İbrikdâr ne demektir?

ma'vera

Emektar
Özel Üye
İbrikdâr:
Eskiden sarayda büyük devlet adamlarının konaklarında su döken ve leğen ibrik işlerine bakan kimse.


İbrik:
(C.: Ebârik) Topraktan, tenekeden, hattâ bakırdan, gümüşten, altundan yapılan emzikli su kabı.
* Abdest almağa, çay, kahve v.s. yapmağa yarayan ayrı ayrı ve türlü türlü kaplar.
* İyi ve parlak kılıç.

(...Dağda üç ay, bana ve misafirlerime, bir kıyye tereyağı, hergün ekmekle beraber yemek şartıyla, kafi geldi. Hatta Süleyman isminde mübarek bir misafirim vardı. Benim ekmeğim de ve onun ekmeği de bitiyordu. Çarşamba günü idi.
Dedim ona:
"
Git, ekmek getir."
İki saat, her tarafımızda kimse yok ki, oradan ekmek alınsın.
"
Cuma gecesi senin yanında bu dağda beraber dua etmek arzu ediyorum" dedi.
Ben de dedim: "
b218.gif
-2-;
kal."
Sonra hiç münasebeti olmadığı halde ve bir bahane yokken, ikimiz yürüye yürüye bir dağın tepesine çıktık. İbrikte bir parça su vardı. Bir parça şeker ile çayımız vardı.
Dedim:
"
Kardeşim, bir parça çay yap."
O, ona başladı; ben de derin bir dereye bakar bir katran ağacı altında oturdum. Müteessifane şöyle düşündüm ki: "Küflenmiş bir parça ekmeğimiz var; bu akşam ancak ikimize yeter. İki gün nasıl yapacağız ve bu safî kalb adama ne diyeceğim?" diye düşünmede iken, birden bire başım çevrilir gibi başımı çevirdim. Gördüm ki, koca bir ekmek, katran ağacının üstünde, dalları içinde bize bakıyor.
Dedim:
"
Süleyman, müjde! Cenab-ı Hak bize rızık verdi"
O ekmeği aldık; bakıyoruz ki, kuşlar ve hayvanat-ı vahşiye hiçbiri ilişmemiş. Yirmi otuz gündür hiçbir insan o tepeye çıkmamıştı. O ekmek, ikimize iki gün kafi geldi....
T.H)


K:Yeni Lûgat
 
Üst