Allah Rezzaktır .(Görüntülü ve Sesli-Yazı Takipli)

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
Rezzak
Allah Rezzaktır.

Ayeti kerimede:
"Yeryüzünde yaşayan bütün canlıların rızkı Allah'a âittir." (Hûd: 6).

Yerde ve gökte zerre dahi kalmadan, hiçbirisini unutmadan, doğumundan ölümüne kadar tüm rızkını veren Allahtır.
Göklerden yağmur indirip tatlı su indiren, güneş ile ısı ve ışık yaydırarak tüm canlıları faydalandıran, tür yeşertip türlü türlü meyve ve sebzeleri çıkartan Rezzak olan Allahtır.

İnsanlara görme, duyma, konuşma, akıl ve sayamadığımız nimetleri veren ve birinin şükrünü eda eda edemediğimiz nimetlerini ihsan eden odur. Sağlık ve kuvvet veren, her gün sayısız nimetlerle yarattıklarını rızıklandıran odur.

Ayeti kerimede:
"Dilediğini hesapsız rızıklandırırsın." (Âl-i İmrân: 27).

Duaları kabul eden, kat kat artıran O ”dur.
Kimini zengin, kimini fakir kılar. Çalışanları dilediğince başarıya ulaştırıp rızıklandırır. Herkesin zengin olması düşünülürse çalışacak kim kalıcaktır. Herkesin fakir olmasını düşünürsek çalışanın karşılığını nasıl verilecektir.
Kimini fakirlik azdırır ki onlara zenginlik verilmiş, kimini zenginlik azdırır ki onlara fakirlik verilmiştir. Allah kullarını en iyi bilendir. Dilediğini fakirlikten zenginliğe çıkarır.

Ayeti kerimelerde:
Aranızdaki bekârları ve kölelerinizden, câriyelerinizden sâlih olanları evlendirin. Eğer fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah lütfu bol olandır, her şeyi bilendir. No: 32).

"Şüphesiz ki rızıklandıran, güç ve kuvvet sahibi olan ancak Allah'tır." (Zâriyat: 58).

Allahın rızık takdirine boyun eğmek, dua ile helal ve hayırlı rızıklar dilemek onun müminin yapılması gereken şeylerdir. Harama bulaşılmamalıdır. Allahın birde bereketi vardır ki azı çok yapar. Haramı ve faizi ise ne kadar çok olsun azaltıp yok eder.

Ayeti kerimelerde:
Kendisinden isteyebileceğiniz her şeyi boyutunu vermiştir. Allah'ın nimetlerini birer birer saymaya kalkışsanız, icmâlen bile diyemezsiniz. Şüphesiz ki insan çok zâlim ve çok nankördür. İbrahim: 34).

Allahın alacak değildir. Allahın verdiğini engelleyecekte yoktur.

Allahu Teâlâ bir Âyet-i kerime'sinde de helâlinden kazanmak için uğraşanları kendi uğrunda cihad edenlerle beraber zikretmiştir.

Ayeti kerimede:
“Allah'ın lütfundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaşacak olan kimseler ve Allah yolunda savaşacak olanlar. . . ” (Müzemmil: 20).

Cenâb-ı Fahri Kâinat -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz ise Hadis-i şerif'lerinde buyururlar ki:

Çalışarak kazanç sağlama yollarını aramak ona Müslüman üzerine bir farzdır. ”

“ Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi âhiret için çalış. ”
(İbn-i Asâkir).

Çalışmak, rızık yolu aramak, gayret etmek, dua etmek gerekir.

Hadisi şerifte:
"Hazreti Ömer radıyallahu anh anlatıyor:" "Resûlullah aleyhissalatu Vesselam buyurdular ki:" " Siz Allah'a hakkıyla tevekkül edebilseydiniz, sizleri de, kuşları rızıklandırdığı gibi rızıklandırırdı: Sabahleyin aç çıkar, akşama tokbi dönerdiniz. " "" Kaynak kütübi sitte: 4825) .

Allahın kimseyi rızıksız bırakmadığı açık. Biz ona güvenip dayanalım.

Dünya nimetlerine dalıp dünyaya dönüş çalışmakta doğru değildir. Yalnız ahiret içinde çalışmak doğru değildir.

Hadisi şerifte:
“Sizin hayırlınız dünyası için âhiretini, âhireti için dünyasını terk etmeyip her ikisi için çalışan ve halkın başına yük olmayandır. ”Satın alıyorlar. (Camiüssağir).


Hadis-i şerif'lerde şöyle buyuruluyor:
Allah-u Teâlâ dünyayı ahiret niyetine göre verir. ”
“ Dünya âhiretin tarlasıdır. ”
(Münâvî).

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz çalışkan insanları çok sever, tembellikten hoşlanmaz ve dilenciliği sevmezdi.

Hadisi şerifte:
Bir gün Ashâb-ı kiram'ı ile oturuyorlardı. Gücü kuvveti yerinde bir delikanlının sabahın erken saatinde oradan geçtiğini gördüler.

Ashâb: “Yazık buna! Allah yolunda sarfetmiş olsaydı, ne iyi olurdu. ”Dediler.

Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bunun üzerine buyurdular ki:

Öyle söylemeyiniz. Şayet o, küçük çocuklarının rızkını temin için yola çıkmışsa Allah yolunda. Kendisini helâl yollardan beslemek için yola çıkmışsa yine Allah yoludur. Amma riyakârlık ve övünmek için yola çıkmışsa işte o zaman şeytan yolundadır. ”
(Taberâni).

İnsan asla umutsuzluğa düşmemeli, tüm rızkın Allahtan bilmelidir.

Hadis-i şerif'lerinde Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyururlar:
"İnsanoğlu ecelinden kaçtığı gibi rızıktan da kaçsa; ecel, nerede olsa onu gibi rızık da dahil arar bulur ." (Câmiüs-sağir).

Karnımız doyuyorsa ona şükretmesini bilmemiz lazımdır.

Hadisi şerifte:
"Bir kimse Cenâb-ı Hakk'ın ihsan buyurduğu az bir rızka râzı olursa, Cenâb-ı Hakk da o kimseden az bir amel ve ibadetle râzı olur." (Münavî).

Şükür ve dua rızkın artmasına vesiledir. Dünyadada ahirette de sonsuz rızıklar ile yarattıklarını rızıklandıran Rezzaktır.

Okyanuslardaki canlılara baktığımızda hepsinin rızıklandığı görülmektedir. Eğer böyle olmasa idi küçük canlıların nesli tükenir, sadece büyükleri kalırdı. Sayısız çeşit deniz canlısı birbirini avlıyarak rızkını elde eder. Bu canlılara kaçma, saklanma, avlanma, savunma yeteneklerini veren, vücutlarına suda nefes almada solungaçları takan odur. Allah nesillerini korumasa zaten denizde de yaşam olmazdı.

Bizlerde denizden rızıklanamazdık. Denizdeki canlılar dahi tefekkür edilse Allahın ne kadar Rezzak olduğu görülüyor.
İnsanları, bitkileri şişünden tatlı suyunu indirerek rızıklandıran odur. O rızıklandırmasa zıpkını su indirmese kimin davetli gücü yeter. O yarattıklarına merhamet vb. tüm yarattıklarını rızıklandırır. Asla unutmaz.

Ayeti kerimede:
Ey insanlar! Eğer öldükten sonra tekrar dirilmekten şüphede gerçek şu ki; biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra pıhtılaşmış kandan, sonra belli belirsiz bir çiğnem etten yarattık Ki, size kudret ve hikmetimizi gösterelim. Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde durdururuz. Sonra sizi bir bebek olarak çıkarırız. Daha sonra da güçlü kuvvetli bir çağa eriştiririz. Sizden kimine ölüm gelip çatar. Kiminiz başlatma en kötü çağına, yaşlılık devresine ulaştırılır, bilirken bir şey bilmez olur. Yeryüzünü kurumuş ölmüş görürsünüz. Fakat biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman geçer, kabarır ve her çeşit güzel bitkilerden çift yetişir. Hac: 5).

Allah Celle Celâluhu "Sizinde rızkını biz veririz." Buyuruyor.

Ayeti kerime şudur:
Resulüm! De ki: “Geliniz, Rabbinizin büyüklüğünün haram olduğu aşağıdaki söyleyeyim. O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana-babaya iyilik edin, yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin, sizin de onların da rızkını biz veririz. Kötülüklerin açığına da yaklaşmayın, Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymayın. İşte bu anlatılanları düşünüp anlayasınız diye Allah size vasiyet vakit. ” Enam: 151).

Müminin rızıksız kalıcam diye korkmaması lazımdır. Çoluğunun çocuğunun rızkını Allah verir. Koskoca okyanuslarda bir deniz canlısının dahi rızkını unutmayıp veren Allah elbette kullarını rızıksız bırakmamaya kadirdir.

Allah dilediğini yapar. Zengin olanı fakir, fakir olanı zengin kılar. Dünyanın imtihan olduğu bilinmelidir. Ne zenginlikle kibirlenmeli, zenginliğine güvenmeli, ne de fakirliğine üzülüp ümitsiz olmalıdır.
Çalışmak, gayret etmek, sebepler aramak lazımdır. Allah lütfuyla kimseyi rızıksız bırakmaz. Çalışamayacak kadar hasta yakınındadır. Allah herkesin yardımcısı olsun. Rızkımızı bol etsin, bereket ihsan etsin amin.

Ayeti kerimede;
Hani Rabbiniz: “Şükrederseniz elbette boyut nimetimi artırırım ve eğer nankörlük ederseniz, hiç şüphesiz ki azabım çok şiddetlidir. Diye bildirmişti. İbrahim: 8).

Eğer kâfir olursanız, bilin ki Allah büyüklüğü muhtaç değildir. O, kullarının küfrüne râzı olmaz. Eger şükrederseniz sizin için ona râzı olur. Hiçbir günahkâr diğerinin günahını yüklenmez. Sonra dönüşünüz Rabbinizedir. Yaptıklarınızı O beden haber verir. Şüphesiz ki O göğüslerin özünü bilendir. Zümer: 7).

Müminin doğanında, kendisinide rızkını verenin Allah olduğunu çok iyi bilmesi lazımdır. Ne korku yaşamayıp Rabbine sığınmalıdır.

Tüm rızıklar Allahın'ın elindedir.

Mümin şunun arabası var, bunun evi var, şunun işi iyi, şunun maaşı çok dememelidir. Gün gelir kul gayret eder Allahda lutüf eder bunlara kavuşursun. O zaman senin hakkında da bunların deseler doğru olur mu, hoş karşılanır mı. Emeksizde bir şey elde edilememektedir.

Ayeti kerimede:
"Yeryüzüne dağılın ve Allah'ın fazlından nasibinizi arayın." (Cumâ: 10).
"Dünyadan da nasibini unutma!"
(Kasas: 77).

Haliyle kul kendisi için takdir edilene bin şükür etmelidir. Allah dilerse kulunda gayretine göre hem dünya, hem ahiret rızkını bol verir.

Günümüzde sadece dünyaya dalınıp, ahiret unutulmuştur. Oysa kalıcı olan ahiret yurdudur. Ahiret için safra kul sâlih ameller işleyerek ahiret ekimi yapar. Dünya içinde öyledir.

Ayeti kerimede:
Kim bu çarçabuk geçen dünyayı isterse, biz de burada ona, evet kimi dilersek ona, dilediğimiz kadar hemen veririz. Sonra da ona cehennemi hazırlarız. Kınanmış ve rahmetimizden kovulmuş olarak oraya girer. İsrâ: 18).

Sadece dünyayı isteyenler kınanmıştır. Oysa Müminin yapılması gereken duası şudur.

Ayeti kerimede:
Onlardan bir kısmı da: “Ey Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ve güzellik ver, âhirette de iyilik ve güzellik ver. Bizi cehennem azabından koru. "Derler. Bakara: 201).
Allah'tan korkanlara da: "Rabbiniz ne indirdi?" denildiği zaman: “Hayır indirdi. "Derler. Bu dünyada güzel işler yapanlara güzellik vardır, ahiret yurdu ise onlar için daha hayırlıdır. Takvâ sahiplerinin yurdu ne güzeldir!
Nahl: 30).

Dünya az bir geçimlilikten ibarettir. Asıl yurt ahirettir. Sonsuz hayattır. Dünyada ne varsa geçici olarak yok mahkumdur.

Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem);
"VALLAHi ALLAH katında dünya önünüzdeki şu ölü oğlaktan daha fazla değersizdir." (Müslim)

Âyet-i kerime'de şöyle buyurulmaktadır:
"Dünya hayatı sadece ve oyalanmadır. Ahiret yurdu ise Allah'tan korkanlar için elbette daha hayır hayır. Düşünmüyor musunuz? ? " (En'am: 32).

Dünya ahiret tarlasıdır. Bilip ona göre davrananlar kurtulmayı umarlar imtihan oldugunu. Dünya sevgisinin aşırı olmasıda ahireti unutturur.

Ben kazanıyorum, ben yapıyorum diyenler. Allah sağlık ve kuvvet vermese, yolunu açmasa nasıl kazanıcaksın. Allah kulunun yiyeceği her lokmayı bilir. Hepsi ezelden takdir edilmiştir.

Herkez yüksek meslek sahibi olsa, peki yayının hali ne olucaktır. Tarlada tohumlar ekilmese, meyve ve sebzeleri nasıl yiyeceğiz, fırınlardan ekmek çıkmasa, inşaatlar yapılmasa, doktorlar hastalara bakmasa, çöpçüler çöpleri temizlemese, çobanlar koyunlara bakmasa ve bunun gibi nice meslek ve işlerde hayat felç olur. Allah sürekli yaratıp, öldürüyor. Birinin yerine diğerini çıkıyor hayat devam ediyor. Herkez Cumhurbaskanı olabilse o işin değeri nerededir. Herkez ne işlese cennete gitse dünya imtihanın ne kıymeti olurdu.

Allah tüm işlerini ölçülü, hikmetli, ölçülmektedir. Onun emri dışında emir, hüküm vardır. Zerre ondan habersiz bir iş olamaz. Allah onun kitabına yazmıştır.

Ayeti kerimede:
Gaybın anahtarları Allah'ın katındadır, bularından başkası bilemez. Karada ve denizde olanı da O bilir. O'nun ilmi dışında bir yaprak dahi düşmez. Yerin karanlıkları içindeki tek bir tane, yaş ve kuru her şey apaçık bir kitapta (levh-i mahfuz'da) yazılmıştır. Enam: 59).

Yani müminin Rezzak'ı olan Allahın rızıklandırdığına iman etmesi, endişeleride giderir. Kul çalışacak, çabalayacak, gayret edicek gerisini Allaha bırakacak. Allaha tevekkül edicek.

Tembellikte dinimizde hoş karşılanmadı. Rızık yolların yaratan, Açan yine Allahtır.

Yeryüzünde insanlarıda yaymıştır. Rızıklarınıda bir tayin günü. Bunun yanında batini rızıklarda vardır ki buda Allahın katındadır.

Ayeti kerimede:
Ne yaparsan yap, Kur'an'dan ne okursan oku ve sen ne yap yap yap, yaptıklarına daldı, mutlaka biz üzerinize şâhidiz. Yerde ve gökte hiçbir sıfır Rabbinden gizli değildir. Bundan daha küçüğü ve daha büyüğü yoktur ki, apaçık bir kitapta (levh-i mahfuz'da) bulunmasın. Yunus: 61).

Allah bizim neler yapacağımızı biliyordu. İnkar etmememiz için herşey kiramen katibi meleklerlede yazılmaktadır. Allah dilediğini yapar. Allahın kanunları çiğnenemez.

İnsanlar isyankarlığı geçicidir. Mühlet ve ruhsat verildiği içindir. Sonra hükümsüz olduğunu anlayacak ama geç olucaktır.

Ayeti kerimede:
Yeryüzünde yaşayan bütün canlıların rızkı Allah'a âittir. Allah o canlının durduğu yeri ve sonunda bırakılacağı yeri bilir. Hepsi apaçık bir Kitap'ta (levh-i mahfuz'da) dır. Hud: 6).

Şuan ortalama ortalama yedi buçuk milyar insan yaşamaktadır. Doğumundan ölümüne tüm rızkını tayin eden odur. Bu sonsuz Rezzak olan Allaha çok kolaydır. Diğer yanında tüm yarattıklarına yine rızıklar yağdırır. Allahın ilminin dışında zerre yoktur. Allah herşeyi çepeçevre kuşatmıştır.

Bilmez misin ki, Allah yerde ve daha fazlasını sunar. Bu, bir kitapta (levh-i mahfuz'da) mevcuttur. Şüphesiz ki bu, Allah için çok kolay. Hac: 70).

Cennette ki rızıklandırması dünya ile asla kıyaslanamaz. Cennette bir meyve koparırsa anlık yenisi gelir. Hiçbir şey eksilmediği gibi lütfuyla üstüne aklın almadığı, düşüncelerden dahi geçemeyen, asla ve asla bilinemeyecek rızıkları orda ihsan edicektir. Değersiz dünya hayatı nerede kaldı. Orada hastalık, sıkıntı, üzüntü, ölüm, korku yoktur. Giren bir daha çıkmaz.

Allahın sonsuz Rezzak ismiyle mümin kullarına hazırladığı cennetleri yine Allahu Teala bilir. Allah cümlemizi lutfüyla cennetine aldıklarından eylesin amin.
 
Üst