Türkiye Aydınları

slymndzgn

Tecrübeli

Kriz yüzünden işten çıkarılan bir akademisyen ile bir gazeteci yurt dışına çıkmışlar. Bir süre yiyip-içip eğlenmişler.

Doğal olarak paraları çabucak tükenmiş. İş aramışlar ve bir çitlikte hayvan pisliklerini ahırdan kürekle kazıyıp çöp römorkuna atma işi bulmuşlar. Bir süre çalışmışlar, başarılı olmuşlar, çiftlik kahyası da onları sevmiş ve hallerine acıyarak

"Size daha kolay bir iş vereceğim" diyerek onları yumurta paketleme işinde görevlendirmiş .

"Bunların irilerini ve iyilerini bu taraftaki kutulara, küçük ve kötülerini bu taraftaki kutuya koyacaksınız" demiş.

Fakat bizimkiler çok yavaş çıkmışlar, "Bu iyidir, değildir, küçüktür, büyüktür" tartışmaları ile işleri aksatmışlar.

Onları gözleyen kahya yanlarına gelmiş, "Siz Türkiye'de ne iş yapıyordunuz? " diye sormuş. Bizimkiler "Gazeteci" ve "Akademisyen" diye cevaplamışlar.

Kahya, "Belli belli, sizin Türk aydını olduğunuz belli" demiş.

"Çok iyi ... atıyorsunuz ama iyi ve kötüyü ayırt etmeyi bir türlü beceremiyorsunuz! .."


( Burada bazı akademisyenler ve bazı gazeteciler muaf tutulmuştur...)
 

<<sevde>>

Deneyimli Üye
Üye
"Çok iyi ... atıyorsunuz ama iyi ve kötüyü ayırt etmeyi bir türlü beceremiyorsunuz! .."

:) :) Teşekkürler.
 
Üst