İnen her her yağmur ve rüzgarda bir Melek var

İlim Talebesi

KF Ailesinden
Özel Üye
عَنْ عَلِيِّ بْنِ أَبِي طَالِبٍ كَرَّمَ اللَّهُ وَجْهَهُ ، قَالَ : "لَمْ تَنْزِلْ قَطْرَةٌ مِنْ مَاءٍ إِلَّا بِكَيْلٍ عَلَى يَدَيْ مَلَكٍ; فَلَمَّا كَانَ يَوْمُ نُوحٍ أُذِنَ لِلْمَاءِ دُونَ الْخُزَّانِ ، فَطَغَى الْمَاءُ عَلَى الْجِبَالِ فَخَرَجَ ، فَذَلِكَ قَوْلُ اللَّهِ : ( إِنَّا لَمَّا طَغَى الْمَاءُ حَمَلْنَاكُمْ فِي الْجَارِيَةِ ) وَلَمْ يَنْزِلْ مِنَ الرِّيحِ شَيْءٌ إِلَّا بِكَيْلٍ عَلَى يَدَيْ مَلَكٍ إِلَّا يَوْمَ عَادٍ ، فَإِنَّهُ أَذِنَ لَهَا دُونَ الْخُزَّانِ ، فَخَرَجَتْ ، وَذَلِكَ قَوْلُ اللَّهِ : ( بِرِيحٍ صَرْصَرٍ عَاتِيَةٍ ) : عَتَتْ عَلَى الْخُزَّانِ .


“Hz.Ali(ra)'dan nakledilir ki; o, şöyle demiş: Yeryüzüne düşen her damla su mutlaka bir meleğin elinden düşmektedir. Nûh peygamberin kavminin helak edildiği gün gelince Allah suyu indiren bekçiye/meleğe değil, doğrudan suya izin vermişti de su bekçinin üzerinden aşarak dışarı çıkmıştı. İşte Allah’ın: “Gerçekten su bastığı zaman, sizi Biz taşıdık gemide.” (mealindeki) sözünün manası budur.

Gökyüzünden yeryüzüne inen her rüzgâr da ancak bir meleğin elinden çıkmaktadır. Âd kavminin helak olduğu rüzgâr müstesna. Çünkü Allah o gün, bekçinin/meleğin dışında -doğrudan- rüzgâra izin ver¬mişti de öyle çıkmıştı. İşte Allah’ın: “Âd'a gelince; onlar da uğultulu, azgın bir fırtına ile helak edildiler.” (mealindeki) sözünün mânâsı budur.

(Taberi, İbn Kesir, Hakka suresinin 6. ayetinin tefsiri)
 
Üst