Hüzn Ne Demektir?

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Hüzn:
(Hüzün) Gamlı olmak. Keder Sıkıntı.

b536.gif
Yani, hayatı veren Odur. Ve hayatı rızıkla idame eden de Odur. Ve levazımat-ı hayatı da ihzar eden yine Odur. Ve hayatın âli gayeleri Ona aittir ve mühim neticeleri Ona bakar; yüzde doksan dokuz meyvesi Onundur. İşte şu kelime, şöyle fâni ve âciz beşere nidâ eder, müjde verir ve der:

Ey insan! Hayatın ağır tekâlifini omuzuna alıp zahmet çekme. Hayatın fenâsını düşünüp hüzne düşme. Yalnız dünyevî, ehemmiyetsiz meyvelerini görüp, dünyaya gelişinden pişmanlık gösterme. Belki, o sefine-i vücudundaki hayat makinesi, Hayy-ı Kayyûma aittir. Masarıf ve levazımatını O tedarik eder. Ve o hayatın pek kesretli gayeleri ve neticeleri var ve Ona aittir.
Sen o gemide bir dümenci neferisin. Vazifeni güzel gör, ücretini al, keyfine bak. O hayat sefinesi ne kadar kıymettar olduğunu ve ne kadar güzel faydalar verdiğini ve o sefine sahibi Zâtın ne kadar Kerîm ve Rahîm olduğunu düşün, mesrur ol ve şükret. Ve anla ki, vazifeni istikametle yaptığın vakit, o sefinenin verdiği bütün netâic, bir cihetle senin defter-i amâline geçer, sana bir hayat-ı bâkiyeyi temin eder, seni ebedî ihyâ eder.
Mek.)


Hüzn-alûd:
f. Kederli. Hüzünlü. Gamlı.


Hüzn-âmiz:
f. Gam, keder ve hüzünle karışık.


Hüzn-âver:
f. Keder veren. Gam veren. Hüzün verici.


Hüzn-efzâ:
f. Keder ve hüzün arttıran.


Hüzn-engiz:
f. Hüzün veren. Keder verici.


Hüzn-gâh:
Hüzün ve keder vakti.


K:Yeni Lûgat
 
Üst