Hz. Mehdinin Bediüzzaman Hz. Olduğunu Biliyor Muydunuz????

Hz. Mehdinin bediüzzaman hz. Olduğunu biliyor muydunuz????


  • Kullanılan toplam oy
    8
  • Anket kapatılmış .
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

İlim Talebesi

KF Ailesinden
Özel Üye
Hadisleri bir kenara atmadan "Şu Mehdî'dir " demek doğru mudur?....

Mes'ele o değil.Mesele hadisler bir kenara atılıp ağza sakız gibi şu Mehdi denilmesi.Sorunuza gelince:İlim adamları -Mehdi(as) çıkacağı zaman- ona bakıp bütün vasıflarını hadis ve rivayetlere göre birebir bulacaklar ve ona 'sen mehdisin' diyecekler.
 

out of whack

© ◄ Ayarsız..! ►
Forum Administrator
Konuyu açan (kendi fikrine göre) açmış.Ve anket seçeneklerini ''1-Biliyoruz 2-yeni öğrendik'' şeklinde kendi fikirlerine göre açmıştır.Farklı bir seçenek koymamıştır.Bundan sonra ise kendisi ''ben 20 gün önce öğrendim'' deyip hiçbir açıklama yapmamış.

Hadislerde Mehdi(as)'ın şahsına ait bilgiler vardır.Bu hadisler sağlam kaynaklarda geçmektedir.Dolayısıyla -hadisleri bir kenara atıp- şu Mehdidir demek doğru değildir.
anket konusunda haklısın madem konu bilgi amaçlı açılmış anket kaldırılabilir. hadislerin kenara atılması konusuna gelince videoyu izledin mi sen?
 

İlim Talebesi

KF Ailesinden
Özel Üye
Mehdi(as) hakkındaki bazı rivayetler:

Resûlullah şöyle buyurmuştur: "...Bu zatın ismi benim ismime uyar, babasının ismi de babamın ismine uyar(Ebu Davud)

Mehdi benim zürriyetimden, kızım Fâtıma'nın evladlarındandır.(Ebu Davud)

Bunun sulbünden peygamberinizin adını taşıyan biri çıkacak.(Ebu Davud)

O açık alınlı ve ince burunludur. Dünyayı zulümle dolduğu gibi adaletle dolduracak ve yedi sene hüküm sürecektir.(İmam Ahmed)

Başında benim bulunduğum, sonunda İsa bin Meryem'in, ortasında (sondan önce) Mehdî'nin bulunacağı bir ümmet helâk olmaz(Nesâî)

Hz. Mehdi’nin en meşhur olan alameti yanağında bulunan ve yıldız gibi parlak olduğu bildirilen BEN’dir. (bk.Abdullah b. Suleyman el-Ğafilî, Eşratu’Saati, 1/78)

Hadislerde, Hz. Mehdî'nin şemâiliyle ilgili ayrıntılı rivayetlere rastlıyoruz.

O, açık alınlı, ince burunlu
Yüzü yıldız gibi parıldayan
İri gözlü, seyrek ve parlak dişli birisidir.
Sağ yanağında yıldız gibi yüzünü aydınlatan bir işaret bulunmaktadır, esmer renkli, orta boylu ve kavis kaşlıdır.
Gözleri sürmelidir.
Omuzunda Resûlullahın bir mührü, nişanı vardır.
Benî İsrail erkekleri gibi de heybetlidir.


(el-Kavlü'l-Muhtasar;Ebu Davud,El-Havi,Nuaym b. Hammad,İs'âfü'r-Râğıbîn)


Hz. Mehdî, çıktığında başında bir sarık olacak ve bir münadî, 'Bu, Allah'ın halifesi olan Mehdî'dir. Ona uyunuz" diye seslenecektir. (el-Kavlü'-Muhtasar, s. 25.)
 

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Geçenlerde arka arkaya saçmalıklarını yayınladığınız sözde ilim adamları gibi mi?
 

hirahos

Üye
Üye
Mehdi As. olmayan birine Mehdi diye inanmak, kişiyi Ehli Sünnetten ayırır, bid'at ehli yapar. İmam Rabbani Hz. böyle buyurmaktadır.

Said Nursi merhum Mehdi As. değildir; çünkü Mehdi As. hakkında gelen sahih rivayetlere uymaz.

İhbar-ı şeriflere göre: Mehdi As.'ın ismi Muhammed Bin Abdullah olacaktır. Medine-yi Münevvere'e doğup Kudüs-i Şerife hicret buyuracaklardır. Mescid-i Aksa'da Müslümanlara namaz kıldıracaktır.

Şu kadarı dahi Nursi merhumun Mehdi As. rivayetlerine uymadığını göstermeye kafidir.

Ves'selam.
 

out of whack

© ◄ Ayarsız..! ►
Forum Administrator
Mehdi As. olmayan birine Mehdi diye inanmak, kişiyi Ehli Sünnetten ayırır, bid'at ehli yapar. İmam Rabbani Hz. böyle buyurmaktadır.

bu iddianın kaynağını yazabilir misiniz? Zira çok tehlikeli bir söz olmuş, bu zamana kadar birçok tarikat mensubundan kendi şeyhleri hakkında fazla hüsnüniyetlerinden mehdi olduğunu telakki ettiklerini duymuşuğumuz vardır, bunların hepsi ehl sünnetten ayrıldı demek çok vartalara medar bir yol olur.

Not: Anket eski forum sistemindeki gibi ayrı değil galiba, konu ile bütünleşik olduğu için kaldıramadık, bir de bu konu ile ilgili şu yazı da okunabilir:
http://www.mehmedkirkinci.com/index.php?s=article&aid=88
 

ma'vera

Emektar
Özel Üye
bu iddianın kaynağını yazabilir misiniz? Zira çok tehlikeli bir söz olmuş, bu zamana kadar birçok tarikat mensubundan kendi şeyhleri hakkında fazla hüsnüniyetlerinden mehdi olduğunu telakki ettiklerini duymuşuğumuz vardır, bunların hepsi ehl sünnetten ayrıldı demek çok vartalara medar bir yol olur.

Not: Anket eski forum sistemindeki gibi ayrı değil galiba, konu ile bütünleşik olduğu için kaldıramadık, bir de bu konu ile ilgili şu yazı da okunabilir:
http://www.mehmedkirkinci.com/index.php?s=article&aid=88

Çok güzel bir yazı.Gayet güzel ve muknî cevepler vermiş.Allah razı olsun.....
 

hirahos

Üye
Üye
bu iddianın kaynağını yazabilir misiniz?

Tarikatlı ya da değil, bid'at bid'attir muhterem abim. Allah korusun, Ehli Sünnetten ayrılmak, bid'at sahibi olmak; hususen itikada bid'atler bulaştırmak ahıret mahrumiyetini gerektirir.

O nedenle, ister tarikate girmiş olsun ister cemaatlerde bulunuyor olsun, ilim öğrenmek, Ehli Sünneti bilmek her Müslümanın üzerine farzdır. İlmihalimizi bilmek zorundayız. İlmihalin, itikad bilgilerini çok iyi tedkik etmemiz lazımdır.

Kaynak istemişsiniz. Kaynak İmam Rabbani Hz.leri, Mektubat-ı Rabbani, 380. Mektuptadır. Şu satırlarla başlayan bölümden itibaren okuyunuz:

"Cehaletten dolayı, Hindistan ehlinden bir şahıs, kendisi için: Mehdi, iddiasında bulundu diye, onu vaad edilen mehdi sandılar. ..."

Dua ediniz. Fi emanillah.
 

out of whack

© ◄ Ayarsız..! ►
Forum Administrator
Tarikatlı ya da değil, bid'at bid'attir muhterem abim. Allah korusun, Ehli Sünnetten ayrılmak, bid'at sahibi olmak; hususen itikada bid'atler bulaştırmak ahıret mahrumiyetini gerektirir.

O nedenle, ister tarikate girmiş olsun ister cemaatlerde bulunuyor olsun, ilim öğrenmek, Ehli Sünneti bilmek her Müslümanın üzerine farzdır. İlmihalimizi bilmek zorundayız. İlmihalin, itikad bilgilerini çok iyi tedkik etmemiz lazımdır.

Kaynak istemişsiniz. Kaynak İmam Rabbani Hz.leri, Mektubat-ı Rabbani, 380. Mektuptadır. Şu satırlarla başlayan bölümden itibaren okuyunuz:

"Cehaletten dolayı, Hindistan ehlinden bir şahıs, kendisi için: Mehdi, iddiasında bulundu diye, onu vaad edilen mehdi sandılar. ..."

Dua ediniz. Fi emanillah.

söylediğiniz mektubu okudum ancak oradan vuku bulmuş bir olay için : " Vaad edilen durumu, bu açık bir şekilde iken, son derece cehaletlerinden ötürü bir cemaat dalâlete saplandı." buyrulmuş, sizin söylediğiniz gibi ehli sünnetten ayrılma manası bu mektuptan çıkarılamaz kanaatindeyim.
 

Hikem

Üye
Üye
Üstad Bediüüzamanın her asır mevcut olan Mehdilerden(Mehdiyyun) olduğu doğrudur!! lakin Mehdi-azam olmadığı eserlerinden ve bir çok cihetten açıktır!!!!Hala bu meselenin konuşulması , meşreb taasubuyla veya konu hakkında yetersiz bilgiyle açıklanabilir...Ne hikmetse, Mehdi azam ile- Mehdiyyun; Büyük Deccal ileDeccaliyyun birbirine karıştırılır..
 

İlim Talebesi

KF Ailesinden
Özel Üye
Üstad Bediüüzamanın her asır mevcut olan Mehdilerden(Mehdiyyun) olduğu doğrudur!! lakin Mehdi-azam olmadığı eserlerinden ve bir çok cihetten açıktır!!!!Hala bu meselenin konuşulması , meşreb taasubuyla veya konu hakkında yetersiz bilgiyle açıklanabilir...Ne hikmetse, Mehdi azam ile- Mehdiyyun; Büyük Deccal ileDeccaliyyun birbirine karıştırılır..

Konuyu açan şahıs , Mehdi Azam olduğunu iddia etmiş.Böyle birşey söylemesine çok şaşırdım.

Zira ne Bediuzzamanın eserlerinden ne talebelerinden ne de Risalei Nur'u okuyanlardan böyle birşey ne duydum ne gördüm.
 

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Tarikatlı ya da değil, bid'at bid'attir muhterem abim. Allah korusun, Ehli Sünnetten ayrılmak, bid'at sahibi olmak; hususen itikada bid'atler bulaştırmak ahıret mahrumiyetini gerektirir.

O nedenle, ister tarikate girmiş olsun ister cemaatlerde bulunuyor olsun, ilim öğrenmek, Ehli Sünneti bilmek her Müslümanın üzerine farzdır. İlmihalimizi bilmek zorundayız. İlmihalin, itikad bilgilerini çok iyi tedkik etmemiz lazımdır.

Kaynak istemişsiniz. Kaynak İmam Rabbani Hz.leri, Mektubat-ı Rabbani, 380. Mektuptadır. Şu satırlarla başlayan bölümden itibaren okuyunuz:

"Cehaletten dolayı, Hindistan ehlinden bir şahıs, kendisi için: Mehdi, iddiasında bulundu diye, onu vaad edilen mehdi sandılar. ..."

Dua ediniz. Fi emanillah.



Kur’ân
blank.gif
1اِقْتَرَبَتِ السَّاعَةُder, “Kıyamet yakındır” ferman ediyor. Bin bu kadar sene geçtikten sonra gelmemesi, yakınlığına halel vermez. Zira kıyamet dünyanınecelidir. Dünyanın ömrüne nisbeten bin veya iki bin sene, bir seneye nisbetle bir iki gün veya bir iki dakika gibidir. Saat-i kıyamet yalnız insaniyetin eceli değil ki, onun ömrüne nisbet edilip baîd görülsün. İşte bunun içindir ki, Hakîm-i Mutlak, kıyameti, Mugayyebât-ı Hamseden olarak ilminde saklıyor. İşte, bu ipham sırrındandır ki, her asır, hattâ asr-ı hakikatbîn olan Asr-ı Saadet dahi daima kıyametten korkmuşlar. Hattâ bazıları “Şerâiti hemen hemen çıkmış” demişler.

İşte bu hakikati bilmeyen insafsız insanlar derler ki: “Âhiretin tafsilâtını ders alan müteyakkız kalbli, keskin nazarlı olan Sahabelerin fikirleri, niçin bin sene hakikatten uzak olarak fikirleri düşmüş gibi, istikbal-i dünyevîde bin dört yüz sene sonra gelecek bir hakikati asırlarında karib zannetmişler?”

Elcevap: Çünkü, Sahabeler, feyz-i sohbet-i Nübüvvetten, herkesten ziyade dâr-ı âhireti düşünerek, dünyanın fenâsını bilerek, kıyametin ipham vaktindeki hikmet-i İlâhiyeyi anlayarak, ecel-i şahsî gibi dünyanın eceline karşı dahi daima muntazır bir vaziyet alarak, âhiretlerine ciddî çalışmışlar. Resul-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm “Kıyameti bekleyiniz, intizar ediniz” tekrar etmesi, şu hikmetten ileri gelmiş bir irşad-ı Nebevîdir. Yoksa vuku-u muayyene dair bir vahyin hükmüyle değildir ki hakikatten uzak olsun. İlletayrıdır, hikmet ayrıdır. İşte, Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmın bu nevi sözleri,hikmet-i iphamdan ileri geliyor.

Hem şu sırdandır ki, Mehdî, Süfyan gibi âhirzamanda gelecek eşhasları, çok zaman evvel, hattâ Tâbiîn zamanında onları beklemişler, yetişmek emelinde bulunmuşlar. Hattâ bazı ehl-i velâyet “Onlar geçmiş” demişler. İşte bu da, kıyamet gibi, hikmet-i İlâhiye iktiza eder ki, vakitleri taayyün etmesin. Çünkü her zaman, her asır, kuvve-i mâneviyenin takviyesine medar olacak ve yeisten kurtaracak Mehdî mânâsına muhtaçtır. Bu mânâda her asrın bir hissesi bulunmak lâzımdır. Hem gaflet içinde fenalara uymamak ve lâkaytlıkta nefsin dizginini bırakmamak için, nifakın başına geçecek müthiş şahıslardan her asır çekinmeli ve korkmalı. Eğer tayin edilseydi,maslahat-ı irşad-ı umumî zayi olurdu.
Şimdi, Mehdî gibi eşhasın hakkındaki rivâyâtın ihtilâfâtı ve sırrı şudur ki:
Ehâdisi tefsir edenler, metn-i ehâdisi tefsirlerine ve istinbatlarına tatbik etmişler. Meselâ, merkez-i saltanat o vakit Şam’da veya Medine’de olduğundan, vukuat-ı Mehdiye veya Süfyâniyeyi, merkez-i saltanat civarında olan Basra, Kûfe, Şam gibi yerlerde tasavvur ederek öyle tefsir etmişler. Hem de o eşhasın şahs-ı mânevîsine veya temsil ettikleri cemaate ait âsâr-ı azîmeyi o eşhasın zatlarında tasavvur ederek öyle tefsir etmişler ki, o eşhas-ı harika çıktıkları vakit bütün halk onları tanıyacak gibi bir şekil vermişler. Halbuki, demiştik: Bu dünya tecrübe meydanıdır. Akla kapı açılır, fakat ihtiyarı elinden alınmaz. Öyle ise, o eşhas, hattâ o müthiş Deccal dahi çıktığı zaman, çokları, hattâ kendisi de bidâyeten Deccal olduğunu bilmez. Belki nur-u imanın dikkatiyle o eşhas-ı âhirzaman tanınabilir.
Sözler S:461

Sanırım gayet açık ve net.Bütün mesele yorum ve istinbat'tır.
İstinbât:
Bir söz veya bir işten gizli bir mânâyı meydana koymak.
* Müçtehid veya büyük bir âlimin gizli bir mânâyı içtihadı ile meydana çıkarması.
* Bir mes'eleyi derin tetkik ile meydana çıkarması.
* Bir mes'eleyi derin tetkik neticesinde kaynaklarından güçlükle anlamak.

Bu yorumlar kişinin anlayışına kalmıştır.Nefs-ül emir deki hakikati ancak Cenâb-ı Hak bilebilir.Üstelik mübarek bir zat hakkında hüsn-ü zanda bulunmakta hiç bir beis yoktur.Yetre ki o şahıs sırat-ı müstakîm de devamlı olsun....Selâmetle....



 

naib45

Yeni Üye
Üye
sa mehti aleyhisselam zulümle dolan dünyayı adeletle dolducak.
daha buna benzer cok sayıda acık hadisi şerif olmasına ramen
nur cematinin mensupları yada bi kısmı neden saidi nursi hz mehti olduğu iddasında buluna biliyo bu iddia hangi ihtiyaçtan kaynaklanıyo mehti as geldiği zaman biat edenler islam etmiyenlerse küfür ehli olacak çünkü mehti as müminlerin mutlak halifesi olacak şek ve şüpesiz halife.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst