
DAYANIŞMA VE YARDIMLAŞMA BİLİNCİ
Dayanışma, toplumu ayakta tutan en önemli toplumsal olgulardandır. Dayanışma ve yardımlaşma bilinciyle hareket eden toplumda sevgi ve kardeşlik, birlik ve beraberlik hüküm sürer. Dayanışmanın egemen olduğu toplumda “birlikten kuvvet doğar” ilkesince insanların kucaklaşmaları, iyilikte, güzellikte birbirlerine sahip çıkmaları, kenetlenmeleri ve birbirlerini desteklemeleri esastır.
Dayanışma, Peygamberimizin (s.a.s.) örnek toplumunda bize sunduğu en önemli, en hayatî noktalardandır. Peygamberimizin arzu ettiği toplum dayanışma toplumudur.
Dayanışma, bir bakıma sevginin göstergesi, ispatı ve pratiğidir. Dayanışmacı toplumda özveri ve yardımlaşma esastır. Dayanışma toplumunda insanlar birbirlerini kollarlar.
Dayanışmanın hakim olduğu erdemli toplumda, zengin-fakir, üst-alt ayrımcılıklarına başvurmaksızın durumu iyi olanlar iyi olmayanlara yardım elini uzatırlar.
Belirtmek gerekir ki, dayanışma temelinde kurulan toplumda çalışmak, çalışkan olmak, üretmek, onsuz olmaz bir şarttır. Emek harcamak, dayanışmacı bir toplumun temel düsturudur. Oturmak, var olanla yetinmek, Peygamberimizin örnek dayanışmacı toplumunun
bireylerinin yaptığı bir şey değildir.
Herkesin gücü yettiği ölçüde dayanışma ruhuyla bir diğerine yaklaştığı ve çalıştığı bir toplumda çaresizliğin, çözümsüzlüğün, zafiyetin, huzursuzluğun olması mümkün değildir.