Yağmur Duası (istiska)

_HAMZA44_

Tecrübeli
YAĞMUR DUASI (İSTİSKA)

Yağmurun uzun zaman yağmadığı kuraklık zamanlarında, Allah'ın yağmur yağdırması için bir belde ahâlîsinin topluca dua etmeleri. Fıkıh dilinde yağmur duasına "istiskâ" denilir. "İstiskâ", yağmur talebinde bulunmak anlamına gelir.
Yağmur duası sünnettir. Hem Peygamberimiz hem de onun Raşid halîfeleri yağmur duasında bulunmuşlardır.
Yağmur duasının peşi peşine üç gün ve yerleşim bölgesi dışında olması müstehaptır.
Yağmur duasına gitmeden önce, sadaka verilmeli, günahlardan tevbe edilmeli, dargınlar barışmalı, haksız olarak alınan şeyler sahiplerine geri verilmelidir. Yağmur duasına çıkarken oruçlu olmak, mütevazı ve muhtaç bir tavır takınmak uygun olur.
Müslümanlar dua edilecek yere vardıklarında, önce iki rek'at namaz kılarlar. Namazın cemaatla kılınması menduptur. İmam namazdan sonra kalkar ve cemaata karşı bir konuşma yapar. Namaz ve hutbenin bulunuşu, Ebû Yusuf ve Muhammed'in görüşleridir. İmam Azam'a göre; yağmur duası sadece dua ve istiğfardan ibarettir; namaz ve hutbe yoktur.
Yağmur duasında namaz kılınmış ve hutbe okunmûşsa, hutbeden sonra; bunlar olmamışsa, doğrudan imam ayağa kalkar ve yönünü kıbleye çevirir. Cemaat onun arkasında kıbleye karşı ve oturarak dururlar. İmam, Allah'a dua eder, cemaat de "amin" der. Hz. Peygamberden nakledilen, yağmur duası için özel dualar vardır. Dua ederken bunların okunması daha uygundur (İbn Abidîn, Reddü'l-Muhtar, II, 184; Kâsânî, Bedâiu's-Sanâi, I, 282; Ö. Nasûhi Bilmen, Büyük İslâm İlmihali, 272 vd.; A. Hamdi Akseki, İslâm Dini, 192).
Dua ayakta yapılır. Dua edilirken kıbleye dönülür. Dua edilirken Allah'tan af istenir, yağmur istenir. Duanın üç gün peşipeşine yapılması müstehabdır.
Yağmurun gecikmesi sebebiyle eski elbiseler giyilir. Başlar öne eğilir, mütevazi bir tavır takınılır. Yaya olarak dua yapılacak yere gidilir. Duadan önce sadakalar verilir, fakirlere yardım yapılır. Haksızlık yapılmışsa helâllik dilenilir, müslümanlar için af istenilir.
Müslümanlar kendi çocuklarını ve ehli hayvanlarını yanlarına alırlar. Annelerle, yavruları birbirlerinden ayırırlar. Zayıflara, güçsüzlere dua ettirirler. Cemaatta onların yaptığı duaya "âmin" diyerek karşılık verirler.
Yağmur yağmaya başlayınca da bunun nişanesi olarak Yüce Allah'a şükredilir. Yağmur yağarken "Allahûmme sayyiben nafıan" (bunu hakkımızda yararlı bir yağmur kıl) denilir. Gereğinden fazla yağınca da "Allahümme havaleyna ve la aleyna" (Ya Rab! Bunu zarar vermeyecek yere yağdır. Bizim üzerimize yağdırma) diye dua edilir.
Peygamberimizden bize ulaşan yağmur duası şudur: "Allahümmel Eskına ğaysen muğisen henien merien ğadekan mücellilen seyhan âmmen tabekan. Allahümme! Eskıne'l ğayse ve la tec'alna mine'l kanitin. Allahümme! Inne bil biladi vel ibadi vel hakkı minel levai vaddanki mâlâ neşku illa ileyk. Allahümme! Enbit lena ezzer'a ve edirre lenaddar'a ve eskına min berekatis-sema ve enbit lena min berekatil arz. Allahümme! Inna nestağfirüke inneke künte ğaffaren fe erseles-semae aleyna midraran."
Manası: "Ya Rab! Bize bol yararlı, her tarafa akıp giden, her tarafı sulayan umumi bir yağmur ihsan et.
Ya Rab! Bizi yağmurla suvar. Bizi, ümitlerini kesmiş kimselerden eyleme. Kullarda, beldelerde ve yaradılmış şeylerde öyle darlık vardır ki senden başkasına arzedemeyiz.
Ya Rab! Bizim için ekinleri bitir, bizim için memeleri sütle doldur, bizi göğün bereketinden suvar, bize yeryüzünün bereketinden yetiştir.
"Ey Rabbimiz! Biz senden mağfiret isteriz. Şüphesiz sen çok mağfiret edicisin. Bize gökten bol bol yağmurlar yağdır.”
 
Üst