Kaviyy
Allah Kaviyydir.
Ayeti kerimede:
"Şüphesiz ki Allah pek kuvvetlidir, aziz olandır." (Hacc: 40).
Allahın gücünün sınırı yoktur. Kudretide gücüde tam olandır. Asla bir sınır getirilemez. Ol der oda hemen oluverir. Emrine karşı gelecek hiçbir yaratılmış yoktur. Ondan başka yaratıcıda yoktur. Allahu Teala güçlüdürki yedi kat gök yüzünü direksiz yükseltmiştir. Şüphesizki alemleride tutan Allahu Tealadır. Ey hayat vermese, ey dilemezse zerre olamaz. Hükümde, emirde Allahındır. Tümılmış yaratlar ona eğer boyun. Sadece cahil insana dünya imtihanında isyan veya itaat iradesine bırakılmıştır. Ölünce din gününün sahibi Allahu Tealanın tek hüküm sahibi olduğunu görür, bilir anlar. Çünkü hesap günü gerçekten çok şiddetli olup, dilediği kimseden başkası konuşamaz, hareket edemez.
Ayeti kerimede:
O gün ağızlarının üstüne mühür basarız. Bizimle elleri konuşur, ayakları da yaptıklarına şâhitlik eder. (Yasin: 65).
Mahşer alanında tüm yarattıklarını kapsamlı tekrar diriltecektir. Diriltmekte Bir araya toplamakta asla ona zor gelmemiştir.
Ayeti kerimede:
Mahşer yeri Rabbinin nuru ile aydınlanır. (Zümer: 69).
Allahu Tealanın gücü sonsuz olup asla yorulmaz, uyumaz, acıkmaz. Hiçbir yarattığına ihtiyacı yoktur. Zamanı yaratan zamana ihtiyaç duymaz. Herşeye herşeyden yakın olup, herşeyi çepe çevre kuşatmıştır. Öyle bir kuşatma ki ilmiyle, rahmetiyle, izzetiyle, azametiyle, şanıyla, yüceliğiyle, birliği ile, zatı ile kuşatmıştır. Hayat verilmez bulamayacağı gibi, ol demediği olamaz.
Ayeti kerimede:
Gökyüzünü Allah yükseltti ve mizanı O koydu. (Rahman: 7).
Yeryüzünü canlılar için O hazırladı. (Rahman: 10).
Var et var olamaz. Öldür olmadığılemez. Dilediğini yapar, dilemediği hiçbir iş gerçekleşemez. Tüm hükümlerinde hikmet. Allahın işlerini yine Allahu Teala layıkıyla, ince ayrıntısıyla zatı bilir. Yaratılmışlar akıl yürütürse takılır. Aklıda, ilmede yetmez. Zaten Allahu Teala zatı düşünülemeyendir. Bizler Yüce Rabbimiz Allahın bize bildirdiği kadar, değiştirilebiliriz. Zaten ismi şerifleri dahi insan aklıyla layıkıyla bilinemez.
Şöyleki Allahın hiçbir ismi şerifi kullarına benzemez. Rahmeti sonsuzdur. Gücü sonsuzdur. Bir işitmesi diğerini engellemez. Görmesi için göze, duyması için kulağa, uzaklığa, yakınlığa, havaya veya yaratılan birşeye ihtiyacı yoktur. Öyle yücedirki kalplerde geçenleri, akılladaki düşünceleri dahi görür, bilir, duyar. Hatta dilerse bunlarla dahi hesaba çeker. Yani kullar asla Allahu Tealadan kaçamaz. Onsuz olamaz. Şüphesiz ahirette dahi iyi anlıyacaktır.
Ayeti kerimede:
"Çünkü Allah çok güçlüdür, cezâlandırması çok şiddetlidir." (Enfâl: 52).
Allahın rahmeti ne kadar sonsuz ve yüce ise, azabıda o kadar çetin, şiddetli ve sonsuz. Tümılmış yaratlar bir canlıya azap kalksa akılları yetmeyip bir deneme duracaktır. Oysa Allah herşeyi ilmiyle en iyi, en iyi şekilde bilir. Cennetliklerde sonsuz rahmet içinde nasıl yaşıyorsa, cehennemliklerde sonsuz olarak azap içinde kalacaklardır.
Ayeti kerimede:
İnsan daha önce hiçbir şey değilken, öğret nasıl yarattığımızı düşünmüyor mu?
Haham andolsun ki, biz onları da şeytanları da mutlaka mahşerde toplayacağız. Sonra da onları diz üstü çökmüş bir vaziyette cehennemin hazır bulunduracağız.
Sonra ona gruptan Rahman'a karşı isyanda en ileri gidenleri ayıracağız. (Meryem: 67, 68, 69).
Gerçekten bizler Allahu Tealanın hep rahmetini düşünürüz. Azabından korkarız. Fakat bilindiği üzere Allah kulları azabıylada ayeti kerimelerinde korkutmuş ve uyarmıştır. Bazen güzel hayırlar o kulu düzeltemez fakat bir bela, musibet, ibtila, azap, ceza o kulu düzeltebilir. Elbette kullar yalnız Allahın olup kendisi mükafat ve ceza ekonomisini yavaşlatmaktadır. Allah kimseye zulüm etmeyip, zerre haksızlık yapmaz. Hak edene hak ettiği kadar mükafat veya azap vermekte ona asla zor değildir.
Hadisi şerife:
"Resûlullah aleyhissalatu Vesselam buyurdular ki:
" (Cehennemlikler derecedir.) Bir kısmı vardır, ateş ve topuğuna kadar yakalar, bir kısmı vardır, dizlerine kadar yakalar, bir kısmı vardır kemere kadar yakalar, bir kısmı vardır köprücük kemiğine kadar yakalar. " (Müslim, Kaynak kütübi sitte: 5108).
Allahın azabından korkmaktır. Sonsuz rahmetini dünyada görmektir. Allahu Teala zulüm edici olmayıp kullarını hep iyiliği emretmiştir.
Ayeti kerimelerde:
Allah uğrunda sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik ve adil davranmanızı yasaklayın. Şüphesiz ki Allah adaletli olanları sever. (Mümtehine: 8).
Ey iman edenler! Allah için adaleti ayakta tutup gözeten şâhitler olun. Bir cep telefonu duyduğunuz kin, sizi adaletsiz sürüklemesin. Adaletli olun, takvâya en çok yakın olan budur. Allah'tan korkun, çünkü Allah yaptıklarınızdan haberdardır. (Maide: 8).
Rabbiniz sizin kalbinizdekini çok iyi bilir. Eğer siz iyi olursanız iyi bilin ki Allah, tevbeye yönelenleri son derece bağışlayıcıdır. (İsra: 25).
Sakın tartıda haksızlık etmeyin. Tartıyı doğru yapın, terazide eksiklik yapmayın . (Rahman: 8, 9).
Biz insana anne babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. (Ankebut: 8).
Tüm kullarını islama davet davetinde bulunun. Bu kadar çok peygamberler, kitaplar, mukizeler indirmesi rahmetinin eseridir. Dileseydi cezayı hak edene oracıkta cezasını verirdi….
Ayeti kerimede:
Allah'ın boyutu lütuf ve merhameti bulunmasaydı ve Allah tevbeleri kabul eden, hüküm ve hikmet sahibi olmasaydı! (Suçlunun hemen cezâsını verirdi). (Nur: 10).
Hasta olduğumuzda zayıflar ve güçsüzleşiriz. Bize tekrar şifamızı verip, gücü ve kuvvetimizi eski haline getirecek yalnız Allahu Tealadır. İnsan o kadar acizdir ki nefesini dahi alıp veremez. Allah nefesi alıp, verme gücü verendir. İnsan yemek yemeden, su içmeden, yaşayamaz. Yaşayabilmesi için rızıkları veren, bölüm yaşanabilir yine Allahu Tealadır. Çatlatıp yeşertir, bitkiler ve ağaçlardan meyveler ve sebzeler çıkarır. Nice bitkilerde insanlar için şifalarıda yaratan Allahtır. Göklerden tatlı suyu indiren odur. Denizlerde gemilerin yüzmesini sağlayabilir odur. Onun yarattığına vücud nimetini veren, güzel özelliklerle donatan odur. Herılmış yaratılmış Allah Tealaya muhtaçtır ama Allah hiçbir yarattığına zerre muhtaç değildir. Tüm güç ve kudret onun olup, hayat veren, yaşatan, öldüren,
Hadisi şerifte:
"Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor:" Resûlullah (aleyhissalatü damaram) buyurdular ki: "Allah celle şanühü mahlukatın hükmettiği zaman -Müslim'in rivayetinde:" Allah mahlükatı yarattığı zaman "- yanında bulunan, Arş'ın gerideki bir kitaba şunu yazdı: "Muhakkak ki rahmetim gazabıma galebe çalmıştır. "
Buharinin bir diğer rivayetinde:" Rahmetim gazabıma galebe çaldı "denmiştir.
Dünyada ki azap ve cezalar, ahiretteki korkunç ve sonsuz azaplarla kıyaslanamaz. Aynı şekilde Allahın ahiretteki rahmeti, sırayla kıyaslanamaz. Dünya nimetlerini ile cennet nimetleri kıyaslanamaz.
Dünyayeti kerime'de:
" Dünya Hayatı aldatıcı zevkten başka bir şey değildir. "buyuruluyor.
Hadisi şerifte:
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Ashâb'ı ile birlikte pazar yerinde dolaşırken bir oğlak ölüsüne rastladı. Kulup tutarak:
- "Hanginiz bunu bir dirhem mukabilinde almak ister?" diye sordu.
Ashâb:
- "Bundan daha az paraya bile olsa almayız. O bizim ne işimize yarar ki?" dediler.
Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-:
- "Parasız verilse ister misiniz?" buyurdu.
- "Vallahi, esasen bu diri olsa bile, kulaksız olmadığından kusurludur, ölü iken ne yapalım?" dediler.
Bunun üzerine buyurdular ki: - "Vallahi, bu sizce nasıl kıymetsiz ve değersiz ise, Allah ' a göre de dünya bundan daha değersizdir. "
(Müslim)
Rahmeti ile sonsuz rızıklar veren, azabı ile dünya ve ahiret azap yeni gücü yeten, kulları üzerine kahredici güce sahip olan, yaratmayı sürdüren, işi düzenleyen ve takdir eden, hiçbirisi zatına zor gelmeyip, asla yorulmayan, emrinde ve hükmünde sonsuz galip , tek ve bir olan, heran, her zaman övülmeye, hamde, şükre layık olan Yüce Rabbimiz Allah sonsuz Kaviyydir.