Allahın İsim ve Sıfatları

sultan_mehmet

© ◄ كُن فَيَكُونُ ►
Yönetici
Forum Administrator
Allahın İsim ve Sıfatları

Kur’ân-ı Kerim’de ve hadislerde Allah’a nispet edilen pek çok kavram bulunmaktadır. İslam âlimleri tarafından bunlardan bazıları isim, bazıları da sıfat olarak adlandırılmıştır. Kur'ân-ı Kerîm’de “Allah’ın sıfatları” şeklinde bir tamlama geçmez, fakat Allah'a nisbet edilmiş olarak isim ve esma kelimeleri yer almaktadır.1

Müminin zihnini ve gönlünü aydınlatmak amacıyla zât-ı ilâhiyyeyi nitelendiren kavramlar âlimler tarafından isim veya sıfat terimleriyle ifade edilmiş, bu terimler ilk defa Ebû Hanîfe'ye ait el-Fıkhü'1-Ekber'de geçmiştir. V. (XI.) yüzyıldan itibaren yazılmaya başlanan el-Esmâ ve's-Sıfât adlı eserlerde iki terim arasındaki teknik fark şu şekilde belirlenmiştir: Hay, alîm, halik gibi dil açısından sıfat kalıbında bulunan kelimeler isim, diğerleri ise sıfat adını alır.2

İslam âlimleri nasslarda yer alan isim ve sıfatları kabul etme noktasında ittifak etmişlerdir. Ancak nasslarda yer almayan bir isim ve sıfatın Allah'a izafe edilmesinin caiz olup olmadığı tartışmalıdır. Nasların nitelendirdiği genel ulûhiyyet anlayışına ters düşmemek şartıyla bunu meşru görenler olduğu gibi doğru bulmayanlar da vardır. Gazzâlî ile Râzî tarafından benimsenen tercihe göre bu noktada “İsim” ile “Vasıf” birbirinden ayrı düşünülmelidir. Nassla sabit olmayan bir ismi Allah'a nisbet etmek meşru değildir; bununla birlikte ulûhiyyete ters düşmeyen bir kavramla Onu nitelendirmek mümkündür.3 Buna karşılık Mutezile nasslarda yer almasa bile “vâcibu’l-vücud”, “vücud-u mutlak”, “vâcip teâlâ”, “sânî teâlâ” gibi isimler verilebilir demişlerdir. Mutezileden Ebu Ali el-Cübbâî ise, yüce Allah’ın isimlerinin kıyas yoluyla çıkarılabileceğini ve Allah’ın işlediği her fiilden ona bir isim türetilmesinin caiz olduğunu söylemiştir.4

Allah'ın İsimleri



Kur’an-ı Kerim ve Hadislerde yüce Allah’ı niteleyen pek çok isim bulunmaktadır. Bu isimler Allah’ın sınırsız yücelik ve olgunluk vasıflarını bizim zihnimize yaklaştırır. Aynı zamanda onlar, ona sığınmak ve onu zikretmek isteyen bütün Müslümanların dillerini ve gönüllerini süsler.

Özel İsmi ALLAH



Yüce yaratıcının özel isimi Allah’tır. Allah, aynı zamanda onun diğer bütün isim ve sıfatlarının manasını kendisinde toplayan bir ismidir. Allah lafzı, Kur'ân-ı Kerîm'de 2697 defa hadislerde ise yine pek çok defa geçmektedir. Allah, dinin ana kaynaklarına olduğu kadar, İslam inanç ve düşünce tarihinde de merkezi bir kavramdır. Allah yerine, Arapça veya başka dillerden diğer bir ismin kullanılması da caiz görülmemiştir. Fakat nasslarda geçen İlah,
Mevlâ ve Rab gibi isimler yerine, Farsça Hüdâ Îzed, Yezdân veya Türkçe Çalap ve Tanrı gibi isimlerin kullanılmasında bir mahzur görülmemiştir.5

Esmaül Hüsna



Kur’an-ı Kerim yüce Allah’ın en güzel isimlere sahip olduğunu ve ona bu isimlerle zikir ve dua edilmesini gerektiğini bildirir.

“En güzel isimler (el-esmâü'l-hüsnâ) Allah'ındır. O halde O'na o güzel isimlerle dua edin. Onun isimleri hakkında eğri yola gidenleri bırakın. Onlar yapmakta olduklarının cezasına çarptırılacaklardır.” (A’râf, 7/180)

“De ki: "İster Allah deyin, ister Rahman deyin. Hangisini deseniz olur. Çünkü en güzel isimler O'na hastır." Namazında yüksek sesle okuma; onda sesini fazla da kısma; ikisinin arası bir yol tut.” (İsrâ, 17/110)

“Allah, kendisinden başka ilâh olmayandır. En güzel isimler O'na mahsustur.” (Tâhâ, 20/8)

“O, yaratan, var eden, şekil veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nun şânını yüceltmektedirler. O, galiptir, hikmet sahibidir.” (Haşr, 59/24)

Esmâ-i hüsnânın sayısı konusunda başvurulacak kaynak şüphesiz ki Kur'an ve hadistir. Kur’ân-ı Kerîm'de yüce Allah’a nisbet edilmiş kavramların sayısını 313'e ulaştıranlar vardır.Allah'ın doksan dokuz isminin bulunduğunu ve bunları benimseyenlerin cennete gireceğini İfade eden hadisi Buhârî ve Müslim gibi otoriteler rivayet etmiş, Tirmizî’nin rivayetinde ise bu isimler tek tek zikredilmiştir.6 Esmâ-i hüsnânın doksan üçü Kur'ân-ı Kerîm'de yer almaktadır. Bu liste İslâm dünyasında meşhur olmuş, dua ve niyaz amacıyla okunmuş, esmâ-i hüsnâ telif türünün planını oluşturduğu gibi hat sanatının da bir konusu haline gelmiştir. Bununla beraber esmâ-i hüsnâ ile ilgilenen âlimlerin çoğunluğuna göre ilâhî isimler bu doksan dokuzdan ibaret değildir. Sayıları ne olursa olsun çeşitli kelime kalıpları ile Allah'a nisbet edilen isimler, şüphe yok ki aşkın yaratıcıyı nitelendiren ve O'nu insan anlayışına yaklaştıran kavramlardır.7

Kur'an ve hadislerde geçen Allah’ın güzel isimlerini/Esma-i Hüsnâ’yı ve anlamları şöyledir:

1. Allah: Her ismin vasfını ihtiva eden öz adı
2. Er-Rahman: Dünyada bütün mahlûkata merhamet eden, şefkat gösteren, ihsan eden.
3. Er-Rahim: Ahırette, müminlere acıyan.
4. El-Melik: Yaratıcı, kainatın sahibi.
5. El-Kuddüs: Her noksanlıktan uzak.
6. Es-Selam: Her türlü tehlikelerden selamete çıkaran.
7. El-Mümin: İman nurunu veren.
8. El-Müheymin: Her şeyi görüp gözeten, her varlığın yaptıklarından haberdar olan.
9. El-Aziz: Mutlak galip, karşı gelinemiyen.
10. El-Cebbar: Dilediğini yapan ve yaptıran.
11. El-Mütekebbir: Büyüklükte eşi yok.
12. El-Halık: Yaratan, yoktan var eden.
13. El-Bari: Her şeyi kusursuz yaratan.
14. El-Musavvir: Varlıklara suret veren, onları birbirinden ayıran özellikte yaratan.
15. El-Gaffar: Günahları mağfiret eden.
16. El-Kahhar: Her istediğini yapacak gücte.
17. El-Vehhab: Karşılıksız nimetler veren.
18. Er-Razzak: Her varlığın rızkını veren.
19. El-Fettah: Her türlü sıkıntıları gideren.
20. El-Âlim: Gizli açık, geçmiş, gelecek, herşeyi, ezelî ve ebedi ilmi ile çok iyi bilen.
21. El-Kabıd: Rızıkları daraltan, ruhları alan.
22. El-Basıt: Rızıkları genişleten, ruhları veren.
23. El-Hafıd: Kâfir ve facirleri alçaltan.
24. Er-Rafi: Şeref verip yükselten.
25. El-Muız: Dilediğini aziz eden.
26. El-Müzil: Dilediğini zillete düşüren.
27. Es-Semi: Mükemmel işiten.
28. El-Basir: Gizli açık, herşeyi çok iyi gören.
29. El-Hakem: Mutlak hakim, hakkı bâtıldan ayıran.
30. El-Adl: Mutlak adil, yerli yerinde yapan.
31. El-Latif: Lütfeden, her şeye vakıf.
32. El-Habir: Her şeyden haberdar.
33. El-Halim: Cezada, acele etmez, hilm sahibi.
34. El-Azim: Büyüklükte benzeri yok.
35. El-Gafur: Affı, magfireti bol.
36. Eş-Şekur: Az amele, çok sevab veren.
37. El-Ali: Yüceler yücesi.
38. El-Kebir: Büyüklükte benzeri yok.
39. El-Hafiz: Herşeyi koruyucu olan.
40. El-Mukit: Her çeşit rızkı yaratan.
41. El-Hasib: Kulların hesabını en iyi gören.
42. El-Celil: Celal ve azamet sahibi olan.
43. El- Kerim: Keremi bol, karşılıksız veren.
44. Er-Rakib: Her varlığı her an gözeten.
45. El-Mucib: Duâları kabul eden.
46. El-Vasi: Rahmet ve kudret sahibi, ilmi ile herşeyi ihata eden.
47. El-Hakim: Her şeyi hikmetle yaratan.
48. El- Vedud: İyiliği seven, iyilik edene ihsan eden. Sevgiye layık olan.
49. El-Mecid: Zatı şerefli, nimeti, ihsanı sonsuz.
50. El-Bais: Peygamber gönderen, mahşerde, ölüleri dirilten.
51. Eş-Şehid: Her zaman her yerde her an hazır ve nazır olan.
52. El-Hak: Varlığı değişmeden duran.Var olan, hakkı ortaya çıkaran.
53. El-Vekil: Kulların işlerini bitiren.
54. El-Kavi: Kudreti en üstün ve hiç azalmaz.
55. El-Metin: Kuvvet ve kudret menbaı.
56. El-Velî: Müminleri seven, yardım eden.
57. El-Hamid: Hamd ve senaya layık.
58. El-Muhsi: Varlıkların sayısını bilen.
59. El-Mübdi: Maddesiz, örneksiz yaratan.
60. El-Muid: Yarattıklarını yok edip, sonra tekrar diriltecek olan.
61. El-Muhyi: Mahluklara can veren.
62. El-Mümit: Her canlıya ölümü tattıran.
63. El-Hay: Ezelî ve ebedi bir hayat ile diri.
64. El-Kayyum: Zatı ile kaim olan, mahlukları varlıkta durduran.
65. El-Vacid: Hiçbir şey kendine gizli değil.
66. El-Macid: Keremi, ihsanı bol olan.
67. El-Vahid: Zat, sıfat ve fiillerinde benzeri ve ortağı olmıyan, tek olan.
68. Es-Samed: Hiçbir şeye ihtiyacı olmıyan, herkesin muhtaç olduğu merci.
69. El-Kadir: Kudret sahibi, dilediğini yapan.
70. El-Muktedir: Dilediği gibi tasarruf eden, herşeyi kolayca yaratan kudret sahibi.
71. El-Mukaddim: Şerefte birini öne alan.
72. El-Muahhır: Dilediklerini tehir eden.
73. El-Evvel: Ezelî, varlığının başlangıcı yok.
74. El-Ahir: Ebedi, varlığının sonu yok.
75. Ez-Zahir: Yarattıkları ile varlığı açık.
76. El-Batın: Aklın tasavvurundan örtülü.
77. El-Vali: Bütün kainatı idare eden.
78. El-Müteali: Son derece yüce.
79. El-Ber: İyilik ve ihsanı bol.
80. Et-Tevvab: Tevbeleri kabul eden.
81. El-Müntekım: Asilere ceza veren.
82. El-Afüv: Affı çok, günahları yok eden.
83. Er-Rauf: Çok merhamet eden, şefkatli.
84. Malik-ül Mülk: Mülkünde hakim.
85. Zül-Celali vel İkram: Celal, azamet, şeref, kemal ve ikram sahibi.
86. El-Muksıt: Mazlumların hakkını alıcı.
87. El-Cami: İki zıttı bir arada bulunduran.
88. El-Gani: İhtiyaçsız. Herşey Ona muhtaçtır.
89. El-Mugni: İhtiyaç gören, fazlıyla doyuran.
90. El-Mani: Dilemediklerine mani olan.
91. Ed-Dar: Elem, zarar verenleri yaratan.
92. En-Nafi: Menfaat veren şeyleri yaratan.
93. En-Nur: Zatı açık ve âlemleri nurlardıran.
94. El-Hadi: Hidayet veren.
95. El-Bedi: Misalsiz, örneksiz yaratan.
96. El-Baki: Varlığı ebedi olan.
97. El-Varis: Her şeyin asıl sahibi olan.
98. Er-Reşid: İrşada muhtaç olmayan.
99. Es-Sabur: Ceza vermede, acele etmeyen 8

Yüce Allah’ın bu güzel isimleri yanında, diğer sıfatları da dikkate alındığında Kur’an-ı Kerim’de tasvir edilen Allah’ın, hem hiçbir aklın somut bir cisim gibi resmedemeyeceği kadar aşkın, ama aynı zamanda, en yakınımızda, kalbimizde hissedebileceğimiz kadar da içkinolduğu görülür. Çünkü “Allah’ın mümkün olan her türlü mükemmeliyetin ötesinde, ama aynı zamanda bu mükemmellik haritasının her noktasında bulunuyor olması Allah kavramının iç mantığının bir sonucudur.”9

Buna karşılık bazı Batılı düşünürler, İslam’ın Allah tasavvurunu yoğunlaşmış saf ve kaba bir kuvvet, (hâşâ) kaprisli bir diktatör olarak tasvir etmişlerdir.10 Onların bu hükümlerinde hem İslam’a ilişkin cehaletlerinin hem de önyargılarının büyük payı olmuştur.11 Oysa Kur’an’a bakıldığında Allah’ın azamet ve adalet sıfatlarıyla bağış ve merhamet sıfatlarının dengeli bir şekilde yer aldığı görülür. Örneğin O, hem adaletli bir şekilde cezalandıran ama aynı zamanda rahmetiyle bağışlayan bir Allah’tır. Kur’an’ın ifadesiyle “Allah, hem cezalandırmada serttir, hem çok bağışlayıcı ve merhametlidir.”12 Allah, inkâr edip Allah’ın yolundan alıkoyanları, bozgunculuk edenleri,13 suçu kendisini kuşatacak kadar kötülük işleyenleri, Allah’ın mescitlerinde O’nun adının anılmasını engelleyen ve oraların yıkılmasına uğraşanları ve zâlimleri cezalandıracağını14 haber vermektedir. Bu da O’nun adaletinin bir neticesidir. Buna karşılık O, tövbe edip vazgeçtikleri takdirde kafirleri15 ve zalimleri16 dahi bağışlayacağını, kendisine şirk koşulması dışındaki günahları affedebileceğini,17 belirtmiştir. Kur’an’ın ifadesiyle Allah, rahmân ve rahîm/esirgeyen ve bağışlayan,18 insanlara karşı lütuf sahibi, 19 insanların dostu ve yardımcısıdır.20

“Allah’a sarılın. O sizin mevlânızdır. O ne güzel mevlâ ve ne güzel yardımcıdır!” (el-Hac 22/78)

Allah'ın Sıfatları



Sıfatlar konusu, İslam inanç tarihinin en tartışmalı alanlarından birini oluşturmaktadır. Acaba insanlar için geçerli sıfatları, Allah için kullanabilir miyiz? Allah’ın sıfatları onun zatı ile aynı mı yoksa farklı mıdır? Allah’ın sıfatları ezelidir, dersek, bundan evrenin ezeli olması gerekir mi? Bu ve benzeri hususlar, çeşitli sebeplerle alevli tartışmalara, hatta bazen toplumsal sorunlara neden olmuştur. Bu tartışmalara geçmeden önce, problemin ortaya çıkış sebepleri üzerinde duralım.

Sıfatların Tasnifi



İslam bilginleri, ilahiyat bahislerini eğitim öğretime ve telife elverişli hale getirebilmek için onları mantıkî bir ahenk içinde sistemleştirmeye çalışmışlar ve belli ölçülerle seçtikleri isim veya sıfatları gruplandırarak açıklama geleneğini kurmuşlardır. İlk akâid risalelerinden sayılan Ebû Hanife’nin el-Fıkhu’l-Ekber’inde Allah’ın sıfatları zâti sıfatlar ve fiilî sıfatlar olarak ikiye ayrılmıştır.40 Aslında bu ayırım, genel olarak kabul görmüş fakat başka tasnifler de buna ilave edilmiştir. Bu çerçevede Allah’ın sıfatları 4 kısımda incelenmiştir:

1. Zâtî Sıfatlar
2.Subûtî Sıfatlar
3. Fiilî Sıfatlar
4.Haberî Sıfatlar.

Zati Sıfatları


Bunlar nefis, ilim, hayat, kudret, görme, işitme, el, vecih (yüz), kelam, kadem (ayak), azamet, kibriya, uluv (yükseklik), zenginlik, rahmet ve hikmettir. Bu sıfatlar Allah’ın şahsında sabittir, O’ndan ayrılmaz.

Fiili Sıfatları


İstiva (yükselme), nüzul (inme), gelme, hayret etme, gülme, razı olma, sevme, kerih görme, kızma, sevinme, gazap etme, maiyyet (beraberlik) vb. sıfatlardır. Bunlar görüldüğü gibi, Allah’ın iradesi ve kudreti ile alakalı sıfatlardır.

Bu çeşit sıfatlarda bize gerekli olan, Allah’ın kemaline layık mana üzere onları Allah’a isbat edip belirlemektir.

Zatî sıfatlar :
1- Vücut (Varlık),
2- Kıdem (Ezeliyet, evveli olmama),
3- Beka (Ebediyet, ahiri olmama),
4- Vahdaniyet (Bir olma, şeriki bulunmama),
5- Kıyam binefsihî (Varlığının devamının zatından olması-başkasın yardımıyla olmaması ),
6- Muhalefetün-lil-havâdis ( Zatının mahlukatın zatlarına ve sıfatlarında mahluk sıfatlarına benzememesi)

Sübutî sıfatlar:
1- Hayat
2- İlim
3- İrade
4- Kudret
5- Sem (işitme)
6- Basar (görme)
7- Kelâm
8- Tekvin (Yaratma, var etme.) Tekvin sıfatı Maturudî mezhebine göredir. Diğer İtikat imamımız İmam Eş’arî, bu sıfatı müstakil bir sıfat olarak düşünmez. Böylece bu mezhepte Sübutî sıfatlar yedi tane olmuş olur.

Bazı İslâmî kaynaklarda ilâhî isimlerden de sıfat diye söz edildiği görülür. Meselâ, Kerim Allah’ın bir ismidir. Aynı zamanda Allah’ı kerem sahibi olarak vasıflandırması cihetiyle de sıfat vazifesi görür. Kerim Allah, dediğimiz zaman Kerim ismini sıfat makamında kullanmış oluruz.

Yine bu kaynaklarda Cenâbı Hakk’ın sıfatları üç grupta mütalâa edilir:
1- Zâtî sıfatlar (Bunlar sübutî ve selbî olarak iki kısma ayrılırlar)
2- Fiilî sıfatlar.
3- Manevî sıfatlar.

Allah’ın bütün güzel isimleri bu sıfatlardan birine dayanır. Meselâ, Âlim ismi sıfat-ı sübutiyeden “ilim” sıfatına, Kadîr ismi “kudret” sıfatına, Mütekellim ismi kelâm sıfatına dayanır. Keza, Evvel ismi, zatî sıfatlardan kıdem sıfatına, Âhir ismi, bekâ sıfatına dayanır.

İlâhî isimlerden çoğu fiilî sıfatlara dayanmaktadır. Hâlik ismi, yaratma fiiline; Muhyi ismi ihya (hayatlandırma) fiiline; Musavvir ismi “tasvir”, yâni sûret verme fiiline; Mümit ismi, imate (ölümü verme) fiiline dayanır.

Bazı isimler de manevî sıfatlara istinat ederler. Hakîm ismi Cenâbı Hakk’ın hikmet sahibi olması sıfatına; Kebir ismi, kibriya sahibi olma vasfına; Cemil ismi, cemal sahibi olmasına dayanır.
 
Üst