Öyle bir an geldi ki artık hep hasret kokuyordu yağan yağmurlar Gülmek nedir bilmiyordu içimdeki çocuk yaşamak ağır bir yüktü omuzlarımda ne sevdiğim yağmurlarda ıslanmak istedim ne de yaşamak!
Yüreğim yaşayan bir ölüydü kime sarıldıysam hüzün bulaştı ellerime oysa onlar hüznü bilmezlerdi Ve bir dağ başı ıssızlığı gibi gömüldüm içime
Kendimde eğer ki bulamıyorsam yaşama gücünü neye yarar ki çabalarım? Ve her uykuya dalışlarımda ne kadar çok istedim bir daha hiç uyanmamayı
Ölümlerini yakıştaramadıklarım birer birer çıktığında hayatımdan her biri kendince bir boşluğu bırakıp gitti ardından Yaşama sevincim onlarla birlikte karıştı toprağa Birbirinin aynısı olan günler bitmeyen sancılardı acılardı
Mühürleyip dudaklarımı tıkayıp kulaklarımı ve kapamayı denedim gözlerimi Buna rağmen içimdeki sessizlik büyüdükçe büyüdü yazmak da yetmedi yetersiz geldi kelimeler ama yine de en zoru kendimi hiç bulamayışım
Kaç kişi için anlamı vardı ki varlığımın ve kaç kişi için sığınacak bir limandı bu yüreğim? söylermisin ey kadim dost Söylemesem yazmasam ben de herkes gibiyim işte sağır dilsiz ve kör oldum sayende
Ölümlerini yakıştıramadıklarım birer birer çıktığında hayatımda ne bırakılan boşlukları doldurabildim ne de o boşlukları birilerine dostum dediklerime...
Ben her gün öldüm öldüm dirildim ama bu yüreğim yaşıyor senin için.........................
SEVDE34