Peşin Hüküm Modellerinin Oluşumu

out of whack

© ◄ Ayarsız..! ►
Forum Administrator
Peşin Hüküm Modellerinin Oluşumu

Eğer bir insan taktığı gözlüğü değiştirmeye kesinlikle yanaşmıyorsa, dünyayı hep o gözlüğün rengiyle görmekten kurtulamaz. Böyle bir insan için sıradan davranışlar bile "özel anlamlar" taşır. Mesela bir batı ülkesinde alış veriş yapan bir azınlık üyesinin pazarlık yapmasını kendi kültürel normlarına yakıştıramayan çok insan vardır. Hâlbuki bazı durumlarda kendi insanlarının da pazarlık yaptıkları bir gerçektir. Fakat bahsettiğimiz gibi "algıda seçicilik" yüzünden azınlıkların her davranışı büyüteç altında incelenmektedir. Öyle ki başkalarına yardımcı olmaya çalışan bir azınlık mensubu, "başkalarının işine karışıyor" şeklinde görülebilmektedir.

Kurban Bayramı'nda evinin banyosunda bir koyun kesen Müslüman'ın hikâyesi kulaktan kulağa yayılır durur. Aslında batı ülkelerinde bu iş için hem Müslümanlar'a hem de Yahudiler'e hususî yerler tahsis edilir ve belki de bu tür hikâyeleri anlatan çoğu batılı da bunun farkındadır. Ancak bu istisna, onların zihniyetlerinde meknî olan peşin hükümleri tasdik ettiği için, bir anda öncelik kazanır. Bu tür istisnaî hikâyeler anlatıla anlatıla sosyal bir idrak oluşur. Evet, peşin hükümler, sosyal idrak vakalarıdır. Yani peşin hükümler fıtrî değildir, doğuştan gelmezler, sonradan edinilirler. Peşin hükümlerin muhtevası, kategorileri, şematik organizasyonları; sosyal fonksiyonlar, kültürel norm ve değerler ve o toplumun tarihî arka planı tarafından şekillenir. Fertler böyle bir toplumun üyesi olarak, sosyalleşme süreçleriyle birlikte, farkına varsalar da varmasalar da peşin hükümlerle aşılanırlar. Mesela bazı müslümanların gözünde Batı, yekpare bir Pandora'nın kutusudur. Fakat aslında batının farklı veçheleri vardır. Çoğunluk şu an için peşin hükümlü olsa bile bu konuda ciddî araştırma yapan, hatalarını itiraf eden, hakperest ve müdakkik Batılı araştırmacıların da olduğu bir gerçektir. Batıyı yerin dibine geçirirken bu insanları da dâhil etmemiz bizlerin de peşin hüküm taşıdığına bir misaldir.
 
Moderatörün son düzenlenenleri:

out of whack

© ◄ Ayarsız..! ►
Forum Administrator
Basmakalıp Stratejik ifadeler

İnsanlar peşin hüküm taşısalar da bunları açıktan açığa göstermekten çoğu zaman kaçınılar. Zira insanlar hoşgörülü, anlayışlı, yardımsever ve nazik görünmek ister, karşılarındaki insanlar üzerinde olumlu bir izlenim bırakmak arzu ederler. Bu yüzden "hassas" konulardan bahsederlerken, her zaman demek istediklerini demezler. Mesela, azınlıklar hakkında olumsuz bir fikir beyan etmek isteyenler, "stratejik örtülü ifadeler" kullanırlar. Bu tür ifadelerden bir kısmı şu şekildedir:

1. Artik hadiseler eskisi gibi değil.
2. Onlar da insan
3. Her ülkenin kendine has adetleri vardır.
4. Bu durumu kabul etmek zorundayız.
5. Beni rahatsız etmezlerse, umurumda değil
6. Bir hüküm veremeyeceğim (Bilmiyorum).
7. Onlar farklı insanlar.
8. Onlarla bir alıp veremediğim yok.
9. İçlerinde iyi olanlar da var, kötü olanlar da.
10. Genelleme yapamayız.

Bu tür stratejik ifadelerin öncelikle "emniyeti sağlamak" için yani stratejik bir sebeple kullanıldığı görülmektedir. Olumsuz fikirleri ifade etmek için bunlarla bir hazırlık yapılır ve tipik olarak "ama", "fakat", "ancak" gibi bir kelimeyle geçiş yapılır. (Ben de müslümanım, ama….cümlelerini hatırlayın). Demek ki böyle stratejik geçişler, arzu edilmeyen semantik ve sosyal istidlalleri önlemek için kullanılır.

Fakat iletişim şuurunu elde eden insanlar, bu stratejileri rahatlıkla farkeder ve ne demek istendiğini anlarlar. Hassas konularda konuşan insanların "doğru kelimeler"i seçmek için tedirgin olmaları, söylediklerinin bir kısmını geriye dönerek tashih etmeleri ve duraklamaları da onların "demek istediklerine" işaret eden ipuçlarıdır. Aynı zamanda bu insanların beliğ bir dil kullanmaya çalıştıkları da dikkat çeker. Tekrarlar, vurgular, edebi sanatlar; genel hoşgörü normu yüzünden sakil karşılanabilecek peşin hükümleri, fasih ve beliğ bir şekilde "satmak" için kullanılırlar.

 
Moderatörün son düzenlenenleri:

out of whack

© ◄ Ayarsız..! ►
Forum Administrator
Peşin Hükümlere Ait İdraki Çerçeve

Etnik bilgilerin zihnen işlenmesine ait bu tablo, peşin; hükümlerin nasıl oluştuğu hakkında oldukça detaylı ve şümullü bilgiler vermektedir. (Van Dijk, 1984: 27). Tabloya göre insanlar, belli bir konuyla alâkalı (burada etnik azınlıklar) hadise, davranış ve beyanları kısa süreli hafızalarında, seçici bir şekilde algılarlar. Bu taraflı yaklaşımda "ayrımcılık" hemen göze çarpar, zira azınlıkların olumsuz davranışlarına grup içi üyelerinin olumsuz davranışlarından daha çok dikkat edilir. Adeta bu tür hadise davranış ve beyanlar "aranır". Bu taraflı yoruma; Kontrol Sistemi, Episodik, Semantik ve Uzun Süreli Hafıza tesir eder. Kontrol sistemi, mevcut mevzunun hususî gayeler, stratejik hedefler ve çıkarlar açısından ele alınmasına sebep olur. Episodik Hafıza (şahsi tecrübelerle şekillenen hafıza) bir tek tecrübeye dayanarak aşırı genellemelere sebep olabilir. Semantik Hafıza (daha çok sosyal tecrübelerle kelime ve kavramları, gruplar ve sınıflar halinde tasnif eden hafıza) bünyesinde oluşan kavramlar, çerçeveler, modeller, genel gayeler, normlar, değerler, temel ideolojiler ve inançlar ışığında ele alınan hususî hadise, davranış veya beyana karşı bir tavır takınılmasına yol açar. Kontrol sistemi, Episodik ve Semantik Hafıza biraraya gelerek Uzun Süreli Hafıza'yı şekillendirirler. Yani karşılaşılan özel durum bu eleklerden geçe geçe neticede daha sonra hatırlanacak ve anlatılacak bir şekilde Uzun Süreli Hafıza'ya nakşedilir.

"Medenilere galebe icbar ile değil, ikna iledir" sözünün muhtemel bir yorumu da bu zaviyeden yapılmalıdır. Kasıtlı bir eğitim felsefesi, hasım bir medya ve saf yığınlar ortamında yetişen Batılıların paradigmaları, cebren kesinlikle değişmez. Yapılacak her hata, bu ortamın taraflı unsurlarının eline bir koz verecektir.
Fazileti şiar edinmek ve zikzaksız bir hayat felsefesine sahip olmak "peşin hüküm imalcilerine" en büyük darbedir. Ellerinde malzeme kalmayınca yalan haberlere, iftiralara ve tezvirlere tevessül etmeyi göze alırlarsa, yatsıda sönecek mumlarını yakmış olacaklardır. Yalanlar kesinlikle uzun ömürlü olmayacak, insanlar yavaş yavaş da olsa kimin haklı, kimin haksız ve rezil olduğunu idrak edecek, zihnî modelleri değişecek, ikna olacak ve hayatları farklılaşacaktır.
 
Moderatörün son düzenlenenleri:

out of whack

© ◄ Ayarsız..! ►
Forum Administrator
Hiçbir müfsid, 'ben müfsidim' demez, daima suret-i haktan görünür, yahud bâtılı hak görür. Evet, kimse demez 'ayranım ekşidir.' Fakat, siz mihenge vurmadan almayınız. Zira çok silik söz ticarette geziyor. Hatta benim sözümü de ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz; belki ben de müfsidim veya bilmediğim halde ifsad ediyorum. Öyle ise her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz. İşte size söylediğim sözler ha-yalin elinde kalsın mihenge vurunuz. Eğer altın çıktıysa kalpte saklayınız, bakır çıktı ise çok gıybeti üstüne ve bedduayı arkasına takınız, bana reddediniz, gönderiniz."

Bediüzzaman Said Nursi, Münazarat, ss. 48-49



Peşin Hükümlerin Kaynakları

Peşin hükümler, at gözlükleriyle eşya ve hadiseleri yorumlamaktan doğarlar. Peşin hüküm sahibi insanlarda hakperestlik, kadirşinaslık, esnek düşünme, alternatifli tefekkür, farklı perspektiflerden meseleleri ele alma, firaset, dirayet ve hikmet gözükmez.
Bu insanlar zihinlerine hâkim olan peşin hükümlerle hem kendilerini hem de başkalarını mahkûm ederler. Kendilerini mahkûm ederler, zira peşin hükümlerinin farkında değildirler; bilmediklerini bil-memekte, bildiklerini de doğru zannetmektedirler. Başkalarını mahkûm ederler, zira nazarlarında "kalem kırılmıştır", savunma yapılsa da yapılmasa da, bu insanlar görüşlerini açıklasalar da açıklamasalar da netice değişmeyecek, zihinlerindeki taş gibi paradigmalar yerinden bile oynamayacaktır. Meselâ, "Ben görmediğime inanmam" diyen bir insan, işte böyle bir peşin hükmün mahkûmudur. Hâlbuki görmemek olmamağa delil değildir. Gö-rülmediği halde mevcut olan çok şey vardır.

Peşin hükümler ya bilgisizlikten veya inat, enaniyet ve düşmanlık gibi faktörlerden kaynaklanır. Bilgisizliğin izalesi nisbeten kolaydır. Yeter ki bu insan hakikati öğrenmede samimi olsun. İnat, enaniyet ve düşmanlıktan kaynaklanan peşin hükümler ise çok tehlikelidir. Sahibinin fani hayatını semeresiz kılar, ebedî hayatını ise mahvederler.

Yaptıkları hata kendilerine açıklandığı halde hatalarında ısrar eden, sürekli olarak olumsuzmuş gibi gözüken hususları öne süren, bıkıp usanmadan kusur arayan, olumlu noktalar ne kadar çok olursa olsun gözlerini kapayan ve bunlara yüzde birlik bir yer bile vermeyi çok gören, başarısızlıklara "zum" (odaklanan) yapan, başarılara ise büyük bir kıskançlıkla kulak tıkayan insanların objektif oldukları söylenebilir mi? Bu insanların peşin hükümlerinin kibir ve husumetten kaynaklandığından şüphe edilir mi? Yeni bilgiler edindikleri halde tavırlarında zerre kadar değişiklik olmayan bu insanların zihinleri, ve kalpleri taştan daha katı değil midir?

 
Moderatörün son düzenlenenleri:

out of whack

© ◄ Ayarsız..! ►
Forum Administrator
Netice


Peşin hükümler müşterek bir sosyal idrak ürünüdür. Bu tür ürünlerin insanlara nasıl tesir ettiği, fertlerin duydukları, gördükleri veya okudukları peşin hükümler yüzünden zihni model ve şemalarını nasıl değiştirdikleri araştırılmayı bekleyen hassas konulardır.


Kaynaklar
- van den Berg, Haryy ve Peter Reinsch (1983). Racisms in Schoolboeken Amsterdam: Socralisticshe Uitgeverij Amsterdam.
- van Dijk, Teun-Andrianus (1984). Prejudice in Discourse. Amsterdam/ Philadelphia: John Benjamins Publishing Company.
- Dundes, Alan (Ed.) (1973). Mother wit from the laughing barrel. Englewood Cliffs, N. J.: Prentice Hall.
- Ferro, March (1971). Comment on raconte I'Historie aux enfonts a traversie monde. Paris: Poyot.
- Greenberg, Bradley S. ve Sherrie L. Mazingo (1976). "Racial issues in mass media institutions." Towords the elimination of racism adli eserde. Phyllis A. Katz (Ed.) New York: Pergamon Press.
- Husband, Charles (1983). "The role ot the mass media in the communication environment of ethnic minorities in Britain". University of Bradford: School of Social Analysis.
- van Praag, Carlo S. (1983). Vooroordeel tegenover etnische minderheden (Etnik Azınlıklara Karşı Peşin Hüküm) Rijswijk: Sociaal en Cultureel Plan-bureau.
- Propp, Vladimir (1928). Morfologija skazki. Moskova İngilizce tercümesi: Morphology of the folktale. Bloomington, Ind.: Indiana University Press, 1958(2. baskı 1968).
- Redmond, Roline (1980). Zwarte mensen in kinderboeken (Çocuk kitaplarındaki siyah insanlar). The Hague: Nederlands Bibliotheek en Lectuur Centrum.
- Sherzar, Joel (1984). "Puns and jokes". Handbook of discourse analysis adlı eserde Teun A. van Dijk (Ed.) 3. cilt. London: Academic Press.
- Sprangers, Mirjam A. G. (1983). "Structuur van negatieve en positieve opinies over etnische minderheden." (Etnik azınlıklar hakkında olumlu ve olumsuz fikirlerin yapısı). University of Amsterdam: Laboratory of Psychology.
- Wilson, Christopher (1979). Jokes. London: Academic Press.

Not: Bu makaledeki bilgilerin çoğu Teun- Andrianus van Dijk'in Prejudice in Discourse adlı kitabından derlenmiştir.

 
Moderatörün son düzenlenenleri:

SETR

© ◄ كُن فَيَكُونُ ►
taassub kötü bir haslettir müslümanlara yakışmaz
 
Üst