Hâdise:
(C.: Hâdisat, Havadis) Vâkıa, olay. Yeni bir şey, ilk defa olan. Haber.
Hâdisât:
(Hâdise. C.) Yeni olan şeyler. Hâdiseler.
(Hem de musibetlerin vakti muayyen olsaydı, musibet başına gelen adam, musibetin intizarında o gelen musibetin belki on mislinden ziyade mânevî bir musibet, o intizardan çekmemesi için, hikmet ve rahmet-i İlâhiye tarafından gizli, perdeli bırakılmış. Ve ekser hâdisât-ı kevniye-i gaybiye böyle hikmetleri bulunduğundandır ki, gaybdan haber vermek yasak edilmiş.Ş.)
K:Yeni Lûgat
(C.: Hâdisat, Havadis) Vâkıa, olay. Yeni bir şey, ilk defa olan. Haber.
Hâdisât:
(Hâdise. C.) Yeni olan şeyler. Hâdiseler.
(Hem de musibetlerin vakti muayyen olsaydı, musibet başına gelen adam, musibetin intizarında o gelen musibetin belki on mislinden ziyade mânevî bir musibet, o intizardan çekmemesi için, hikmet ve rahmet-i İlâhiye tarafından gizli, perdeli bırakılmış. Ve ekser hâdisât-ı kevniye-i gaybiye böyle hikmetleri bulunduğundandır ki, gaybdan haber vermek yasak edilmiş.Ş.)
K:Yeni Lûgat