Dua, insanın kendisini yaratan, türlü nimetlerle donatan Rabbi’ne
şükretmesi, O’nu yücelterek sevgi ve saygısını ifade etmesidir. Dua,
Allah’a inanan insanın imanının bir göstergesi, samimi bir dille, gönülden O’na yakarışıdır. Esasında bütün evren Allah’ı tesbih
etmektedir.
şükretmesi, O’nu yücelterek sevgi ve saygısını ifade etmesidir. Dua,
Allah’a inanan insanın imanının bir göstergesi, samimi bir dille, gönülden O’na yakarışıdır. Esasında bütün evren Allah’ı tesbih
etmektedir.
“Yedi gök yer ve bunlarda bulunanlar O’nu tesbih
eder. O’nu tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Ne var ki siz onların tesbihini anlamazsınız.” (İsrâ, 17/44) İnsan aczini itiraf edip rabbine el açarak kâinatın bu dua zincirine ortak olur. Zira insanın yaratılış amacı Allah’a kulluk etmektir. Bu yüzden Allah Teâlâ “Duanız olmasa Rabbim size ne diye değer
versin?” (Furkân, 25/77) buyurmaktadır. Hz. Peygamber de “Allah katında
duadan daha üstün, kıymetli bir şey yoktur.” (Tirmizî, “Deavât”, 1) diyerek duanın önemini dile getirmiştir. Semî’ ve Basîr olan Allah Teâlâ kullarının her halinden haberdardır.
Teslimiyet ve samimiyetle yapılan duaları muhakkak işitmektedir. O’na sığınan kulunu elbet geri çevirmeyecektir. Zira “Bana dua edin ki duanıza icabet edeyim.” (Mü'min, 40/60) buyurmaktadır.
eder. O’nu tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Ne var ki siz onların tesbihini anlamazsınız.” (İsrâ, 17/44) İnsan aczini itiraf edip rabbine el açarak kâinatın bu dua zincirine ortak olur. Zira insanın yaratılış amacı Allah’a kulluk etmektir. Bu yüzden Allah Teâlâ “Duanız olmasa Rabbim size ne diye değer
versin?” (Furkân, 25/77) buyurmaktadır. Hz. Peygamber de “Allah katında
duadan daha üstün, kıymetli bir şey yoktur.” (Tirmizî, “Deavât”, 1) diyerek duanın önemini dile getirmiştir. Semî’ ve Basîr olan Allah Teâlâ kullarının her halinden haberdardır.
Teslimiyet ve samimiyetle yapılan duaları muhakkak işitmektedir. O’na sığınan kulunu elbet geri çevirmeyecektir. Zira “Bana dua edin ki duanıza icabet edeyim.” (Mü'min, 40/60) buyurmaktadır.