Şeriatın En Son Tekrar Geleceğini Ifade Eden Hadis

İlim Talebesi

KF Ailesinden
Özel Üye
Ahir Zaman hadislerinin birleştirilmiş şekli (Sayfanın sonunda kaynakları var)

Resulüllah şöyle buyurdu (a.s.m) :

Bu iş nübüvvet ve rahmetle başladı.Nübüvvet(yani Peygamberlik) içinizde, Allah'ın dilediği kadar devam eder.

Hilâfet benden sonra otuz sene sürecek (bu 30 sene) rahmet ve hilâfet halini alacak ve nübüvvet sisteminde bir hilafet olacaktır sonra (Allah) dilediği zaman onu ortadan kaldırır.

Ondan sonra da ısırıcı saltanat şeklini alacaktır.O da Allah’ın dilediği kadar devam eder, sonra Allah dilediğinde onu ortadan kaldırır.


İstanbul fethedilecektir. Onu fethedecek olan kumandan ne güzel kumandan ve onun ordusu ne güzel ordudur.

Sonra da ceberût(zorbalık olan) bir saltanat ,bir krallık,zalim yönetimler başa gelir ve fesâd-ı ümmet(ümmetin fesâdı) azgınlık meydan alacak.

Melhame-i Kübra(Büyük Kanlı savaş) ile İstanbulun fethi arasında altı sene vardır. Yedinci de Mesih Deccal çıkar.

Dikkat edin (İleride) Kur'ân'la idareci (din ve devlet işleri) birbirinden ayrılacaklar. Siz Kur'ân nerede ise orada yer alınız.


İnsanlar öyle günler görecek ki, katil niçin öldürdüğünü, maktul de niçin öldürüldüğünü bilemeyecek.

Aranızda öyle bir grup ortaya çıkacaktır ki, namazınızı onların namazları, oruçlarınızı onların oruçları ve diğer amellerinizi de onların amelleri yanında az göreceksiniz. onlar Kur’ân okurlar, fakat okudukları boğazlarından aşağı geçmez. onlar okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkarlar...

Okuma meraklı kurrâ çoğalacak; fakîhler ise azalacak ve bu sûretle ilim çekilip alınacak. Daha sonra öyle bir zaman gelecek ki insanların okudukları boğazlarından aşağı geçmeyecek.

Kişi helâlden mi haramdan mı kazandığına aldırmayacak! Şu üç şeyden daha kıymetli birşey olmayacaktır: Helal para, can u gönülden arkadaşlık yapılacak bir kardeş ve kendisiyle amel edilecek bir sünnet...


Doğru söyleyenler yalanlanacak, yalancılar ise doğrulanacak. Güvenilir kimseler hain sayılacak, hâinlere güvenilecek. İnsanlardan şâhidlik etmeleri istenmediği halde şâhidlik edecekler, yemin etmeleri istenmediği halde yemin edecekler.

İnsanlar iyiliği özendirmeyecek, kötülükten de sakındırmayacaklar.

Öyle günlerle karşılaşacaksınız ki, her yeni gün, gidenden daha kötü olacak.

Sizin üzerinize öyle bir zaman gelecek ki o vakit siz, iyilikleri emretmeyen ve kötülükleri yasaklamayan kimselerin en hayırlı kişiler olduğunu düşünürsünüz



İnsanlar mü’min olarak sabahlar da akşam kâfir oluverirler. İnsanlar dinlerini küçük dünya menfaati karşılığı değiştiriverirler. İşte öyle zamanda dinlerinde sâbit kalabilenler ellerinde kor ateşi tutanlar gibidirler.Bütün insanlar ribâ ile iş yapacak. Ondan sakınanlar dahi tozuna bulaşmak durumunda kalacaklar.

Müslümanlarla Yahudiler harb etmedikçe kıyâmet kopmayacaktır. O harpte Müslümanlar (gâlip gelerek) Yahudileri öldürecekler.

Öyle ki, Yahudi, taşın ve ağacın arkasına saklanacak da, taş veya ağaç; 'Ey Müslüman, Ey Allah’ın kulu, şu arkamdaki Yahudi'dir, gel de onu öldür' diye haber verecektir. Sadece Garkad ağacı müstesna, çünkü o, Yahudilerin ağaçlarındandır.

Beni İsrail üzerine gelen şeyler, aynıyla ümmetimin üzerine de gelecektir. Öyle ki onlardan aleni olarak annesine gelen olmuşsa, ümmetimden de bu çirkin işi mutlaka yapan olacaktır. Nitekim, Beni İsrail yetmişiki millete (dine, fırkaya) bölünmüştü. Benim ümmetim de yetmişüç millete bölünecektir. Bunlardan bir tanesi hariç hepsi ateştedir.

Gençlerinizin fıska düştüğü, kadınlarınızın azdığı zaman haliniz ne olur? Müminin kalbi tuzun suda eridiği gibi eriyecek!

Dikkat edin! Üzerinize bâzı idareciler gelecek. Eğer onlara itaat ederseniz, dalâlete düşersiniz. Şayet karşı çıkarsanız sizi öldürürler.

Câbir (r.a.), "Ey Allah'ın Resulü, o zamana ulaşırsak nasıl hareket edelim?" diye sordu. Resûlullah (asm) şöyle buyurdu:İsâ bin Meryem'in ashabının davrandığı gibi davranın. Onlar testere ile ikiye biçildiler, dar ağaçlarına çıkarıldılar. Allah'a itaat üzere ölmek, Ona isyan ederek yaşamaktan hayırlıdır.

O da Allah’ın dilediği kadar devam eder, ardından Allah dilediği zaman onu ortadan kaldırır.

(En) Sonra, nübüvvet sisteminde bir hilafet olur.


[Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/198-200 , Kadî Iyâz, eş-Şifâ, 1:340; Müsned, 4:273 , Müsned, 5:220, 221 , Müslim, Fiten, 82 , Ebu Davud, Melahim, 4 , Müslim, Fiten 56 , el-Hâkim, el-Müstedrek, 4:422 ; Heysemî, I, 172; Buharî, Büyû; 7;Buhârî, Fedâilü’l-Kur’ân, 36;Hakim, Müstedrek, V, 504;Ahmed İbn Hanbel, Müsned, II, 390; Ayrıca bkz. Müslim, İman 186; Tirmizi, Fiten 30, (2196) ; Nesâî, Büyû 2; İbnu Mâce, Ticârât 58; İbn Hanbel, Müsned, IV, 494; Beyhakî Sünen, IV, 275 ; Taberâni, XXIII, 314 Heysemî, Mecmauz-zevâid, VII, 280 ; Tirmizi, İman 18/2641 ; Heysemi, Mecma’u’z-Zevaid, VII, 281 ; Ali el-Müttaki, Kenz, III, 686/8463 ; Ali el-Müttaki, Kenz, III, 686/8462 ]



Şimdi bu hadislerin bazı noktalarını sırasıyla açıklayalım:

1-Peygamberimiz(sav)'in ''Nübüvvet yani Peygamberlik içinizde, Allah’ın dilediği kadar devam eder'' sözüne bakılırsa Peygamberlik 23 yıl sürmüştür.

2-Peygamberimiz(sav) ''Hilafet benden sonra 30 senedir.Bu (30 senede) rahmet ve hilafet halini alacak ve nübüvvet sisteminde bir hilafet olacaktır'' demiştir.Hakikaten Hz.Ebubekir,Hz.Ömer,Hz.Osman,Hz.Ali ve Hz.Hasanın hilafetleriyle bu 30 sene tamamlanmıştır.Bu 30 sene de İslamın en güçlü dönemleri olmuştur.Tarih bunu bize gösterdi.


3-Peygamberimiz(sav)''Ondan sonra saltanat şeklini alacaktır.'' sözü de Hz.Muaviye(ra)'nın oğlu Yezidi seçerek hilafet saltana (babadan oğula) geçiş sistemine dönmüş ve Osmanlı devletinin sonuna kadar devam eden süreçte bu saltanat devam ede gelmiştir.Tarih yine bunu bize göstermiştir.

4-Peygamberimiz(sav) : ''İstanbul fethedilecektir. Onu fethedecek olan kumandan ne güzel kumandan ve onun ordusu ne güzel ordudur.'' diyerek İstanbul’un fethini ve Fatih Sultan Mehmed’in yüksek bir makamda olduğunu haber vermiştir; dediği gibi aynen vukua gelmiştir.


5-Peygamberimiz(sav) : ''Sonra da ceberût(zorbalık olan) bir saltanat,bir krallık,zalim yönetimler başa gelir ve fesâd-ı ümmet(ümmetin fesâdı) azgınlık meydan alacak'' demiştir.Hakikaten Osmanlı devletinin yıkılmasından sonra bütün İslam aleminde küçük- büyük devletlerde hüküm sürmüş ve sürmekte olan şiddetli zulüm, istibdat(keyfe bağlı yönetim usulü, despotluk) ve ceberut(zorbalık) dönemine işarettir. Bugün Suriye,Filistin,Mısır,Arakan ve daha diğer İslam ülkelerinde görülen bu zulum ve despotluk hepimizin gözü önündedir.Hadis bunları aynı şekilde haber vermiştir.

6-Peygamberimiz(sav) : Melhame-i Kübra(Büyük Kanlı savaş) ile İstanbulun fethi fethi arasında altı sene vardır.'' demiştir.Melhame-i Kübra, (büyük etleşme,insanların bolca doğrandığı) savaş, 1. ve 2. Dünya savaşlarıdır. Osmanlı topraklarının yedi düvel tarafından işgal edildiği bu savaş, İslam aleminde gerçekleşen en büyük savaştır. İstanbul'un fethi ise, aynı savaşta İngilizler tarafından işgal edildikten birkaç yıl sonra yeniden kurtulmuş ve yeniden fethedilmiştir.İstanbul ancak 6 Ekim, 1923'de, Lozan'da kabul edilen şarta uygun olarak, yani Lozan antlaşmasının Meclis'de onaylanmasından altı hafta sonra, bu işgalden kurtulur. İşgal dönemi yaklaşık beş-altı yıl sürmüştür. Yani İstanbul yeniden fethedilmiştir.(Bu kısımdaki açıklama bir yorumdur,kesinlik ifade etmez)

-Peygamberimiz(sav) : 'Yedinci de Mesih Deccal çıkar'demiştir.Deccal'in çıkması ise, aynı savaşla bağlantılı olarak belli din düşmanı şahısların ortaya çıkması yanında, materyalist bir düşünce akımını temsil eden Avrupa ve Sovyetler Birliğinde genel olarak meydana gelen semavî dinlerin karşıtı cereyanlar da bu deccali simgelemektedir.Hadiste ifade edildiği gibi, bu olayların hepsi altı-yedi yıl içerisinde gerçekleşmiştir.

7-Peygamberimiz(sav) : ''Kur'ân'la idareci (din ve devlet işleri) birbirinden ayrılacaklar'' demiştir.Peygamberimizin (asm) Allah'ın bildirmesiyle verdiği bu haber, Emevîler devrinden itibaren gerçekleşmiş, idareciler Kur'ân'dan ayrılmıştır. Bizde de Tanzimat hareketiyle başlayan idarecilerin Kur'ân'dan ayrılması, Cumhuriyet devriyle, tamamen belirgin bir hal almıştır. Bu durumda Müslümanlara düşen, Peygamberimizin (asm) tavsiyesine uyarak,. "Kur'ân'a sarılmak, ondan ayrılmamak" olmalıdır.
8-Peygamberimiz(sav) : Katil niçin öldürdüğünü, maktul de niçin öldürüldüğünü bilemeyecek'' sözü bugünkü canlı bombalara işaret olabilir.Nitekim bomba takılan niye öldürdüğünün farkında değil.Orada ölenler de niye öldürüldüğünün farkında değiller.Bu hadis kanlı savaşlar ve bomba gibi azgınlık dönemine işaret olabilir.
9-Peygamberimiz(sav) : Müslümanlarla Yahudiler harb etmedikçe kıyâmet kopmayacaktır'' demiştir. Müslümanların Yahudilerle savaşacakları açık bir dil ile bildirilmiştir. Bu savaşta Müslümanların saldırgan taraf olmayacağını da hadîslerin metninden anlamak mümkündür. Müslümanlar dâvâlarında haklı bulunacaklardır. Bundan dolayı Müslümanlar; Müslüman olsun gayr-i Müslim olsun dünya kamuoyunu arkalarına alacaklardır. Hadiste taş ve ağacın konuşması, insanlığın ortak vicdanına, yani dünya halklarının ortak sesine teşbihtir.(benzetmedir) Günümüzde Yahudi fitnesinin Ortadoğu’yu ne derece ateş cehennemine çevirdiği malûmdur. Hadislerden anlaşılan odur ki, Yahudi’ler bozguna uğratılıncaya kadar busavaş ahir zamanın acı bir musibeti olarak devam edecektir
10-Ve Peygamberimiz(sav) : ''Sonra, nübüvvet sisteminde bir hilafet olur.'' demiştir.Asr-ı saadete benzer bir dönem; insanların yeniden dine döndüğü, dinsizliğin çöktüğü, ahlaksızlığın iflas ettiği, dindarlık, dürüstlük, ilim ve sırat-ı müstakim yolunun açıldığı bir devir olarak gerçekleşeceğine işaret edilmiştir.

- Kısaca bu hadisin anlattığı safhaları şöyle sıralayabiliriz:

1. Peygamberlik dönemi; 23 yıl sürmüştür.

2. Raşit halifeler devri; 30 yıl sürmüştür.
3. Saltanat devri; Hz. Muaviye (veya oğlu Yezid) ile başlayan ve Osmanlı devletinin sonuna kadar devam eden süreç.

4. Ceberût devri; Osmanlı devletinin yıkılmasından sonra bütün İslam aleminde küçük- büyük devletlerde hüküm sürmüş ve sürmekte olan şiddetli zulüm, istibdat ve ceberut dönemine işarettir. Bu devir -tüm İslam aleminde- artık sekerâta başlamış, her halü kârda yakında ölecektir.

5. Asr-ı saadete benzer bir dönem; insanların yeniden dine döndüğü, dinsizliğin çöktüğü, ahlaksızlığın iflas ettiği, dindarlık, dürüstlük, ilim ve sırat-ı müstakim yolunun açıldığı bir devir olarak gerçekleşeceğine ümidimiz tamdır. Bu hadisin haber verdiği dört safhanın doğruluğu, beşinci safhanın da doğruluğunun garanti belgesidir.


 
Son düzenleme:
Üst