Hakk
Allah Hakkdır.
Ayeti kerimede:
"Allah Hakk'ın ta kendisidir. O'ndan başka taptıkları ise hiç şüphesiz bâtıldır. Doğrusu Allah çok yücedir, büyüktür." (Lokman: 30).
Tek gerçek olan Allahtır. Tek Var eden odur. Her yaratılan yani var edilen, var edene muhtaçtır. Hakiki var Allahtır. Diğerleri ise yok mahkum olup ol emriyle olmuştur. Dünyada yaşayan hayvanlar, bitkiler ve niceleri toprak olup yok olucaktır. Fakat insanoğlu farklıdır. Onun ölümü son olmayıp, hesap ve ceza görmek için yeni bir yaratılışla, yeni ahiret bedenleriyle yaratılacaktır. Bu sonsuz hayata geçiştir. Ahiret günü tüm hayvanlarda diriltilir. Onlara eziyet eden onlara zülüm eden insanlardan hakkını alıcaklardır. Öyle bir hesap günüdür zerre unutulmamış, kimsenin hakkı, kimsede zerre kalmamıştır. Allah tüm hak sahibine hakkını verir. Haklar ödendiğinde ise hayvanlar toprak olucaktır.
Öyle bir haldir ki ayeti kerimede:
Biz sizi pek yakında gelecek bir azap ile uyardık. Kişi o gün kendi elleriyle işlediklerine bakar. O gün kâfir: "Ah ne olurdu, ben toprak olaydım!" der. Nebe: 40).
Kafirler hesap ve azap gününün dehşetinden tir tir titrer. Hayvanlar gibi toprak olaydım diyerek iç çekerler. Oysa bu pişmanlıkları, özürler kabul edilmeyecektir. İnsan olma şerifini onlar dünyada hayvanlardan daha aşağı gibi yaşayarak geçirmişlerdir. Çünkü hayvanların zikri olup, Rablerinide bilirler.
Ayeti kerimede:
Sonra bunun arkasından kalpleriniz yine katılaştı. Şimdi o kalpler taş gibidir, hatta daha da katıdır. Nitekim taşınması öylesi vardır ki, fışkırır. Öylesi de vardır ki, yarılıp ondan çeşme gibi su akar. Öylesi de vardır ki, Allah korkusundan yuvarlanır. Allah yaptıklarınızı bilmez değildir. Bakara: 74).
Andolsun ki biz cinlerden ve insanlardan pek çoğunu cehennem için yarattık. Bitmeyen kalpleri vardır, fakat o kalplerle anlamazlar. Gözleri vardır, fakat onlarla görmezler. Kulakları vardır, fakat onlarla işitmezler. Onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da sapık ve şaşkındırlar. Ve işte onlar gafillerdir.
Araf: 179).
Cinlerde, insanlarda hesabını görüldükten sonra hakettiği yere gidecek, kimseye zerre haksızlık yapılmayacak, zerre zulüm yapılmayacaktır.
Ayeti kerimede:
Ben cinleri ve insanları ancak (beni bilsinler) bana ibadet etsinler diye yarattım. Zâriyât: 56).
Kim hayır olarak zer işlemişse onu bulacak, kim zerre kadar şer işlemişse onu bulacaktır. Mükafatı cenneti hak edenler, kurtuluşa erenler sonsuza kadar cennete, azabı cehennemi hak edenler, kurtulamayanlar sonsuza kadar cehenneme gidecektir.
Ayeti kerimede:
Onlar orada sonsuz çağlar boyunca kalacaklardır. Nebe: 23).
Kendisinden daha yüce bulunmayan yücedir ve her şey O'nun azameti karşısında boyun eğmiştir.
"Haberiniz olsun ki hüküm ancak O'nundur." (En'âm: 62).
Hükmünü kimse değiştiremez, kararı kimse bozamaz.
İnsan "Elhamdülillâh" dediği zaman hamdin Allah'a âit oldugunu dil ile ikrar ve itiraf ederken; kalbi ile de hamde lâyık olan Allah-u Teâlâ'nın vahdaniyetini, azametini, O'ndan başka ibâdete lâyık Mâbud-u bil-hak olmadığını, yaratan, yaşatan, öldüren yalnız O olduğunu tasdik etmelidir. Diğer diğer rızâsını umarak, ancak O'na yönelerek, emir ve yasaklarına tam bir teslimiyetle kulluk vazifelerine devam etmelidir.
"Şüphesiz ki Allah zengindir, hamdedilmeye lâyıktır." (İbrahim: 8).
Allah öyle yücedirki gelişmeye veya değişmeye ihtiyacı yoktur. Zaten en mükemmel, tamdır. Daim en yücedir. Yaratan ama yarattıklarına muhtaç olmayandır. Ondan yaratıcıda, ilahta yoktur. Tümılmış yaratlar ona eder boyun. İnsanlara isyan edebilmesi, belli vakte kadar, sadece izin içindir. Dünya sadece imtihan olup, itaatkarlar kurtulur, isyan edenler azap görür. Göktede, yerdede hükmüne, emrine karşı hiçbir gelecek yaratılan yoktur.
Ayeti kerimelerde:
Göklerde ve yerde olanların hepsi O'nundur. Hepsi O boyun'na eğmişlerdir. Bakara: 116).
Güneş, ay ve emrine boyun eğmiştir. İyi bilin ki yaratmak da emretmek de O'na mahsustur. Lemlerin Haham olan Allah ne yücedir! Araf: 54).
Yıldızlar da O'nun buyruğuna boyun eğmiştir. Elbette sizinle onun elinde aklını kullananlar için âyetler (ibretler) vardır. Nahl: 12).
İnsanoğlu ahiretinin çaresizliğini ve hükümsüzlüğün çok iyi anlar. Emir ve hüküm kendisinin olan yüce Rabbimizin huzurunda konuşmaya cesaret edicek kimdir?
Ayeti kerimede:
Bütün yüzler Hayy ve Kayyum olan Allah'a zelil olarak boyun eğmiştir. Zulüm yüklenen ise gerçekten perişan olmuştur. Tâ-Hâ: 111).
Mahşer alanında ise o zamana kadar tüm yarattıklarını diriltip, tek bir yerde toplayacaktır.
Ayeti kerimede:
O gün Allah mahkeme mahşere toplar. Sebe: 40).
Mahşer yeri Rabbinin nuru ile aydınlanır. Kitap konulur. Peygamberler ve şâhitler getirilir. Sonra aralarında hak ve adaletle hükmolunur ve onlar aslâ haksızlığına uğratılmazlar . Zümer: 69).
Tek yaratılmayan, emir almayan, hükmünde galib olup, tek gerçek, tek var Allahtır. Dilediğini yokluk aleminden ilgili alemine çıkarır. Ol der oda oluverir. Hüküm ve hikmet taşı. Alemleri yaratan, yönetendir. Yaratmayı sürdürendir.
Hayydır. Tüm hayat veren Allahtır. Herşey Allahın varlığına muhtaçtır.
Ayeti kerimede:
O ki gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları altı günde yarattı. Sonra Arş'ı istivâ etti. (Oturdu, oradan mülkünü yönetmektedir). Rahman'dır. (O'nun rahmeti bütün varlıkları kapanmış. Varlık ve hayat O'nun rahmetinin eseridir. Bütün kâinata Allah'ın Arş'ından hayat ve vücut dağıtmaktadır). Bunu bir bilene sor! (Sana gerçekten böyle olduğunu anlatacaktır). Furkan: 59).
Allahu Teala merhametlilerin en merhametlisidir. Rahmeti ve merhameti heryeri kuşatmıştır. Eğerki Rabbimizin emirlerine uyulup, yasaklarından kaçınılsaydı, şüphesizki dünya dahi cennet olurdu.
Allahu Teâlâ inanan mümin kullarına hep iyiliği, güzeli tavsiye tarihinde.
Ayeti kerimelerde:
Ey iman edenler! Allah için adaleti ayakta tutup gözeten şâhitler olun. Bir cep telefonu duyduğunuz kin, sizi adaletsiz sürüklemesin. Adaletli olun, takvâya en çok yakın olan budur. Allah'tan korkun, çünkü Allah yaptıklarınızdan haberdardır. Maide: 8).
Rabbiniz sizin kalbinizdekini çok iyi bilir. Eğer siz iyi olursanız iyi bilin ki Allah, tevbeye yönelenleri son derece bağışlayıcıdır. İsra: 25).
Yetim malına, erginlik çağına erişinceye kadar, sadece en güzel niyetin yaklaşmayın. Ölçüyü ve tartıyı tam ve doğru yapın. Biz kişiye ancak gücüne yeteceği kadar yükleriz. Konuştuğunuzda, yakınlarınız dahi olsa adaleti gözetin. Allah'a verdiğiniz sözü tutun. Allah size bunları öğüt alasınız diye vasiyet töreni. Enam: 152).
Allah için infak ederler, öfkelerini yenerler, insanların kusurlarını affederler. Allah da güzel davrananları sever. Ali imran: 134).
Göklerde ve yerde bulunanlar hep Allah'ındır. Bu, kötülük edenlere yaptıklarının karşılığını vermesi, güzel davranışta bulunanları da daha güzeli ile mükâfatlandırması içindir. Necm: 31).
Bunun gibi nice ayetlerinde Allah hep en güzeli, en doğrusunu emir satın almıştır. Bu ayeti kerimelere uyulsa gerçektende cennet olurdu. Kötü olmayı yasaklamış, nefse ve şeytana uyulmamasını emretmiştir.
Kötülük kendi nefsimizden, tüm hayırlar Allahu Tealadandır.
Görüldüğü üzere aslında isyankar, nankör kafir ve münafıklar, kötülükleri sevdikleri, nefslerinin hoşuna gittiklerini yaptıkları, şerri daha çok sevmeleri, iyi olmak istememeleri, dünyayı ahirete tercih etmeleri yüzünden azabı hak etmişlerdir. Allah kullarına zerre zulüm edici değildir. Kimilerine iyi olmak işlerine gelmemiş, faiz yemek, kul hakkına girmek, çalmak, adaletsiz olmak, dünya için yaşamak hoşlarına gitmiştir. Yani nefsilerinin kulu ve kölesi olmuşlardır. Oysa Allahını kulu ve kölesi artıkmiydiler.
Ayeti kerimede;
Ben nefsimi temize çıkarmıyorum. Rabbimin merhameti olmadıkça nefis olanca şiddetiyle kötülüğü emreder. Şüphesiz ki Rabbim bağışlayandır, merhamet edendir. Yusuf: 53).
Yusuf aleyhisselam bir peygamberdi. O dahi nefsimi temize çıkarmam buyurmakta. Peki dünya imtihan sahnesine konan kullar nefsiyle nasıl mücadele, nasıl savaşlar yapmalıdır ki kötülerden, cehennemliklerden olmasın. Şüphesizki Rabbimiz zatına yöneleni kurtarır fakat nefsini seveni ve seçeni, Rabbinden kaçanı kendi kendine sulandırır. Allahın kurtarmadığı hiçbir kul kurtulamaz. Diyoruz ki herşey azim ve gayretle olur. Elbetteki kul Rabbine yönelmeye çalışmalı, nefsine uymayarak ruhunu kuvvetlendirmeli, Allahın emir ve yasaklarından uymalıdır.
Hadisi şerifte:
"Hz. Ebu Hüreyre'nin rivayetinde şu şekildedir: " Resullahlullah (aleyhissalatu damaram) buyurdular ki:"Allah Teala hazretleri diyor ki:" Kulum, hakkımda nasıl bir zan yürütürse ben öyleyimdir. O, beni zikredince ben beraberim. O onu geçirirse, ben de içimden geçiririm. O, beni bir cemaat "anarsa, ben de onu, onunkinden daha hayırlı bir cemaatte anarım. O, bana bir karış yaklaşırsa ben ona bir arşın yaklaşırım. O bana bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana nasıl gelirse ben ona koşarak giderim. " Buhari, Kaynak kütübi sitte: 1920).
Başka bir hadisi şerifte:
" Ebu Zerr radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu damaram buyurdular ki:
" Allah Teala hazretleri demiştir ki:"Kim bir hayır işlerse ona sevabının üzerine verilir veya arttırırım da Kim bir günah işlerse cezası misli kadardır, veya affederim Kim bana bir zira yaklaşırsa ben ona bir zira yaklaşırım. Kim bana bir zira yaklaşırsa ben ona bir kulaç yaklaşırım. kim bana hiçbir şeyi şirk koşmaksızın gelirse, arz dolusu hata ile kavuşursa ben de onu bir o kadar mağfiretle karşılarım . " Müslim, Kaynak kütübi sitte: 4637).
Böyle bir Rabbimiz var. Yüceler yücesi Rabbimize nasıl yönelmeli, nasıl sevmemiz açık. Allah lutüf ve ihsanıyla bizleri hergün doyuruyor, rızıklandırıyor. Bizlerde şükür etmeli, nankörlerden olmamalıyız.
Tek gerçek, tek hakk olan alemlerin Rabbi olan Allahımız hertür hamd ve övgüye layıktır. Ya Haham sen zatını bildiğin ve övdüğün gibisin. Kendi zatına hamd dil gibi sana şükür ve hamd olsun. Amin. Bizleride lutfünla kurtuluşa erdirdiğin, kurtardıklarından eyle. Amin. Hakiki var olan Hakk Allahtır.