Kibir Büyüklenmek Nedir Anlamı kibir ne demek kısaca.
Kibirin diğer anlamı büyüklenmektir. Kelime anlamı olarak insanın kendisini diğer kişilerden üstün görme, diğer insanları küçük görmek anlamına gelir.
Kibir ve Kibriya Allah’u Azze ve Celle'ye ait bir özelliktir. İnsan ise her yönüyle Allah’u Azze ve Celle muhtaç bir varlıktır. Bu sebeple insanın yapması gereken kibir ile büyüklenmek değil tevazu ile Allah’a secde ve dua etmektir.
Kibir aynı zamanda Şeytan'a ait bir özelliktir. Şeytan kibir sayesinde Allah’u Azze ve Celle'nin emrine karşı gelmiş Hz. Adem'e secde etmemişti. Cenab-ı ALLAH bunu Kur'ân-ı Kerim'de şöyle anlatmaktadır: ""Hz. Adem'e" secde etmekten yalnızca İblis kaçındı. Kibirlendi ve kâfirlerden oldu" (el-Bakara, 2/34).
Kibirli insanlar, hiç kimse tarafından sevilmezler. Zira hiç kimse, tepeden bakılmayı, aşağılanmayı ve hor görülmeyi istemez. Bu çeşit davranışlar, dinimizde de hoş görülmemiştir.
Nitekim Kur’an-ı kerim'de “Doğrusu Allah c.c böbürlenerek küstahça davrananları sevmez” (Nisâ, 4/36), “içinde ebedi kalmak üzere cehennemin kapılarından girin. Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür” (Nahl, 16/29) buyurulmaktadır.
Kibir, Allah’u Azze ve Celle tarafından sevilmeyen kötü davranışlardan birisidir. Nitekim Kuran-ı Kerim’de " Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira sen ne yeri yarabilir, ne de dağlarla ululuk yarışına girişebilirsin. (İsra 37) buyrularak, büyüklük taslayanlar yerilmiş ve kınanmıştır. Yüce Allah, kibirli olmayanlar› "alçak gönüllü" sever, gurur ve kibirle hareket edip böbürlenenleri ise asla sevmez.
Şüphesiz Allah’u Azze ve Celle, kibirlenen ve övünen kimseyi sevmez.
Kibirin diğer anlamı büyüklenmektir. Kelime anlamı olarak insanın kendisini diğer kişilerden üstün görme, diğer insanları küçük görmek anlamına gelir.
Kibir ve Kibriya Allah’u Azze ve Celle'ye ait bir özelliktir. İnsan ise her yönüyle Allah’u Azze ve Celle muhtaç bir varlıktır. Bu sebeple insanın yapması gereken kibir ile büyüklenmek değil tevazu ile Allah’a secde ve dua etmektir.
Kibir aynı zamanda Şeytan'a ait bir özelliktir. Şeytan kibir sayesinde Allah’u Azze ve Celle'nin emrine karşı gelmiş Hz. Adem'e secde etmemişti. Cenab-ı ALLAH bunu Kur'ân-ı Kerim'de şöyle anlatmaktadır: ""Hz. Adem'e" secde etmekten yalnızca İblis kaçındı. Kibirlendi ve kâfirlerden oldu" (el-Bakara, 2/34).
Kibirli insanlar, hiç kimse tarafından sevilmezler. Zira hiç kimse, tepeden bakılmayı, aşağılanmayı ve hor görülmeyi istemez. Bu çeşit davranışlar, dinimizde de hoş görülmemiştir.
Nitekim Kur’an-ı kerim'de “Doğrusu Allah c.c böbürlenerek küstahça davrananları sevmez” (Nisâ, 4/36), “içinde ebedi kalmak üzere cehennemin kapılarından girin. Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür” (Nahl, 16/29) buyurulmaktadır.
Kibir, Allah’u Azze ve Celle tarafından sevilmeyen kötü davranışlardan birisidir. Nitekim Kuran-ı Kerim’de " Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira sen ne yeri yarabilir, ne de dağlarla ululuk yarışına girişebilirsin. (İsra 37) buyrularak, büyüklük taslayanlar yerilmiş ve kınanmıştır. Yüce Allah, kibirli olmayanlar› "alçak gönüllü" sever, gurur ve kibirle hareket edip böbürlenenleri ise asla sevmez.
Şüphesiz Allah’u Azze ve Celle, kibirlenen ve övünen kimseyi sevmez.
Son düzenleme:
