Hüşdâr Ne Demektir?

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Hüşdâr:
f. Akıllı, uslu.


(Ey yoldaş-ı hüşdar! Sırat-ı müstakimin o meslek-i nurani, mağdub ve dallinin o tarik-ı zulmani, tam farklarını görmek eğer istersen ey aziz!
Gel, vehmini ele al, hayal üstüne de bin; şimdi seninle gideriz zulümat-ı ademe. O mezar-ı ekberi, o şehr-i püremvatı bir ziyaret ederiz.
Bir Kadir-i Ezeli, kendi dest-i kudretle bu zulümat-ı kıtadan bizi tuttu çıkardı, bu vücuda bindirdi şu dünyaya, şu şehr-i bilezaiz.
İşte şimdi biz geldik şu alem-i vücuda, o sahra-i haile. Gözümüz de açıldı, şeş cihette biz baktık. Evvel istitafkarane önümüze bakarız.
Lakin beliyyeler, elemler önümüzde düşmanlar gibi tehacüm eder. Ondan korktuk, çekindik. Sağa sola, anasır-ı tabayie bakarız, ondan medet bekleriz.
Lakin biz görüyoruz ki, onların kalbleri kasiyye, merhametsiz. Dişlerini bilerler, hiddetli de bakarlar; ne naz dinler, ne niyaz!
Muztar adamlar gibi meyusane, nazan yukanya kaldırdık. Hem istimdatkarane ecram-ı ulviyeye bakarız; pek dehşetli tehditkar da görürüz.
Güya birer gülle bomba olmuşlar; yuvalardan çıkmışlar, hem etraf-ı fezada pek süratli geçerler, her nasılsa ki onlar birbirine dokunmaz.
K.L)


K:Yeni Lûgat
 
Üst