Göz Alerjisi ve Nasal Polipozis

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
ALLERJİK KONJUNKTİVİT (Göz Allerjisi)

Göz alerjenlere karşı korunacak şekilde kapalı olmadığı için allerjik reaksiyonun sık görüldüğü yerdir. Göz kapağının iç yüzeyini ve göz yuvarlağının dış kısmını örten zara konjunktiva adı verilir. Gözde allerjik nedenle oluşan hastalıklar şunlardır.

- Allerjik konjonktivit
- Vernal konjonktivit
- Atoik kerato konjonktivit

a) Allerjik konjonktivit gözün en sık rastlanan allerjik hastalığıdır. Nedeni dışarıdan gelen alerjenlerin göz kapağının iç yüzünde bulunan allerjik reaksiyona sebep olan salgı hücrelerini (mast hücreleri) uyarmasıdır. Allerjik konjonktivit mevsimsel ve yılboyu süren olmak üzere iki tiptir. Mevsimsel allerjik konjonktivit ilkbaharda başlar, en sık neden çayır otu polenleridir, polen mevsimi bittiğinde kendiliğinden düzelir, sıklıkla burun allerjisi ile birliktedir(Alerjik rinokonjoktivit). Yılboyu süren allerjik konjuktivitte şikayetler tüm yıl boyunca devam eder, mevsimsel değişiklik göstermez.

Allerjik konjonktivitte gözlerde yanma, kaşıntı, sulanma, çapak oluşumu ve göz kapaklarında şişme görülür. Gözkapağının iç kısmında da kızarıklık, şişme vardır.

b) Vernal konjuktivit de mevsimsel olarak tekrarlayan bir allerjik konjonktivit tipidir. Genellikle çocukluk döneminde ilkbaharda başlar, hastada veya ailede genellikle allerjik hastalık hikayesi vardır, genellikle 30 yaşa kadar kaybolur.

Vernal konjoktivit sıklıkla sıcak ve kuru iklimlerde görülür, soğuk iklimlerde nadirdir. Nedeni tam olarak bilinmemektedir, bir veya çok sayıda alerjenle oluşuyor olabilir. Rüzgar, sıcak hava, parlak ışık, toz ile artan şiddetli göz kaşıntısı olur, sulanma, ışıktan rahatsızlık, gözde yabancı cisim hissi diğer yakınmalardır.

c) Atopik keratokonjoktivit yıllarca devam eden ve görme kaybına yol açabilen bir diğer kronik alerjik konjoktivit tipidir. En sık 30-50 yaş arası görülür, genellikle hasta veya ailesinde güçlü bir atopi hikayesi vardır.

Göz alerjisinin tedavisinde öncelikle dikkat edilmesi gereken alerjenden ve tahriş edicilerden sakınmadır. Güneş ışığından korunmak için güneş gözlüğü kullanılmalıdır. Bunun dışında uzun süreli koruyucu göz damlaları, daha şiddetli durumlarda kısa süreli steroid (kortizon) damlaları kullanılabilir. Allerjik rinokonjoktivit tedavisinde immunoterapi (aşı) da çok yararlı olmaktadır.

NASAL POLİPOZİS

Burun polipleri burun tıkanıklığının önemli sebeplerinden biridir. Polipler üç bin yıldır bilinmesine rağmen halen nedeni çok iyi bilinmemektedir. Alerjik rinitin poliplerdeki rolü tartışmalıdır. Son çalışmalarda farklı tiplerde polipler olduğu bunların bazılarında alerjenin diğerlerinden daha önemli rol oynadığı gösterilmiştir.

Görülme sıklığı erkeklerde kadınlardan iki kat fazladır. Burun ve sinus boşluklarında bulunan polipler tümoral kitleler değildir, burun içini döşeyen mukozanın inflamasyona bağlı ödemi, şişliğidir. Yerçekimine bağlı olarak bu ödem aşağı doğru sarkar, balonlaşır.


· Burun polipi olanların %30'da astım,
· Astımı olanların %20- 40'da burunda polip saptanmıştır.
· Burun polipi olanlarda aspirin intoleransı %20'dir.
· Astım ve polipi olan hastaların %10'da aspirin intoleransı ortaya çıkmaktadır.

Poliplere eşlik eden hastalıklar:
· Kistik fibrozis
· Bronş astımı
· Primer siliyer diskinezi
· Young sendromu
· Churg Strauss sendromu

Tedavi genellikle ameliyat öncesi kısa süreli ağızdan kortikosteroid uygulanmasını takiben cerrahi girişim iledir. Cerrahiden sonra burun içi steroidli damlalar ile uzun süreli profilaksi uygulanması nüksleri azaltır. Alerjinin rolü olan poliplerde nüksler daha sık görülmektedir
 
Üst