Uzayda Hayat Var mıdır? Uzaylılar Gerçek midir?

  • Konuyu başlatan Uzay Polisi
  • Başlangıç tarihi
U

Uzay Polisi

Ziyaretçi
Herkesin merak ettiği bir konu olduğu için size sormak istedim hocam, uzayda yaşayan bize benzeyen ya da bizden daha akıllı uzaylı canlılar var mıdır? Ya da uzayda varsa nasıl bir hayat formu yaşamaktadır?
 

aleyna07

Üye
Üye
Bana sorarsan dinsel olarak 18000 alem olduğu söyleniyor ki işin bilimsel tarafından bakarsak Samanyolu galaksisinin %1 inde dahi yaşam olsa bu 1.000.000 yaşanılabilecek gezegene eşittir.Ayrıiyetten uzaydaki küçük molekül bile dünyadışı varlık sayılır.Gliese gibi gezegenler yaşanılabilecek gezegen sınırında olduğu için var gibi gözüküyor der bilim.Ki bana sorarsan Yüce Allah hiçbir gezegeni boşa yaratmamıştır.18000 alemde elbet varlık vardır bu konuda bilgiliyim sorularını cevaplayabilirim.
 
E

Eflatun

Ziyaretçi
Dünya dışında da başka varlıklar vardır. Ancak o varlıklar nurani varlıklardır. Şeriatın lisanında onlara "melaike ve ruhaniyat" denilir.

Kur’ân’da dünya ve yeryüzü “ard” (arz) olarak geçer; başta Âdem Aleyhisselam olmak üzere bütün peygamberlerin yeryüzüne, dünyaya gönderildiği bildirilir. Bu arada bazı sema katlarında İbrahim, İdris ve İsa Aleyhimüsselâm gibi peygamberlerin makamının bulunduğu da mi’rac hadisinde ifade edilir. Yine İsra sûresi 44., Talak sûresi 12. âyetlerinde yeryüzünün gökyüzü gibi yedi tabaka olduğundan bahsedilir. Ama bu yeryüzü tabakalarının nelerden ibaret olduğu, yeryüzü katmanları mı, yedi kıta mı, yedi iklim mi, neler olduğu kesin olarak belirtilmemiştir.

Ancak bu yaşadığımız dünyadan başka yaşama uygun farklı gezegenler olsa bile, orada insan gibi mükellef ve sorumlu varlıkların yaşadığı konusunda bir âyet veya hadis yoktur.

Dünyadan başka sekiz ve son verilere göre on bir gezegenin daha olduğu varittir, ama oralarda böyle bir varlık türünün yaşadığı hususunda ne dini, ne de bilimsel bir doküman söz konusu değildir.

Bu arada şu gerçeği de gözden ırak tutmamak gerekir. Bu eski gezegen olan dünyamızda bu kadar canlı, ruh sahibi, akıl ve şuur sahibi varlıklar olduğu gibi diğer gezegen ve yıldızlarda, gök cisimlerinde oraların hayat şartlarına göre, oranın yapısına ve konumuna göre ruhani varlıklar vardır. Bu meseleye Bediüzzaman Said Nursi şu açıklamayı getirir:

“Ecrâm-ı ulviye ve ecsâm-ı seyyare içinde küre-i arzın hakaret ve kesafetiyle beraber bu kadar hadsiz zîruhların, zîşuurların vatanı olması ve en hasis ve en müteaffin cüzleri dahi birer menba-ı hayat kesilmesi, birer mahşer-i huveynat olması, bizzarure ve bilbedâhe ve bi't-tarikı'l-evlâ ve bi'l-hadsi's-sâdık ve bi'l-yakîni'l-kat'î delâlet eder, şehadet eyler, ilân eder ki:"

“Şu nihayetsiz feza-yı âlem ve şu muhteşem semâvat, burçlarıyla, yıldızlarıyla, zîşuur, zîhayat, zîruhlarla doludur."

“Nardan, nurdan, ateşten, ışıktan, zulmetten, havadan, savttan, râyihadan, kelimattan, esirden ve hattâ elektrikten ve sair seyyâlât-ı lâtifeden halk olunan o zîhayat ve o zîruhlara ve o zîşuurlara, Şeriat-ı Garrâ-yı Muhammediye (Aleyhissalâtü Vesselâm), Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyan, 'melâike ve cân ve ruhaniyattır' der, tesmiye eder.” (bk. Sözler, Yirmi Dokuzuncu Söz Birinci Maksat, Birinci Esas)
 
Üst