Ebu Asım en-Nebil: "Hadis öğrenmek isteyen dünyanın en üstün işine talib olmuştur. Kendisinin de insanların en olgunu olması gerekir".
İbn Sirin: "Eskiler ilmi öğrendikleri gibi ilim ehlinin usül ve yaşayışlarını da öğrenirlerdi".
A) UYULACAK EDEBLER VE UYGULANACAK USÜLLER
Hadis Öğreniminde Niyet
Hadis öğrencisinin ilk işi, hadis öğrenmekteki niyetini "Allah'ın rızası" temeline dayandırmasıdır.
Üstün Ahlak
Hz.Peygamber (sav): "Allah Teala ahlakın üstünlüklerini sever, düşüklüklerinden hoşlanmaz" buyurmuştur.
Meslek sahibi olmak
Hz.Peygamber (sav): "Geçimini üstlendiklerini ihmal etmesi kişiye günah olarak yeter" buyurmuştur.
Bekarlığı tercih
Eşinin hukukuna riayet ve geçimini temin gayretleri onu hadis öğrenmekten alıkoymaması için eğer mümkünse, hadis öğrencisinin bekar kalması müstehabtır.
Kur'an'ı ezberlemek
Hadis öğrencisine, işe Kur'an'ı ezberlemekle başlamak yaraşır. Çünkü ilimlerin en yücesi, önceik ve sıra itibariyle en önde geleni Kur'an ilmidir.
Sünnetin izi
Hadis öğrencisi bütün işlerinde -imkan ölçüsünde- Hz.Peygamber'in (sav) izini takip etmeyi, sünneti izlemeyi kendisi için vazgeçilmez bir görev kabul ettiğinin bir göstergesi olarak olgun davranışlarıyla -akranı arasında- temayüz etmelidir.
Hadisin zekatını vermek
Amr b. Kays el-Mulai, "sana bir hadis ulaştı mı, onunla bir kere olsun amel et ki, onun ehlinden olasın."
Derse erken gitmek
Hz.Peygamber (sav): "Allahım ümmetimin erkenciliğini bereketli kıl" buyurmuştur.
Acelesiz vakar ile yürümek
Güzel görünüm, temiz siret
Süfyan: "Kişi bir hadis öğrenince en az üç gün o hadisin etkisi onun üzerinde görülmelidir" demiştir.
Hocadan izin istemek
Öğrencinin, hocayı uyur bulduğu zaman içeri girmek için izin istemesi yakışık almaz. Oturup uyanmasını beklemeli veya -dilerse- dönüp gitmeli.
Bekleme edebi
Hocanın kapısı açıksa, talebenin kapıya yakın durup izin istemesi gerekir. Yok kapı kapalı ise, o takdirde istediği gibi durup izin isteyebilir.
Kendini tanıtmak
Cabir şöyle demiştir: "Bir işim için Nebi'ye (sav) gittim ve kapısını çaldım. "Kim o?" buyurdu. Ben de "ben" dedim. O (sav):"ben, ben..." diye benim bu cevabımdan hoşlanmadığını ihsas etti.
Selamda ses tonu
el-Mıkdad'dan (ra) rivayet edildiğine göre o demiştir ki, "Rasulullah (sav) teşrif ettikleri zaman uyanık olanların duyacağı, uyuyanların uyanmayacağı bir sesle selam verirdi".
Muhaddisin yanına girme adabı
İzin istemeksizin hocanın yanına girmek caiz değildir. Böyle yapan öğrenciye, onu te'dib (edeblendirmek) için dışarı çıkması, izin istemesi ve sonra girmesi emredilir.
http://www10.ewebcity.com/hadis/hogren.htmhttp://www10.ewebcity.com/hadis/hogren3.htm
Hocaya saygı
Hadis öğrencisi, muhaddise (hadis alimine) bir şey söyleyeceği zaman, "ey alim, ey hafız" gibi sözlerle onu ilme nisbet etmek suretiyle tazim etmelidir (saygı göstermelidir).
Ayağa kalkmak
Peygamber (sav) sevgi sebebiyle ayağa kalkılmasına bir şey demezdi.
Muhaddisin binitini tutmak
eş-Şa'bi demiştir ki: "Abdullah İbni Abbas (ranhüma), Zeyd b Sabit'in (ra) binitini tuttu. Binmesine yardımcı olmak istedi. Zeyd;
"- Rasulullah'ın (as) amcasının oğlu olduğun halde benim hayvanımı mı tutuyorsun?" dedi. İbn-i Abbas (ranhüma) da;
"Biz ulemaya böyle saygı gösteririz" cevabını verdi.
Muhaddisin elini öpmek
Abdullah b. Ömer (ranhüma): "Rasulullah'ın (as) görevlendirdiği seriyyelerden birinde bulundum. Kendisine geldik ve elini öptük" dedi.
Muhaddisin kıymetini bilmek
Şu'be b. el-Haccac demiştir ki: "Ben bir kişiden bir hadis öğrendiğim zaman, yaşadığım sürece onun kölesi olurdum. Her ne zaman onunla karşılaşsam, halini hatrını (ve yapabileceğim bir hizmetin olup olmadığını) sorardım.
Hadis meclislerine saygı
Ebu Said el-Hudri (ra) demiştir ki: "Biz mescidde otururken Rasulullah (as) gelip yanımıza oturdu. Sanki başımızın üzerinde kuşlar varmış gibi hareketsiz bekler ve hiçbirimiz asla konuşmazdık".
Ders dinleme edebi
ed-Dahhak b. Müzahim: "ilim öğrenmenin birinci gereği susmak; ikincisi dinlemek; üçüncüsü amel etmek; dördüncüsü de neşretmek (yaymak) ve öğretmektir" der.
Soru sorma usulü
Bişr el-Haris anlatıyor: Abdullah İbnu'l-Mübarek yolda yürürken bir adam gelip bir hadis sordu. İbnu'l-Mübarek:
- "Senin bu yaptığın ilme saygı göstermek değildir" dedi. Bişr diyor ki, "bu cevabı gerçekten çok beğendim ve yerinde buldum.
Sorulacak hadisin belirlenmesi
Meymun b. Mihran, "insanlara karşı sevgi beslemek aklın yarısı, isabetli soru sormak ise ilmin yarısıdır" demiştir.
Hocayı bıktırmamak
Hoca, öğrencinin sorusuna cevap verip istediği hadisi rivayet ettiği zaman, öğrencinin teşekkür etmesi ve hocayı daha fazlası için sıkıştırmaması gerekir.
Hocaya kızılmaz
Soru için hazırlık
Eğer öğrenci hocaya sormak istediği hadisleri bilmeyen bir kimse ise orada bulunan bilgi sahibi kişilerden yararlanır, onların kendisi adına sormalarını sağlar.
Nasıl ezberlenir?
"Doğrusu bunda, kalbi olana veya hazır bulunup kulak verene ders vardır" mealindeki Kaf suresinin 37. ayeti hakkında el-Hasan (el-Basri) şu yorumu yapmıştır:
Dinleyenin kalbi (kafası, gönlü, dikkati) kendisiyle beraber ise söyleneni anlar. Yok eğer kafası başka yerde ise, ne söylendiğini asla anlayamaz.
İbn Şihab ez-Zühri, "İlmi toptan öğrenmek isteyen hiçbir şey öğrenemez. ilim, bir-iki hadis bir-iki hadis öğrenerek elde edilir (ilimde toptancılık olmaz)" der.
Hocanın rivayetini tekrarlaması
Nebi (as) bir söz söylediği zaman (en fazla) üç kez tekrar ederdi.
Ezberlenen hadisin hocaya arzı
Bir hocadan hadis ezberlemiş olanın onu tashih etmesi ve şayet varsa, eskiden ezberlediklerindeki hatayı düzeltmesi için hocaya arzetmesi uygun olur.
Hadislerin müzakeresi
Enes b. Malik (ra) demiştir ki: "Biz Nebi'nin (as) huzurunda bulunur, ondan hadis dinlerdik. Oradan ayrıldıktan sonra iyice belleyelim diye duyduklarımızı kendi aramızda müzakere ve tekrar ederdik."
Öğrenci müzakere edecek kişi bulamazsa, kendi kendine içinden tekrar etmelidir.
Kitabı emanet vermek
Veki' b. el-Cerrah "hadis öğrenmenin ilk bereketi (okumak ve istinsah üzere) emanet kitap vermektir" demiştir.
Emanet alınan kitapların geciktirilmesi mekruhtur
Emanetçinin teşekkürü
Nebi (as): "İnsanların Allah'a (cc) en çok şükredeni insanlara en çok teşekkür edenlerdir" buyurmuştur.
http://www10.ewebcity.com/hadis/hogren.htmhttp://www10.ewebcity.com/hadis/hogren2.htm
B) HADİS YAZIMIYLA İLGİLİ USÜLLER
Hadis siyah mürekkeble yazılmalıdır. Zira siyah en belirgin renk olduğu gibi mürekkeb de yazıyı uzun süre koruyucudur.
Yazı aletleri
Hokka
Kalem veya uc: Kalem açmakta kullanılan bıçağın, başka hiçbir işte kullanılmaması, saf çelikten, ince ağızlı ve keskin olması gerekmektedir. Mürekkebin berrak ve akıcı, kağıdın parlak ve saf olması esastır.
Yazıyı güzelleştirmek
Öğrencinin yazısını güzelleştirmesini teşvik eden bazı değerlendirmelerinden sonra Hatib, yeterince kağıt alamama ve yolculuk (rihle) gibi mazeretler dışında ince yazı yazmamak gerektiğine ısrarla işaret etmektedir.
Yazıya besmele ile başlamak
Her ilmi kitabın BESMELE ile başlaması uygun olur.
Hocanın ve meclistekilerin adlarını yazmak
Hadis öğrencisi BESMELE'den sonra, kitabını okuduğu hocanın ismini, künyesini, nisbesini, haddesena Ebu fulan Fulan b. Fulan el-Fulani, kale, haddesena fulan... şeklinde yazar. Hocadan duyduklarını olduğu gibi kaydeder.
Sema' kaydı tutmak
Eğer bir öğrenci hocasından dinlediği bir kitabı yazmak isterse, isimler sayfasının başına;
a. Kendisiyle beraber o kitabı dinleyenlerin isimlerini,
b. Sema' (dinleme) tarihini
yazması gerekir.
İsimleri harekelemek
Salatu selam yazmak
Nebi'nin (sallallahu aleyhi ve sellem) adı yazıldığı zaman, beraberinde salatu selam'ı da yazmak uygun olur.
Hadisin sonuna yuvarlak bir işaret koymak
Her iki hadisin, birini diğerinden ayıran, daire şeklinde bir işaret koymak uygun olur.
Nüsha mukabelesi
Hocanın kitabını istinsah etmiş olan öğrencinin, yazdığı nüshayı, hocasının nüshasıyla ("asl") mukabele ve kontrol etmesi gereklidir. Zira bu karşılaştırma, o kitaptan yapılacak rivayetin sahih olması için şarttır. Bu işleme, muaraza, nüsha mukabelesi, nüsha karşılaştırması denir.
Kitabın doğruluğuna hükmetmek
İmam-ı Şafii: "Bir kitapta ekler ve düzeltmeler görürsen, o kitabın sıhhatine hükmet" demiştir.
Kıraat (Arz)
Hoca kendisi okuyacak olursa bu, en uygun olan öğretim yoludur. Sevabı da pek çoktur. Şayet hoca kendisi okumaktan aciz kalırsa, bir başkasından okumasını ister, bu da caizdir. Zira hocaya okuyarak arzetmek (arzu'l-kıraa), bizzat hocanın okuması (sema') demektir.
Öncelik hakkına riayet
Hocadan ders almakta talebelerin istekleri farklı olabilir. Kimi hocanın okumasını, kimisi de kıraat usulünün uygulanmasını isteyebilir. Böylesi durumlarda hocanın, derse ilk gelenin isteğine itibar etmesi gerekir. Yani öncelik hakkını dikkate alması uygun olur.
Bilgi ve dirayet sahiplerini tercih
Gençlere hadis öğretmek
Malik b. Dinar: "Hayr gençlerdedir" derdi.
İbn Sirin: "Eskiler ilmi öğrendikleri gibi ilim ehlinin usül ve yaşayışlarını da öğrenirlerdi".
A) UYULACAK EDEBLER VE UYGULANACAK USÜLLER
Hadis Öğreniminde Niyet
Hadis öğrencisinin ilk işi, hadis öğrenmekteki niyetini "Allah'ın rızası" temeline dayandırmasıdır.
Üstün Ahlak
Hz.Peygamber (sav): "Allah Teala ahlakın üstünlüklerini sever, düşüklüklerinden hoşlanmaz" buyurmuştur.
Meslek sahibi olmak
Hz.Peygamber (sav): "Geçimini üstlendiklerini ihmal etmesi kişiye günah olarak yeter" buyurmuştur.
Bekarlığı tercih
Eşinin hukukuna riayet ve geçimini temin gayretleri onu hadis öğrenmekten alıkoymaması için eğer mümkünse, hadis öğrencisinin bekar kalması müstehabtır.
Kur'an'ı ezberlemek
Hadis öğrencisine, işe Kur'an'ı ezberlemekle başlamak yaraşır. Çünkü ilimlerin en yücesi, önceik ve sıra itibariyle en önde geleni Kur'an ilmidir.
Sünnetin izi
Hadis öğrencisi bütün işlerinde -imkan ölçüsünde- Hz.Peygamber'in (sav) izini takip etmeyi, sünneti izlemeyi kendisi için vazgeçilmez bir görev kabul ettiğinin bir göstergesi olarak olgun davranışlarıyla -akranı arasında- temayüz etmelidir.
Hadisin zekatını vermek
Amr b. Kays el-Mulai, "sana bir hadis ulaştı mı, onunla bir kere olsun amel et ki, onun ehlinden olasın."
Derse erken gitmek
Hz.Peygamber (sav): "Allahım ümmetimin erkenciliğini bereketli kıl" buyurmuştur.
Acelesiz vakar ile yürümek
Güzel görünüm, temiz siret
Süfyan: "Kişi bir hadis öğrenince en az üç gün o hadisin etkisi onun üzerinde görülmelidir" demiştir.
Hocadan izin istemek
Öğrencinin, hocayı uyur bulduğu zaman içeri girmek için izin istemesi yakışık almaz. Oturup uyanmasını beklemeli veya -dilerse- dönüp gitmeli.
Bekleme edebi
Hocanın kapısı açıksa, talebenin kapıya yakın durup izin istemesi gerekir. Yok kapı kapalı ise, o takdirde istediği gibi durup izin isteyebilir.
Kendini tanıtmak
Cabir şöyle demiştir: "Bir işim için Nebi'ye (sav) gittim ve kapısını çaldım. "Kim o?" buyurdu. Ben de "ben" dedim. O (sav):"ben, ben..." diye benim bu cevabımdan hoşlanmadığını ihsas etti.
Selamda ses tonu
el-Mıkdad'dan (ra) rivayet edildiğine göre o demiştir ki, "Rasulullah (sav) teşrif ettikleri zaman uyanık olanların duyacağı, uyuyanların uyanmayacağı bir sesle selam verirdi".
Muhaddisin yanına girme adabı
İzin istemeksizin hocanın yanına girmek caiz değildir. Böyle yapan öğrenciye, onu te'dib (edeblendirmek) için dışarı çıkması, izin istemesi ve sonra girmesi emredilir.
Hatib Bağdadi'ye göre
HADİS ÖĞRENİMİ
HADİS ÖĞRENİMİ
Sayfa 2
Hocaya saygı
Hadis öğrencisi, muhaddise (hadis alimine) bir şey söyleyeceği zaman, "ey alim, ey hafız" gibi sözlerle onu ilme nisbet etmek suretiyle tazim etmelidir (saygı göstermelidir).
Ayağa kalkmak
Peygamber (sav) sevgi sebebiyle ayağa kalkılmasına bir şey demezdi.
Muhaddisin binitini tutmak
eş-Şa'bi demiştir ki: "Abdullah İbni Abbas (ranhüma), Zeyd b Sabit'in (ra) binitini tuttu. Binmesine yardımcı olmak istedi. Zeyd;
"- Rasulullah'ın (as) amcasının oğlu olduğun halde benim hayvanımı mı tutuyorsun?" dedi. İbn-i Abbas (ranhüma) da;
"Biz ulemaya böyle saygı gösteririz" cevabını verdi.
Muhaddisin elini öpmek
Abdullah b. Ömer (ranhüma): "Rasulullah'ın (as) görevlendirdiği seriyyelerden birinde bulundum. Kendisine geldik ve elini öptük" dedi.
Muhaddisin kıymetini bilmek
Şu'be b. el-Haccac demiştir ki: "Ben bir kişiden bir hadis öğrendiğim zaman, yaşadığım sürece onun kölesi olurdum. Her ne zaman onunla karşılaşsam, halini hatrını (ve yapabileceğim bir hizmetin olup olmadığını) sorardım.
Hadis meclislerine saygı
Ebu Said el-Hudri (ra) demiştir ki: "Biz mescidde otururken Rasulullah (as) gelip yanımıza oturdu. Sanki başımızın üzerinde kuşlar varmış gibi hareketsiz bekler ve hiçbirimiz asla konuşmazdık".
Ders dinleme edebi
ed-Dahhak b. Müzahim: "ilim öğrenmenin birinci gereği susmak; ikincisi dinlemek; üçüncüsü amel etmek; dördüncüsü de neşretmek (yaymak) ve öğretmektir" der.
Soru sorma usulü
Bişr el-Haris anlatıyor: Abdullah İbnu'l-Mübarek yolda yürürken bir adam gelip bir hadis sordu. İbnu'l-Mübarek:
- "Senin bu yaptığın ilme saygı göstermek değildir" dedi. Bişr diyor ki, "bu cevabı gerçekten çok beğendim ve yerinde buldum.
Sorulacak hadisin belirlenmesi
Meymun b. Mihran, "insanlara karşı sevgi beslemek aklın yarısı, isabetli soru sormak ise ilmin yarısıdır" demiştir.
Hocayı bıktırmamak
Hoca, öğrencinin sorusuna cevap verip istediği hadisi rivayet ettiği zaman, öğrencinin teşekkür etmesi ve hocayı daha fazlası için sıkıştırmaması gerekir.
Hocaya kızılmaz
Soru için hazırlık
Eğer öğrenci hocaya sormak istediği hadisleri bilmeyen bir kimse ise orada bulunan bilgi sahibi kişilerden yararlanır, onların kendisi adına sormalarını sağlar.
Nasıl ezberlenir?
"Doğrusu bunda, kalbi olana veya hazır bulunup kulak verene ders vardır" mealindeki Kaf suresinin 37. ayeti hakkında el-Hasan (el-Basri) şu yorumu yapmıştır:
Dinleyenin kalbi (kafası, gönlü, dikkati) kendisiyle beraber ise söyleneni anlar. Yok eğer kafası başka yerde ise, ne söylendiğini asla anlayamaz.
İbn Şihab ez-Zühri, "İlmi toptan öğrenmek isteyen hiçbir şey öğrenemez. ilim, bir-iki hadis bir-iki hadis öğrenerek elde edilir (ilimde toptancılık olmaz)" der.
Hocanın rivayetini tekrarlaması
Nebi (as) bir söz söylediği zaman (en fazla) üç kez tekrar ederdi.
Ezberlenen hadisin hocaya arzı
Bir hocadan hadis ezberlemiş olanın onu tashih etmesi ve şayet varsa, eskiden ezberlediklerindeki hatayı düzeltmesi için hocaya arzetmesi uygun olur.
Hadislerin müzakeresi
Enes b. Malik (ra) demiştir ki: "Biz Nebi'nin (as) huzurunda bulunur, ondan hadis dinlerdik. Oradan ayrıldıktan sonra iyice belleyelim diye duyduklarımızı kendi aramızda müzakere ve tekrar ederdik."
Öğrenci müzakere edecek kişi bulamazsa, kendi kendine içinden tekrar etmelidir.
Kitabı emanet vermek
Veki' b. el-Cerrah "hadis öğrenmenin ilk bereketi (okumak ve istinsah üzere) emanet kitap vermektir" demiştir.
Emanet alınan kitapların geciktirilmesi mekruhtur
Emanetçinin teşekkürü
Nebi (as): "İnsanların Allah'a (cc) en çok şükredeni insanlara en çok teşekkür edenlerdir" buyurmuştur.
Hatib Bağdadi'ye göre
HADİS ÖĞRENİMİ
HADİS ÖĞRENİMİ
Sayfa 3
B) HADİS YAZIMIYLA İLGİLİ USÜLLER
Hadis siyah mürekkeble yazılmalıdır. Zira siyah en belirgin renk olduğu gibi mürekkeb de yazıyı uzun süre koruyucudur.
Yazı aletleri
Hokka
Kalem veya uc: Kalem açmakta kullanılan bıçağın, başka hiçbir işte kullanılmaması, saf çelikten, ince ağızlı ve keskin olması gerekmektedir. Mürekkebin berrak ve akıcı, kağıdın parlak ve saf olması esastır.
Yazıyı güzelleştirmek
Öğrencinin yazısını güzelleştirmesini teşvik eden bazı değerlendirmelerinden sonra Hatib, yeterince kağıt alamama ve yolculuk (rihle) gibi mazeretler dışında ince yazı yazmamak gerektiğine ısrarla işaret etmektedir.
Yazıya besmele ile başlamak
Her ilmi kitabın BESMELE ile başlaması uygun olur.
Hocanın ve meclistekilerin adlarını yazmak
Hadis öğrencisi BESMELE'den sonra, kitabını okuduğu hocanın ismini, künyesini, nisbesini, haddesena Ebu fulan Fulan b. Fulan el-Fulani, kale, haddesena fulan... şeklinde yazar. Hocadan duyduklarını olduğu gibi kaydeder.
Sema' kaydı tutmak
Eğer bir öğrenci hocasından dinlediği bir kitabı yazmak isterse, isimler sayfasının başına;
a. Kendisiyle beraber o kitabı dinleyenlerin isimlerini,
b. Sema' (dinleme) tarihini
yazması gerekir.
İsimleri harekelemek
Salatu selam yazmak
Nebi'nin (sallallahu aleyhi ve sellem) adı yazıldığı zaman, beraberinde salatu selam'ı da yazmak uygun olur.
Hadisin sonuna yuvarlak bir işaret koymak
Her iki hadisin, birini diğerinden ayıran, daire şeklinde bir işaret koymak uygun olur.
Nüsha mukabelesi
Hocanın kitabını istinsah etmiş olan öğrencinin, yazdığı nüshayı, hocasının nüshasıyla ("asl") mukabele ve kontrol etmesi gereklidir. Zira bu karşılaştırma, o kitaptan yapılacak rivayetin sahih olması için şarttır. Bu işleme, muaraza, nüsha mukabelesi, nüsha karşılaştırması denir.
Kitabın doğruluğuna hükmetmek
İmam-ı Şafii: "Bir kitapta ekler ve düzeltmeler görürsen, o kitabın sıhhatine hükmet" demiştir.
Kıraat (Arz)
Hoca kendisi okuyacak olursa bu, en uygun olan öğretim yoludur. Sevabı da pek çoktur. Şayet hoca kendisi okumaktan aciz kalırsa, bir başkasından okumasını ister, bu da caizdir. Zira hocaya okuyarak arzetmek (arzu'l-kıraa), bizzat hocanın okuması (sema') demektir.
Öncelik hakkına riayet
Hocadan ders almakta talebelerin istekleri farklı olabilir. Kimi hocanın okumasını, kimisi de kıraat usulünün uygulanmasını isteyebilir. Böylesi durumlarda hocanın, derse ilk gelenin isteğine itibar etmesi gerekir. Yani öncelik hakkını dikkate alması uygun olur.
Bilgi ve dirayet sahiplerini tercih
Gençlere hadis öğretmek
Malik b. Dinar: "Hayr gençlerdedir" derdi.