İbhâm ne demektir?

ma'vera

Emektar
Özel Üye
İbhâm:
Mübhem, kapalı bırakmak. Belirsiz olmak. Muayyen olmayan.
* Edb: Sözün kolayca anlaşılmayacak şekilde kapalı olması, vâzıh olmayışı.
* Baş parmak.

(İşte Kıyâmet dahi şu insan-ı ekber olan dünyanın ecelidir. Eğer vakti taayyün etseydi, bütün kurûn-u ûlâ ve vustâ gaflet-i mutlakaya dalacak idiler ve kurûn-u uhrâ dehşette kalacaktı. İnsan, nasıl hayat-ı şahsiyesiyle hânesinin ve köyünün bekâsıyla alâkadardır; öyle de, hayat-ı içtimâiye ve nev'iyesiyle küre-i arzın ve dünyanın yaşamasıyla alâkadardır. Kur'ân,
b987.gif
-2- der. "Kıyâmet yakındır," ferman ediyor. Bin bu kadar sene geçtikten sonra gelmemesi, yakınlığına halel vermez. Zîrâ, kıyâmet dünyanın ecelidir. Dünyanın ömrüne nisbeten bin veya iki bin sene, bir seneye nisbetle bir iki gün veya bir iki dakika gibidir.

Saat-i Kıyâmet yalnız insaniyetin eceli değil ki, onun ömrüne nisbet edilip baîd görülsün. İşte bunun içindir ki, Hakîm-i Mutlak, kıyâmeti "Mugayyebât-ı Hamse"den olarak, ilminde saklıyor. İşte bu ibhâm sırrındandır ki, her asır, hattâ asr-ı hakikatbîn olan Asr-ı Saadet dahi dâimâ Kıyâmetten korkmuşlar. Hattâ bâzıları, "Şerâiti hemen hemen çıkmış" demişler.
S.)
2- Kıyamet yaklaştı, ay yarıldı. (Kamer Sûresi: 1.)

İbhâmât:
(İbham. C.) Mübhem şeyler, açıklanmayan mes'eleler, üstü kapalı sözler.


K:Yeni Lûgat
 
Üst