Hz. Ali (r.a)'nin Sözleri

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Renkten renge giriş, inançtan inanca geçiş, ahmaklığın alametlerindendir.

Rezil kişilerin başa geçmesi, insanlara afettir.
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Sabır acılığının meyvesi zaferdir.

Sabır en güzel huy, ilim de en şerefli süs eşyasıdır.

Sabır iki türlüdür: istemediğin, hoşlanmadığın şeye sabretmek ve sevdiğin, istediğin şeye sabretmek.

Sakın başkasının kölesi olma; çünkü Allah seni hür yaratmıştır.

Sakın aile ve akrabalarının bedbahtlardan olmasına sebep olan birisi olmayasın.

Sana cefa edeni utandırman için hoşça geçinmeye çalış.

Sana niçin yaptığını sorduklarında utanacağın ve yalanlamaya kalkacağın işleri yapmaktan çekin.

Sana karşı iyilik yapanlara ve teşekkür etmesini bilenlere iyilik et.

Sana öğüt veren, sana geniş kredi açmış tüccara benzer.

Sefih olanlar lisanla dostluk gösterirler. Fakat kalbleri fesatla doludur.

Seni yalnız iyi günlerinde arayan, düşkün günlerinde senden kaçacaktır.

Seni, sende bulunmayan özellikler ve değerler icat ederek koltuklayan, bir gün gelir yapmadığın suçları da üstüne yığarak seni çekiştirmeye, çeliştirmeye kalkar.

Senin hakkında iyi zanda bulunanın zannını gerçekleştir.

Seviyesiz insanların bana cahilce sözlerine karşılık vermekten tiksinti duyarım.

Sırlarını ona buna açıyorsan başına gelecek zilletlere razı ol.

Siyasetlerin (yönetimlerin) en zoru alışkanlıkları değiştirmektir.

Sizin en kötünüz insanları çekiştirerek dostlar arasında ayrılık düşüren ve temiz insanlara kusur bulan kimsedir.

Sizler mallarınızla halkı kuşatamazsınız (onların gönüllerini hoş edemezsiniz); öyleyse açık yüzlülük ve güzel davranışınızla onları kuşatınız.
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Soruya verilen cevap çoğalınca doğru gizli kalır.

Soyluluk; babaların, anaların mensup oldukları soyla boyla değil, övülecek üstünlükle kazanılır.

Söylemediğin sözün hakimi, söylediğin sözün mahkumusun.

Söyleyene bakma, söylenene bak.

Söz ilaçtır; azı yaşatır, çoğu öldürür.

Söz, ok ve mızraktan daha tesirlidir.

Söz dilinin sustuğu ve amel dilinin söylediği nasihat hiçbir kulak tarafından kovulmaz ve onun faydası ile hiçbir fayda bir olmaz.

Söz sizin ağzınızda olduğu sürece, söz sizin esiriniz, söz ağzınızdan çıktıktan sonra siz sözünüzün esiri olursunuz.

Sözün gümüş olsa da, ey nefs sükut (suskunluk) altındır.

Sözün güzelliği, kısalığındadır.

Sözünde duramayacağın bir yerde söz verme ve kefaletine vefa edemeyeceğin yerde kefil olma.

Susmak ağırbaşlılığı artırır.

Susmak, sana ağırbaşlı bir elbise giydirir ve sonunda özür dileme zorundan korur.

Sükut yalan söylemekten ve başkalarını çekiştirmekten herhalde evladır.
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Şahsınıza fenalık eden bir düşmanı affediniz. Lakin vatanınıza ve milletinize fenalık eden bir kimseyi asla affetmeyiniz.

Şehvet bir kapıdan girer, akıl öbür kapıdan çıkar.

Şer'den çekinen kişi, hayır yapana benzer; suçtan sakınan kişi, iyilikte bulunana döner.

Şeref ve namus, en büyük hazinedir. Onlara malik olanlar, hayatlarını daima memnun ve mesut geçirirler.

Şeref ve soyluluk, yüksek özellik ve niteliklerden gelir, ataların çürümüş kemiklerinden değil.

Şerefine düşkün olan kötü cevap almaktan kendini sakınır. İnsanların davranışlarını düşünerek ve gözeterek onlarla uyum içinde yaşayan kendi kişiliğini de korur.

Şerefli ve önemli bir mevkiiniz olması için bilime sarılınız.

Şiddetli istek mutluluğun en büyük düşmanıdır.

Şükür nimetlerin süsüdür.
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Tamah mihneti davet eder.

Taraf tutmayın, bazı insanları kayırmayın. Bu tür davranışlar sizi zulme ve despotluğa çeker.

Tarımla uğraşanlar devletin servet kaynağıdır ve bir servet gibi korunmalıdır.

Tecrübe fayda ile beraber gelen ilimdir.

Terbiyesizlikle kendisini düşüreni, soydan gelme asalet yükseltemez.

Tevazu gösteriniz ki, halkın hürmet ve saygısını kazanasınız.
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Uygunsuz yerlere giren, kendini töhmete kaptırır.

Utancın üstünü, insanın kendinden utanmasıdır.
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Üç şey hayatı tatsızlaştırır: kin, kıskançlık ve kötü huyluluk.

Üç şey insana hayatı zindan eder: Ağırlaşan aile yükü, borçların baskısı ve bir hastalığın sürüp gitmesi.

Üç şeyi kendinizde tutup saklayınız: cesaretiniz, bilginiz ve malınız. İnsanlar bu üç sahip olduğunuz şeye düşmandır ve o insanları ancak bu üç şeyi kaybetmeniz sevindirir.

Üstünlük taslamak ayıpların en kötüsüdür.
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Ya siz bizi yok edersiniz ya da biz sizi yok ederiz. Ya da barışı daha uygun görürsünüz.

Yakınlarına yardımı bırakan, düşmanlarına yardım etmiş olur.

Yalan hıyanettir, doğruluk emanettir.

Yalan söylemenin sonu kınanmaktır.

Yalancılardan daima uzak bulununuz. Çünkü onlarla içli dışlı olur ve onlarla dolaşıp kalkarsanız, siz de yalancı olursunuz.

Yalancıların başlıca sıfatları şunlardır: Önce sana diller döker, birçok şeyler vaad eder, sonra senden vazgeçer, daha sonra da arkandan senin aleyhine birçok şey söyler.

Yalandan daha kötü bir kabahat yoktur.

Yalanlanacağından korktuğun bir şeyi anlatma.

Yanlışını gününde görüp nefsine sitem edersen yanlışın faydaya dönüşür. Dünde kalan yaşam geçmişle yok olur gider.

Yapman gereken hayırlı, yararlı işleri yarına bırakma. Bakarsın yarın olur da, sen olmazsın.

Yaptığın iyilikleri ve sana anlatılanları gizle.

Yaşamın tecrübeleri doğru karar verebilmeyi öğretti, öyle ki artık beni bitirmeye, yok etmeye gelen şeyleri ben bitirip yok ettim.

Yeni ilmi şeyleri öğrenmekle, kalbinizin yorgunluğunu ve rahatsızlığını giderin, çünkü kalpleriniz de vücudunuz gibi yorulur.
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Yeni mal mülk edinmeden önce yığdıklarınızı kullanınız.

Yoksullar bazen çok müşkül durumlarda kalırlar. Söyledikleri sözler ne kadar doğru olursa olsun, onları dinleyenler sözlerine kulak asmazlar.

Yoksula yardımı dilenmeden yap. Sen onu el açmak zorunda bırakırsan, verdiğin sadaka ile, onun sadakadan daha değerli olan haysiyetini satmaktan kurtarırsın.

Yoksullarla otur, şükrünü artırırsın.

Yoksulluğunu gizle, yoksa itibarın sıfıra iner.

Yola düşmeden arkadaşı, eve girmeden de komşuyu sor.

Yüzünüze karşı yapılan şişirme övgüleri dinlemekten kendinizi koruyunuz. Çünkü onlar kalpleri kirletip ortalığa pis bir koku yayarlar.

Yumuşak ahlak soyluluk ve büyüklüktendir. Yumuşak huyluluğun bitmez tükenmez kaynağı ol. Kimseye asla eziyet etme, yaptığın şeyin sonuçlarını görür ve duyarsın.

Yumuşak konuş, sevilirsin.

Yüce kişinin aç kalınca, aşağılık kişinin karnı doyunca saldırısından korkun.

Yükseklik taslamak alçaltır, alçak gönüllülük yükseltir.
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Zalime gelip çatan adalet günü, mazlumun uğradığı cevir ve cefa mihnetinden çetindir. Şiddet son dereceyi buldu mu ferahlık gelir çatar. Bela halkaları tam daraldı mı genişlik yüz gösterir.

Zaman bana karşı maske takındı, beni tanımazlıktan geldi, bilmedi ki ben güne saygılıyım ve talihsizliklerin en korkulusunu bile kolay şeymiş gibi karşılarım.

Zaman ibret aynasıdır.
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Zaman kendine uymazsa, kendini zamana uyduranlar en akıllı kimselerdir.

Zaman uzasa, sonu gecikse bile sabreden mutlaka zafere ulaşır.

Zamanının bir kısmı maziye karıştı. Geride kalan günlerinin sayısı da belli değil, fırsat varken çalış.
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Zamanın icaplarına uymayanlar, sürüden ayrılmış koyunlar gibi geri kalırlar.

Zayıfları ziyaret etmek alçak gönüllülüktendir.

Zenginlik gurbette bir vatan, fakirlik vatanda bir gurbet gibidir.


Derleyen: Kazım Balaban / Viyana
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Hz. Ali (r.a):

-Allah, bu kadar insanı nasıl hesaba çeker? diye sorulduğunda:

-Nasıl rızıklandırıyorsa öyle, cevabını vermiştir
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Ahir zamanda bir mü’min, halk arasında adını unutturmadıkça rahat edemeyecektir.

Hz. Ali r.a.
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Cahilin en büyük kusuru, kendi kusurlarını görmemesi ve nasihat dinlememesidir.

Hz. Ali (r.a)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
İleri de öyle bir zaman gelecek ki,

Kıtâl ve zulümsüz hükümdarlık etmeye yol bulunmayacak.
Çılgınlık ve cimrilik etmeden zengin olmak mümkün olmayacak.
Kişilerin arzularına uymadıkça da insanlarla sohbet etmek mümkün olmayacak.
Bu zamana kim yetişir ve sabır ve metânet gösterir kendini korursa, Allah-ü Teâlâ o kimseye elli sıddık sevabı verir.

Hz. Ali r.a.
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Hz. Ali (r.a) şöyle der:

Riyakârlar şöyledir:

Tek başına kaldığı zaman tembellik eder, ibadette gevşeklik gösterir ve nafile namazları oturarak kılar.

İnsanlarla beraber olduğu zaman tekrar canlanır, canla başla amel eder.

Biri kendisini methettiğinde daha fazla amel ve ibadet eder. Yerdiğinde ise amellerini azaltır.
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Sanırsın ki sen küçük bir cisimsin, oysa sende koca bir âlem dürülmüştür.

Hz. Ali r.a.
 
Üst