Hz. Ali'nin (r.a.) Faziletleri

asya_kurt

◄ كُن فَيَكُونُ ►
Özel Üye
HAZRET-İ ALİ (KERREMALLÂHÜ VECHEH)

Hulefâ-yı Râşidîn'in dördüncüsü Ali bin Ebû Tâlib'dir. Vâlidesi Fâtıma binti Esed bin Hâşim'dir.

Hz. Ali (k.v.) dünyaya geldiğinde Peygamber Efendimiz (s.a.v.) onun ismini "Ali" koydular.

Hz. Ali'ye 'kerremallâhü vecheh' denilmesinin iki sebebi vardır. Birinci sebebi: Ana ve baba cihetinden Hâşimî; yani Resûlullâh'ın (s.a.v.) aşireti Hâşimoğullarından olmasıdır.

İkinci sebebi ise hiç puta tapmamış, henüz bülûğa ermeden, on yaşında Müslüman olmasıdır.


Hazret-i Ali'nin fazîletleri çoktur, saymakla bitmez.


Gâyet zâhid idi, asla dünyaya meyletmemişti.

Hz. Ali, Basra valisi Osmân bin Hanîfe yazdığı mektupta: "İyi biliniz ki sizin bu halifeniz şu dünyadan eski iki kat elbiseyle yetindi. Açlığının şiddetini bir iki lokma ekmekle geçiştirdi. Eti de senede sadece kurban günlerinde yemektedir." buyurmuş, Müslümanları zâhid olmaya; dünyaya rağbet etmemeye davet etmiş idi. Hz. Ali gâyet cömert idi. Hz. Hâlid'e Seyfullâh dendiği gibi ona da cömertliğinden ve şecaatinden dolayı Esedullâh (Allâh'ın aslanı) denilir. Zira şecâat, sehavetten (cömertlikten) ileri gelir.

Fahr-i Âlem hazretleri (s.a.v.) Tebük'e giderlerken Hz. Ali'yi (k.v.) Medine'de yerine vekil olarak bıraktı. Hz. Ali (k.v.): "Yâ Resûlallâh, beni çocuk ve kadınlar arasında mı bırakıyorsunuz?" deyince:

"Ey Ali! Sen benim yanımda, Mûsâ yanında Hârûn aleyhimesselâm gibi olmak istemez misin? Şu farkla ki benden sonra peygamber gelmez." buyurdular. Yani Hz. Mûsâ (a.s.) Tûr
dağına gittiğinde yerine İsrailoğullarına Hz. Hârûn'u (a.s.) vekil bırakmış idi.

Hicretin kırkıncı senesi Ramazân ayının on yedisinde Cuma gecesi sabah namazına giderken suikastta yaralandı. O yaradan dolayı pazar gecesi şehîd oldular. Namazını oğlu Hz. Hasan kıldırdı.

(Kerremallâhü vecheh)
 
Son düzenleme:

İlim Talebesi

KF Ailesinden
Özel Üye
قَالَ : كَانَ عَلِيُّ بْنُ أَبِي طَالِبٍ - رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ - يَأْمُرُ النَّاسَ بِقِيَامِ شَهْرِ رَمَضَانَ ، وَيَجْعَلُ لِلرِّجَالِ إِمَامًا ، وَلِلنِّسَاءِ إِمَامًا . قَالَ عَرْفَجَةُ : فَكُنْتُ أَنَا إِمَامُ النِّسَاءِ

Hz.Ali (radiyallahu anh) Ramazan ayını kıyam ile (geçirmelerini) insanlara emrederdi.Erkeklere o imamlık yapardı.

Arfece diyor ki : Kadınlara da ben imamlık yapardım.(Beyhâki,Sünenü'l Kübrâ,no:4489)
 

İlim Talebesi

KF Ailesinden
Özel Üye
قَالَتْ فَاطِمَةُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ , زَوَّجْتَنِي حَمْشَ السَّاقَيْنِ عَظِيمَ الْبَطْنِ أَعْمَشَ الْعَيْنِ , قَالَ : " زَوَّجْتُكَ أَقْدَمَ أُمَّتِي سِلْمًا , وَأَعْظَمَهُمْ حِلْمًا , وَأَكْثَرَهُمْ عِلْمًا "

Ebu İshâk anlatıyor: Hz.Ali (r.anh) Fatıma (r.anha) ile evlenince Fatıma (r.anha) Nebi (sallallahu aleyhi vesellem)'e şöyle dedi : Beni gözleri çapaklı,(diğer rivayette : ince bacaklı) karnı büyük biriyle evlendiriyorsun.

Nebi(sav) bunun üzerine şöyle cevap verdi : Sizi evlendirdim.Çünkü o eshabımdan ilk müslüman olandır.(diğer rivayette: Ümmetimden müslüman olarak en şecaatlisi,atılganı).Onlardan yumuşaklık bakımından en büyük , ilim bakımından en çok olanıdır.


(Tâberâni,Mu'cemul Kebîr,156)
 
Üst