Hakîkat-bîn:
f. Hakikatı gören, hakikatı anlayan. Hakikatşinas. Hakikata inanan.
(اِنْ هُوَ اِلاَّ وَحْىٌ يُوحٰى Evet, hak aldatmaz, hakikatbîn aldanmaz. Hak olan mesleği hileden müstağnîdir. Hakikatbînin gözüne hayalin ne haddi var ki hakikat görünsün, aldatsın?Mek.)
Hakîkaten:
Doğrusu, gerçekten, hakikat olarak.
Hakîkat-gû:
f. Doğru sözlü. Doğru konuşan.
K:Yeni Lûgat
f. Hakikatı gören, hakikatı anlayan. Hakikatşinas. Hakikata inanan.
(اِنْ هُوَ اِلاَّ وَحْىٌ يُوحٰى Evet, hak aldatmaz, hakikatbîn aldanmaz. Hak olan mesleği hileden müstağnîdir. Hakikatbînin gözüne hayalin ne haddi var ki hakikat görünsün, aldatsın?Mek.)
Hakîkaten:
Doğrusu, gerçekten, hakikat olarak.
Hakîkat-gû:
f. Doğru sözlü. Doğru konuşan.
K:Yeni Lûgat