GECE
Tecrübeli


GÖZLERiMDE SEN VARDIN
Ümidimi hiç kaybetmediğim vakitlerde ,gözlerimde Sen vardın…Kalbim dile gelip şahlanmak istercesine çırpınırken,derin bir yutkunuşla susturdum onu hep, dur! dercesine…
Derinden sarsıldığım ,çok oldu.Ama öyle bir tuttum ki ellerini bırakma beni,kurda kuşa yem etme,gamdan uzak eyle beni! der gibi,ama kalbim biliyordu ki ,sevgiliye gamsız kedersiz ulaşılmaz.Susturdum dilimi ,artık kalbim konuşuyordu seninle.Ama bu konuşma sessiz, sözsüz..Derin bir sükunetti…Yok oluş zannettiğim şey, aslında var oluşa işaretti.işte ne zaman ki dilim sustu, kalbim konuştu seninle,Seni o zaman buldum ben ve Seninle o zaman var oldum.
Bunca zaman ,meyvesiz çınarların gölgesinde kalmış, bir zavallıydım.Seni bilip,anlamaktan ziyade,daha kendisini ve nefsini bile bilemeyen bir canlıydım…Sen can vermiştin emanet olarak ama ,ben ten rahatlığı uğruna ömür tükettim.Aslında cansız denir böylesine..Hayatın iniş ve çıkışlarında sımsıkı sarılsaydım sana,bunca sarsılmaları,huzur-u kalp ile atlatacaktım.Ne zaman ki bıraktım ellerini,çektim eteğimi,o an düştüğüm,kana bulandığım,hiçbir faydası olmayan fani lezzetlere ve sevdalara daldığım andı.
Şimdi derinden bir soluk alıp işe yeniden koyuluyorum.Yaptıklarım ve yapamadıklarım bir yana artık ne yapabilirim onu sorguluyorum.Kendime döndüğüm vakittir bu vakit.Hesabı yapılmadan söylenen her sözün yargılanacağı vakit.Attığım her adımda kendime şu soruyu soracağım vakit “NEREYE?”
Ümidim hala benimle ve Sen yine gözlerimde…