Azgınlar
15/41,42- Allah, “İşte bu bana ulaştıran dosdoğru yoldur. Azgınlardan sana uyanlar dışında, kullarım üzerinde senin hiçbir hakimiyetin yoktur” dedi.
15/44- Onun yedi kapısı vardır ve her kapıya onlardan bir grup ayrılmıştır.
26/100- İşte bu yüzden bizim şefaatçilerimiz yok.”
26/101- “Candan bir dostumuz da yok.”
26/102- Keşke (dünyaya) bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak.
26/103- Elbet bunda bir ibret vardır. Onların çoğu iman etmiş değillerdi.
26/224- Şairlere ise haddi aşan azgınlar uyarlar.
26/91,92,93- Cehennem de azgınlara gösterilecek ve onlara, “Allahı bırakıp da tapmakta olduklarınız nerede? Size yardım ediyorlar mı veya kendilerini kurtarabiliyorlar mı?” denilecek.
26/94,95- Artık onlar ve o azgınlar ile İblis’in askerleri hepsi birden tepetakla oraya atılırlar.
26/96- Orada onlar taptıklarıyla çekişerek şöyle derler:
26/97- “Allah’a andolsun! Biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.”
26/98- Çünkü sizi, âlemlerin Rabbi ile bir tutuyorduk.”
26/99- Bizi ancak (önderlerimiz olan) suçlular saptırdı.”
37/27- Birbirlerine yönelip sorarlar (çekişirler).
37/28- Şöyle derler: “Siz bize sağdan gelirdiniz. Bize haktan yana görünürdünüz.”
37/29- Diğerleri de onlara şöyle derler: “Hayır, siz zaten mü’min kimseler değildiniz.”
37/30- “Bizim, sizin üzerinizde hiçbir hakimiyetimiz yoktu. Hatta siz azgın bir kavimdiniz.”
37/31- “Artık Rabbimizin sözü (azap) bizim hakkımızda gerçekleşti. Biz onu mutlaka tadacağız.”
37/32- “Evet, biz sizi saptırdık. Çünkü biz de sapkın kimselerdik.”
38/55,56- İşte böyle! Şüphesiz azgınlar için elbette kötü bir dönüş yeri, cehennem vardır. Onlar oraya girerler. Orası ne kötü bir yataktır!
38/57- İşte (azap), onu tatsınlar: Bir kaynar su ve bir irin.
38/58- O azaba benzer çeşit çeşit başka azaplar da vardır.
38/59- (Kendi aralarında şöyle derler:) “İşte sizinle beraber cehenneme tıkılacak bir grup. Onlara rahat ve huzur olmasın! Şüphesiz onlar cehenneme gireceklerdir.”
38/60- O grup da, “Hayır, size rahat ve huzur olmasın. Bu cehennemi bizim önümüze siz sürdünüz. Orası ne kötü durak yeridir!” der.
38/61- Şöyle derler: “Ey Rabbimiz! Bunu bizim önümüze kim sürdüyse cehennemde onun azabını bir kat daha artır.”
38/62- Yine şöyle derler: “Dünyada kendilerini kötü saydığımız adamları acaba neden göremiyoruz?”
38/63- “(Cehennemlik değillerdi de) biz onları alaya mı almış olduk, yoksa (buradalar da) gözlerimizden mi kaçtılar?”
38/64- Şüphesiz bu, cehennemliklerin birbirleriyle çekişmesi kesin bir gerçektir.
51/52- İşte böyle! Onlardan öncekilere hiçbir peygamber gelmemişti ki,“O bir büyücüdür” yahut “bir delidir” demiş olmasınlar.
51/53- Onlar bunu birbirlerine tavsiye mi ettiler (ki hep aynı şeyleri söylüyorlar)? Hayır, onlar azgın bir topluluktur.
51/54- Onun için, onlardan yüz çevir. Artık kınanacak değilsin.
51/55- Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt mü’minlere fayda verir.
52/32- Bunu kendilerine akılları mı emrediyor, yoksa onlar azgın bir topluluk mudur?
53/50,51- Şüphesiz O, önce gelen Âd kavmini ve Semûd kavmini helak etti ve hiç kimseyi bırakmadı.
53/52- Daha önce de Nûh’un kavmini helak etmişti. Şüphesiz onlar daha zalim ve daha azgın kimselerdi.
68/30- Bunun üzerine birbirlerini kınamaya başladılar.
68/31- Şöyle dediler: “Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kişilermişiz!”
7/175- Kendisine âyetlerimizi verdiğimiz halde onlardan sıyrılıp da şeytanın kendisini peşine taktığı, bu yüzden de azgınlardan olan kimsenin haberini onlara anlat.
7/176- Dileseydik o âyetlerle onu elbette yüceltirdik. Fakat o dünyaya saplanıp kaldı da kendi heva ve hevesine uydu. Onun durumu köpeğin durumu gibidir: Üzerine varsan da dilini sarkıtıp solur; kendi haline bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte bu, âyetlerimizi yalanlayan toplumun durumudur. Şimdi onlara bu olayları anlat ki düşünsünler.
78/21,22,23- Şüphesiz cehennem, bir gözetleme yeridir; azgınlar için, içinde çağlar boyu kalacakları bir dönüş yeridir.
78/24- Orada ne bir serinlik ve ne de içecek bir şey tadacaklar!
78/25,26- Ancak, uygun bir ceza olarak kaynar su ve irin içecekler.
78/27- Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.
78/28- Âyetlerimizi de alabildiğine yalanlamışlardı.
78/29- Biz ise, her şeyi bir kitapta (Levh-i Mahfûz’da) tamamiyle sayıp tespit ettik.
78/30- Kafirlere şöyle denilir: “Şimdi tadın. Artık bundan sonra yalnızca azabınızı artıracağız."
79/37,38,39- Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır.
96/6,7- Hayır, insan kendini yeterli gördüğü için mutlaka azgınlık eder.
15/41,42- Allah, “İşte bu bana ulaştıran dosdoğru yoldur. Azgınlardan sana uyanlar dışında, kullarım üzerinde senin hiçbir hakimiyetin yoktur” dedi.
15/44- Onun yedi kapısı vardır ve her kapıya onlardan bir grup ayrılmıştır.
26/100- İşte bu yüzden bizim şefaatçilerimiz yok.”
26/101- “Candan bir dostumuz da yok.”
26/102- Keşke (dünyaya) bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak.
26/103- Elbet bunda bir ibret vardır. Onların çoğu iman etmiş değillerdi.
26/224- Şairlere ise haddi aşan azgınlar uyarlar.
26/91,92,93- Cehennem de azgınlara gösterilecek ve onlara, “Allahı bırakıp da tapmakta olduklarınız nerede? Size yardım ediyorlar mı veya kendilerini kurtarabiliyorlar mı?” denilecek.
26/94,95- Artık onlar ve o azgınlar ile İblis’in askerleri hepsi birden tepetakla oraya atılırlar.
26/96- Orada onlar taptıklarıyla çekişerek şöyle derler:
26/97- “Allah’a andolsun! Biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.”
26/98- Çünkü sizi, âlemlerin Rabbi ile bir tutuyorduk.”
26/99- Bizi ancak (önderlerimiz olan) suçlular saptırdı.”
37/27- Birbirlerine yönelip sorarlar (çekişirler).
37/28- Şöyle derler: “Siz bize sağdan gelirdiniz. Bize haktan yana görünürdünüz.”
37/29- Diğerleri de onlara şöyle derler: “Hayır, siz zaten mü’min kimseler değildiniz.”
37/30- “Bizim, sizin üzerinizde hiçbir hakimiyetimiz yoktu. Hatta siz azgın bir kavimdiniz.”
37/31- “Artık Rabbimizin sözü (azap) bizim hakkımızda gerçekleşti. Biz onu mutlaka tadacağız.”
37/32- “Evet, biz sizi saptırdık. Çünkü biz de sapkın kimselerdik.”
38/55,56- İşte böyle! Şüphesiz azgınlar için elbette kötü bir dönüş yeri, cehennem vardır. Onlar oraya girerler. Orası ne kötü bir yataktır!
38/57- İşte (azap), onu tatsınlar: Bir kaynar su ve bir irin.
38/58- O azaba benzer çeşit çeşit başka azaplar da vardır.
38/59- (Kendi aralarında şöyle derler:) “İşte sizinle beraber cehenneme tıkılacak bir grup. Onlara rahat ve huzur olmasın! Şüphesiz onlar cehenneme gireceklerdir.”
38/60- O grup da, “Hayır, size rahat ve huzur olmasın. Bu cehennemi bizim önümüze siz sürdünüz. Orası ne kötü durak yeridir!” der.
38/61- Şöyle derler: “Ey Rabbimiz! Bunu bizim önümüze kim sürdüyse cehennemde onun azabını bir kat daha artır.”
38/62- Yine şöyle derler: “Dünyada kendilerini kötü saydığımız adamları acaba neden göremiyoruz?”
38/63- “(Cehennemlik değillerdi de) biz onları alaya mı almış olduk, yoksa (buradalar da) gözlerimizden mi kaçtılar?”
38/64- Şüphesiz bu, cehennemliklerin birbirleriyle çekişmesi kesin bir gerçektir.
51/52- İşte böyle! Onlardan öncekilere hiçbir peygamber gelmemişti ki,“O bir büyücüdür” yahut “bir delidir” demiş olmasınlar.
51/53- Onlar bunu birbirlerine tavsiye mi ettiler (ki hep aynı şeyleri söylüyorlar)? Hayır, onlar azgın bir topluluktur.
51/54- Onun için, onlardan yüz çevir. Artık kınanacak değilsin.
51/55- Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt mü’minlere fayda verir.
52/32- Bunu kendilerine akılları mı emrediyor, yoksa onlar azgın bir topluluk mudur?
53/50,51- Şüphesiz O, önce gelen Âd kavmini ve Semûd kavmini helak etti ve hiç kimseyi bırakmadı.
53/52- Daha önce de Nûh’un kavmini helak etmişti. Şüphesiz onlar daha zalim ve daha azgın kimselerdi.
68/30- Bunun üzerine birbirlerini kınamaya başladılar.
68/31- Şöyle dediler: “Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kişilermişiz!”
7/175- Kendisine âyetlerimizi verdiğimiz halde onlardan sıyrılıp da şeytanın kendisini peşine taktığı, bu yüzden de azgınlardan olan kimsenin haberini onlara anlat.
7/176- Dileseydik o âyetlerle onu elbette yüceltirdik. Fakat o dünyaya saplanıp kaldı da kendi heva ve hevesine uydu. Onun durumu köpeğin durumu gibidir: Üzerine varsan da dilini sarkıtıp solur; kendi haline bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte bu, âyetlerimizi yalanlayan toplumun durumudur. Şimdi onlara bu olayları anlat ki düşünsünler.
78/21,22,23- Şüphesiz cehennem, bir gözetleme yeridir; azgınlar için, içinde çağlar boyu kalacakları bir dönüş yeridir.
78/24- Orada ne bir serinlik ve ne de içecek bir şey tadacaklar!
78/25,26- Ancak, uygun bir ceza olarak kaynar su ve irin içecekler.
78/27- Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.
78/28- Âyetlerimizi de alabildiğine yalanlamışlardı.
78/29- Biz ise, her şeyi bir kitapta (Levh-i Mahfûz’da) tamamiyle sayıp tespit ettik.
78/30- Kafirlere şöyle denilir: “Şimdi tadın. Artık bundan sonra yalnızca azabınızı artıracağız."
79/37,38,39- Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır.
96/6,7- Hayır, insan kendini yeterli gördüğü için mutlaka azgınlık eder.