Dünya çocukları ne yer ne giyer ne oynarlar

  • Konuyu başlatan Kayıtsız Üye
  • Başlangıç tarihi
K

Kayıtsız Üye

Ziyaretçi
Dünya çocukları ne yer ne giyer ne oynarlar kısaca ?
 

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Giyim:
Tacik kıyafetlerinin biri şahı, diğeri halkı temsil ediyor

Faruh Mahmaşarif ve Farahmand Karimov, olimpiyatlara katılan iki Tacik. Ama giysileri birbirinden epey farklı. Faruh'unki halk, Farahmand'ınki şah kıyafeti. Farahmand'ın kostümünün üzerindeki değerli taş imitasyonları, onun şah kostümü olduğunu gösteren birkaç detay. Başındaki tacından sarkan kurdele de ülkedeki şahın tek olduğunu simgeliyor. Farahmand, bunu övgüyle söylerken, halk kıyafeti giyen Faruh da, "Bakmayın öyle söylediğine; yalnızca şah değil, çok zengin Taciklerin de sarıklarından bir parça sarkabilir." diyor. Tacikler genellikle Nevruz'da bu tarihi kıyafetleri giyip geçit törenleri düzenliyor. Onların geleneksel kıyafetleri Özbek ve Türkmenlerinkiyle de epey örtüşüyor.

Mali'de renkli giyinmeyi seviyorlar

Mali, Afrika'nın en büyük yedinci ülkesi. Fakat dünyanın en fakir ülkelerinden. Bu yüzden tıpkı Madagaskarlılar gibi Malililerin kıyafetlerinde de şaşaa görmek mümkün değil. Renkleri ve bileklere kadar uzanan tek parça olma özellikleriyle öne çıkıyorlar. Elbiselerde, serin tuttuğu için genellikle pazen kullanılıyor. Assu Matu Bocoum, Mali'de genç kızların pembeyi çok sevdiğini, bu yüzden Türkiye'ye pembe giyerek geldiğini söylüyor.

Somalililer mavus giyiyor

Somalili erkeklerin vazgeçilmez giysilerinden biri mavus. Etek görünümünde, alt-üst ayrı parçadan oluşuyor. Somali sıcak olduğu için pantolon yerine mavus tercih ediliyor ve ince kumaşlardan dikiliyor. Ahmet Abdürreşat, günlük hayatta yaşlıların hâlâ mavus giydiğini söylüyor. Kadınlarsa hicap denilen uzun entarilerle dolaşıyor.

Kazakların başlıklarındaki baykuş tüyleri, bekâr olduklarını gösteriyor

Kazakistanlı Karina Alhaz-ha'nın kıyafetinden çok başlığı dikkat çekiyor. Koni biçiminde, yukarıya doğru uzanan başlığın ucunda beyaz baykuş tüyleri var. Rivayete göre; Kazaklar, baykuşlar karanlıkta görebilen bir kuş türü olduğu için onların kendilerini koruyacağına ve insanlığa yararlı olduğuna inanmışlar. Bu yüzden tüylerini değerli kabul edip kadınların başlıklarına koymaya başlamışlar. Baykuş tüyleri artık yalnızca bekâr genç kızların şapkalarını süslüyor. Karina, Kazakça 'saukele' dedikleri bu başlığı taktığında kendini çok mutlu hissettiğini söylüyor. Bayrağının rengini taşıyan bu geleneksel kıyafetini ve saukelesini takmak için her yıl Nevruz'un gelmesini bekliyormuş.

Afganların üst kısmı işlemeli gömlekler

İşlemeli yelek içine giyilen ve dizlere kadar uzanan gömlekler... İşte geleneksel bir Afgan kostümü. Türkçe Olimpiyatları'nda şiir okuyacak Tacik asıllı İlham Nakşibendi, bu kıyafetiyle temsil edecek ülkesini. Orta Asya'da pek çok ülkede kullanılan bu giysinin tarihi yüzyıllar öncesine dayanıyor. Ama Afganistan'da büyük çoğunluğunu oluşturan Peştunların üzerinde günlük hayatta da görebilmek mümkün. 3 gün süren bayramlarının bir gününde de yöresel kıyafetlerini giymeyi ihmal etmiyorlar.

Kırım'da çocuğu olanın püskülü çok

Nuriye Cemileva'nın bu giysisi Kırımlıların yöresel kıyafetlerinden yalnızca biri. Onların kıyafetleri yörelere göre değişse de ortak özellikleri var. Dizlere kadar inen kaftanlar, ayak bileklerinde bağlanan renkli şalvarlar, yenleri dar kollar ve el bileklerindeki birkaç düğme bunlardan bazıları. Kazakların başlıklarındaki tüyler gibi Kırımlıların feslerindeki püsküller de medeni durumu simgeliyor. Nuriye'nin fesinden bir püskül sarkması, onun bekâr bir genç kız olduğunu gösteriyor. Evli olsa 2 püskül olacağını söylüyor. Ayrıca çocuk oldukça da kadınların taktığı püskül sayısı artıyor.

Altın paralar, Azeri kıyafetinin en tipik özelliklerinden

Ayten Uluhanova'nun Azeri olduğu, başlık, gömlek ve cepkeninin yakalarındaki altın paralardan anlaşılıyor. Kostümün, parlak ve olabildiğince gösterişli olması ise giyenin bekâr olduğunu simgeliyor. Giysinin renk seçimi tamamen Ayten'e ait. "Bu, bizim bayrağımızın rengi. Yeşil, Müslümanlığı ve Azerbaycan'ı simgeliyor. Biz de yahşi renk yeşildir." diyor.


Yeni Gine'nin geleneksel çalgısı yardım çağrısı için kullanılıyor

Yeni Gineli Hadja Fatuumata Daumbouya'nın kıyafeti, onların günlük hayatta çok kullanmadığı ama bayram ve düğünlerde muhakkak giydikleri geleneksel giysilerinin bir türü. Yakası, ayak bilekleri, kol ve etek uçlarındaki işlemeler kostümün en temel özellikleri. Hadja'nın elindeki la corne ise Yeni Gine'nin ormanlarında yaşayan insanların herhangi bir tehlikeyle karşılaştıklarında yardım çağrısında bulunmak için kullandıkları üflemeli bir çalgı.

Türkmenlerin kilolarca ağırlıkta şaylı tahyaları...

Selbi İyasova, kostümü en dikkat çekenlerden biri. Türkmenistan'dan geliyor. Ülkesinde özellikle gelinlerin başına takılan ve 'şaylı tahya' adı verilen başlığı taşımakta zorlandığı her halinden belli. Ama çok gururlu olduğunu ve kendini o kıyafetin içinde çok güzel hissettiğini söylüyor. Kıyafetinin üzerinde çok sayıda gümüş ve taş aksesuar var. Hepsi el emeği göz nuru. Kıyafetlerdeki bu işlemeleri gelinin kendisinin yapması çok önemli. Zira işlemeler, gelinin ne kadar maharetli olduğunu gösteriyor. Selbi, gururla, "Kıyafetimi bizim şarkıcılarımızdan Gülşat Gurdova'nın terzisi dikti. Ben de burada onun gibi şarkı söyleyeceğim. Hem de 'Bir Teselli Ver'i. Ama gümüş şayım kiralık. Eğer bir parçasını bile kaybedersem babamı batırırım." diyor. Selbi'nin bir diğer dikkat çeken yanı ise iki yandan örülen uzun saçları. Ama gerçek olmadığını söylüyor: "Eskiden kadınlarımızın saçları çok ve upuzun olurmuş. Şimdi şampuan diye bir şey çıktı, saçlarımız inceldi. Ben de saçlarım çok görünsün diye ek yaptırmak zorunda kaldım."

Madagaskar'ın kıyafetleri, ekonominin aynası

Maelle Kalina Ratuvunar ve Daniel Rakotonomenjanahary olimpiyatlar için Madagaskar'dan gelen iki yarışmacı. Maelle'nin üzerinde renkli, çiçekli bir elbise, başında da pembe bir şapka var. Sıradan gibi görünse de onların yöresel kıyafeti bu. Yıllarca Avrupa ülkeleri tarafından sömürülen ülkenin ekonomik durumunun da bir göstergesi aslında. Diğer ülkeler gibi ne altın paralar, ne gümüş takılar ne de değerli taşlar var giysilerinde. Serin tutması için pamuklu kumaştan yapılan elbiseler, yalnızca üzerindeki çiçek desenleri ve renkleriyle ülkesini belli ediyor. Zaten Maelle de "Yeşil ve bol çiçekli bir ülkeden geldiğim için böyle giyindim." diyor. Daniel'in omzundan uzanan şal ise sömürgeden önce Madagaskarlıların çok kullandığı bir aksesuarmış. Şimdiyse yalnızca özel törenlerde başbakan takıyor.



Beslenme:
Farklı ülkelerin sağlıklı yemekleri ve beslenme alışkanlıklarıYetersiz ve dengesiz beslenme ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor
nokta.gif
Kalp hastalığı, bazı kanser türleri ve şeker gibi birçok hastalık riskinin azaltılmasında, beslenmenin önemi inkar edilemez
nokta.gif


Sağlıklı yaşam ve beslenme yazarı Amerikalı Harley Pasternak, son kitabında farklı ülkelerin sağlıklı yemeklerini anlatıyor
nokta.gif


Sağlıklı yaşam ve beslenme yazarı Amerikalı Harley Pasternak, en düşük obezite oranları ile en uzun yaşam süresine göre seçtiği ülkelerde, insanların sağlıklı kalmayı nasıl başardıklarını araştırdı ve onların beslenme alışkanlıklarını yeni kitabında yazdı:

Japonya/Obezite oranı: Yüzde 1,5; Ortalama ömür: 82 yıl

Japon mutfağı lahana, brokoli, Çin lahanası ve karalâhana gibi turpgillere özgü sebzelere odaklanıyor
nokta.gif
Japon diyetindeki proteinin temel kaynağı olan balık ve soya kalp dostudur
nokta.gif
Japonlar yüzde 80 oranında doyunca yemeyi kesiyor
nokta.gif


Singapur/Obezite oranı: Yüzde 1,8; Ortalama ömür: 82 yıl

Gün boyunca beyaz pirinç yiyen Singapurlular, en sağlıklı diyetlerden birini uyguluyor
nokta.gif
Karbonhidrat hammaddesi genellikle sebze ve balık porsiyonlarından geliyor
nokta.gif
Eti idareli tüketiyorlar
nokta.gif
Tatlıları tropikal meyve ya da az yağlı mango puding
nokta.gif


Çin/Obezite oranı: Yüzde 1,8; Ortalama ömür: 73 yıl

Yemeklerin üçte ikisi sebze, meyve, tam tahıllar ve fasulyeden oluşuyor
nokta.gif
Bunlar arasında ise Çin lahanası gibi yapraklı yeşillikler; soya, sarımsak, zencefil ve daikon turpu gibi kök sebzeler var
nokta.gif
Yemekleri daha çok kızgın yağda çabucak kavurarak, buharda ya da kaynatarak pişiriyorlar
nokta.gif


İşveç/Obezite oranı: Yüzde 1,8; Ortalama ömür: 81 yıl

Süt ürünleri, koyu renk ekmekler, çilekler ve balık bakımından zengin
nokta.gif
Çavdar ekmeği lifle doluyken, çilekler ise antioksidan özelliğe sahip
nokta.gif
Somon ve ringa balığı da kalp dostu
nokta.gif
İsveçliler, kalorilerinin çoğunu yıl boyunca karda kayak ve diğer kış sporlarını yaparak yakarlar
nokta.gif


Fransa/Obezite oranı: Yüzde 6,7; Ortalama ömür: 81 yıl

Fransızlar düzenli olarak peynir ve çikolata gibi bol yağlı gıdalar tüketiyor
nokta.gif
Ana yemek et olunca, sebzeler başrol oynuyor
nokta.gif
Tereyağı kullanmaktan korkarken yemeklerini fırında, kızartarak, kavurarak yapıyor ve az yağlı yemek pişirme yöntemlerini kullanıyorlar
nokta.gif


İtalya / Obezite oranı: Yüzde 13; Ortalama ömür: 80 yıl

Geleneksel İtalyan mutfağında fasulyeler ve sebzeler bol bulunuyor
nokta.gif
Hamur işi çok seviliyor, ancak sınırlı miktarlarda yeniliyor
nokta.gif
İtalyanlar, yemeklerini zeytinyağı ile buharda, ızgarada, kaynatarak ve kaynar suya atarak hazırlıyorlar
nokta.gif


Güney Kore / Obezite oranı: Yüzde 10; Ortalama ömür: 79 yıl

Güney Koreliler, tofuya, erişteye, balığa ve kimçiye (lahanadan yapılan Kore'ye özgü turşu) önem veren az yağlı beslenmeden hoşlanıyorlar
nokta.gif
Barbeküde biftek en sevilen ana yemek olmasına rağmen, Güney Koreliler, yılda sadece 7,2 kilogram biftek tüketiyorlar
nokta.gif
Amerika'da bu oran ortalama 30 kilogram
nokta.gif


İsrail / Obezite oranı: Yüzde 24; Ortalama ömür: 81 yıl

İsrail mutfağı, kuru baklagiller, patlıcan ve zeytinyağını da kapsayan sağlıklı gıdalardan oluşuyor
nokta.gif
Ayrıca, baharat, şifalı bitki ve çekirdekler; anti-inflamatuar özelliğe sahip olan zerdeçal, baharatlı yemeklerde sık kullanılıyor
nokta.gif
Tabouli (maydanoz salatası) olarak bilinen salatada nane de kullanılıyor
nokta.gif
Humus yapımında etkin olan tahin, kalsiyum, çinko ve folik asit bakımından zengin olan susam çekirdeğinden yapılıyor
nokta.gif


Yunanistan / Obezite oranı: Yüzde 25 Ortalama ömür: 80 yıl

Yunanlılar göründükleri gibi zayıf değil, yüzde 60'ından fazlası aşırı kilolu
nokta.gif
Bu mutfakta doymamış yağlar, tam tahıllar, kuru baklagiller, sebzeler ve balığa ağırlık veriliyor
nokta.gif
Et az tüketiliyor
nokta.gif
En yaygın besinler omega-3 bakımından zengin olan sardalye, leblebi, arpa ile patlıcan ve biber gibi sebzelerdir
nokta.gif


Oyunları:

Çocuk dedin mi akla oyun gelir değil mi? Oyun oynamayı hangi çocuk sevmez ki?

Oyunlar, çocukların fiziksel yeteneklerini ve zekâsını geliştirdiği gibi, en güzel eğlenceleridir de... Bu sebeple insanoğlu, yüzyıllardır sayısız oyun türeterek, keyifli vakit geçirmenin yollarını aramıştır.

Çocuk oyunları, tabii ki doğdukları kültürlerden etkilenirler. Kültürel farklılıklar oyunlarda da kendini göstermektedir. Her ülke kendine özgü oyunlar yaratarak, halk kültürünü ayakta tutmaya çalışır.

İşte bazı ülkelerin çocuklarının oynadığı favori oyunlardan örnekler...

Japonya... Büyük Fener Oyunu...Bu şaşırtmacalı oyunda oyuncular, daire oluşturacak şekilde yere otururlar... Oyun, bir oyuncunun ellerini birbirine yaklaştırarak "büyük fener" demesiyle başlar... Sonra yanındaki oyuncu ellerini açarak "küçük fener" der ve oyun bu şekilde devam eder... Yâni, sırasıyla büyük ve küçük fener derken, el işaretleri söylenenin aksi olmalıdır. Tabii ki bu oyunu daha eğlenceli kılan da süratli oynanması olacaktır. Oyunda şaşırarak sırayı bozan oyuncu, oyundan çıkarılır.

Meksika... Fasulyeleri Yakala...Oyunun orjinal adı "colorinas" olup 4-6 kişiyle oynanır... Öncelikle bahçede küçük bir çukur kazılır ve çukurdan yaklaşık 2.5 metre uzağa bir çizgi çizilir... Oyuncular ellerine bir avuç küçük kırmızı fasulye alırlar... Herkesin elindeki fasulyenin eşit miktarda olması şarttır. Oyuncular sırayla ellerindeki bütün fasulyeleri çukura fırlatırlar... Sonra herkes çukura soktuğu fasulyeleri toplar ve elinin üzerine koyar... Daha sonra da bu fasulyeleri havaya fırlatıp avucuyla yakalamaya çalışır... Avucunda en fazla fasulye kalan oyuncu, oyunun galibidir.

Brezilya... Horozların Dövüşü...Orjinal ismi, horozların dövüşü anlamına gelen "Luta de Galo" olan oyun dış mekânda oynanır... Kalabalık bir grup halinde oynandığında daha eğlenceli olabilen bu oyunda oyuncular, ikişerli olarak eşleşirler ve kemerlerine bir mendil iliştirirler... Oyuncular sağ kollarını göğüs hizasında sabit tutup, sağ ayakları üzerinde zıplarlar... Amaç serbest kalan sol elle rakibin mendilini kapmaktır... Sağ kolunu açan ya da sol ayağını yere değdiren oyuncu, oyundan çıkar ve rakibinin mendilini kapan da oyunu kazanır.

İngiltere... Zıplamak Serbest...Orjinal adı "Ladder Jump" olan oyunda, üç veya dörderli gruplara ayrılan oyuncuların her biri bir numara alır... Her takımın bir numaralı oyuncusu başlama çizgisine gelerek, iki ayağını birbirine bitiştirir ve sıçrayabildiği en uzak mesafeye sıçrar... Sonra iki numaralı oyuncular, bir numaralı oyuncularının bıraktığı ayak izlerini başlangıç noktası alarak aynı şekilde ileriye sıçrar... Gruplardaki tüm oyuncular birer kere sıçradıktan sonra, en uzak mesafeyi katetmiş olan grup oyunu kazanır.

Küba... Ortayı Bul...
Orjinal ismi "Chocolonga" olan bu oyun, 10 veya daha fazla oyuncuyla oynanır... Duvara yapıştırılmış olan kâğıda bir daire çizilir ve bir kişi ebe seçilir... Ebe daireden bir kol boyu uzakta durur ve gözleri bağlanır... Amaç, ebe seçilen oyuncunun dairenin ortasına veya dairenin ortasına en yakın yere dokunmasıdır... Ebe oyuna başlamadan evvel olduğu yerde üç defa döndürülür... Bu sırada diğer oyuncular dairenin önüne geçerler ve ebenin dikkatini dağıtmak amacıyla, parmaklarını ona zarar vermeyecek şekilde çekerler.

Zaire... Bana Ayak Uydur...
Bu müzikli oyunda oyuncular önce bir lider seçerler ve daire oluşturacak şekilde dizilirler... Lider el çırparak ritim tutar ve diğerleri de yavaş yavaş ona katılırlar... Sonra lider oyuncu herhangi bir oyuncunun önünde durur ve ritim eşliğinde bir dans yapar... Liderin seçtiği oyuncu bu dansı başarıyla tekrarlarsa lider olur... Eğer başaramazsa, lider yeni bir oyuncu seçer ve dansı tekrarlar.

Endonezya... Lâstik Atlama...Orjinal adı "Lompat Tali" olan oyun, daha ziyade kızların oynadığı bir oyundur... İp atlamayı andırmakla beraber, atlamak için kullanılan ip değildir... İp yerine kullanılan, uzun bir daire oluşturacak biçimde birbirinin içerisine geçirilmiş lâstik bantlardır... Kızlar iki ucundan tutulan lâstik ipten sırayla atlarlar... Oyunun başlarında lâstiğin seviyesi ayak bilekleri civarındadır... Oyuncu atlamada başarılı oldukça yükseklik artırılır... Tecrübeli oyuncular, boyun hizasındaki iplerin üzerinden dahi atlayabilmektedir.

Fransa... Değiş Tokuş...
Bu oyunda sandalyeye ve geniş bir bez parçasına ihtiyaç vardır... 10 veya daha fazla oyuncuyla oynanan bu oyunda, herkes 1' den başlamak kaydıyla birer numara alır... Sandalyeler daire oluşturacak biçimde dizildikten sonra ebe seçilen oyuncunun gözleri bağlanıp dairenin ortasına geçer ve iki sayı söyler... Sayıları söylenen iki oyuncu, yerlerini değiş tokuş etmek durumundadırlar... Gözü kapalı olan ebe de, ayağa kalktıkları esnada bu oyunculardan birini yakalamaya çalışır... Tabii ki yakalanan oyuncu, yeni ebe olur.



Kaynakça: Natıonal Geographıc Kıds
 
Üst