YüZüM YoK AmA

FERASETLİ

KF Ailesinden
Özel Üye
378vl54bff3.jpg


Ey rabbül-âlemın!
Yüzüm yok amma,
Benıde alemlere dahıl et.
Hastalar sıfa sayıklar,
Sürgünler vatan.
Aç ıçın tek lokma dünyaya bedel.
Anne ıçın çocugun manasını bılırım.
Kanattır kusları gökyüzünde tutan,
Bende senı ısterım.
Uçan kusun bıraktıgı ız hatırına,
Vurmayı sakladıgın yüz hatırına,
Senı sevındıren söz hatırına,
Iffetı ıçın ölen kız hatırına,kabede aglayan dız hatırına,
Ve habıbını örten bez hatırına,
Alemı affet allah'ım.
Ey rabbül-âlemın,
Yüzüm yok amma,
Benıde alemlere dahıl et...
Senden baska sevdıgım,
Senın kadar sevenım yok.
Suda bogulurken kurtulmak ısterya ınsan,
Meçhülün degıl hıslerım,
O ınsandan daha çok,
Bende senı ısterım.
Menzılı hakıkat yollar askına,
Alnı ak yasayan dullar askına,
Adınla senlenen dıller askına,
Ömrü cıhad olan kullar askına,
Resulullah kokan güller askına,
Alemı affet allah'ım... (amin) :-
 
Ellerimden tutsan…
Yeniden “bekle” desen ve bekleyecek kadar yüregime su serpsen…
Susuzlugumu da sende fark ederim, suyu da… Nedir bu “ben”ligimdeki “ben” sevdası bana yol göster.
Terk etme beni, lâyık olmasam da, aç bana yüregini ve denizlerini…
* * *
Yüzüm yok! Bu çırpınıslarda daralır yüregim.
Yüzüm yok! Yine de sevmeni beklerim.
Yüzüm yok! Ben umudu senden ögrendim.
* * *
Sanmayın yüregim durgun deniz, içimde bir Mûsa ve bir Firavun yasar, benden çok ev sahibi…
Damarlarımdaki kan kadar kırmızıdır sevdam ve yüregim bu sevdaya yanar.
Çeliskili ömrün son demlerinde koysam da bu savasın adını, yine de ararım yalnızlıgımda dostun kapısını…
Bir sır mıdır bu insanın içine akıtılan? Ve bu sırrın dogum sancısı mıdır bendeki baslayan?
Dogrulmak ve yeniden Mevlâ’ya ulasmak için mi bu buram buram hüzün?
* * *
Ve sen…
Ellerimden tutsan…
Yeniden “sabret” desen ve sabredecek kadar sadrıma huzur versen…
Sonra aglasam… Bu çaresiz ateslenmelerimin ilacını sende bulsam… Bir yangın makamı bu kadar mı öfkeli eritir içimi? Bir sevda bu kadar mı özlenir?
Tövbeler ve tövbeler… Bu dönüsler korkarım kolay olmayacaktır… Puslu yılların ardından ölsem ve yeniden senin yolunda dirilsem…
Söyleme, lâyık olmadıgımı n’olur söyleme…
Yoklugunda çok yandı, belki adam olur bu yürek simdi seninle...
Ardından attıgım adımlar kadar yol gitmisim hayatta… Senin ismini duyduğum kadar sesler kıymetlenmis…
Ve seni andıgım kadar zaman günahlara “dur” demis…
Karanlıklar vadisinde kalbim, bir kibrit yakmanı beklerim.
Neresindeyim bu hayatın ve senin kalbinde miyim?
Alır beni bu esen düsünce rüzgârı ve iklimlerim yoklugunda acıtır ve üsütür içimi…
Yalnız sende var yüregimin nefesi…
Bil ki, ben âcizim; bil ki hatalarımla dolu yüregim ve çaresizim…
* * *
Sen…
Tutsan ellerimden…
Yine içime baksan ve titrese tüm benligim taa ki son nefesime kadar…
Sonra degisse tebessümlerim... Bir hikayesi olsa çilelerimin..
Seni anlatsam… Anlatsam… Anlatsam..
Yer-gök beni arasına alsa… Kâinatı okusam...
Açsan ellerinle perdelerimi ve sereflensem dost cemali ile…
Bir yangın bu kadar mı güzel olur simdi?
Ruhlar hapishanesiymis ya dünya, sen beni kurtarsan…
Kalbimin kilidini tek bakısınla kırsan!..
Sevginin derinlerinde yalnız seninle kaybolsam…
Bir ömür bu, bitmeye adanan… Bir insanım ben, kendini tanımayan!
N’olur… Söyleme layık olmadıgımı!. Sen de beni bırakıp gitme…
* * *
Sevgim, tek gerçegim!..
Bu yolda imanımın derdindeyim ve yine tek senin izindeyim, tek senin kapında dizüstü çökmekteyim ve yalnızca “gel” demeni beklerim…



(alıntı)
Emeginize yüreginize saglık...

 
Üst