Hergün Bir Hadis-i Şerif Yazalım...

  • Konuyu başlatan Ze'Mahşer
  • Başlangıç tarihi

zeyd

KF Ailesinden
Özel Üye
Hasan-ül Basrî'nin (R.A.) bildirdigine göre Peygamber'imiz (S.A.S.) ölümü,

"Onun sikinti ve acisini anlatirken «onun yol açtigi aci üçyüz kiliç darbesininkine bedeldir". buyurdu.

Peygamber'imize (S.A.S.) bir gün ölüm acisi hakkinda sormuslar, O da buyurmus ki:

"En kolay ölüm; yünlü kumasa batmis dikene benzer. Yünlü kumasa batmis diken, yaninda yün lifleri söküp almadan çikar mi?"

Yine Peygamber'imiz (S.A.S.) bir gün agir bir hastayi ziyaret ederken buyurur ki:

«— Ben bunun ne çektigini biliyorum. Tek tek bütün damarlari ayni anda ölüm sancisi içindedir.»

İMAM GAZALİ KÜLLİYATINDAN ALINTIDIR
 

FERASETLİ

KF Ailesinden
Özel Üye
Ensardan bir kadın olan Ümmü Ala binti Haris (r.a)'dan rivayet edilmiştir: Ümmü Ala, Rasulullah (s.a.s)'e biat eden kadınlardan idi. Ümmü ala demiştir ki:
«Hicrette muhacirler kura ile ensar arasında taksim edilmişti. Bizim ailenin kısmetine de Osman b. Maz'un düşmüştü. Biz Osman'ı evimize konukladık. Fakat Osman bir süre sonra ölümüne sebep olan bir hastalığa yakalandı. Ölünce yıkandı ve kendi elbisesi ile kefenlendi. Sonra Rasulullah (s.a.s) cenazeye geldi. Ben cenazeyi överek:
«Ey Eba Saib! Cenab-ı Hak sana rahmet etsin. Senin hakkında bildiğim ve bu cemaate bildirmek istediğim şudur ki: Sen, Allah (c.c)'nun ahiret hayatında rahmetine nail olmuş bir kişisin» dedim. Bunun üzerine Rasulullah:
«Allah (c.c)'nun bu ölüye ikram ve inayet buyurduğunu nereden biliyorsun?» şeklindeki sorusuna cevaben ben de:
«Ya Rasulallah! Babam anam sana feda olsun. Allah bu imanlı, itaatkar kuluna ikram etmez de, ya kime ikram eder?» dedim. Bu defa da Rasulullah:
«Osman b. Maz'un ölmüştür. Ve Allah'a yemin ederim ki, ben de bu imanlı ölü için hayır ve saadet umarım. Yine Allah'a yemin ederim ki, ben Allah'ın bir rasulü iken bile bana ve size yarın Allah tarafından ne muamele edileceğini bilemem» buyurdu. Ümmü Ala demiştir ki:


«Vallahi bundan sonra ben, kimseyi övmeye cesaret edemedim.»
(Buhari-Müslim)

HADİSTEN İSTİFADE:

-Gerek Kur'an'da ve gerekse hadislerde, bazı kimselerin cennetlik olduğu bildirilmiştir. Bunlar hakkında cennette olduklarına dair şehadet etmemiz gerekir. Fakat, mü'min de olsa sahih bir rivayet olmaksızın, bir kişinin cennetlik olduğunu söylememiz asla doğru olmaz. Ancak iyi bir insan olduğunu vurgular, iyi amellerini zikredebiliriz. Övgüde aşın gitmek hata olabileceği için, en hayırlı metod; gördüklerini duyduklarını söyleyip: «Allah en iyi bilir» demektir, insanlar zahiri durumuna, sözlerine ve amellerine göre mü'min veya kafir olarak isimlendirilir. Fakat onlar hakkında cennetliktir veya cehennemliktir denilmez. Allah ise insanları kalplerine göre mü'min veya kafir olarak isimlendirmiştir. Çünkü kalpleri ve gaybi sadece Allah bilir.
Kur'an'ı Kerim veya hadis-i şeriflerde cennetlik veya cehennemlik oldukları bildirilen kişilerin cennetlik veya cehennemlik olduklarına şehadet edilmesi gerekir. Bunun dışındaki kişiler hakkında cennetlik veya cehennemliktir denilmez. Sadece: «Bütün kafirler cehennemliktir, bütün mü'minler cennetliktir» denir.

 

out of whack

© ◄ Ayarsız..! ►
Forum Administrator
islam34muhammedlx8.png
 

FERASETLİ

KF Ailesinden
Özel Üye
Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle
düzeltsin; buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin;
buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun, bu da
imanın en zayıf derecesidir

Müslim iman 78 ebu davud salat 248
 

HaFsA

KF Ailesinden
Özel Üye
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
Kim muktedir olduğu halde tevazu maksadıyla (Allah için) (kıymetli) elbise giymeyi terkederse Allah kıyamet günü onu mahlukatın başları üstüne çağırır ve dilediği iman elbisesini giymekte onu muhayyer bırakır.
Tirmizi Kıyamet 40
 

Vuslat

Deneyimli Üye
Üye
مَنْ لاَ يَرْحَمِ النَّاسَ لاَ يَرْحَمْهُ اللَّهُ

İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.

Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16.4
 

hidak

Üye
Üye
Kendi nefsiniz için sevip istediğinizi kardeşiniz içinde sevip istemedikçe olgun mümin olamazsınız

(yeni üye olduğum için hadislerin tümüne bakamadım daha önce yazılmış olabilir... )
 

out of whack

© ◄ Ayarsız..! ►
Forum Administrator
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bir hadîs-i şeriflerinde şöyle buyururlar:

“Hiçbir kişi, midesinden daha tehlikeli bir kap doldurmamıştır. Oysa insana kendini ayakta tutacak bir kaç lokma yeter. Şayet mutlaka çok yiyecekse, midesinin üçte birini yemeğe, üçte birini içeceğe, üçte birini de nefesine ayırmalıdır.” (Tirmizî, Zühd, 47; İbn-i Mâce, Et‘ıme, 50)
 

out of whack

© ◄ Ayarsız..! ►
Forum Administrator
Ubâde bin Samit anlatıyor:
Ramazan ayının başladığı bir günde Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam şöyle buyurdu:


"İşte bereket ayı olan Ramazan geldi. Artık Allah'ın rahmeti sizi kuşatır. O ay, yeryüzüne bol bol rahmet iner. Günahlar affedilir. Dualar kabul olunur. Allah sizin iyilik ve ibadette yarışmanıza bakar da, bununla meleklerine karşı iftihar eder. Öyle ise kulluğunuzla kendinizi Allah'a sevdirin. Asıl bedbaht olan da, bu ayda Allah'ın rahmetinden nasibini alamayandır."
 

out of whack

© ◄ Ayarsız..! ►
Forum Administrator
Zühdün Üstünlüğü
Şüphesi her ümmetin fitnesi vardır. Ümmetimin fitnesi (imtihan vesilesi) de maldır. Tirmizi, Zühd 26.
 

Vuslat 71

Çalışkan Üye
Kademeli
gerçekten müslüman müslüman kardeşini dolaştığı vakit dönünceye kadar cennet hurmalıkları altındadır.....(MÜSLİM)
 

sultan_mehmet

© ◄ كُن فَيَكُونُ ►
Yönetici
Forum Administrator
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu tehlikede yalnız bırakmaz. Kim, kardeşinin ihtiyacını görürse Allah da onun ihtiyacını görür. Kim bir müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, Allah da o sebeple onu Kıyamet gününün sıkıntısından kurtarır. Kim bir müslümanı örterse, Allah da onu kıyamet günü örter."

Kaynak: Ebu Davud, Edeb 46, (4893); Tirmizi, Hudud 3, (1426); Buhari, Mezalim 3, ıkrah 7; Müslim, Birr 58, (2580)
/ Ravi (r.a.): ıbnu Ömer)
 

Vuslat 71

Çalışkan Üye
Kademeli
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu tehlikede yalnız bırakmaz. Kim, kardeşinin ihtiyacını görürse Allah da onun ihtiyacını görür. Kim bir müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, Allah da o sebeple onu Kıyamet gününün sıkıntısından kurtarır. Kim bir müslümanı örterse, Allah da onu kıyamet günü örter."

Kaynak: Ebu Davud, Edeb 46, (4893); Tirmizi, Hudud 3, (1426); Buhari, Mezalim 3, ıkrah 7; Müslim, Birr 58, (2580)
/ Ravi (r.a.): ıbnu Ömer)
çok güzel bir hadis geçen hafta bizim sohbet konumuzdu:tşk:

ALLAH a ve ahiret gününe iman eden komşusuna ikram etsin
(TİRMİZİ)
 

Vuslat 71

Çalışkan Üye
Kademeli
gerçekten müslüman müslüman kardeşini dolaştığı vakit dönünceye kadar cennet hurmalıkları altındadır
(BUHARİ)
 

out of whack

© ◄ Ayarsız..! ►
Forum Administrator
"Kim Allah Teâla hazretlerinin rızası için bir derece tevazu izhar eder (alçak gönüllü) olursa, Allah, onu bu sebeple, bir derece yükseltir. Kim de Allah'a bir derece kibirde bulunursa, Allah da onu bu sebeple bir derece alçaltır, böylece onu esfel-i safilîne atar."
(Kütübü Sitte-7234)
 

sultan_mehmet

© ◄ كُن فَيَكُونُ ►
Yönetici
Forum Administrator
ALLAH Resûlü sallALLAHu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Zandan uzak durun! Çünkü zan, sözün en yalanıdır.
Başkalarının gizli konuştuklarını yaymayın!
Birbirlerinizin ayıplarını araştırmayın!
Gereksiz yere rekabete girmeyin!
Birbirinizi kıskanmayın!
Birbirinize kin tutmayın!
Birbirinize sırt çevirmeyin!
Ey ALLAHın kulları, ALLAHın size emrettiği gibi kardeş olun!
Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona ne zulmeder, ne de onu yüzüstü bırakır. Ona hakaret de etmez."
Sonra kalbini gösterdi:
"Takva buradadır, takva buradadır, takva buradadır!
Kişinin, müslüman kardeşini hor görmesi, kötülük bakımından kendisine yeter de artar bile.
Müslümanın herşeyi müslümana haramdır: kanı, şerefi, malı...
ALLAH, sizin ne bedenlerinize, ne biçimlerinize ve ne de amellerinize bakmaz, kalblerinize bakar."
Ebû Hureyre radıyALLAHu anh. Buhârî.
 

Vuslat 71

Çalışkan Üye
Kademeli
Cabir (r.a)dan:Peygamber (s.a.v):"benim (Muhammed Ahmet gibi) bir adımla ad koyunuz fakat künyem ile künyelendirmeyiniz" buyurdu.
(BUHARİ syf.3333 kitabul menakıp)
 
Üst