3000 YILLIK 2.RAMSESİN ÇÜRÜMEYEN CESEDİ
Bu resim İsrailoğulları'nın başlarındaki zalim Mısır Firavun'u II. Ramses'in cesedinin resmidir.Resim, şu anda İngiltere - Londra British müzesinde bulunmaktadır. Süveyş kanalı açılırken denizin kenarında küçük bir tepecikte bulunmuş ve Londra'ya getirilmiştir. ALLAH (c.c) Resulü Hz. Musa'nın zamanında ilahlık iddiasında bulunan Firavun'un ölümünden 3 bin sene geçmesine rağmen ALLAH (c.c), cesedini ibret olması için çürütmemiştir.

Saçlarının bir kısmı halen yerindedir. Başının bazı azalarının etleri de halen yerlerindedir. Alın kısmında et kalmamıştır. Elleri ve ayakları secde eder vaziyettedir. Dünyada ALLAH (c.c)'a secdesiz başları, ALLAH (c.c) bir gün mutlaka böyle secde etmeye mecbur edecektir!
O ana kadar, kendisinin ilah olduğuna inanan gaddar, hemen secde ederek; ‘Gerçekten, İsrail oğullarının inandığı Tanrı’dan başka Tanrı olmadığına ben de iman ettim. Ben de Müslümanlardanım! İşte secde ediyorum’ der. Ama artık her şey için çok geçtir. Onu yaptıkları için cezalan dıran Cenab-ı Allah’ın zulme verdiği cevap bununla da kalmayacaktır.

Sonraki yüzyıllarda ortaya çıkabilecek, bütün zalimler için de anlamlı bir örnek oluşturması için Firavun’un bedenine bir sürpriz hazırlamıştır.
Cenab-ı Allah, Kuran-ı Kerim’in Yunus Suresi’nin 90’ıncı ayetinde şöyle buyurur:‘İsrail oğullarını denizden geçirdik. Ama Firavun ve askerleri zulmetmek ve saldırmak üzere onları takip etti. Nihayet (denizde) boğulma haline gelince, (Firavun: ‘Gerçekten, İsrail oğullarının inandığı Tanrı’dan başka tanrı olmadığına ben de iman ettim.
Ben de Müslümanlardanım! Dedi...’ Yine aynı surenin 92’nci ayetinde ise Yüce Yaradan şöyle buyurur:‘(Ey Firavun!) Senden sonra geleceklere ibret olması için, bugün senin bedenini (cansız olarak) kurtaracağız. Denizden yüksek bir yere atacağız ki... arkandan geleceklere ibret olsun!’Evet, İbraniler, Peygamber Hz. Musa (a.s) ile birlikte karşıya geçerler.
Ancak peşlerinden onları yok etmek için gelen Mısır ordusu ve Firavun dev dalgaların altında kalıp boğulur.Asırlar sonraBu olayın ardından asırlar geçer vee... 1881 yılında, Kızıldeniz kenarındaki Cebellein Mevkii’nde, İngiliz araştırmacılar tarafından kızgın kumların içinden bir ceset çıkarılır. Sanki mumyalanmışçasına hiç bozulmadan, hiçbir organı çürümeden, secde halindedir.
Araştırmacılar şaşkındır. Çünkü cesedin en hayret verici özelliği, kızgın kumların arasında kaldığı süre içinde hiç bozulmamıştır. Daha da önemlisi mumyalanmamış olmasıdır. Cesedi bulan İngiliz araştırma ekibi, ‘Karbon 14’ metodu uygulayarak yaklaşık 3 bin yıl öncesine ait olduğunu saptar. Sonra da onu ülkelerindeki ünlü British Museum (Britanya Müzesi)’ne götürürler... Bugün cam fanus içinde Bugün Londra’daki müzenin üçüncü katındaki eski Mısır Uygarlığı Galerisi’nde cam fanus içinde cesedi sergilenmektedir.
Bir mucize daha Kızıldeniz’i yararak İsrail oğulları’na bir çıkış kapısı sunan Hz. Musa (a.s.)’ı takip ederek Kızıldeniz kıyılarına kadar gelen ve Musa Peygamber’i ikiye böldüğü denizin sularında boğulan Mısır Hükümdarı, cam fanusun içinde insanoğluna ibret olması için durmaktadır... Otuz asır önce yaşayan ve secde biçiminde bulunan firavunun saçları hatta sakalları bile rahatlıkla görülebiliyordu. Mumyalanmadığı halde etleri bile yerli yerindeydi... Kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’de asırlar önce haber verilen bu olayın ortaya çıkmasıyla bir mucize daha gün ışığına kavuşmuş oluyordu. Ancak Hıristiyan dünyası bu olay karşısında sessizliğini korumayı halen tercih ediyor..
(alıntıdır)
Moderatörün son düzenlenenleri: