Peşin Hüküm Modellerinin Oluşumu
Eğer bir insan taktığı gözlüğü değiştirmeye kesinlikle yanaşmıyorsa, dünyayı hep o gözlüğün rengiyle görmekten kurtulamaz. Böyle bir insan için sıradan davranışlar bile "özel anlamlar" taşır. Mesela bir batı ülkesinde alış veriş yapan bir azınlık üyesinin pazarlık yapmasını kendi kültürel normlarına yakıştıramayan çok insan vardır. Hâlbuki bazı durumlarda kendi insanlarının da pazarlık yaptıkları bir gerçektir. Fakat bahsettiğimiz gibi "algıda seçicilik" yüzünden azınlıkların her davranışı büyüteç altında incelenmektedir. Öyle ki başkalarına yardımcı olmaya çalışan bir azınlık mensubu, "başkalarının işine karışıyor" şeklinde görülebilmektedir.
Kurban Bayramı'nda evinin banyosunda bir koyun kesen Müslüman'ın hikâyesi kulaktan kulağa yayılır durur. Aslında batı ülkelerinde bu iş için hem Müslümanlar'a hem de Yahudiler'e hususî yerler tahsis edilir ve belki de bu tür hikâyeleri anlatan çoğu batılı da bunun farkındadır. Ancak bu istisna, onların zihniyetlerinde meknî olan peşin hükümleri tasdik ettiği için, bir anda öncelik kazanır. Bu tür istisnaî hikâyeler anlatıla anlatıla sosyal bir idrak oluşur. Evet, peşin hükümler, sosyal idrak vakalarıdır. Yani peşin hükümler fıtrî değildir, doğuştan gelmezler, sonradan edinilirler. Peşin hükümlerin muhtevası, kategorileri, şematik organizasyonları; sosyal fonksiyonlar, kültürel norm ve değerler ve o toplumun tarihî arka planı tarafından şekillenir. Fertler böyle bir toplumun üyesi olarak, sosyalleşme süreçleriyle birlikte, farkına varsalar da varmasalar da peşin hükümlerle aşılanırlar. Mesela bazı müslümanların gözünde Batı, yekpare bir Pandora'nın kutusudur. Fakat aslında batının farklı veçheleri vardır. Çoğunluk şu an için peşin hükümlü olsa bile bu konuda ciddî araştırma yapan, hatalarını itiraf eden, hakperest ve müdakkik Batılı araştırmacıların da olduğu bir gerçektir. Batıyı yerin dibine geçirirken bu insanları da dâhil etmemiz bizlerin de peşin hüküm taşıdığına bir misaldir.
Eğer bir insan taktığı gözlüğü değiştirmeye kesinlikle yanaşmıyorsa, dünyayı hep o gözlüğün rengiyle görmekten kurtulamaz. Böyle bir insan için sıradan davranışlar bile "özel anlamlar" taşır. Mesela bir batı ülkesinde alış veriş yapan bir azınlık üyesinin pazarlık yapmasını kendi kültürel normlarına yakıştıramayan çok insan vardır. Hâlbuki bazı durumlarda kendi insanlarının da pazarlık yaptıkları bir gerçektir. Fakat bahsettiğimiz gibi "algıda seçicilik" yüzünden azınlıkların her davranışı büyüteç altında incelenmektedir. Öyle ki başkalarına yardımcı olmaya çalışan bir azınlık mensubu, "başkalarının işine karışıyor" şeklinde görülebilmektedir.
Kurban Bayramı'nda evinin banyosunda bir koyun kesen Müslüman'ın hikâyesi kulaktan kulağa yayılır durur. Aslında batı ülkelerinde bu iş için hem Müslümanlar'a hem de Yahudiler'e hususî yerler tahsis edilir ve belki de bu tür hikâyeleri anlatan çoğu batılı da bunun farkındadır. Ancak bu istisna, onların zihniyetlerinde meknî olan peşin hükümleri tasdik ettiği için, bir anda öncelik kazanır. Bu tür istisnaî hikâyeler anlatıla anlatıla sosyal bir idrak oluşur. Evet, peşin hükümler, sosyal idrak vakalarıdır. Yani peşin hükümler fıtrî değildir, doğuştan gelmezler, sonradan edinilirler. Peşin hükümlerin muhtevası, kategorileri, şematik organizasyonları; sosyal fonksiyonlar, kültürel norm ve değerler ve o toplumun tarihî arka planı tarafından şekillenir. Fertler böyle bir toplumun üyesi olarak, sosyalleşme süreçleriyle birlikte, farkına varsalar da varmasalar da peşin hükümlerle aşılanırlar. Mesela bazı müslümanların gözünde Batı, yekpare bir Pandora'nın kutusudur. Fakat aslında batının farklı veçheleri vardır. Çoğunluk şu an için peşin hükümlü olsa bile bu konuda ciddî araştırma yapan, hatalarını itiraf eden, hakperest ve müdakkik Batılı araştırmacıların da olduğu bir gerçektir. Batıyı yerin dibine geçirirken bu insanları da dâhil etmemiz bizlerin de peşin hüküm taşıdığına bir misaldir.
Moderatörün son düzenlenenleri: