Allah Raûfdur.
Ayeti kerimede:
"Şüphesiz ki Allah insanlara şefkatlidir ve merhamet edendir." (Bakara: 143)
Kullarına karşı son derece merhametli ve şefkatli olandır.
Allah kullarına sonsuz şefkatlidir, merhamet eder. Alacak günahlarını bağışlar, tevbelerini kabul eder. Yerden ve gökten rızıklar yağdırır. Yaratır, yaşatır, donatır, öldürür, diriltir. Hükmünde hikmet sebzeleri. Emrinde galiptir.
Ayeti kerimede:
Görmedin mi? Allah yerde olanları ve emriyle denizde akıp giden gemileri buyruğunuz altına vermiştir. Göğü de, kendi izni olmadıkça yerin üzerine düşmemesi için O tutar. Doğrusu Allah insanlara çok şefkatli çok merhametlidir. (Hac: 65).
Allahu Teâlâ insanların dünyada yaşamlarını güzel nimetleriyle kolaylaştırmıştır. Emir ve hükümlerindeki hikmetlerle kullarına merhamet gerçekleştirin. Allahın emir ve yasaklarına uyup, gönülden teslim olanları huzurlu bir yaşam sürer. Ahirettede mükafat olarak sonsuz cenneti hak eder. Buda Allahın kulları üstüne vaadidir.
Ayeti kerimesinde:
İman edip sâlih amel işleyenleri, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Orada ebedî kalacaklardır. Onlar için orada tertemiz eşler vardır. Biz onları koyu bir gölgeye koyacağız. (Nisa: 57).
Allahın dinine uyanlar zorluk değil kolaylık yaşar. Allaha tevekkülü anlayan bir kulun içi rahattır. Gücünün yettiğini yapar, gerisini Allaha onaylıdır. Bilirki işini tamamlayacak, başarıya erdirecek, yardım edecek bir Haham var. Onu görür, duyar, bilir, haberdardır. Bu bile mümine yeter. Allah kullarına zorluk istemediğini ayeti kerimesinde:
Allah size herhangi bir zorluk vermeyi istemez. Fakat O, temizlenmenizi ve üzerinize olan nimetini program ister. Um ki ki şükredersiniz. (Maide: 6).
Allahın emri, hükmü hikmetli olup, gönülden teslim olmak imanın gereğidir.
Ayeti kerimede:
Allah'ın boyu lütuf ve merhameti bulunmasaydı, Allah şefkatli ve merhametli olmasaydı (hemen cezânızı verirdi). (Nur: 20).
Allah dileseydi 'cezada verir. Tevbe ve istiğfar için kullarına tanır, onları büyük rahmeti, merhamet ve şefkatiyle affeder. Haddi aşanlar, Rabbinin onca rahmetine rağmen nankörlükte ve inkarcılıkta diretenler ise Allahın büyük azabını tartacaktır. Allahın rahmeti sonsuzdur.
Hadisi şerifte:
"Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor:" Resûlullah (aleyhissalatü shipam) buyurdular ki: " Allah celle şanühü mahlukatın teslim hükmettiği zaman -Müslim'in rivayetinde:" Allah mahlükatı yarattığı zaman "- yanında bulunan, Arş'ın gerideki bir kitaba yazdı: "Muhakkak ki rahmetim gazabıma galebe çalmıştır. "Buhari nin bir diğer rivayetinde:" Rahmetim gazabıma galebe çaldı "denmiştir. Buhari ve Müslim'in bir rivayetlerinde:" (Rahmetim) gazabımı geçti "denmiştir." (Buhari, Kaynak kbi sitte: 1957).
Diğer bir hadisi şerifte:
"Yine Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor:" Resûlullah (aleyhisselatu Vesselam) buyurdular ki: "Allah rahmeti yüz parçaya böldü. Bundan doksandokuz parçayı kendine ayırdı. Yerüne geri kalan bir cüzü indirdi. (Bunu da -cin, insan ve hayvan mahlükatı arasında taksim etti.) Bu tek cüz (den nasibine düşen ödeme sebebiyledir ki mahlükat karşı merhametli davranır. At, (hayvan) yavrusuna basmamak endişesiyle ayağını bu sayede kaldırır. " (Buhari, Kaynak kütübi sitte: 1958).
Allahu teala peygamberlerinide hep merhametli olarak yaratmıştır. Hatta bunu bir ayeti kerimesinde bildirmiştir:
Allah'ın rahmeti diyorum ki, onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba ve katı yürekli olsaydın etrafından dağılır giderlerdi. Onları affet ve bağışlanmaları için duâ et. İşlerinde müminlerle istişare et! Müşavereden sonra bir de azmettin mi, artık Allah'a tevekkül et. Çünkü Allah tevekkül edenleri (bağlantı bağlananları) sever. (Ali imran, 159).
Bizleri yaratan Allahımız kalplerimize sevgiyi, merhameti, şefkatide koydu. Allah merhametlilerin en merhametlisidir. Tüm iyiliklerin, merhametin, şefkatin, güzelliklerin kaynağı zaten Allahu tealadır. Allah kullarına öyle şefkatli ki peygamberlerini ne güzel seçmiş, ne güzel ahlaklandırmış, ne güzel bir kalp ile onları yaratmış. Öyleki bizim peygamberimiz ise oğlum peygamber olan, hatemi enbiya Muhammed Mustafa sallallahü aleyhi ve sellemdir. Allah onu alemlere rahmet olarak gönderdir. Ona ne kadar merhamet koyduğunu onu yaratan Allah bilir.
Ayeti kerimelerde:
Andolsun, içinizden boyut öyle aziz bir peygamber olduğundan ki, sıkıntıya uğramanız ona çok ağır ve güç gelir. Üstünüze çok düşkündür. Müminlere çok şefkatli, çok merhametlidir. (Tevbe: 117).
Andolsun, içinizden boyut öyle aziz bir peygamber olduğundan ki, sıkıntıya uğramanız ona çok ağır ve güç gelir. Üstünüze çok düşkündür. Müminlere çok şefkatli, çok merhametlidir. (Tevbe: 128).
Biz seni rahmet olarak gönderdik. ” (Enbiyâ: 107)
Elhamdülilah Müslümanız. Oğlum peygamberimizin ümmetiyiz.
Ayeti kerimede:
"Siz Beşeriyet İçin Meydana Çıkartılmış En Hayırlı Bir Ümmetsiniz İyiliği Emreder Kötülükten Vazgeçirmeye Çalışırsınız." (Âl-i imrân: 110).
Allah merhametli olduğu gibi, peygamberlerini merhametli gibi, inanan kullarında merhametli olmasını istemektedir. Zaten tüm kötülüklerin kaynağı nefs ve şeytan olup ona uymadığımız, Allaha sığındığımız müddetçe insan iyi olur. İnsanın yerine merhamet eden şükür etmelidir. Dualarlada merhametli olmayı istememiz gerekir. Katı kalplerimizi zikirle yumuşatmalıyız. Allahada bizlerede merhamet ve rahmet etmesi için yalvarmalıyız.
Hadisi şeriflerde:
"Hz. Cerir (radıyallahu anh) anlatıyor:" Resûlullah (aleyhissalatu Vesselam) buyurdular ki: "Allah, insanlara merhamet etmeyene rahmette bulunmaz." (Buhari, Kaynak kütübi sitte: 1954).
"Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor:" Resûlullah (aIeyhissalatü Vesselam) (bir gün), Hasan İbnu Ali (radıyallahu anhüma) 'yı öpmüş idi. Bu yanında bulunan Akra 'İbnu Habis, (sanki bunu tuhaf karşıladı ve :) "Benim üzerinde tane çocuğum var. Fakat onlardan hiçbirini öpmedim" dedi. Resûlullah (aleyhissalatü damaram) ona bakıp: "Merhamet etmeyene merhamet edilmez" buyurdu. "
Rezin ilave etti: "(Resûlullah (aleyhissalatü Vesselam) şunu da söyledi:" Allah siz (kalbiniz) den merhameti çıkardı ise ben ne yapabilirim? " Buhari, (Kaynak kütübi sitte: 1956).
Abdullah İbnu Amr İbni'l-As (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu Vesselam) 'a, Hz. Ebu Bekir (radıyallahu anh) gelerek:
"Bana namazda bir dua öğreteceğim" dedi. Resûlullah (aleyhissalatu damaram) ona şu duayı okumasını söyledi:
"Allahümme inni zalemtü nefsi zulmen kesiran ue la yağfiru z-zünübe illa ente fà'ğfir li mağfireten min indike verhamni inneke ente'l-ğàfüru'r-rahim. (Allahım ben nefsime çok zulmettim. Günahları sen, beni sevdiler. şanına layık bir mağfiret bağışla, bana merhamet ve sen affedici ve merhamet edicisin "." (Buhari, Kaynak kütübi sitte: 1783).
Allah kullarına çok merhametli ve şefkatlidir. Öyleki azabıylada korkutarak onları kötü akıbetten korumaktadır. Tabiki öğüt alanı, ibret alanı, nasihat dinleyeni, akıl erdireni. Dünya azapların hepsi geçici, ahiret azabı ise sonsuzdur. Bu bile akıl sahiplerine yeter.
Ayeti kerimede:
Herkes iyilik ve kötülük olarak ne işlemişkapat bulur. O zaman ister ki, kötülükleri ile kendisi arasında uzun bir mesafe bulunsun. Allah sizi kendisinden sakındırıyor. Çünkü Allah kullarına çok şefkatlidir. (Ali imran, 30).
Allahın rahmet ve merhameti sonsuzdur fakat haddi aşanı, hududlarını çiğneyeni, nankörlükte, inkarcılıkta, isyanda ısrar edeni, tevbe ve istiğfar etmeyeni, Rabbine karışı kibirli olanı elbette korkunç azabıyla yakalar. Allah kulları üzerinde kahredici güce sahiptir.
Allah bizi yoktan var etti. Sayamayacağımız kadar çok nimetleri bize ihsan edip durmakta. Kul kültüre yapacak, Rabbini bilip ona göre ibadet edecek. Zaten dünya imtihanıda budur. Ödülü ahirette olup sonsuz hayattır.
Ayeti kerimede:
Rabbinizden mağfiret dileyiniz ve O'na tevbe lütfen ki, belli bir süreye kadar sizi güzelce geçindirsin ve onun fazilet sahibine faziletinin karşılığını versin. Eğer yüz çevirirseniz, ben sizin başınıza gelecek büyük bir günün azabından korkarım. (Hud: 3).
"Allah'a kulluk edin, O'ndan korkun ve bana da itaat edin." Ki, Allah bir kısım günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir süreye kadar geciktirsin (cezalandırmadan yaşatsın). Bilinmeli ki, Allah'ın belirttiği süre gelince artık o ertelenmez. Keşke bilseniz! " (Nuh: 3, 4).
Allah sonsuz Raûfdur. Rahmeti, merhameti, şefkati, affı sonsuzdur. Kullarına zülüm edici değildir. Zerre zulüm etmez, zerre haksızlık etmez. Herkes ne kazanmışsa ahirette onu bulacaktır.
Son düzenleme: