhtaç değil ama bizler muhtacız. Zerre dahi dünyada hangi hayrı işlemişsek ahirette onun karşılığını bulacağız. Allah kullarına zulüm edici değildir. Kim elleriyle ne işlediyse onu bulacaktır. Akıllarını listp, Allahın sayısız nimetlerine şükür etmeyip, birde Rabbini inkar edenler elbetdeki hayvandanda aşağıdır. İnsan olamamışlardır. Hayvan dahi Rabbini bilir, zikrini ve şükrünü yapar.

Ayeti kerimede:
Kendisinden isteyebileceğiniz her şeyi size vermiştir. Allah'ın nimetlerini birer birer saymaya kalkışsanız, icmâlen bile diyemezsiniz. Şüphesiz ki insan çok zâlim ve çok nankördür. ( İbrahim: 34).

İhlas süresi çok önemli bir hap.

Hadisi şerifte:
"Übey İbnu Ka'b (radıyallahu anh) anlatıyor:" Müşrikler, Hz. Peygamber (aleyhissalatu

damaram ) 'e: "Rabbini bize tavsif et (tanıt)!" dediler. Bunun üzerine İhlas süresi indi.

"De ki: O, Allah'dır, bir tekdir. O Allah'tır, sameddir (hiçbir şeye muhtaç değil, her şey O'na muhtaç). Doğurmamıştır, doğurmamıştır. Hiçbir şey O'nun dengi (ve benzeri) değildir" ( 1-4).

Übey (radıyallahu anh) bu sürede geçen bazı tabirleri şöyle açıkladı: "Samed, doğurmayan ve doğurulmayan anlamına gelir, çünkü doğan her şey mutlaka ölecektir. Ölen onu şeye varis olunacaktır. Allah ise ne ölür, ne de O'na varis olunur. (Tirmizi, kaynak kütübi sitte: 890).

Diğer bir hadisi şerifte:
"Ebu Said (radıyallahu anh) anlatıyor:" Resûlullah (aleyhissalatu Vesselam) (bir gün) ashabına: "Sizden biri bir gecede Kur'an-ı Kerim'in üçtebirini okumaktan aciz midir ? "diye sordu." Buna hangimiz güç yetirebilir? "dediler. Resûlullah (aleyhissalatu damaram):
" Allahu Ahad, Allahu's-Samed (İhlas süresi) Kur'an'ın üçtebiridir "buyurdu."
Buhari, kaynak kütübi sitte: 866).

Ayeti kerimede:
Çocuk Kurma Allah'a aslâ yakışmaz. O, çok yüce ve münezzehtir. Bir işin hükmettiği zaman ona sadece “Ol!” der, o da hemen oluverir. (Meryem: 35).

Her şey ancak O'nun izni ve irâdesi ile hükme bağlanır. Tüm işler ona döndürülür. İmanda, hidayette Allahtandır.

Ayeti kerimede:
Eğer Kur'an ile cevher yürütülseydi veya yer parçalansaydı, yahut ölüler konuşturulmuş olsaydı (kâfirler yine de inanmazlardı). Hayır! Bütün işler Allah'a âittir. İman bilmedi mi ki, Allah dileseydi bütün insanları hidayete erdirirdi. Allah'ın vaadi gelinceye kadar inkâr edenlere, yaptıklarından ya ansızın büyük bir belâ gelmeye devam edecek veya o belâ evlerinin yakınına inecektir. Şüphesiz ki Allah vaadinden aslâ dönmez.(Rad: 31).

O'nun izni ve emri olmadan hiçbir iş hükme bağlanmaz.
Allah Celle ve Celalühü iyi olmayı emretmiştir. Kötü olanları kötülüğünün cezasını çekçektir. Dünya geçici, ahiret kalıcıdır. "Ehadiyet" sıfatı ile muttasıf olan Allah-u Teâlâ, bütün mahlûkatın onun ihtiyacı ve isteklerinde başvurulan yegâne mercidir. Sığınılacak yegâne dayanak O'dur. Duâ etmez, yerine duâ edilir. Yemez yedirir. Cömertliği, lütufkârlığı oğlu haddine ulaşmış olan ilâh O'dur. Herşeyin sahibi ve yaratıcısı Alemlerin Rabbi sonsuz Sameddir.
 
Üst