Dinimizde Selamlaşmanın Önemi Adabı "HUTBE"

KuLL

KF Ailesinden
Özel Üye
HUTBE



Aynı dünya üzerinde birlikte yaşadığımız insanlarla iyi geçinmek durumundayız. Gidebileceğimiz bir başka yer yok. Karşılıklı sevgi ve saygıya muhtacız. Dirlik ve huzur buna bağlıdır. Sevgi ve saygı olmadan , birlik beraberlik olmadan da huzur olamaz.
İslâm, Müslümanları kardeş ilan etmiş, bu kardeşliğin devamını da bazı prensiplere bağlamıştır ki bunların başında selâmlaşma gelir.
Selâmlaşma, Müslümanlar arasındaki muhabbetin artmasına, kardeşlik duygularının güçlenmesine vesile olur. “Selâm” Allah’ın güzel isimlerinden biridir. Selâm, sıkıntı ve fenalıklardan uzak, uzun ve bereketli hayat için yapılan duadır.
Aziz Müslümanlar!
Yüce Mevlamız, Kur’an-ı Kerim’in birçok âyetinde selâmlaşmadan bahsetmiştir. Hutbemin başında okumuş olduğum Nisâ suresi 86’ncı âyet-i kerimesinde şöyle buyurmaktadır: “Size bir selâm verildiği zaman ondan daha güzeliyle veya aynı ile karşılık verin. Şüphesiz Allah her şeyin hesabını gereği gibi yapandır.”
Bir sahâbî Peygamberimiz (s.a.s.)”e gelerek; “Yâ Resulallah! İslâm’ın hangi ibadeti daha hayırlıdır?” diye sorunca. Peygamberimiz: “Yemek yedirmen, tanıdığına ve tanımadığına selâm vermendir”[1] diye cevap vermiştir. Bir başka hadis-i şeriflerinde de şöyle buyurmuşlardır: “İnsanların Allah katında en makbul olanı, önce selâm verenlerdir.”[2]
Müslüman, selâm vermekle din kardeşine değer vermiş ve sevgisini göstermiş olur. Zira selâm vermek ve verilen selâmı almak aynı zamanda bir duadır; din kardeşine rahmet, bereket ve esenlik dilemektir. Peygamberimiz (s.a.s.) Hz. Enes’e (ra.) şöyle buyurmuştur: “Ya Enes! Rastladığın Müslümanlara selâm ver ki ömrün uzasın. Evine girdiğinde selâm ver ki hayrın ve bereketin çok olsun.”[3] Efendimizin bir diğer öğüdü de şöyle “Sizden biriniz meclise geldiği zaman selâm verdiği gibi, ayrılırken de selâm versin. Çünkü birinci selâm sonrakinden daha faziletli değildir.’’[4]
Değerli Müslümanlar!
Bilinen bir gerçektir ki, koca koca şehirler biz insanları acımasızca potasında eritmekte ve maalesef kalabalıklar içinde yalnızlaştırmaktadır. Üzülerek ifade edeyim ki selamlaşmıyoruz! Aynı apartmanın aynı katında oturan veya aynı pasajda ticaret yapan insanlar olarak selâmlaşmıyoruz. Halbuki komşu komşuya, insan insana her zaman muhtaçtır. Eğer insanlara selâm vermemek için yüzümüzü, gözümüzü, kalbimizi kaçırırsak, Allah da bizim üzerimizden rahmetini uzaklaştırır. Cenab-ı Hak selâmı ve kardeşliği emreder.
Muhterem Cemaat!
Namaz kılana, abdest bozana, haram işle meşgul olana selâm verilmez. Hutbe okunurken, sesli olarak Kur’an okunurken, camide vaaz dinlenirken, ezan ve kamet okunurken selâm verilmesi de uygun değildir.[5] Müslümanlar olarak birbirimize sevgi ve saygıyla davranalım. Herkesin yaşam hakkına saygılı olalım. En güzel isimler Allah’ın dır. Allah’ın güzel ismi olan selâmı birbirimizden esirgemeyelim. Din kardeşlerimizden tanıdık ve tanımadıklarımıza Allah’ın selâmını en güzel şekilde verelim. Verilen selâmı yine en güzel şekilde alalım.
Hutbemi bir hadis-i şerif mealiyle bitiriyorum: “İman etmedikçe Cennet’e giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız
 
Üst