Allah Mâciddir.(Görüntülü ve Sesli - Yazı Takipli)

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
Mâcid
Allah Mâciddir.

Ayeti kerimede:
"Doğrusu Rabb'imizin şânı çok yücedir." (Cin: 3).

Kadri büyük, şanı yüce, kerem ve ihsanı bol olan Mâcid Allahtır. Tüm yüceliklerin üstünde, sadece zatına sahiptir yüceliği vardır. Alemlerden müstağni gani olan Allah yüceler yücesidir. Onun yüceliği yarattıklarına benzemez. Şanı, yüceliği, üstünlüğü tüm kâinatta, alemlerde, yarattıklarının zerresindedir. Kainat onun eseri olup, onun Büyük kapasitesi, yüceliğini, üstünlük, kudret ve gücüne delildir.
Sonsuz rızıkları ihsan etmesi, kullarını rahmet ve merhametiyle kuşatması, kullarını rahmetini bildirip, azabıyla korkutması onun şanı ve büyüklüğüdür. En yüce şeref sahibi O'dur. Kullarına ikram ve ihsanları ifâdeye sığmaz.

Ayeti kerimede:
"Allah'ın nimetlerini birer birer saymaya kalkışsanız, icmâlen bile edemezsiniz ." (İbrâhim: 34).

İzzet, şeref, şan onundur. Dilediği kullarına izzet verir, dilediğini derecelerle yükseltir. Dilediğini seçer. Dilediği olur.

Ayeti kerimede:
Kim izzet ve şeref istiyorsa, bilsin ki izzet ve şeref bütünüyle Allah'ındır. Güzel söz O'na yükselir, onu da sâlih amel yükseltir. (Fatır: 10).

Kulların Dünyada malı, mülkü, şanı, şöhreti, makamı olsada Allah katında ona şeref, izzet verilmemişse asla değerli olamaz.

Ayeti kerimede:
Allah'ın hoşnutluğuna uyan kimse, Allah'ın gadabına uğrayan kimse gibi olur mu? Onun yeri cehennemdir. O ne kötü bir dönüş yeridir!
Onlar Allah katında derece derecedirler. Allah onların yaptıklarını görmektedir
. (Ali imran: 163, 164).

Rabbinin rahmetini onlar mı paylaştırıyorlar? Dünya hayatında onların maişetlerini (geçimliklerini) kendi aralarında biz taksim ettik. Kimini kimine derece derece üstün kıldık ki, bir kısmı bir kısmı iş adamı edinsin, böylece kaynaşsınlar. Rabbinin rahmeti onların biriktirdikleri şeylerden daha hayırlıdır . (Zuhruf: 32).

Bak! Biz insanların kimini kiminden nasıl üstün kılmışızdır. Elbette ki ahiret , dereceler ve üstünlük farkları bakımından daha büyüktür. İsra: 21).

Allahu Teala güzel peygamberlerede üstünlük vermiştir.

Ayeti kerimede:
Andolsun ki Davut'a kendi katımızdan bir üstünlük verdik. "Ey konuşan ve kuşlar! Onunla beraber tesbih edin!" (dedik). Ona demiri yumuşattık.

Diğer ayeti kerimede:
Resulüm! Peygamberlerden azim sahibi olanların sabrettiği gibi sen de sabret! (Ahkaf: 35).

Peygamberlerden “Azim sahibi” olanlar, diğerlerinden üstündür. Ulül-azm peygamberlerin sayısı Âyet-i kerime'lerde nass yoluyla zikredilmiş olan beş peygamberdir:

“Peygamberlerden söz almıştık. Resulüm! Senden, Nuh'tan, İbrahim'den, Musa'dan, ve Meryemoğlu İsa'dan pek sağlam bir söz aldık. ” (Ahzab: 7).

Allah dilediğini dilediği derece yükseltir. Şan, izzet, şeref onun katındadır. Allah sevdiklerini zatına yaklaştırır. Onları yüceltir.
Halkın gözünde değersiz gözüken belki Hakkın katında yüce bir makama sahiptir. O yüzden asla kibirlenilmemeli, kötü söz ve davranışlardan kaçınmalıyız. Allah sevdiklerine değer verir. Onları üzmek, Allahı üzmek demektir. Çünkü onlar dost olarak Allahı seçmişlerdir.

Kuranı kerimde, Allahın yüce ayetlerinde ismi geçenler, övülenler, yüceltilenler elbetteki çok yüce olduğu açıktır.
Onları imana ve sâlih amellere muvaffak kılar, sonra da yaptıkları o güzel işleri anarak onları över, dünya saâdetine âhiret selâmetine kavuşturur.

Ayeti kerimelerde:
İman edip sâlih ameller işleyenlerin, Rableri tarafından Muhammed'e indirilenğe inananların günahlarını öğretmek Allah örtüp bağışları ve hallerini düzeltip iyileştirir. (Muhammed: 2).

Allah iman edip sâlih ameller işleyenlere, hem mağfiret hem de büyük bir mükâfat vâdetmiştir. (Fetih: 29).

İman edip sâlih amel işleyenleri, karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için, size Allah'ın apaçık âyetlerini okuyan bir peygamber göndermiştir. Kim Allah'a iman eder ve sâlih amel işlerse, Allah onu altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. Orada ebedî kalırlar. Allah ona gerçekten güzel bir rızık vermiştir. (Talak: 11).

İman edip sâlih amel işleyenler başkadır. Onlar için bitip tükenmeyen bir mükâfat vardır. (İnşikak: 25).

Allahın yücelik ve büyük boyut yine en güzel şekilde zatı bilir. Alemlerin Rabbinin şanının ulaşmadığı hiçbir şey yoktur.

Ayeti kerimede:
Göklerde ve yerlerde olanlar hep O'nundur. Hepsi O boyun'na eğer. (Rum: 26).

Göklerde olanlar da yerlerde olanlar da Allah'ı tesbih ederler. O Azîz'dir, hükmünde hikmet dendi. (Saf: 1).

Doğrusu Rabbinin katında olanlar, O'na kulluk etmekten büyüklenmezler. O'nu tesbih ederler ve yalnız O'na secde ederler. (Araf: 206).

Gök gürültüsü Allah'ı hamd ile, melekler de korkusundan O'nu tesbih ederler. Yıldırımları çarpar gönderir de onlarla dilediğini. Onlar ise Allah hakkında mücadele duruyorlar. Halbuki O kudreti pek çetin olandır. (Kademe: 9).

Arş'ı taşıyan ve onun evinde bulunanlar Rablerini hamd ile tesbih ederler. O'na iman ederler ve müminler için de mağfiret dilerler. (Şöyle derler): "Ey Rabbimiz! Senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. Tevbe edip senin yoluna uyanları bağışla, onları cehennem azabından koru." ( Mümin: 7).

Gökler nerede ise üstlerinden çatlayacaklar. Melekler de Rablerini hamd ile tesbih ederler ve yerdekiler için mağfiret dilerler. İyi bilin ki Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir. (Şura: 5).

Göklerde ve yerde bulunanlar da, onların gölgeleri de ister istemez sabah akşam Allah'a secde ederler. (Rad: 15).

Allah hiçbir yarattığına muhtaç değildir, tüm yaratılmışlar ona daim muhtaçtır. Yarattıklarına büyüklük ile, azametiyle, yüceliğiyle, izzetiyle, şerefiyle, üstünlüğü ile rahmet ve merhamet eden, rızıklar veren Allahtır. Her zerre zaten Allahın emrinde olup ister istemez zikir eder. İnsana dünyada itaat veya isyan, günah ve sevap işçiliği ruhsatı verildi. Allahın hükmü karşısında herşey hükümsüzdür. Dünya Hayatı imtihan olup, mükafat ve ceza yeridir.
Allah zerre haksızlık yapmaz, zerre zulüm etmez. Kim kendi nefsiyle ne kazanmışsa, elleriyle ne işlediyse onu ahirette bulacaktır.

Ayeti kerimede:
Sana gelen her iyilik Allah'tandır, kötülükler kendi nefsindendir. (Nisa: 79).

Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse, muhakkak ki Rabbim müstağnidir, kerem dede. ” (Neml: 40).

“Ve ben Kur'an okumakla emrolundum. O halde kim hidayete ererse, ancak kendisi için ermiş olur. Kim de saparsa, de ki: “Ben sadece uyarıcılardanım. ”(Neml: 92).

Alemlerin Rabbi olan Allah bu ayeti kerimesinde ise kimseye muhtaç ilan ilan edildiğinde.

Ayeti kerimede:
Andolsun ki biz Lokman'a Allah'a şükretmesi için hikmet verdik. Kim şükrederse, ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse, bilsin ki Allah hiçbir şeye muhtaç değildir, övülmeye lâyık olandır. (Lokman: 12).

Zatında büyük, yüce, şanı, izzeti, şerefi olup tastamam olan, her an övülen, hamd ve sena edilen, şükür ve zikir edilen, bunlarada ihtiyacı olmayan, dilediğini yapan, hükmüne karşı gelinemeyen, zerrede yüce kudretini, azametini, büyüklüğün delil, işaret koyan alemlerin Rabbinin şanı ne yücedir.
 
Üst