İslamda flört caiz mi?

  • Konuyu başlatan Kayıtsız Üye
  • Başlangıç tarihi
K

Kayıtsız Üye

Ziyaretçi
İslamda flört caiz mi? dinimizce erkek ve kızın flört etmesi hakkında bilgiler var mı?

Selamun aleyküm sayın admin benım size sorum şudur
annemiz yok ayrılar babamızdan 29 yıldır
evde bır bayan var oda kız kardeşim 4 kişilik bir aileyiz babam erkek kardeşim kız kardeşim ve ben
kız kardeşim 91 dogumlu yaklaşık 8 ay çnce bı markete kasiyer olarak başladı aynı market te çalışan bir cift var ve kardeşimi kardeşleri olan mustafa adında biriyle tanıştırmışlar 2 aydır görüşüyorlarmış mesajla ve telefonda konuşarak bır sefer buluşmuşlar calıstıkları marketın önünde kardeşimi sıkı takıp edıyordum ve ogrendım kardesım de ogrendıgımı anlayıp olanları anlattı bnde mustafayı cagırmasını soyledım mustafa markette calışan abısını ve yengesını alıp geldıler yanıma bı parkta oturup konustuk bana kız kardesım meltemın namuslu bırı oldugunu gördüklerını ve kardeşlerı mustafayla cıddı düşündüklerini soyledıler bnde kardesımın evlılıge musaıt olmadıgını soyledım yaş itibariyle onlarda biz bekleriz dedıler kardesıme de sordum mustafanın ıyı bırı oldugunu öpmek gıbı sarılmak gıbı bır nıyet hıc belırtmedıgını soyledı bende kardesıme ınanarak usuluyle bırbırlerını tanımaları ıcın musade ettım sizce dogrumu yaptım yada sizce ne yapmalıyım lutfen bana yardım edın allah razı olsun
 

out of whack

© ◄ Ayarsız..! ►
Forum Administrator
Vealeykümselam

İslam'da flört var mıdır?

Değerli kardeşimiz;

Flört, Müslümanlarların lügatında yeri olan bir kelime olmadığı gibi, ifade ettiği mânâ da Müslümanlarda hayat bulan bir olay değildir. Flörte kimler ne mânâ yüklerse yüklesin, İslâm böylesine hissi bir konuda erkekle kadına sınırlar çizer ve Efendimiz (asv)'in meşhur ikazı iki tarafı da kesin ölçülerle korumaya alır, muhafaza eder.

Nedir Efendimiz (asv)'in kesin ve çok makul olan ikazı?
"Yabancı bir kadınla bir erkek iki ikiye, baş başa kalırlarsa üçüncüleri şeytandır!.."
Evet, biribirine yabancı iki karşı cinsin tenha bir yerde baş başa kalışları; hislerinin isyanına, yaratılışta var olan duyguların ayaklanmasına vesile teşkil eder. Cinsi hislerin ayaklanması ve isyanından sonraki safhaları ise kimse kestiremez. Nerede başlar, nerelere kadar gider. Zaten toplum hayatındaki pişmanlıkların, hatta cinayetlerin ve kötülüklerin büyük çoğunluğunun bu ikaza kulak asmayıştan, aradaki sınırı aşıp taşmaktan kaynaklandığı da yaşanan günlük olaylarla sabittir.

Bunun istisnası yok mu, her kadın, her erkek böyle mi?
Elbette öyle bir iddiamız olmaz. Elbette her kaidenin istisnası olur. Lakin istisnalar hep müstesna kalır, umumi hükmü değiştirmez. Bildiğim gerçek odur ki, kadın kendisini şaibe altına sokacak laubaliliklerden uzak kalmalı, kolay elde edilen, kolayca da terk edilen eğlence metaı haline gelmemelidir.

Bilindiği üzere kolay elde edilen şeyin kıymeti pek bilinmez, kolayca da terk edilmesinde mahzur düşünülmez. Değerli şeyler ise hep zor elde edilir, böylece de kolayca terk edilmezler. Kadın, değerlerin en yücesi, itibarını korunması lazım gelenlerin de en önde gelenidir. Kadının bir gün falanın yanında, öteki günü de filanın kolunda olması, bir başka gün ise kimin yanında olacağının bilinmez hale düşmesi, onu hayatı boyunca itibarsızlığa mahkum eder. Bir değerli hayatı böylesine değersiz ve itibarsız hale düşüren şeye ise, siz ister flört deyin, isterse başka bir şey; ne savunulur ne de sonucu basite alınacak bir doğallık olarak görülebilir.

Yine bir kudsi beyandan öğrenmekteyiz ki sonu evliliğe varmayan gayri meşru yakınlaşmalardan taraflar öylesine pişmanlık duyacak ki ahirette:
– Keşke ateş parçası tutsaydım da böyle sonuçlar verecek başlangıçlar yapmasaydım diye feryat edeceklerdir.
Ama bunun faydası olmayacaktır. Çünkü ok yaydan çıkmış, kurşun hedefi vurmuş; tamiri mümkün olmayan tahribat vaki olmuştur.
Onun içindir ki dindar ailelerde kadın, kuracağı yuvada mutlu ve huzurlu olmak için geride şaibeli bir geçmiş bırakmamaya çok dikkat eder, vardığı yerde başına kakılacak bir sürü yanlışların sahibi olmama konusunda büyük titizlik gösterir. Bu dikkat ve titizliğinden dolayı da ömür boyu sevinç duyar, itibar sahibi olmanın mutluluğunu yaşar.

Kadını tertemiz mutlu bir ailenin kurucusu değil de, günlük zevklerin malzemesi haline getiren erkekler, yahut da kendilerini bu duruma düşürmüş kadınlar elbette konuyu bizim gibi yorumlamayacak, hallerine uygun düşen hayatın savunucusu olacaklardır. Böylelerine bizim ne söyleyecek sözümüz, ne de verecek cevabımız olur. Kendi düşen ağlamazdan başka...
(Ahmed Şahin, Aile İlmihali, 142)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
M

Misafir Yorumu

Ziyaretçi
Flört tabiki de dinimizce caiz değildir. Müminin hayatında bu kavram yer almaz. Allah korusun.
 
Üst