İfrat ne demektir?

ma'vera

Emektar
Özel Üye
İfrat:
Haddinden geçmek. Pek ileri gitmek.
* Takatinden ziyade iş vermek. (Tefrit'in zıddı)

(Hem meselâ, Vehhâbiler ve Hâricîler ise, nusûs-u Şeriate ve sarîh-i âyâta ve zevâhir-i ehâdise istinad ederek hâlis Tevhîde münâfı ve sanemperestliği îmâ edecek herşeyi reddetmekliği kâide tutmuşlar. Fakat, birinci nüktedeki üç esasta beyân edilen sebepler cihetinden gelen menfî garazlar, onları haktan çevirip, dalalete saptırmış ki, ifrat derecesinde tahribât yapıyorlar. Ve hâkezâ, Cebriye olsun, Mûtezile olsun, hangi fırka olursa olsun, böyle bir hakîkati, mesleğinde görüp, onunla aldanıp, sonra dalâlete saplanır.Mek.)

İfrat-ı neşat:
Sevinç coşkunluğu, sevinçten dolayı çoşma.


İfratkâr:
Sevinç coşkunluğu, sevinçten dolayı çoşma.


İfrât-ü tefrit:
Birbirine tamamıyla ters olan iki uç. Çok fazla ve çok az.


K:Yeni Lûgat
 
Üst