Akraba dışı erkekler ve kızlar konuşabilir mi

  • Konuyu başlatan Misafir Sorusu
  • Başlangıç tarihi
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
M

Misafir Sorusu

Ziyaretçi
Okulda veya işte zorunlu olarak soru cevap arkadaşca sohbet ederken konuşulabilir mi konuşurken yüz yüze bakabilir miyiz?
 
E

Eski Toprak

Ziyaretçi
Okulda veya işte zorunlu olarak soru cevap arkadaşca sohbet ederken konuşulabilir mi konuşurken yüz yüze bakabilir miyiz?

Bu sorunuza cevabım kardeşim akraban olan kişiye nikah düşüyor ise konuşamazsın örneğin: Amca, Dayı kızı veya oğlu. Din akrabamı değil mi diye bakmaz nikah düşer mi düşmez mi ona bakar.

AKRABALIK İLİŞKİLERİ VE SINIRLAR

İslâmda Aile ve Akrabalık İlişkileri

52- Müslümanlar arasında bir din kardeşliği vardır. Bu, din bakımından genel bir yakınlık ve akrabalıktır, en kuvvetli bir bağdır. Bu yönden müslümanlar, herhangi ırka, herhangi yurda bağlı olurlarsa olsunlar, birbirine bağlıdırlar, birbirini sever, birbiri hakkında hayır isterler. Bir ayet-i kerimede buyurulmuştur.
“Mü’minler şübhe yok ki, kardeştirler.”
Bundan başka müslümanlar arasında birbirinden farklı derecelerde bir soy, bir neseb, bir hısımlık ve akrabalık vardır. Bu bakımdan da aralarında birtakım görevler haklar ve hükümler bulunur. Bunların gözetilmesi dinimizce gereklidir.


53- Müslümanların çoğalmaları ve kuvvetlenmeleri, yurdlarını ve varlıklarını savunabilmeleri aralarında aile ocağının gelişmesine bağlıdır. Bu yönü ile aile kurmak ve bu ailenin devamına çalışmak İslam’da önemli bir görevdir. Şöyle ki: Aile yuvası kurmaya gücü yeten ve kendisinde kuvvetli bir meyil bulunan müslüman için evlenip aile sahibi olmak vacib veya farzdır. Nefsi taşkın olmayan bir müslüman için de bir müekked sünnettir.

Bir hadis-i şerifde buyurulmuştur:

“Evleniniz, çoğalınız; çünkü ben, kıyamet günü ümmetlere karşı sizinle öğünürüm.”
Fakat kadına zulüm ve eziyet edileceği bilinerek zevce haklarını çiğneyecek olan kimsenin evlenmesi haramdır. Çünkü bu durumda aile hayatından beklenen yararlar elde edilemez.


54- Talak (boşama) işine gelince: Bu bir yönden meşru ise de, diğer bir yönden yasaktır ve sakıncalıdır. Şöyle ki: Aile hayatından beklenen şeyler elde edilmeyince veya iffet ve geçim bakımından bir fenalık yüz gösterirse, boşama meşrudur, müstahsendir. Fakat böyle bir gerek ve zaruret bulunmadıkça boşama kötüdür, müstahsen değildir. Bir hadis-i şerifde buyurulmuştur:
“Allah katında helal olan şeylerin en sevimsizi boşanmaktır.”
Onun için aile hayatını yaşatmaya çalışmalı, gereksiz olarak ayrılma ve boşama olaylarına meydan vermemelidir. Bunun sorumluluğundan çekinmelidir.


55- Her müslüman için aile hayatı ile ilgili din meselelerini yeteri kadar bilip onları uygulamak da bir görevdir. Kimlerin birbiri ile evlenemeyeceğini, kimlerin evlenebileceğini ve kimler arasında mahremiyet bulunduğunu bilmek gerekir.

56- Nikah denilen evlenme akdi (sözleşmesi) karı-koca olacak müslümanlar veya bunların velileri veya vekilleri arasında iki mü’min erkeğin veya bir erkekle iki mü’min kadının şahidlikleri ile gerçekleşir. Çiftlerden biri tarafından teklif ve diğeri tarafından kabul olur. Şöyle ki: “Ben seni zevce edindim” diye yapılan teklife, karşı taraf da “Kabul ettim” der. Çiftlerin veli veya vekilleri de şöyle der: “Ben falanın kızı falanı, velisi veya vekili olduğum falan için zevce kabul ettim,” diye yapılan teklife karşı: “Ben de falan kimseyi, velisi veya vekili bulunduğum falancaya veli veya vekil olarak evlendirdim.” der. Buna da şahitler şehadet ederler. Böylece icab ve kabul tamamlanıp akid yapılmış olur. Ayrıca kadına “Mehir” adı ile emsaline kıyasla bir mal verilmesi veya anılması gerekir. Bu “mehir” her iki tarafın rızası ile daha önce de tayin edilebilir. Kadın bu mehrini sonra kocasına bağışlayabilir.

57- Babalar, dedeler, anneler, nineler, erkek ve kız kardeşler, amcalar, dayılar, halalar ve teyzeler arasında bir soy yakınlığı ve ebedî bir mahremlik vardır. Bunlar arasında nikah asla caiz değildir. Bir kimse, hiç bir zaman bunlardan herhangi birini nikahlayamaz.
Yine, bir kimse, kendi kardeşinin kızını ve bunun torunlarını da alamaz. Fakat bir kimse, amcasının, halasının veya teyzesinin kızını alabilir. İki kardeş çocukları birbirleriyle evlenebilirler. Bunlar arasında akrabalık varsa da mahremiyet yoktur.


58- Süt emme ile meydana gelen mahremiyet de, soyla sabit olan mahremiyet gibidir. Onun için bir kimse ile süt babası, süt anası, süt dedesi, süt ninesi, süt kardeş evladı, süt halası, süt teyzesi arasında ebedî bir mahremiyet vardır. Bunlar birbirleri ile evlenemezler.
Süt mahremiyetinin gerçekleşmesi için, süt emen çocuğun iki buçuk yaşından küçük olması ve emdiği sütün boğazından geçmiş olması şarttır. Bu iki buçuk yıldan sonra emilen veya içilen süt ile süt evladlığı veya kardeşliği olmaz. Bu müddet İmam Azam’a göredir. İki İmama göre süt emme müddeti iki senedir.


59- Zevcenin kocasının bazı akrabaları ile ve kocasının da zevcesinin bazı akrabaları ile Sıhriyet (Hısımlık) bakımından mahremiyetleri olur. Bu ise nikahın cevazına engeldir. Şöyle ki: Bir kimse, kendi karısının anasını, ninesini, başka kocasından olan kızını veya torununu asla nikahlayamaz. Karı koca arasındaki evlilik kalkmış olsa bile…

Bir insan eğer bunlardan birine, helal olmadıkları halde yaklaşmış olsa veya bunların bir uzvunu, harareti duyurmayacak bir engel olmaksızın şehvetle tutsa veya öpse, bunun karısı kendisine ebedî olarak haram olur. Buna “Hürmet-i Müsahere”denir.
60- Bir kadın da kendi kocasının babası ile veya başka zevcesinden olan oğlu ile, torunu ile evlenemez. Bunların arasında da ebedî bir hürmet vardır. Eğer aralarında helal olmayan bir yakınlık (temas) veya şehvetli bir ilişki (dokunma) meydana gelse, bu zevce ebediyyen kocasına haram olur.


61- Bir erkekle, kendi karısnın kız kardeşi, halası veya teyzesi arasında geçici olarak bir hürmet vardır. O erkeğin zevcesi ile boşama gibi bir sebeble nikah (zevciyet) kalkınca, iddet çıktıktan sonra bunlardan herhangi birini nikahlayabilir.
62- Bir kimse, üvey annesi ile, kendi oğlunun veya torununun karısı ile asla evlenemez. Nikah kalksa bile bu caiz olmaz. Bunlar arasında da “Hürmeti müsahere” vardır. Eğer bir kimse oğlunun veya torununu zevcesine veya babasının zevcesine gayr-i meşru ilişkide bulunsa veya şehvetle dokunsa, bu kadın kocasına ebedî olarak haram olur.


63- Hısımlıktan doğan haramlık, meşru olmayan ilişki ile de meydana gelir. Şöyle ki: Bir kimse, gayr-i meşru surette ilişki kurduğu veya şehvetle tuttuğu veya öptüğü veya tenasül organına şehvetle baktığı bir kadının neseb veya süt yönünden anasını, ninesini, kızını, torununu asla alıp nikahlayamaz. Bunlarla kendisi arasında ebedî bir haramlık bulunmuş olur. Bu yapmış olduğu haram işin bir nevi cezasıdır.

64- Bir müslüman başkasının nikahında veya iddetinde bulunan bir kadını alamaz. Yine, bir müslüman Kitab Ehli denilen bir Yahudî ve Hıristiyan kadınla evlenebilirse de, bir Mecusî veya putperest kadını nikah edemez. Ancak kadın şirkini terk ederse, o zaman caiz olur.
Müslüman bir kadın ise, hiç bir gayr-i müslimle evlenemez. Bu İslam dininde kesinlikle haramdır. Böyle bir durum, İslam şerefine, İslam yararına, müslüman kadının selamet ve mutluluğuna aykırıdır.


65- Müslümanların karşılıklı olarak birbirleriyle ilişkilerinde bir hürmet ve nezaket vardır. Bir müslüman, başkasının evine rızası olmadan giremez. Başkasının evi içine, izni olmadan dışardan bakamaz. Sözleri ile kimseyi rahatsız edemez.
Erkekler, göbekleri altından diz kapakları altına kadar olan yerleri müstesna olmak üzere, birbirlerinin diğer bütün organlarına bakabilirler.


66- Kadınların birbirlerine veya kocaları olmayan erkeklere bakmaları da, erkeklerin birbirlerine bakmaları gibidir. Onun için müslüman kadın, diğer bir kadının veya bir erkeğin göbeği altından diz kapakları altına kadar olan kısmına bakamaz, diğer uzuvlarına bakabilir. Ancak bir şehvet duygusu, kalben bir istek ve meyil bulunmamalıdır.

67- Bir erkek, kötü bir niyet olmaksızın yabancı olan (kendisine nikah düşen) bir kadının yalnız yüzüne ve ellerine bakabilir.
68- Erkekle zevcesi arasında özel durum olduğundan bunlar şehvetle veya şehvetsiz olarak birbirlerinin bütün vücudlarına bakabilirler. Yalnız cinsel organlara bakılmaması daha iyidir, edebe uygun olan budur.


69- Bir doktor tedavisinde bulunan bir kadının hasta olan herhangi bir organına zaruret mikdarı bakabilir. Fakat onun tedavisini bir kadına öğreterek ona yaptırması daha uygundur

Nikahı düşenler-düşmeyenler
Sual:
Bir erkeğe, ana-babasının hala ve teyzesi, bir kadına da, ana-babasının amca ve dayısı mahrem midir? Kimler kimlerle evlenemez?
CEVAP
Önce usül ve füru meselesini bilmek gerekir.
Usül, ana-baba, bunların ana-baba, dede ve büyük anneler. [Ananın anası ve babanın anası, bunların anaları.]
Füru ise, evlatlar, bunların çocukları ve torunlarıdır.

İlmihallerdeki (Hala ve teyze ile evlenilmez) ifadesinden, ana-babanın da, hala ve teyzesiyle evlenilemeyeceği anlaşılır. Çünkü bir kadına, erkek ve kız kardeşlerinin oğulları ve bunların erkek torunları mahremdir. [Mahrem demek, evlenmesi haram demektir. Mesela annemiz, bacımız, halamız, teyzemiz bize mahremdir.]

Erkeğe de, erkek ve kız kardeşlerinin kızları ve bunların kız torunları mahremdir. Baba, halanın erkek kardeşidir. Halamıza, babamızın oğulları ve erkek torunları mahremdir. Teyzemize de annemizin oğulları ve erkek torunları mahremdir.

Erkeğe mahrem olan kadınlar
Soydan olan ve evlenilmesi erkeğe caiz olmayan yedi akraba şunlardır:
1- Analar:
Anası, ana-babasının anaları, onların da anaları mahremdir.

2- Kızlar:
Kızı, oğlunun ve kızının kızları ve torunlarının kızları mahremdir.

3- Kız kardeşler:
Ana-baba bir veya ana bir veya yalnız baba bir kız kardeşler de mahremdir.

4- Halalar:
Halası, ana-babasının halaları, dedelerinin, büyük annelerinin halaları da mahremdir.

5- Teyzeler:
Kişiye teyzesi, ana-babasının teyzeleri, dede ve büyük annelerinin teyzeleri de mahremdir.

6- Erkek kardeş kızları:
Ana-baba bir, sadece ana bir veya yalnız baba bir erkek kardeşin kızları ve bunların kız torunları da mahremdir.

7- Kız kardeş kızları:
Ana-baba bir veya sadece ana bir yahut yalnız baba bir kız kardeşin kızları ve bunların kız torunları da mahremdir.

Bu yedi kişi soydan olmayıp, süt ile de olsa yine mahremdir. Zina ile de olursa, yine haramdır. Mesela bir kimse, zina ettiği kadının kızı ile, torunu ile veya anası ile evlenemez. Sadece oğlunun sütkardeşi olan kız ile ve erkek kardeşin sütannesi ile evlenmek caizdir.

Nikah sebebi ile haram olanlar
Nikah sebebi ile sonradan akraba olan şu 4 kadınla da evlenmek erkeğe haramdır:
1- Kayınvalideler:
Kayınvalidesi haram olduğu gibi, kayınvalidesinin ve kayınpederinin anneleri de haramdır.

2- Üvey kızlar:
Hanımının, başka erkekten olan kızları, torunları, üvey oğlunun kızları ve torunları da haramdır.

3- Gelinler:
Oğlunun hanımı haram olduğu gibi, torunlarının hanımları da haramdır. Sadece üvey oğlun hanımı namahremdir.

4- Üvey analar:
Babasının hanımı, yani üvey annesi haram olduğu gibi, dedelerinin evlendiği bütün kadınlar da haramdır. Zina sebebiyle de olsa haramdır. Yani bir kimsenin, babasının veya dedesinin zina ettiği kadınla evlenmesi haram olur.

Amca kızı, dayı kızı, hala kızı ve teyze kızı ve yenge, yani kardeş zevcesi (Zirahm-i mahrem) değildir. Yani bu beş kadın, yabancı demektir. Bu beş kadın yabancı olduğundan, bunlarla evlenmek caizdir. Fakat, bunlardan ilk dördü ile evlenmek tenzihen mekruhtur. (K.Saadet)’teki, hadis-i şerifte, (Bunların çocukları zayıf, hastalıklı olur) buyuruldu. Fakat amca kızının kızı ve amca oğlunun kızı ile, hala kızının kızı veya hala oğlunun kızı ile, dayı oğlunun kızı ve dayı kızının kızı ile, teyze kızının kızı ve teyze oğlunun kızı ile evlenmek mekruh olmaz.

Bazı kimseler, Hazret-i Ali’nin amcasının kızı ile evlendiğini söylüyorlar. Bu yanlıştır. Peygamber efendimiz, Hazret-i Ali’nin amcası değil, amcasının oğludur. Yani Hazret-i Ali, amcasının oğlunun kızını aldı. Bu bakımdan tenzihen de mekruh olmadı.

Erkeğe neseb ile haram olanlar:
1-
Anası
2- Büyük analar [Annesinin ve babasının annesi ve onların anneleri]
3- Kızı, oğlunun ve kızının kızları
4- Bacısı
5- Bacısının ve biraderinin kızları
6- Halası
7- Teyzesi.

Erkeğe süt itibariyle haram olanlar:
1-
Süt anası
2- Süt büyük anaları
3- Süt kızı, süt oğlunun ve süt kızının kızları,
4- Süt bacısı
5- Süt bacısının ve süt biraderinin kızları
6- Süt halası
7- Süt teyzesi.

Erkeğe nikah sebebi ile haram olanlar:
Kaynanası, üvey kız, üvey anası, gelini.

Erkeğe geçici haram olanlar:
1-
Hanımının bacısı,
2- Hanımının halası,
3- Hanımının teyzesi,
4- Hanımının erkek veya kız kardeşinin kızları,
5- Hanımının süt bacısı, süt halası, süt teyzesi, erkek veya kız süt kardeşinin kızları,
6- Kitapsız kâfir kadınları.

Sual: Annemin dayısı, amcası ya da babamın dayısı, amcası bana haram oluyor mu? Yani onlar benim öz dayım gibi oluyor mu?
CEVAP
Onlar sizin de öz dayınız, öz amcanız gibidir.

Sual: Hanımım üvey babam yanında bizimle benimle, bensiz annemle birlikte yemek yemek, sohbet etmek vb gibi nedenlerle bulunabilir mi?
CEVAP
Üvey babanız hanımınıza yabancıdır.

Sual: Dedemin üvey kızını nikah edebilir miyim?
CEVAP
Evet nikah edebilirsiniz.Babanızın üvey kızını da nikah edebilirsiniz. Çünkü baba ve anne tarafından sana akraba değil.

Sual: Gelinin kocası ölse, kayınpederine olan mahremliği devam eder mi?
CEVAP
Kayınpeder öz baba gibi mahremdir.

Sual: Torunun hanımı dedeye mahrem midir?
CEVAP
Torunun hanımı, dedenin gelinidir, yani mahremdir.

Sual: Annemin üvey annesi bana ve babama yabancı kadın mıdır?
CEVAP
Evet yabancı kadındır.

Sual: Benim amcam hanımıma yabancı erkek hükmünde midir?
CEVAP
Evet, yabancı erkek hükmündedir.

Sual: Kuzenlerle evlenmek caiz midir?
CEVAP
Kuzenden kastınız amca, dayı, hala ve teyze çocukları ise, hepsi ile evlenmek caizdir. Fakat tenzihen mekruhtur. Yeğene de kuzen denebiliyor. Onlarla evlenilmez.

Sual: Üvey oğlun hanımı mahrem mi?
CEVAP
Mahrem değildir. Yabancıdır.

Sual: Üvey kızın kızı da mahrem mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Benim üvey babam, hanımıma yabancı mı?
CEVAP
Evet.

Sual: Bir babanın üvey kızı, kendi öz kızı gibi mahrem midir?
CEVAP
Evet.

Sual: Gelin, insanın kendi kızı gibi midir? Nerelerine bakmak caiz, nerelerine bakmak caiz değildir?
CEVAP
Gelin, insanın kendi kızı gibidir. Kızının neresine bakması caiz ise, gelinin de aynı yerine bakması caizdir. Erkek, nikahla alması ebedi haram olan 18 kadının, mesela annesinin, kızının ve gelininin saçına, yüzüne, gerdanına, kollarına, dizden aşağı bacağına, şehvetten emin ise, bakabilir. Göğüslerine, koltuk ve yanlarına [böğürlerine], uyluk ve dizlerine ve sırtına bakamaz. (Bedayı)

Sual: Bir kadın, mürted amcanın yanında başı açık oturabilir mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: Gayrı müslim kardeş, kayınpeder, mürted amca dayı yabancı sayılır mı?
CEVAP
Evet.

Sual: Kayınvalidenin annesi de, kayınvalide gibi mahrem mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Kardeş torunu mahrem mi?
CEVAP
Evet.

Babamın teyzesi
Sual:
Erkeğe göre, annesinin veya babasının teyzesi ve halası kendisine namahrem midir? Kadına göre de, annesinin veya babasının dayısı ve amcası kendisine namahrem midir?
CEVAP
Erkeğe göre, kendi teyzesi ve halası gibidir, yabancı değildir. Kadına göre de, kendi dayısı ve amcası gibidir, yabancı değildir. Yani namahrem değil, mahremdir.

Sual: Damadımın yanında başı açık durabilir miyim?
CEVAP
Kayınvalide, aynen anne gibidir. Başınız açık, kollarınız açık, diz kapağınızdan altı yani bacaklarınız açık olarak damadınızın yanında durabilirsiniz. Hiç mahzuru olmaz. Ancak genç iseniz, fazla açık durmanız iyi olmaz.

Sual: Kaç yaşındaki kadına ihtiyar kadın denir?
CEVAP
55 yaşından büyük olana ayise [ihtiyar kadın] denir.

Sual: Bir erkeğe, hanımı mahrem midir, yoksa namahrem midir?
CEVAP
Mahrem, nikah düşmeyen, evlenmesi haram olan demektir. Hala, teyze gibi evlenilmesi haram olan kadınlara mahrem denir.

Namahrem, yabancı, nikah düşen demektir. Evlenilmesi haram olmayanlar, başkalarının hanımları ve bütün yabancı kadınlar namahremdir.

Bir erkeğin hanımı, onun mahremi olmadığı gibi, namahremi de değildir. Onun nikahlısı, yani helalidir.

Sual: Bir kadını kendim, kızını da oğlum için almam caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Nikahlısını, halvet olmadan boşayan erkek, bu kadının kızı ile evlenmesi caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: 16 yaşında baliğ olmayan, baliğ hükmünde midir?
CEVAP
Evet.

Sual: İki kız kardeşle aynı anda evlenmek caiz mi?
CEVAP
Caiz değildir. Caiz demek âyeti inkâr olur. Harama helal demiş olur. Kendi kız kardeşi ile evlenenin durumu da aynıdır. Annesi ile evlenenin durumu da aynıdır. Anne ile kardeş ile evlenmek caiz diyen kimse, Allah’ın bildirdiği âyeti inkâr etmiş olur. Harama helal demiş olur. Meşhur bir harama helal diyen de kâfir olur.

Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Analarınız; kızlarınız, bacılarınız, halalarınız, teyzeleriniz, kardeşlerinizin kızları, bacılarınızın kızları, sizi emziren süt anneleriniz, süt kardeşleriniz, karılarınızın anneleri, öz oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeşi bir arada alarak evlenmek, size haram kılındı.) [Nisa 23]

Sual: Öz ablamın kızı ile evlenmem caiz midir?
CEVAP
Abla kızı da, aynen abla gibidir. Evlenmek asla caiz değildir. Nisa suresinin 23. âyet-i kerimesinde haram olduğu yazılıdır. Ablanızın kızının kızı ile de ve bütün torunları ile evlenmeniz caiz değildir.

Hristiyanlık ve Yahudilikte bile abla kızıyla evlenmek caiz değildir. Amca ve dayı ile, hala ve teyze ile de evlenilmez. (Nisa 23)

Sual: Üvey ağabeyim ile üvey ablam evlenebilir mi? Yani Babamın hanımı ölünce, dul bir kadınla evlendi. Bu kadının bir kızı var. Babamın da ölen karısından bir oğlu var. Bu oğlan bu kız ile evlenebilir mi?
CEVAP
Evlenebilir. Çünkü hiç akrabalığı yoktur.

Sual: Çocuklu dul bir kadınla evlendim. Bu kadının oğlunun hanımı bana yabancı mı?
CEVAP
Evet, yabancıdır. Ama bu kadının kızları size yabancı olmaz.

Sual: Hanımımın üvey annesi, bana namahrem mi?
CEVAP
Evet yabancıdır.
Sual: Bir hoca, süt bacı, genç kayınvalide, başka bir kocadan olma kızı ve benzerleriyle halvetin caiz olmadığını bildiriyor. Bunlar mahrem değil mi, bunlarla halvet caiz olmaz mı?
CEVAP
Bu kadınlar ebedi mahremdir. Ebedi mahrem olan kadınlarla halvet caizdir. Süt kardeş ile, Genç kaynana ve Gelin ile, fitne şüphesi yani insanların suizan edip yanlış anlaması söz konusu olunca, mekruhtur. Fitne şüphesi olmayınca mekruh olmaz.

Sual: Bir erkeğin ölen hanımından olan kızı ile evli olan damadı, sonraki evlendiği hanımına mahrem mi, namahrem mi? Yani bir erkeğe, karısının üvey annesi mahrem midir?
CEVAP
Namahremdir yani yabancıdır.

Sual: Bir kadın için, kayınpederinin ve kayınvalidesinin babası, bir erkek için kayınvalidesinin ve kayınpederinin annesi kendisine mahrem midir?
CEVAP
Evet, kayınvalide ve kayınpederin ana, baba, dede ve nineleri de, kendi öz dedesi ve öz ninesi gibi mahremdir.

Sual: Bir erkeğe, ana babasının hala ve teyzeleri mahrem midir?
CEVAP
Evet, mahremdir. Süt hala, süt teyze de böyle mahrem olur.

Sual: Bir kadına ana babasının dayı ve amcaları mahrem midir?
CEVAP
Evet, mahremdir. Süt amca, süt dayı da böyledir.

Sual: Bir erkeğe, kardeşinin çocuklarının kızları mahrem midir?
CEVAP
Evet, mahremdir. O kızların kızları da mahremdir. Kendi kızı gibidir.

Sual: Bir kadına, kardeşinin çocuklarının oğulları mahrem midir?
CEVAP
Evet, mahremdir.

Mahrem akraba
Sual:
Babanın hala ve teyzesi, kardeş çocuklarının torunları mahrem midir?
CEVAP
Evet, mahremdir. Babanın hala ve teyzesi, bizim hala ve teyzemiz demektir. Kardeşimizin torunları da, bizim yeğenimizdir.

Üvey kardeşler
Sual:
Babamın eşi ölünce, dul ve çocuklu olan annemle evlenmiş. Annemle gelen üvey ablam var. Babamın ölen eşinden de bir abim var. Bunlar, birbiriyle evlenebilir mi?
CEVAP
Elbette evlenebilirler, çünkü ikisinin de, ana babaları ayrıdır. Hiçbir akrabalıkları yoktur. Babanız, ileride anneniz olacak kadına, (Oğluma kızını ver, seninle biz evlenelim) demiş oluyor. Bu gayet normaldir.

Akraba ve hısım
Sual:
Kitaplarda hısım ve akraba ifadesi geçiyor. Bunların ikisi aynı değil mi?
CEVAP
Hayır, ikisi farklıdır. Ana, baba ve dedelerden, çocuklardan ve torunlardan başka olan yakınlara akraba denir. Mesela erkek kardeş, erkek yeğen ve amca, kadın için mahrem akrabadır. Kız kardeş, kız yeğen ve hala erkek için mahrem akrabadır. Amcaoğlu, halaoğlu kadın için namahrem akrabadır. Amcakızı, halakızı da erkek için namahrem akrabadır. Hısım, kadın tarafından, evlilik sebebiyle doğan akrabalık demektir. Kayınpeder, kayınvalide, gelin ve damat, mahrem hısımdır. Baldız, erkek için namahrem hısımdır. Enişte, kadın için namahrem hısımdır. Arapçada hısımlar için eshar deniyor. İki hadis-i şerif şöyledir:
(Esharımın cennetlik olmasını istedim. Rabbim de bu isteğimi kabul etti.) [Hâkim]

(Esharıma sövüp sayana, Allahü teâlânın, bütün meleklerin ve insanların laneti olsun!) [Hâkim]

Peygamber efendimize Eshardan, akraba olmakla şereflenip, cennetlik olanlardan bazıları şunlardır:
1- Kayınpeder olanlar: Hazret-i Ebu Bekir, Hazret-i Ömer, Hazret-i Ebu Süfyan. (Radıyallahü anhüm.)
2- Damat olanlar: Hazret-i Osman ve Hazret-i Ali. (Radıyallahü anhüma.)
3- Kayınvalide olanlar: Âişe validemizin annesi Ümmi Ruman, Hafsa validemizin annesi Hazret-i Zeyneb, Ümmi Habibe validemizin annesi Hazret-i Hind. (Radıyallahü anhünne.)
4- Kayınbirader olanlar: Hazret-i Abdullah bin Ömer, vahiy kâtibi Hazret-i Muaviye. (Radıyallahü anhüm.)

Bu dört grup hısımdan birini sevmemek münafıklık alametidir, çünkü bir hadis-i şerifte, (Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali’nin sevgisi, bir münafığın kalbinde toplanmaz.) buyuruldu. (İbni Asakir)

Baldız yabancıdır
Sual:
Benim amcam ve dayım, karıma; karımın halası ve teyzesi de, bana yabancı mıdır?
CEVAP
Evet, yabancıdır. Hattâ sizin abiniz, hanımınıza; baldızınız da size yabancıdır.

Üveylerin evlenmesi
Sual:
Üvey ablamla üvey abimin evlenmesinde bir mahzur var mıdır? Yani annemin başka erkekten olan oğlu, babamın başka kadından olan kızıyla evlenebilir mi?
CEVAP
Evet, abinizin ana babasıyla ablanızın ana babası farklı olduğu için evlenmelerinde hiç mahzur olmaz. Sadece siz, annenizin veya babanızın üvey çocuklarıyla evlenemezsiniz. Çünkü ana veya babanızdan biri aynı oluyor. Aynı olunca sizin kardeşiniz oluyor. Üvey ablanızla üvey abinizin anası da, babası da ayrı olduğu için evlenmelerinde mahzur yoktur. Yani çocuklu dul bir erkek, çocuklu dul bir kadınla evlenirken veya evlendikten sonra, kızını kadının oğluyla veya oğlunu kadının kızıyla evlendirebilir.

Gelin ebedî mahrem mi?
Sual:
Oğlu ölen erkeğe gelini, kızı ölen kadına damadı, hanımı ölen veya hanımını boşayan erkeğe kayınvalidesi, kocası ölen veya boşanan kadına kayınpederi mahrem midir?
CEVAP
Evet, bunların hepsi ebedî mahremdir. (S. Ebediyye)
https://www.kunfeyekun.org/kf/es-seciminde-mustehap-olan-ozellikler.40132/
 
Moderatörün son düzenlenenleri:

cenneteyn

Yolcu..
Kademeli
eski toprak akraba veya akraba olmayan kız erkek muaşereti hakkında harika bir cevap vermişsiniz keşke bütün misafirler böyle faydalı cevaplarla katılımda bulunsalar
 
U

umutkural

Ziyaretçi
Bu sorunuza cevabım kardeşim akraban olan kişiye nikah düşüyor ise konuşamazsın

2:234 - İçinizden vefat edip de geride eşler bırakan kimselerin hanımları, kendi başlarına dört ay on gün beklerler. İddet (bekleme) sürelerini bitirdikleri zaman, artık kendileri hakkında meşru bir şekilde yapacakları hareketten size bir günah yoktur. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.2:235 - Böyle kadınlara evlenme isteğinizi üstü kapalı biçimde çıtlatmanızda veya gönlünüzde tutmanızda size bir vebal yoktur. Allah biliyor ki siz onları mutlaka anacaksınız. Fakat meşru bir söz söylemekten başka bir şekilde kendileriyle gizlice sözleşmeyin....

Nikah düşen kadınla konuşamazsak, evlenme isteğimizi nasıl çıtlatacaz?
 

okuryazar

Uzman Üye
2:234 - İçinizden vefat edip de geride eşler bırakan kimselerin hanımları, kendi başlarına dört ay on gün beklerler. İddet (bekleme) sürelerini bitirdikleri zaman, artık kendileri hakkında meşru bir şekilde yapacakları hareketten size bir günah yoktur. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.2:235 - Böyle kadınlara evlenme isteğinizi üstü kapalı biçimde çıtlatmanızda veya gönlünüzde tutmanızda size bir vebal yoktur. Allah biliyor ki siz onları mutlaka anacaksınız. Fakat meşru bir söz söylemekten başka bir şekilde kendileriyle gizlice sözleşmeyin....

Nikah düşen kadınla konuşamazsak, evlenme isteğimizi nasıl çıtlatacaz?

başka bir aracı ile söyleyebilirsiniz değil mi?

evlilik öncesi konuşma ve görüşme ile ilgili bu konuda uzun uzadıya yazılmış oradan isteyenler okuyabilirler

https://www.kunfeyekun.org/kf/evlilik-oncesi-gorusme-ve-telefonlasmada-olcu-nedir.40530/
 
U

umutkural

Ziyaretçi
başka bir aracı ile söyleyebilirsiniz değil mi?

evlilik öncesi konuşma ve görüşme ile ilgili bu konuda uzun uzadıya yazılmış oradan isteyenler okuyabilirler

https://www.kunfeyekun.org/kf/evlilik-oncesi-gorusme-ve-telefonlasmada-olcu-nedir.40530/
Sevgili okuryazar; ayette "Fakat meşru bir söz söylemekten başka bir şekilde kendileriyle gizlice sözleşmeyin...." diye açıkça belirtilmişken, yani meşru bir söz söylemek için buluşmaya görüşmeye izin varken, neye ve kime dayanarak yüzyüze konuşmayı reddedip, "başka bir aracı vasıtasıyla söyleyebilirsiniz" diyebiliyorsunuz?
 

KaraHilal

Çalışkan Üye
Sevgili okuryazar; ayette "Fakat meşru bir söz söylemekten başka bir şekilde kendileriyle gizlice sözleşmeyin...." diye açıkça belirtilmişken, yani meşru bir söz söylemek için buluşmaya görüşmeye izin varken, neye ve kime dayanarak yüzyüze konuşmayı reddedip, "başka bir aracı vasıtasıyla söyleyebilirsiniz" diyebiliyorsunuz?

umutkural madem bu kadar ilgilisiniz üye olup foruma katkıda bulunabilirsiniz, aksi taktirde sadece üyelerimize saldırır gibi mesajlarına izin verilmeyek bilesin, misafirlere foruma yazı yazma yetkisi üye olmaya vakti ve becerisi olmayanlar geçici olarak katılımda bulunabilsinler diyedir, yoksa forumda paylaşımlara katılabilmek için üye olmak gereklidir.
 

teenni

Deneyimli Üye
Sevgili okuryazar; ayette "Fakat meşru bir söz söylemekten başka bir şekilde kendileriyle gizlice sözleşmeyin...." diye açıkça belirtilmişken, yani meşru bir söz söylemek için buluşmaya görüşmeye izin varken, neye ve kime dayanarak yüzyüze konuşmayı reddedip, "başka bir aracı vasıtasıyla söyleyebilirsiniz" diyebiliyorsunuz?

Değerli kardeşim, burada ayeti çarpıtıyorsunuz bilmem farkında mısınız? Orada gizlice "sözleşmeyin" diyor, yani "görüşme" ile ilgili değil sözleşme ile ilgili bir husus var. Ve sen görüşme olarak çarpıtıyorsun. Ve ayetin ana hususu iddet süresini bekleyen kadına evlilik teklifinin yapılıp yapılamayacağıdır. Ayetin önünü arkasını okudun mu? Ana konusu nedir tefsirine baktın mı?

"Fakat meşru bir söz söylemekten başka bir şekilde kendileriyle gizlice sözleşmeyin...."

Bu "sözleşme"den kasıt ise, iddet süresini bekleyen kadın içindir. Yani iddet süresi içerisinde kadının bir erkekle görüşerek, "iddet sürem bitince senle evlenecem, söz mü; söz..." şeklinde bir vaadleşmede bulunmayın demek istiyor. Fakat üstü örtülü bir şekilde meşru olarak bunu karşı tarafa hissettirmenizde bir günah yoktur buyuruyor.

Dolayısı ile bu ayetten evlenmek isteyen kadın ve erkeğin meşru amaçla gizlice görüşeceği anlamını çıkarmak ayeti araştırmadığınızı, kavrayamadığınızı gösteriyor.
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
U

umutkural

Ziyaretçi
umutkural madem bu kadar ilgilisiniz üye olup foruma katkıda bulunabilirsiniz, aksi taktirde sadece üyelerimize saldırır gibi mesajlarına izin verilmeyek bilesin, misafirlere foruma yazı yazma yetkisi üye olmaya vakti ve becerisi olmayanlar geçici olarak katılımda bulunabilsinler diyedir, yoksa forumda paylaşımlara katılabilmek için üye olmak gereklidir.
Allah C.C. beni müslüman kardeşlerime "saldırır gibiyi bırakın" incitecek tarzda dahi konuşmaktan alıkoysun.
Herhangibir müslüman kardeşimin haksız yere of demesine neden olduysam çok çok çok özür dilerim lakin gerçeği hakikati bilipte söylememezlik edemem.
Foruma üye olmayı düşünmüştüm lakin an itibarı ile üye olmak istemiyorum.
Adım soyadım açık, hekim olduğumu da daha önce foruma yazmıştım. Dünya'da benden başka diş hekimi umut kural yok. Bu bağlamda benim hakkımda gereğinin yapılmasını yönetici veya yetkili arkadaşlardan istirham ediyorum.
 
U

umutkural

Ziyaretçi
Değerli kardeşim, burada ayeti çarpıtıyorsunuz bilmem farkında mısınız? Orada gizlice "sözleşmeyin" diyor, yani "görüşme" ile ilgili değil sözleşme ile ilgili bir husus var. Ve sen görüşme olarak çarpıtıyorsun. Ve ayetin ana hususu iddet süresini bekleyen kadına evlilik teklifinin yapılıp yapılamayacağıdır. Ayetin önünü arkasını okudun mu? Ana konusu nedir tefsirine baktın mı?

"Fakat meşru bir söz söylemekten başka bir şekilde kendileriyle gizlice sözleşmeyin...."

Bu "sözleşme"den kasıt ise, iddet süresini bekleyen kadın içindir. Yani iddet süresi içerisinde kadının bir erkekle görüşerek, "iddet sürem bitince senle evlenecem, söz mü; söz..." şeklinde bir vaadleşmede bulunmayın demek istiyor. Fakat üstü örtülü bir şekilde meşru olarak bunu karşı tarafa hissettirmenizde bir günah yoktur buyuruyor.

Dolayısı ile bu ayetten evlenmek isteyen kadın ve erkeğin meşru amaçla gizlice görüşeceği anlamını çıkarmak sizin işi bilmediğinizi, ayeti adam akıllı okumadığınızı, araştırmadığınızı, kavrayamadığınızı gösteriyor.

teenni ismi ile yazan değerli kardeşim;
1. Ayetin önünü zaten yazmışmıştım bilerek ve bilinçli olarak.... Sanıyorum adam akıllı okumadınız.
2. Meşru amaçla gizlice görüşebilir diye hiçbiryerde yazmadım ve o anlamı çıkaracak tek bir kelime yazmadım... Sanıyorum araştırmadınız.
3. Başvurduğum tüm kaynaklarda evlenme amacı ile tarafların birbiri ile yüzyüze görüşmesinin serbest olduğu naklediliyor ve aksi bir görüş dahi yok, ve dahi evleneceğiniz hanımı önceden görmeniz de tavsiye ediliyor.... Sanıyorum ki işi bilmiyorsunuz ve kavrayamamışsınız.
 

teenni

Deneyimli Üye
Sevgili okuryazar; ayette "Fakat meşru bir söz söylemekten başka bir şekilde kendileriyle gizlice sözleşmeyin...." diye açıkça belirtilmişken, yani meşru bir söz söylemek için buluşmaya görüşmeye izin varken, neye ve kime dayanarak yüzyüze konuşmayı reddedip, "başka bir aracı vasıtasıyla söyleyebilirsiniz" diyebiliyorsunuz?

Kardeşim yukarıda;
"Fakat meşru bir söz söylemekten başka bir şekilde kendileriyle gizlice sözleşmeyin...."
siz bu ayete atıfta bulunarak; "...meşru bir söz söylemek için buluşmaya görüşmeye izin varken...." demişsiniz, ona istinaden söyledim. Brada görüşün demiyor, sözleşmeyin diyor. Görüşmek ve sözleşmek ayrı anlamlar. Sözleşmenin detayını da yukarıdaki mesajımda belirttim.

Bu "sözleşme"den kasıt ise, iddet süresini bekleyen kadın içindir. Yani iddet süresi içerisinde kadının bir erkekle görüşerek, "iddet sürem bitince senle evlenecem, söz mü; söz..." şeklinde bir vaadleşmede bulunmayın demek istiyor. Fakat üstü örtülü bir şekilde meşru olarak bunu karşı tarafa hissettirmenizde bir günah yoktur buyuruyor.

Ayetleri okuduğunuza sevindim. Evlilik öncesi görüşme ayrı bir konu ve yukarıda o konunun linki verilmiş, burada bahsedilen ayetler kocası ölen iddet süresini bekleyen kadınlar için. Konu çok dağılmış.
Ayetleri yorumlarken dikkatli olalım, ben şahsen korkarım yanlış anlam çıkarıp buraya yazıp, yanlış yönlendirmekten.
Selametle.
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
U

umutkural

Ziyaretçi
Kardeşim yukarıda;
"Fakat meşru bir söz söylemekten başka bir şekilde kendileriyle gizlice sözleşmeyin...."
siz bu ayete atıfta bulunarak; "...meşru bir söz söylemek için buluşmaya görüşmeye izin varken...." demişsiniz, ona istinaden söyledim. Brada görüşün demiyor, sözleşmeyin diyor. Görüşmek ve sözleşmek ayrı anlamlar. Sözleşmenin detayını da yukarıdaki mesajımda belirttim.



Ayetleri okuduğunuza sevindim. Evlilik öncesi görüşme ayrı bir konu ve yukarıda o konunun linki verilmiş, burada bahsedilen ayetler kocası ölen iddet süresini bekleyen kadınlar için. Konu çok dağılmış.
Ayetleri yorumlarken dikkatli olalım, ben şahsen korkarım yanlış anlam çıkarıp buraya yazıp, yanlış yönlendirmekten.
Selametle.

Saygıdeğer teenni ismi ile yazan mümin kardeşim;
Konu hiç dağılmadı aslında;
"Eski Toprak" ismi ile yazan kardeşimiz;
"Bu sorunuza cevabım kardeşim akraban olan kişiye nikah düşüyor ise konuşamazsın" yazmış
ve cenneteyn ismi ile yazan kardeşimizde bu yorumu (sanıyorum ki ilgili kısmı görmeden) beğenmiş , harika ve faydalı olarak nitelendirmiş.
Bir yanlış anlamaya mahal vermemek için Yüce Dinmiz İslamda, Yüce Kitabımız Kur-an-ı Kerim de, Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) in sünnet ve hadislerine göre, böyle bir söylemin söylenemeyeceği, evlenmek niyeti ile pek ala nikah düşen hanımları -gizli omamak kaydı ile- görmemizde ve meşru olan bir söz söylememizde problem olmadığını belirtmek istedim.
Dipnot: Hatta bazı alimler, hanım kişinin (toplumdan olmasa da) ana-babasından gizli görüştürülmesini dahi uygun görmüşlerdir.
Selam ve dua ile..
 

sultan_mehmet

© ◄ كُن فَيَكُونُ ►
Yönetici
Forum Administrator
Kız ile erkek görüşmelerinde ölçü nedir?

Bir Müslümanın başka Müslüman kardeşleriyle ister karşılıklı isterse sanal ortamda olsun konuşup dertleşmesi güzel bir şeydir. Ancak bu aynı cins olanlar içindir. Bir erkeğin bir kadınla konuşması ise bazı yönlerden dikkat etmeyi gerektirir.

Örneğin aşk, sevgi, gıybet, yalan ve şehevi hisleri uyandıran şeylerden olursa bu kesinlikle doğru değildir. Bu konuda kişinin evli veya bekar olması fark etmez. Evli birinin günahı ise daha fazla olur.

Fakat dini konularda Allah’ı, ölümü, ahireti ve dini duygu ve düşünceleri hatırlatan konuşmalar olursa elbette bunlar yasak olmadığı gibi sevabı da vardır. Ölçünüz bu olmalıdır. Bu ölçülerle hareket ettiğiniz zaman günaha girmeyeceğinizi ve kendinizi koruyacağınızı söyleyebiliriz. Ayrıca yaptığınız işi bir de vicdanınıza sormanızı tavsiye ederiz. Vicdanınız rahat değilse o işten vazgeçiniz.

İleride evlenecek iki çiftin, sadece yanlarında akrabalarından birer kişi bulunmak şartıyla bir yerde oturup yalnız konuşmaları caizdir, hatta sünnettir. Fakat flört tarzı ilişkilerde kadın ve erkeğin yanlarında akrabaları bulunsa bile konuşmaları caiz değildir.

Dinimiz zinayı yasakladığı ve haram saydığı gibi zinaya götüren yolları da tıkamış ve haram saymıştır.

sorularlaislamiyet
 

Mukeka

Düzenleyici
Moderator
Özel Üye
Saygıdeğer teenni ismi ile yazan mümin kardeşim;
Konu hiç dağılmadı aslında;
"Eski Toprak" ismi ile yazan kardeşimiz;
"Bu sorunuza cevabım kardeşim akraban olan kişiye nikah düşüyor ise konuşamazsın" yazmış
ve cenneteyn ismi ile yazan kardeşimizde bu yorumu (sanıyorum ki ilgili kısmı görmeden) beğenmiş , harika ve faydalı olarak nitelendirmiş.
Bir yanlış anlamaya mahal vermemek için Yüce Dinmiz İslamda, Yüce Kitabımız Kur-an-ı Kerim de, Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) in sünnet ve hadislerine göre, böyle bir söylemin söylenemeyeceği, evlenmek niyeti ile pek ala nikah düşen hanımları -gizli omamak kaydı ile- görmemizde ve meşru olan bir söz söylememizde problem olmadığını belirtmek istedim.
Dipnot: Hatta bazı alimler, hanım kişinin (toplumdan olmasa da) ana-babasından gizli görüştürülmesini dahi uygun görmüşlerdir.
Selam ve dua ile..
Öncelikle evlilik bahsini nereden çıkarttınız bu sorundan anlamış değilim ;
Soruya bakarsan evlenme bahsi yok kardeşim okulda ve iş yerinde boş lakırtı olsun diye konuşulabilir mi deniyor. Zorunlu sohbet diye bir şey yoktur. Sohbet istek üzerine olur. Zaruret üzerine konuşmak ise mecburen iş gereği konuşmaktır.

Ayrıca kardeş Sorunun ilk halini hatırlıyorum gibiyim. Zaruret kısmı sonradan eklenmiş olabilir yanlış hatırlamıyorsam. Hatta soru üzerinde düzenleme yapılmış olabilir.,

Okulda Kız erkek bir arada okunabileceğinin veya kadınların erkekler içerisinde çalışabileceğinin delilini göster bende konuşulup konulmayacağını açıklayayım kardeşim.

Ayrıca Kardeş oradan sadece bunu mu aldın videoları izle ve makaleyi oku...
 
Son düzenleme:
E

Eski Toprak

Ziyaretçi
Mesala aileni gönderip dinimizin izin verdiği ölçülerde tanışma ve görüşme işlerini yapabilirsiniz. Ayrıca belirtmek isterim ki soruda evlilik bahsi yok ve bu soru da zaruret kısmını da hatırlamıyorum. Cevap hakkımı kullanmak istedim ben bu soruya cevap verirken boş lakırtı ve flört işlerini kast ederek cevap vermiştim. Boş lakırtı ve flört dinin neresinde var kardeşim.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst