Hülyâ Ne Demektir?

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Hülyâ:
f. Kuruntu. Hayal. Vehim. Olmıyan bir şeyi düşünerek yaşamak. Akıldan geçen ve matmah-ı nazar olan husus.

(Yirmi-otuz sene evvel bir gazete gördüm ki, İngilizlerin bir müstemlekat nazırı demiş:
"Bu Kur'an Müslümanların elinde varken, biz onlara hakîki hakim olamayız... Bunun kaldırılmasına ve çürütülmesine çalışmalıyız."
İşte, bu kafir muannidin bu sözü, otuz senedir nazarımı Avrupa feylesoflarına çevirmiş olduğundan, nefsimden sonra onlar ile uğraşıyorum. Dahiliyeye pek bakamıyorum; ve dahildeki kusuru, "Avrupa'nın hatası, ifsadıdır" derim. Avrupa feylesoflarına hiddet ediyorum, onları vuruyorum. Felillahilhamd, Risale-i Nur, o muannid kafirin hülyasını kırdığı gibi; maddiyyun, tabiiyyun feylesoflarını tam susturur bir vaziyete girmiştir. Dünyada, hangi şekilde olursa olsun, hiçbir hükûmet yoktur ki, kendi memleketinin böyle mübarek mahsulünü ve sarsılmaz bir maden-i kuvve-i maneviyesini yasak etsin ve naşirini mahkûm eylesin!

Avrupa'da rahiplerin serbestiyeti gösteriyor ki; hiçbir kanun, tarik-i dünya olanlara ve ahirete ve îmana kendi kendine çalışanlara ilişmez.
Elhasıl: On sene kadar sebepsiz bir nefye mahkûm; ihtilattan, muhabereden memnû, gurbetzede bir ihtiyar adamın saadet-i ebediyenin anahtarı olan îmanına dair hatırat-ı ilmiyesini yazmasını dünyada hiçbir kanun ona yasak diyemez ve demez kanaatindeyim. Ve şimdiye kadar hiçbir alim tarafından tenkit edilmemesi, elbette o hatırat ayn-ı hak ve mahz-ı hakîkat olduğunu ispat eder.
T.H)


K:Yeni Lûgat
 
Üst