Göz Değmesi, Nazarın Hükmü Nedir?

İslami Sorular

KF Ailesinden
Özel Üye
Göz Değmesi, Nazarın Hükmü Nedir? Nazar gerçekten var mıdır?

Rasulullah (s.a.v); "Göz değmesi gerçektir" (Buhârî, Tıb, 36; Muslim, Selâm, 41) buyurmak suretiyle bir mânevî faktöre işaret etmişlerdir.
O halde İslâmda göz değmesi (nazar) vardır. Ancak, nazar boncuğu takmak vs. bâtıl inançlardan sayılmıştır.

Rasulullah (s.a.v) nazarlık kullanmayı hoş karşılamamış, bu gibi şeyleri üzerlerine asan kimselerin bey'atlerini kabul etmemiştir (Nesâî, Zinet,17; İbn Mâce Tıb, 39).

Rabbi onu seçip iyilerden kıldı. Doğrusu inkâr edenler, zikri (Kur'an-ı) işittikleri vakit nerdeyse gözleri ile seni yıkıp devireceklerdi. Bir de durmuşlar, o herhalde bir delidir, diyorlardı" (Kalem, 50, 51) âyetinde geçen "gözleriyle seni yıkıp devireceklerdi" sözünü "nazar" ile tefsir edilmiştir. (Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, VIII, 5305; İbn Kesîr, "Tefsirul Kur'an'il-Azîm", VIII, 227).

Kur'an-ı Kerim nazardan söz ederken açık ve kesin bir hüküm bildirmemekte, buna karşı hadisler, kesin bir ifadeyle nazarın gerçek olduğunu bildirmekteler.
Hz. Âişe (r.a)'den rivayet olunduğuna göre Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurmuşlardır:
"Nazardan Allah'a sığınınız. Çünkü göz (değmesi) gerçektir"
(İbn Mace, Tıb, 32; Buhari, Tıb, 36; Muslim, Selâm, 41).

Esma bint Umeys (r.a)'den rivayet edildiğine göre kendisi:
"Ya Rasulullah! Cafer'in oğullarına cidden nazar değiyor, ben onlar için şifa dileğiyle okutturayım mı?" demiş.
Rasulu Ekrem (s.a.v) de: "Evet, lakin kader ile yarışan bir şey olsaydı nazar değme işi onu geçerdi" buyurmuştur
(İbn Mace, Tıb, 33; Muvatta, Ayn, 3).

Nazarın gerçek olduğunu kabul edince, ondan korunma yollarını da öğrenmek gerekir.
Bu konudaki rehberimiz yine Allah'ın Rasulu'dür.
Ebû Said el-Hudrî (r.a)'den rivayet olunduğuna göre:
"Rasulullah (s.a.v), "Cinlerin ve insanların nazarından Allah'a sığınırım" gibi dualarla cinlerin ve insanların nazarından Allah'a sığınırdı. Sonra Muavvezatân nazil olunca bu sureleri okumaya başladı diğer duaları terketti"
(İbn Mace, Tıb, 34).

Hz. Âişe (r.a) da Rasulullah (s.a.v)'ın yatağına girdiğinde iki eline üfleyip muavvizât (İhlâs, Felâk ve Nâs) surelerini okuduğu ve vücuduna sürdüğünü rivayet etmiştir.
(Buhârî, Deavât, 12).

Nazardan korunmak için, "nazarlık" denilen; mavi boncuk, sarımsak, at nalı, minyatür süpürge vb. nesnelerle, içinde ne yazılı olduğu bilinmeyen ya da acaip bir takım şifrelerle yazılmış bulunan muskaları, -nereye olursa olsun- takmak şirktir.
Çünkü böyle yapılmasında , Allah'dan başka birinden veya bir nesneden, zararı defetmesini istemek vardır.
Halbuki Allah (c.c.), şöyle buyurur; "Eğer Allah, sana bir zarar dokundurursa; hiç kimse onu gideremez ve eğer sana bir hayır ihsan ederse, zaten O, herşeye kadirdir" (En'am, 17)

İmam Ahmed, Ukbe b. Nâfi'den merfû' olarak şu hadisi nakleder:
"Kim temîme (mavi boncuk) takarsa Allah onun işini tamamlamasın. Kim bir ved'a (katır boncuğu) takarsa Allah onu korumasın"
(Ahmed İbn Hanbel, IV, 154, 156).

Başka bir hadiste:
"Kim bir muska, mavi boncuk ve benzerini kesip atarsa bir köle azat etmiş gibi olur"
(Yusuf el-Karadavi, "Tevhidin Hakikati", Terc. Mehmet Alptekin, İstanbul 1986, s. 73).
 
Üst