İsrailoğulları:İsrailoğulları ve Firavun ile ilgili ayetler

Nurun Ala Nur

Düzenleyici
Moderator
İsrailoğulları:İsrailoğulları ve Firavun

10/90- İsrailoğullarını denizden geçirdik. Firavun da, askerleriyle birlikte zulmetmek ve saldırmak üzere, derhal onları takibe koyuldu. Nihayet boğulmak üzere iken, “İsrailoğulları’nın iman ettiğinden başka hiçbir ilah olmadığına inandım. Ben de müslümanlardanım” dedi.

10/91- Şimdi mi?! Oysa daha önce isyan etmiş ve bozgunculardan olmuştun.

10/92- Biz de bugün bedenini, arkandan geleceklere ibret olman için, kurtaracağız. Çünkü insanlardan birçoğu âyetlerimizden gerçekten habersizdir.

14/6- Hani Mûsâ kavmine, “Allah’ın size olan nimetini anın. Hani O sizi, Firavun ailesinden kurtarmıştı. Onlar sizi işkencenin en ağırına uğratıyorlar, oğullarınızı boğazlayıp kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. İşte bunda size Rabbinizden büyük bir imtihan vardır” demişti.

17/103- Bunun üzerine Firavun (işkence etmek ve öldürmek suretiyle) o yerden onların kökünü kazımak istedi. Biz de onu ve beraberindekileri hep birden suda boğduk.

17/104- Bunun ardından İsrailoğullarına şöyle dedik: “Bu topraklarda oturun, ahiret va’di (kıyamet) gelince hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz.”

2/49- Hani, sizi azabın en kötüsüne uğratan, kadınlarınızı sağ bırakıp, oğullarınızı boğazlayan Firavun ailesinden kurtarmıştık. Bunda, size Rabbinizden (gelen) büyük bir imtihan vardı.

2/50- Hani, sizin için denizi yarmış, sizi kurtarmış, gözlerinizin önünde Firavun ailesini suda boğmuştuk.

20/77- (Firavun’un imana yanaşmaması üzerine) Mûsâ’ya, “Kullarımı (İsrailoğullarını) geceleyin (Mısır’dan) yürütüp çıkar. Yakalanmaktan korkmaksızın, endişe etmeksizin onlara denizde kuru bir yol aç” diye vahyettik.

20/78- Bunun üzerine Firavun askerleriyle birlikte onların peşine düştü de, deniz onları görülmedik bir şekilde kuşatıp yuttu.

20/79- Firavun halkını saptırdı, onlara doğru yolu göstermedi.

20/80- (Allah şöyle dedi:) “Ey İsrailoğulları! Sizi düşmanınızdan kurtardık, size Tûr’un sağ yanını vadettik ve size kudret helvası ile bıldırcın indirdik.”

26/52- Biz Mûsâ’ya, “Kullarımı geceleyin yola çıkar, muhakkak ki takip edileceksiniz” diye vahyettik.

26/53- Firavun da şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi.

26/54- Dedi ki, “Bunlar pek az ve önemsiz bir topluluktur.”

26/55- “Şüphesiz onlar bize öfke duyuyorlar.”

26/56- “Ama biz uyanık ve tedbirli bir topluluğuz.”

26/57,58- Biz de Firavun’un kavmini bahçelerden, pınar başlarından, servetlerden ve iyi bir konumdan çıkardık.

26/59- İşte böyle yaptık ve onlara, İsrailoğullarını mirasçı kıldık.

26/60- Firavun ve adamları gün doğarken onları takibe koyuldular.

26/61- İki topluluk birbirini görünce Mûsâ’nın arkadaşları, “Eyvah yakalandık” dediler.

26/62- Mûsâ, “Hayır!, Rabbim şüphesiz benimledir, bana yol gösterecektir” dedi.

26/63- Bunun üzerine Mûsâ’ya, “Asan ile denize vur” diye vahyettik. Deniz derhal yarıldı. Her parçası koca bir dağ gibiydi.

26/64- Ötekileri de oraya yaklaştırdık.

26/65- Mûsâ’yı ve beraberindekilerin hepsini kurtardık.

26/66- Sonra ötekileri suda boğduk.

26/67- Bunda şüphesiz bir ibret vardır. Ama pek çokları iman etmiş değillerdi.

26/68- Şüphesiz ki senin Rabbin elbette mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.

28/38- Firavun, “Ey ileri gelenler! Sizin benden başka bir ilahınız olduğunu bilmiyorum. Ey Hâmân! Benim için bir ateş yakıp tuğla pişir de bana bir kule yap! Belki Mûsâ’nın ilahına çıkar bakarım(!) Şüphesiz ben onun mutlaka yalancılardan olduğunu sanıyorum” dedi.

28/39- O ve askerleri yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandılar.

28/40- Biz de onu ve askerlerini yakaladık ve onları denize attık (Orada boğuldular). Zalimlerin sonunun nasıl olduğuna bak!

43/54- Firavun kavmini küçük düşürdü (ezdi). Onlar da kendisine itaat ettiler. Çünkü onlar yoldan çıkmış bir toplumdu.

43/55- Onlar bizi bu şekilde öfkelendirince biz de onlardan öc aldık, hepsini suda boğduk.

43/56- Onları, sonradan gelecek inkârcılara, geçmiş bir ibret ve bir örnek kıldık.

44/22- Sonra Mûsâ Rabbine, “Bunlar günahkâr bir toplumdur” diye seslendi.

44/23- Allah da şöyle dedi: “O halde kullarımı geceleyin yola çıkar, çünkü takip edileceksiniz.”

44/24- “Denizi açık halde bırak.”4 Çünkü onlar boğulacak bir ordudur. 4

44/25- Onlar geride nice bahçeler, nice pınarlar bıraktılar.

44/26- Nice ekinler, nice güzel konaklar!

44/27- Zevk ve sefasını sürdükleri nice nimetler!

44/28- İşte böyle! Onları başka bir topluma miras bıraktık.

44/29- Gök ve yer onların ardından ağlamadı; onlara mühlet de verilmedi.

7/117- Biz de Mûsâ’ya, “Elindeki değneğini at” diye vahyettik. Bir de ne görsünler o, onların uydurduklarını yakalayıp yutuyor.

7/118- Böylece hak yerini buldu ve onların yapmış oldukları şeylerin hepsi boşa çıktı.

7/119- Artık orada yenilmişler ve küçük düşmüşlerdi.

7/120- Sihirbazlar ise secdeye kapandılar.

7/121- “Âlemlerin Rabbine iman ettik” dediler.

7/122- “Mûsâ ve Hârûn’un Rabbine.”

7/123- Firavun, “Ben size izin vermeden ona iman ettiniz ha!” dedi. “Şüphesiz bu halkını oradan çıkarmak için şehirde kurduğunuz bir tuzaktır. Göreceksiniz!”

7/124- “Mutlaka sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim, sonra da (ibret olsun diye) sizin tümünüzü elbette asacağım.”

7/125- Dediler ki: “Biz mutlaka Rabbimize döneceğiz.”

7/126- “Sen sırf, Rabbimizin âyetleri bize geldiğinde iman ettiğimiz için bize hınç duyuyorsun. Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve müslüman olarak bizim canımızı al.”

7/127- Firavun’un kavminden ileri gelenler dediler ki: “Sen (sihirbazları cezalandıracaksın da) Mûsâ’yı ve kavmini, bu ülkede fesat çıkarsınlar, seni ve ilahlarını terk etsinler diye bırakacak mısın?” Firavun, “Biz onların oğullarını öldüreceğiz, kadınlarını sağ bırakacağız. Biz onların üzerinde ezici bir güce sahibiz?” dedi.

7/128- Mûsâ kavmine, “Allah’tan yardım isteyin ve sabredin. Şüphesiz yeryüzü Allah’ındır. Ona, kullarından dilediğini mirasçı kılar. Sonuç Allah’a karşı gelmekten sakınanlarındır” dedi.

7/134- Üzerlerine azap çökünce, “Ey Mûsâ! Rabbinin sana verdiği söz uyarınca bizim için dua et. Eğer azabı üzerimizden kaldırırsan, mutlaka sana inanacağız ve İsrailoğullarını seninle birlikte elbette göndereceğiz” dediler.

7/135- Fakat erişecekleri bir süreye kadar biz azabı üzerlerinden kaldırınca hemen yeminlerini bozarlar.

7/136- Bu yüzden onlardan intikam aldık. Âyetlerimizi yalanlamaları ve onları umursamamaları sebebiyle kendilerini denizde boğduk.

7/137- Hor görülüp ezilmekte olan kavmi (İsrailoğullarını), toprağına bolluk ve bereket verdiğimiz yerin doğu ve batı taraflarına mirasçı kıldık. Rabbinin İsrailoğullarına verdiği güzel söz, onların sabretmeleri karşılığında gerçekleşti.17 Firavun ve kavminin yaptıklarını ve (özenle kurup) yükselttiklerini yerle bir ettik. 17

7/141- Hani sizi Firavun ailesinden kurtarmıştık. Onlar size en kötü işkenceyi uyguluyorlardı. Oğullarınızı öldürüyor, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. Bunda size Rabbiniz tarafından büyük bir imtihan vardı.

8/53- Bunun sebebi şudur: Bir toplum kendilerinde bulunan (iyi davranışlar)ı değiştirmedikçe Allah onlara verdiği bir nimeti değiştirmez ve şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

8/54- Bunların durumu, tıpkı Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin durumu gibidir. Onlar Rablerinin âyetlerini yalanlamışlar, biz de onları günahları sebebiyle helak etmiştik ve Firavun ailesini de suda boğmuştuk. Hepsi de zalim kimselerdi.
 
Üst